Dünyada Meydana Gelen Göçler

misafir - 8 yıl önce
BULGARİSTANDAN GÖÇLER Cumhuriyetin kurulmasını izleyen yıllarda Anadolu’ya ikinci büyük göç dalgası Bulgaristan’dan gelmiştir. Bulgaristan’dan göçler aralıklarla 1989 yılına kadar sürmüştür. Cumhuriyet döneminde ülkeye gelen toplam göçmenlerin % 48’ini oluşturan 790.717 Bulgaristan göçmeninin, göç hareketi dört aşamada gerçekleşmiştir (Köy Hizm.Env.s.138). • 1925 yılındaki Türk - Bulgar ikamet sözleşmesi ile 1949 yılına kadar 19.833 ailede 75.877 kişi iskanlı, 37.073 ailede 143.121 kişi serbest göçmen olmak üzere toplam 56.906 ailede 218.998 kişi Türkiye’ye göç etmiştir (DPT, s.6). • 1950 - 1952 yılları arasında Bulgaristan’ın tehcir ve göçe zorlaması sonucu 37.851 aileye mensup olmak üzere 154.393 kişi iskanlı göçmen olarak Türkiye’ye gelip yerleşmişlerdir (DPT, s.6). • 1968 - 1979 yılları arasında da Türkiye-Bulgaristan Yakın Akraba Göçü Anlaşması çerçevesinde 32.356 aileye mensup 116.521 kişi Türkiye’ye göç etmiş ve bu göç ile 1950 -52 yılları arasında gelen göçmen ailelerinden büyük bölümünün Bulgaristan’da kalan yakınlarının Türkiye’ye serbest göçmen olarak gelmeleri sağlanmış ve böylece parçalanmış ailelerin birleşmesi gerçekleştirilmiştir (DPT, s.10). • Bulgaristan’dan son göç hareketi 1989 yılında Türk kökenli müslüman Bulgar vatandaşlarının, Bulgar hükümeti tarafından Türkiye’ye göçe zorlanmaları ile başlatılmıştır. Göçmenler kitleler halinde trenlerle Türk sınırına bırakılmışlardır. Böylece Türkiye, II nci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da görülen en yoğun ve zorunlu göç akımını yaklaşık üç aylık bir süre içinde kabul etmek durumunda kalmıştır. Bu dönemde 64.295 aileye mensup 226.863 kişi serbest göçmen olarak Türkiye’ye gelmiştir. Bu tarihten itibaren 1995 yılına kadar da aralıklı olarak gelen serbest göçmenlerin sayısı 27.224 ailede 73.957 kişiye ulaşmıştır (Köy Hizm.Env.s.138). Bulgaristan’dan 1950 - 52 yılları arasında gelen ve devlet tarafından yerleştirildikleri için iskanlı göçmen olarak kabul edilen göçmenler iskan yasasına göre yapılan planlamalar doğrultusunda ülkenin çeşitli il-ilçe ve köylerine dağınık veya mahalleler eklenmek suretiyle yerleştirilmişlerdir. 1950 - 1960 döneminde toplam 35.496 ailenin yerleşiminin sağlandığı görülmektedir. Bunlardan 25.583 çiftçi ailesinin büyük çoğunluğunun Adana (1.442 aile), Ankara (1.136 aile), Balıkesir (1.474 aile), Bursa (2.185 aile), Konya (1.523 aile), Manisa (1.383 aile), Tekirdağ (1.619 aile) illerine, zanaatkar ailelerin çoğu Bursa (1.356 aile), İstanbul (3.100 aile), Eskişehir (1.116 aile), İzmir (1.1160 aile) illerinde yerleşimleri gerçekleştirilmiştir. İskan