Doğa Hali

Kısaca: Modern sivil top­luma ilişkin görüşlerin temelinde yer alan bir fikir olarak, çoğunluk sivil toplumu te­mellendirmek için kullanılan ve insanın, hiçbir siyasi örgüt ya da yönetimin olmadığı zamanki durumunu dile getiren ya da insa­nın toplum dışında, bozulmamış bir halde olma durumuna işaret eden fikir. ...devamı ☟

Modern sivil top­luma ilişkin görüşlerin temelinde yer alan bir fikir olarak, çoğunluk sivil toplumu te­mellendirmek için kullanılan ve insanın, hiçbir siyasi örgüt ya da yönetimin olmadığı zamanki durumunu dile getiren ya da insa­nın toplum dışında, bozulmamış bir halde olma durumuna işaret eden fikir.

Doğa hali kavramı, on yedinci ve on seki­zinci yüzyıl filozofları tarafından, sivil top­lum anlayışının karşıtı olan bir kavram ola­rak görülmüş ve insanın devlet ya da siyasi bir düzen olmadığı zaman durumunun ne olabileceğini, söz konusu doğa halinin uygarlık tarafından ne ölçüde değiştirildiği ya da bozulduğunu açıklama sürecinde, bir ölçüt ya da temel olarak alınmıştır. Başka bir deyişle, toplumlar yaratılmazdan önce varolmuş olan bir hali, toplumsallaşma ön­cesi yaşanan bir durumu betimleyen doğa hali düşüncesi, doğal düzeni toplumsal dü­zenle, doğal ya da fiziki insanı toplumsal insanla karşıtlaştırmak ve insan toplumları­nın doğasını ya da özünü toplumların bizzat kendilerinin işleyişi tarafından sağlanan öl­çütlerden bağımsız olarak açıklayıp yorum­lamak amacıyla tarihsel bir delil veya anali­tik bir araç olarak kullanılmıştır.

İşte bu çerçeve içinde, doğal düzen ço­ğunluk Tanrı tarafından yaratılmış bir düzen olarak görülmüş ve dolayısıyla onun insan tarafından kurulmuş olan düzenlerden çok daha meşru olduğuna inanılmıştır. Doğa hali düşüncesiyle ifade edilen doğal düzenin Tanrı tarafından yaratılmış olduğu yerde, toplum, belirli doğal ihtiyaç, istek ve arzuları olan bireyler tarafından yaratılmış olan bir düzene karşılık gelir. Doğa hali dü­şüncesi, işte bu temel üzerinde, insanın, ahlak ya da siyaset alanındaki, tüm toplum­sal çaba ve girişimlerinin kendisiyle ölçül­düğü bir standart meydana getirdikten başka, bize toplumların nasıl varlığa geldikleri, devletlerin nasıl kuruldukları sorularını yanıtlamanın en önemli yollarından birini sağlar. Buna göre, doğa hali düşüncesi, insan varlığının doğal hakları olan eşitlik ve özgürlüğü temellendiren tarihsel bir delil olarak kullanılabildiği gibi, devletle devle­tin tüm toplumsal ilişkileri denetleme hak­kının zorunluluğunu gösteren bir kanıt ola­rak da kullanılmıştır.

Filozofların benimsedikleri insan doğası imgelerine bağlı olarak, doğa halini farklı şekillerde betimleyen görüşler ortaya çık­mıştır. örneğin, insanın, insanın kurdu oldu­ğunu söylerken, özü itibariyle kendi çıkan peşinde koşan bencil bir varlık oldu­ğunu iddia eden Thomas Hobbes, bireyler arasındaki çıkar ve güç mücadelesini vurgu­larken, doğa halini herkesin herkesle savaş içinde bulunduğu bir hali olarak tanımlamış­tır. Başka bir deyişle, doğa durumunun, her­kesin herkesle savaş içinde bulunduğu bir duruma, tam bir anarşi ve genel savaş haline karşılık geldiğini söyleyen Thomas Hobbes, insanların, bu anarşi ve kaos halinden daha beter ve aşağılık bir hali ol­madığı için, bu durumdan her ne pahasına olursa olsun kurtulmak istediklerini öne sür­müştür.

Bununla birlikte, doğa halinde çatışma­nın kaçınılmaz olduğu görüşüne, onun tü­müyle yanlış bir insan doğası konsepsiyonu­na dayandığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Bireylerin doğal bencilliğiyle açgözlülüğü­nü varsayan Hobbes, yalnızca mutlaka yakın güçlerle donanmış bir hükümdarın düzen getirebileceği ve herkesin başka her­kesle olan savaşını önleyebileceği sonucunu çıkartır ve politik otoriteyi, biricik alternati­f kaos olduğu için meşrulaştırır. Oysa, kimi düşünürlere göre, doğal ya da vahşi insanı tasvir ederken, Hobbes toplum içindeki in­sanı betimler. Hırs, kibir, açgözlülük doğal insanın niteliklerinden ziyade, toplumun ürünüdür.

