Ebüzziya Tevfik Bey

Kısaca: Ebüzziya Tevfik Bey on dokuzuncu yüzyıl Osmanlı edebiyatçı ve matbaacısı. 1848’de İstanbul’da doğmuş olan Ebüzziya, Konya-Koçhisarlı KamilEfendinin oğludur.Asıl adı Tevfik’tir. Ebüzziya ünvanını, sürgünde bulunduğu tarihte kendi adını kullanamadığı için, oğlu Ziya’nın babası anlamında kullanmıştır. Türkiye’de matbaacılığı kuran İbrahimMüteferrika’dır. Merakı ve üstün zevki sayesinde, matbaacılığı basitlikten kurtarıp sanat haline getiren de Tevfik Beydir. Ebüzziya, muntazam bir tahsil ...devamı ☟

Ebüzziya Tevfik Bey on dokuzuncu yüzyıl Osmanlı edebiyatçı ve matbaacısı. 1848’de İstanbul’da doğmuş olan Ebüzziya, Konya-Koçhisarlı KamilEfendinin oğludur.Asıl adı Tevfik’tir. Ebüzziya ünvanını, sürgünde bulunduğu tarihte kendi adını kullanamadığı için, oğlu Ziya’nın babası anlamında kullanmıştır.

Türkiye’de matbaacılığı kuran İbrahimMüteferrika’dır. Merakı ve üstün zevki sayesinde, matbaacılığı basitlikten kurtarıp sanat haline getiren de Tevfik Beydir. Ebüzziya, muntazam bir tahsil görmemiş, hususi hocalardan ders alarak kendi gayretiyle yetişmiştir. Genç yaşta Namık Kemal ve Şinasi ile tanışmış, onların tesirinde kalarak edebiyat hayatına atılmıştır.Arapça ve Farsçadan başka Fransızcayı da öğrenen Ebüzziya, Avrupa’daki matbaa alanında olan yeniliklerden faydalanmasını bilmiştir.

Ebüzziya, çeşitli devlet memurluklarında bulundu. Terakki Gazetesi’ndeki yazılarıyla basın hayatına atıldı. Daha sonra Mısırlı Fazıl Mustafa Paşanın yardımıyla kurduğu kendi matbaasında ve Namık Kemal’in hediye ettiği Matbaa-i Ebüzziya adıyla tanınan matbaada, devrinin neşriyat hayatında önemli rol oynadı. Hadika ve İbret gazetelerinin baş yazarlığını yaptı ve Siraç (Kandil) Gazetesi’ni çıkardı.

Vatan Yahut Silistre piyesinin temsilinden sonra Namık Kemal Magosa’ya gönderilirken, o da AhmedMidhat’la birlikte Rodos’a sürüldü. Sultan Abdülaziz Hanın tahttan indirilmesine kadar orada kaldı. 1876’da İstanbul’a döndü. Eski ve yeni (Namık Kemal, Şinasi, Ziya Paşa, R.M. Ekrem, Muallim Naci, Ahmed Rasim gibi) yazarların bir çok eserlerini içine alan, yüz cildi aşkın, Kütüphane-i Ebüzziya adıyla tanınan takvim yıllıklarını, o devir için ileri bir baskı niteliğinde ve tekniğinde yıllarca çıkardı.

1900 yılında devlet aleyhindeki çalışmalarından dolayı tekrar Konya’ya sürüldü ve Meşrutiyetin ilanıyla 1908’de İstanbul’a döndü.Aynı yıl Antalya milletvekili seçildi. Bir taraftanMecmua-i Ebüzziya’yı yeniden neşrederken, bir taraftan da yeni Tasvir-i Efkar Gazetesi’ni kurdu. 27 Ocak 1913’te vefat etti.

Makale, tiyatro, hatıra, biyografi türlerindeki yazıları yanında antoloji, lügat, gazete, kitap, mecmua da çıkaran Ebüzziya edebiyattan astronomiye, siyasetten takvimciliğe kadar her konuda yazı yazmış bir muharrirdir.

Ecel-i Kaza adlı piyesi, Sinan Paşadan Namık Kemal’e kadar Türk nesir yazarlarının eserlerinden seçilmiş parçalarla yazarlarının hayatları hakkında kısa bilgi veren Nümune-i Edebiyat-i Osmaniye adlı antolojisi, Lugat-ı Ebüzziya adlı sözlüğü ve Yeni Osmanlılar Tarihi, belli başlı eserleri arasındadır.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.