için yapılan 36.292 evin 22.761’i köy tipi; 12.219’u şehir tipi ve 1.312’isi hazır evdir. Kırsal alanda yerleşmek isteyenler için 13 müstakil köy kurulmuştur. Evlerin %70’i kırsal alana serpiştirilmek suretiyle yapılmıştır. % 25’i kentlere eklenen göçmen mahallelerinde inşa edilmiş olup, % 5’i müstakil köylerde yapılan evleri kapsamaktadır (Geray, s.54-55). Bulgaristan’dan 1968 - 1979 yılları arasında gelen göçmenler serbest göçmen stasüsünde oldukları ve parçalanmış ailelerin birleştirilmesine yönelik anlaşmalar çerçevesinde Türkiye’ye göç ettikleri için daha önce gelen akrabalarının bulunduğu il, ilçe ve köylerde kendi olanakları ile yerleşmişlerdir (DPT s.7). 1989 yılında Bulgaristan’dan gelen serbest göçmenlerin büyük bir bölümü daha önce Türkiye’ye göç eden akraba veya komşularının yoğun olduğu bölgelere kendi imkanları ile yerleşirken bir bölümü de devlet tarafından 14 il merkezi ile 23 ilçe ve beldede göçmen ailelerin parasal katkısı ve borçlandırılması esasına dayalı bir yöntemle yapılan toplam 21.438 konuta 5 yıllık süreç içinde yerleşmişlerdir. Sözkonusu konutlar kentlerin dışında siteler olarak planlanmıştır (Köy Hizm.). YUGOSLAVYA’DAN GÖÇLER Yugoslavya’dan Türkiye’ye Cumhuriyet döneminde toplam77.431 ailye mensup olarak 305.158 kişi göç etmiştir. Bu ailelerden 1950 yılına kadar gelenlerden 14.494 kişi devlet tarafından iskan edilmiştir. Ailelerin diğer bölümü serbest göçmen olarak Türkiye’ye yerleşmişlerdir (Köy Hizm.Env. s.138). Yugoslavya’dan yapılan göçün Yunanistan ve Bulgaristan’dan olduğu gibi politik zorlamalardan kaynaklanmadığı, göçün sosyo-ekonomik nedenlere dayandığı kabul edilmektedir (Arı, s.6). ROMANYA’DAN GÖÇLER Romanya’dan 19.865 aileye mensup 79.287 kişi 1923 - 49 yılları arasında iskanlı göçmen olarak Türkiye’ye gelmiştir. Ayrıca11.280 aileye mensup 43.271 kişide serbest göçmen olarak gelmiş ve daha önce gelen yakınlarının yerleştiği yerlere yerleşmişlerdir. DİĞER ÜLKELERDEN GÖÇLER Cumhuriyet döneminde Anadolu’ya Balkan ülkeleri dışında özellikle, müslüman olan veya Türk Dil grubuna bağlı olan ülkelerden iskanlı ve serbset göçmen olarak göç eden ailelerde olmuştur. Örneğin Türkistan’dan toplam 695 ailede 2.194 nüfus iskanlı, 214 ailede 684 nüfus serbest göçmen olarak, Afganistan’dan 1.006 ailede 4.163 nüfus iskanlı göçmen olarak gelmişler ve özellikle İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kırsal ve kentsel kesimde yerleştirilmişlerdir (Köy Hizm.Env. s. 140). Türkiye’ye son göç 1993 yılında olmuş ve Rusya’da yaşayan 150 Ahıska Türk ailesi iskanlı göçmen olarak getirilmiştir. Iğdır ilinde yapılmakta olan konutlara yerleştirilmeleri planlanmaktadır