Bundan dolayı, insanın doğasının özü iti­bariyle iyi ve yardımsever olup, işbirliğine açık durumda bulunduğunu savlayan Jean Jacques Rousseau gibi düşünürler, doğa halini kaybedilmiş bir cennet, geride kalmış bir altın çağ ve “soylu vahşi”nin, uygarlık ta­rafından bozulmamış dünyası olarak gör­müşlerdir. Nitekim Pufendorf, doğa duru­munda yaşadıkları söylenen insanların, birbirlerinin boyunduruğunda olmadıkları gibi, ortak bir efendiye de bağlı olmayan ve birbirlerine kötülük de iyilik de etmeyen in­sanlar olduklarını söylemiştir. Pufendorf’a göre, insanlar, doğa halinde, özleri gereği, eşit ve özgürdürler.

Her şeye rağmen, doğa halinin niteliği ko­nusunda farklılık gösteren tüm görüşlerin ortak paydası, insan varlıklarının doğal eşit­liğine duyulan inançtır. işte bu inanç, sivil toplum görüşleriyle tüm liberal öğretilerin temelinde yer alır. Buna göre, tüm insanlar, aynı insani sıfat ya da özelliklere sahip ol­mak, aynı fiziki çevreyle karşı karşıya bu­lunmak, aynı kendi varlığını koruyup sür­dürme içgüdüsünü sergilemek, koşullarını iyileştirme dürtüsüne sahip olmak bakımın­dan, aynı insan doğasını paylaşıyorlarsa eğer, bu takdirde toplumun da doğal bir te­meli vardır demektir ve tüm toplumsal düzenlemeler arka plandaki doğal yasa ve düzene uygun hale getirilmelidir.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Halide Edib Adıvar
6 yıl önce

Halide Edib Adıvar (Osmanlıca: خالده اديب اديوار; d. 1882 veya 1884 - 9 Ocak 1964), Türk yazar, siyasetçi, akademisyen, öğretmen. Halide Onbaşı olarak...

Halide Pişkin
2 yıl önce

Halide Pişkin (16 Temmuz 1902[1] - 1 Kasım 1959), Türk oyuncudur. Cumhuriyet döneminin ilk Türk kadın tiyatro sanatçılarından biriydi. İşkodra Merkez Kumandanı...

Doğu Frank Krallığı
2 yıl önce

Krallığı'nın ilk hali. Doğu Francia, Dindar Ludwig'in ölümünün ardından Karolenj İmparatorluğu'nun bölünmesiyle oluşan doğuda oluşan krallıktır, fakat doğu-batı bölünmesi...

Halide Nusret Zorlutuna
2 yıl önce

Halide Nusret Zorlutuna (1901, İstanbul - 10 Haziran 1984, İstanbul), Türk şair, yazar, öğretmen. "Kadın yazarların annesi" olarak anılır. Hece ölçüsünde...

Halide Nusret Zorlutuna, Emine Işınsu, 1901, 1984
Begüm Halide Ziya
6 yıl önce

arasında görev yapan ilk kadın başbakanı. Begüm Halide Ziya, 5 Ağustos 1944 tarihinde Hindistan'da doğdu. Küçük yaşta Bangladeş'in Dinajpur bölgesine göç...

Hipnoz
2 yıl önce

perispri ve beden ilişkisinin) gevşemesi sonucunda oluşan bir degajman halidir. Hipnoz hali iki yolla sağlanır: Manyetizma yoluyla (manyetik uyku) ve hipnotizma...

Hipnoz, Değişik şuur halleri, Ekminezi, Franz Anton Mesmer, Hayvansal manyetizma, Hipnotizma, Hipnotizör, Mesmer metodu, Psikoloji, Spiritüalizm Portalı, Taslak
Girne Doğu bölgesi
6 yıl önce

tarımsal arazi, 63.549 kilometrekare ormanlık alan, 1.885 kilometrekare hali-mera arazisi ve 23.067 kilometrekare kullanılmayan arazi vardır. Şu yerleşimleri...

Yeşildere, Kangal
6 yıl önce

arazi sahiplerinin kesin göç kararları bu doğa güzelliğinin fazla uzun sürmemesine ve bugünkü çıplak hali almasını kaçınılmaz hale getirmiştir. Geçim...

Yeşildere, Kangal, 1997, 2000, 2007, Akıncılar, Sivas, Altınyayla, Sivas, Asfalt, Divriği, Sivas, Doğanşar, Sivas, Elektrik, Gelenek