misafir - 8 yıl önce
Öncelikle göç: Nüfusun geçici veya sürekli olarak yer değiştirmesidir. Göçler hızlı nüfus artışının doğal bir sonucudur. Bir bölgedeki nüfusun artmasında veya azalmasında göçlerin büyük etkisi vardır. Dünyada meydana gelen göçlerin nedenleri şunlardır: Dünyadaki göçlerin oluşum nedenleri 3 grupta toplanır. 1. Doğal Yıkımlar Deprem heyelan kuraklık taşkın sel çığ gibi doğal yıkımlar göçlere neden olmaktadır. Doğal yıkımlardan zarar gören insanlar bulundukları yerleri terk ederek koşulları daha iyi olan yerlere göç ederler. Örneğin ülkemizde 1998�de Adana�da meydana gelen depremde zarar gören birçok kişi başka kentlere göç etmişlerdir. Yine 1998�de Bartın�da meydana gelen sel felaketi ise ilçeyi yaşanamaz hale getirmiş ve göçe neden olmuştur. 2. Sosyal ve Siyasi Nedenler Savaşlar işgaller devrimler terör olayları veya dini olaylar göçlere neden olmaktadır. Örneğin Sırpların işgali nedeniyle Bosnalıların bulundukları bölgeyi terk etmesi siyasi nedenli bir göçtür. 3. Ekonomik Nedenler Ekonomik gelişmenin yavaş olduğu bölgelerde iş olanaklarının az olması göçlere neden olmaktadır. İşsizlik nedeniyle yapılan göçlere işgücü göçü denir. İşgücü göçleri mevsimlik kısa süreli veya uzun süreli olabilir. Örneğin ülkemizde yaz mevsiminde pamuk işçilerinin Çukurova�ya gelmesi mevsimlik işgücü göçüdür. Göç Tipleri ise şunlardır: Göçler bir ülkenin sınırları içinde olabileceği gibi ülkeler arasında da olabilir. Göçler oluştukları yere göre iki gruba ayrılır : İç Göçler Herhangi bir ülkenin sınırları içinde oluşan göçlerdir. Bu yer değiştirme hareketi sırasında ülke nüfusunda herhangi bir değişme söz konusu değildir. Genellikle iç göçlere bağlı olarak kent nüfusları artarken kırsal nüfus azalmaktadır. İç göçler; Kırsal alandan kırsal alana Kırsal alandan kentlere Kentlerden kentlere Kentlerden kırsal alana doğru olmaktadır. İç göçlerin en fazla görüleni kırsal alandan kentlere doğru olanıdır. Verimli tarım alanları endüstrinin geliştiği bölgeler ticaret merkezleri maden yatakları bakımından zengin olan bölgeler ve turistik yöreler göçmen çekerler. Dış Göçler Bir ülkeden başka ülkelere olan göçlerdir. Göç veren ülkenin nüfusu azalır. Dış göçler oluşum nedenlerine göre 5 gruba ayrılır: § Zorunlu Göçler (Sığınma Göçleri) : Savaş baskı veya zulümden açarak başka ülkelere yapılan sığınma göçleridir. Örneğin 1991 yılındaki Körfez Savaşı sırasında Kuzey Irak halkının bir bölümünün ülkemize göçü bu türdendir. § Yer Değiştirme (Mübadele) Göçleri : Bir antlaşmanın esaslarına dayanılarak yapılan ülke nüfuslarının karşılıklı olarak yer değişmesi ile oluşan göçlerdir. Örneğin Kurtuluş Savaşı sonrası Yunanistan ile yapılan anlaşmalarla ülkemizde yaşayan Rumlar ile Yunanistan�daki Türkler arasında yer değiştirme göçleri yaşanmıştır. § Gönüllü Göçler : İnsanların çeşitli nedenlerle kendi istekleri doğrultusunda sürekli yaşamak için başka ülke veya kıtalara gitmesiyle oluşan göçlerdir. Örneğin Avrupalıların yeni dünya kıtalarına göçü bu türdendir. § İşgücü Göçleri : İnsanların işsizliğin fazla olduğu geri kalmış ülkelerden iş olanakları fazla olan endüstrileşmiş ülkelere gitmesiyle oluşan göçlerdir. Bu göçle işçi gönderen ülkeler döviz sağlar ülkede işsizlik azalır ülkeler arasındaki ekonomik siyasi ve kültürel ilişkiler gelişir. Örneğin 1960 yılından itibaren Türkiye�den çeşitli Avrupa ülkelerine işçi göçü olmuştur. § Beyin Göçleri : İyi eğitilmiş elemanların daha iyi çalışma olanakları sağlayan ülkelere gitmesiyle oluşan göçlerdir. Örneğin II. Dünya Savaşı sırasında Alman bilim adamlarının ABD�ye göçü bu türdendir.

misafir - 8 yıl önce
1.Göç ve Göç Sürecinde Eğitim Dünyada politik, ekonomik, toplumsal baskılar ile doğal afetler ve benzeri nedenlere dayalı olarak sık sık iç ve dış göçler yaşanmaktadır. Göç, etkilenen ülkeler ile uluslararası birçok kuruluşu bir dizi sorunla karşı karşıya getirmektedir. Bu sorunlardan biri göç sürecinde eğitimdir. Göçten etkilenen bireylerin gelişim süreçlerinin ileride kolay telafi edilemeyecek ölçüde kesintiye uğramaması için eğitim sistemleri; eğitim teknolojisini oluşturan kuramsal esaslar, hedefler, öğrenci, insan gücü (öğretmen, eğitim uzmanı), ortam, yöntem-teknik, öğrenme durumları ve değerlendirme boyutlarında yeniden ele alınmalıdır. 2. Genel Olarak Göç Olgusu İşgücü göçü ne yalnızca Almanya�yı ne de sadece diğer Batı Avrupa ülkelerini ilgilendiren bir konudur. İşgücü göçü bütün dünyayı yakından ilgilendirmektedir. Her ülke içindeki bölgesel farklılıklar insanları içgöçe teşvik ederken, az gelişmiş, sosyalist ve sanayileşmiş ülkeler arasındaki gelişim dengesizliği ise özellikle işgücünü dış göçe zorlamaktadır. Gelişmemiş ve az gelişmiş ülkelerde içgöç köyden kente ve küçük kentlerden büyük kentlere doğru yaşanırken, sanayi ve sanayi ötesi toplumlarda göç kentten köye doğru olmaktadır. Benzer gelişme beyin göçü alanında da yaşanmaktadır. Daha yetmişli yılların sonunda 20 milyon insan kendi ülkesi dışında yaşamaktaydı (Hürriyet Gazetesi, 9.3.1980). Bu rakam mültecileri içermemektedir. Başka bir kaynağa göre yetmişli yılların sonunda dünyada 10 milyon göçmen bulunmaktaydı (Das Parlament, No 1/5.1.1980). Hürriyet Gazetesinin haberine göre Bolivya, Kolombiya ve Paraguay gibi Güney Amerika ülkelerinden binlerce işçi bölgenin zengin ülkelerine göç etmektedir. Aynı kaynakta Dünya Bankası�nın bir araştırmasına atıfta bulunulmakta ve Venezüella�nın nüfusunun dörtte birini özellikle ülkeye kaçak yollardan giriş yapan yabancı işçilerin oluşturduğu belirtilmektedir. Bazı ülkelerde yabancı işçilerin sayısı ülke nüfusunu aşmaktadır. Kuveyt�te çalışanların %70�i yabancı işçilerdir. Yabancı işçiler genelde fakir komşu ülkelerden gelmektedirler. Katar�da çalışanların %70�i ve Birleşik Arap Emirlikleri�nde çalışanların ise %85�i yabancı kökenlidirler. Bu bilgiler yukarıda belirtilen Dünya Bankası raporunda yer almaktadır. Büyük yolcu uçaklarının kullanımı ile Güney Kore, Filipinler, Hindistan, Pakistan ve Bangladeş�ten işçiler petrol zengini Arap ülkelerine getirilmektedirler. Aynı kaynakta üçüncü dünya ülkesi olan Çin�in diğer üçüncü Dünya ülkelerine işçi ihraç etmek istediği yer almaktadır. 2000 yılına girerken Çinin büyük bir değişim süreci yaşamakta olduğunu izlemekteyiz. Çinin ve diğer Uzakdoğu ülkelerinin dünya piyasalarındaki paylarının artması dünyadaki göç olayına yeni bir boyut kazandıracaktır. Eski Almanya Demokratik Cumhuriyeti�nde, örneğin Polonyalı işçilerin çalışması, sosyalist ülkeler arasında da iş göçünün söz konusu olduğu anlamına gelmektedir. Cumhuriyetin kurulmasını izleyen yıllarda Anadolu�ya ikinci büyük göç dalgası Bulgaristan�dan gelmiştir. Bulgaristan�dan göçler aralıklarla 1989 yılına kadar sürmüştür. Cumhuriyet döneminde ülkeye gelen toplam göçmenlerin % 48�ini oluşturan 790.717 Bulgaristan göçmeninin, göç hareketi dört aşamada gerçekleşmiştir (Köy Hizm.Env.s.138). �1925 yılındaki Türk - Bulgar ikamet sözleşmesi ile 1949 yılına kadar 19.833 ailede 75.877 kişi iskanlı, 37.073 ailede 143.121 kişi serbest göçmen olmak üzere toplam 56.906 ailede 218.998 kişi Türkiye�ye göç etmiştir (DPT, s.6). �1950 - 1952 yılları arasında Bulgaristan�ın tehcir ve göçe zorlaması sonucu 37.851 aileye mensup olmak üzere 154.393 kişi iskanlı göçmen olarak Türkiye�ye gelip yerleşmişlerdir (DPT, s.6). �1968 - 1979 yılları arasında da Türkiye-Bulgaristan Yakın Akraba Göçü Anlaşması çerçevesinde 32.356 aileye mensup 116.521 kişi Türkiye�ye göç etmiş ve bu göç ile 1950 -52 yılları arasında gelen göçmen ailelerinden büyük bölümünün Bulgaristan�da kalan yakınlarının Türkiye�ye serbest göçmen olarak gelmeleri sağlanmış ve böylece parçalanmış ailelerin birleşmesi gerçekleştirilmiştir (DPT, s.10). �Bulgaristan�dan son göç hareketi 1989 yılında Türk kökenli müslüman Bulgar vatandaşlarının, Bulgar hükümeti tarafından Türkiye�ye göçe zorlanmaları ile başlatılmıştır. Göçmenler kitleler halinde trenlerle Türk sınırına bırakılmışlardır. Böylece Türkiye, II nci Dünya Savaşı�ndan sonra Avrupa�da görülen en yoğun ve zorunlu göç akımını yaklaşık üç aylık bir süre içinde kabul etmek durumunda kalmıştır. Bu dönemde 64.295 aileye mensup 226.863 kişi serbest göçmen olarak Türkiye�ye gelmiştir. Bu tarihten itibaren 1995 yılına kadar da aralıklı olarak gelen serbest göçmenlerin sayısı 27.224 ailede 73.957 kişiye ulaşmıştır (Köy Hizm.Env.s.138). Bulgaristan�dan 1950 - 52 yılları arasında gelen ve devlet tarafından yerleştirildikleri için iskanlı göçmen olarak kabul edilen göçmenler iskan yasasına göre yapılan planlamalar doğrultusunda ülkenin çeşitli il-ilçe ve köylerine dağınık veya mahalleler eklenmek suretiyle yerleştirilmişlerdir. 1950 - 1960 döneminde toplam 35.496 ailenin yerleşiminin sağlandığı görülmektedir. Bunlardan 25.583 çiftçi ailesinin büyük çoğunluğunun Adana (1.442 aile), Ankara (1.136 aile), Balıkesir (1.474 aile), Bursa (2.185 aile), Konya (1.523 aile), Manisa (1.383 aile), Tekirdağ (1.619 aile) illerine, zanaatkar ailelerin çoğu Bursa (1.356 aile), İstanbul (3.100 aile), Eskişehir (1.116 aile), İzmir (1.1160 aile) illerinde yerleşimleri gerçekleştirilmiştir. İskan için yapılan 36.292 evin 22.761�i köy tipi; 12.219�u şehir tipi ve 1.312�isi hazır evdir. Kırsal alanda yerleşmek isteyenler için 13 müstakil köy kurulmuştur. Evlerin %70�i kırsal alana serpiştirilmek suretiyle yapılmıştır. % 25�i kentlere eklenen göçmen mahallelerinde inşa edilmiş olup, % 5�i müstakil köylerde yapılan evleri kapsamaktadır (Geray, s.54-55). Bulgaristan�dan 1968 - 1979 yılları arasında gelen göçmenler serbest göçmen stasüsünde oldukları ve parçalanmış ailelerin birleştirilmesine yönelik anlaşmalar çerçevesinde Türkiye�ye göç ettikleri için daha önce gelen akrabalarının bulunduğu il, ilçe ve köylerde kendi olanakları ile yerleşmişlerdir (DPT s.7). 1989 yılında Bulgaristan�dan gelen serbest göçmenlerin büyük bir bölümü daha önce Türkiye�ye göç eden akraba veya komşularının yoğun olduğu bölgelere kendi imkanları ile yerleşirken bir bölümü de devlet tarafından 14 il merkezi ile 23 ilçe ve beldede göçmen ailelerin parasal katkısı ve borçlandırılması esasına dayalı bir yöntemle yapılan toplam 21.438 konuta 5 yıllık süreç içinde yerleşmişlerdir. Sözkonusu konutlar kentlerin dışında siteler olarak planlanmıştır (Köy Hizm.). YUGOSLAVYA�DAN GÖÇLER Yugoslavya�dan Türkiye�ye Cumhuriyet döneminde toplam77.431 ailye mensup olarak 305.158 kişi göç etmiştir. Bu ailelerden 1950 yılına kadar gelenlerden 14.494 kişi devlet tarafından iskan edilmiştir. Ailelerin diğer bölümü serbest göçmen olarak Türkiye�ye yerleşmişlerdir (Köy Hizm.Env. s.138). Yugoslavya�dan yapılan göçün Yunanistan ve Bulgaristan�dan olduğu gibi politik zorlamalardan kaynaklanmadığı, göçün sosyo-ekonomik nedenlere dayandığı kabul edilmektedir (Arı, s.6). ROMANYA�DAN GÖÇLER Romanya�dan 19.865 aileye mensup 79.287 kişi 1923 - 49 yılları arasında iskanlı göçmen olarak Türkiye�ye gelmiştir. Ayrıca11.280 aileye mensup 43.271 kişide serbest göçmen olarak gelmiş ve daha önce gelen yakınlarının yerleştiği yerlere yerleşmişlerdir. DİĞER ÜLKELERDEN GÖÇLER Cumhuriyet döneminde Anadolu�ya Balkan ülkeleri dışında özellikle, müslüman olan veya Türk Dil grubuna bağlı olan ülkelerden iskanlı ve serbset göçmen olarak göç eden ailelerde olmuştur. Örneğin Türkistan�dan toplam 695 ailede 2.194 nüfus iskanlı, 214 ailede 684 nüfus serbest göçmen olarak, Afganistan�dan 1.006 ailede 4.163 nüfus iskanlı göçmen olarak gelmişler ve özellikle İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu�da kırsal ve kentsel kesimde yerleştirilmişlerdir (Köy Hizm.Env. s. 140). Türkiye�ye son göç 1993 yılında olmuş ve Rusya�da yaşayan 150 Ahıska Türk ailesi iskanlı göçmen olarak getirilmiştir. Iğdır ilinde yapılmakta olan konutlara yerleştirilmeleri planlanmaktadır. Kaynak: Yalçın DELİBASAN

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Paleocoğrafya
2 yıl önce

uyum sağlamasında veya göç etmesinde önemli bir etkendir. İklim değişikliklerine paralel olarak deniz seviyesinde meydana gelen değişiklikler, kıyılarda...

Ari ırk
2 yıl önce

milattan önce 1500 yıllarında yeni bir hareketlenme daha meydana geldi. Yine anakütleden kopmalar ve göçler başladı. Anakütleden kopan gruptan biri Hazar Denizi'nin...

Arı ırk, Adolf Hitler, Almanya, Irk, Taslak
Göçmen kuşlar
2 yıl önce

başlamasıyla da güneyden kuzeye dönüş göçüne başlarlar. İlkbaharda kuzey bölgeleri kuş akınlarına uğrar. İlkbaharda kuzeye gelen kuşlar, ilkbahar, yaz ve sonbahar...

Yayla
2 yıl önce

bir şekil alır. Yaylaların meydana gelişleri değişik şekillerde olur. Bazı yaylalar, volkanlardan püsküren lavların meydana getirdiği tabakaların akarsular...

Yayla, Yayla, İstanbul, Yayla (Coğrafya), Yayla, Edirne, Anlam ayrım
Petrol
2 yıl önce

basınç etkisiyle meydana gelen petrol, jeolojik şartların değişmesi sonucu bir deformasyon veya çatlak sebebiyle kaynak kayadan çıkar ve göçe başlar. Geçirimli...

Petrol sanayii, Petrolün cağrafyası, Asfalt, Benzin, Dizel, Ekonomi, Finans, Gazyağı, Hidrokarbonlar, Kimya, Latince, Motor yağı
Bezeme
2 yıl önce

genellikle düz ve eğri çizgileri yan yana dizilmesi ya da kesişmesinden meydana gelen ilkel bezemelerdir. Daha sonra yapılan bezemelere yuvarlak ve yay biçimindeki...

Bezeme, Hüseyin Kılıçkan
Beyrut
2 yıl önce

çoğunluktadır. Eskiden Müslüman topluluğun çoğunluğu Sünni iken 1960'lardan sonra göçler sonucu Şiilerin sayısı giderek artmıştır ve bugün Müslüman topluluğun çoğunluğunu...

Beyrut, 12 Temmuz, 13 Nisan, 1943, 1975, 1991, 2006, 2006 İsrail-Lübnan Krizi, Akdeniz iklimi, Araplar, Arapça
Büyük Bulgar Hanlığı
2 yıl önce

batıya göç eden Hun boyları sebebiyle Ön Bulgarlar daha kuzeye çekildiler ve bu Hunlarla kültür alışverişinde bulundular. 5. yüzyılda doğudan gelen Sabir...