Elbise

Kısaca: Elbise Alm. Kleidung (f), Fr. Habiller, İng. Dress. Çamaşırın üstüne giyilecek her türlü eşya. Arapça libasın çoğuludur. İslam dininin temel kitaplarında ilk insan ve ilk peygamber hazret-i adem’e Allahü teala tarafından gönderilen sahifelerde dokumayla ilgili kısımlar olduğu ve hazret-i adem ve ondan çoğalıp kendisine inananların elbise giydikleri, yani örtündükleri bildirilmektedir. Bu elbiselerin biçim ve şekilleri hakkında bugün kesin bilgimiz yoktur ...devamı ☟

Elbise Alm. Kleidung (f), Fr. Habiller, İng. Dress. Çamaşırın üstüne giyilecek her türlü eşya. Arapça libasın çoğuludur. İslam dininin temel kitaplarında ilk insan ve ilk peygamber hazret-i adem’e Allahü teala tarafından gönderilen sahifelerde dokumayla ilgili kısımlar olduğu ve hazret-i adem ve ondan çoğalıp kendisine inananların elbise giydikleri, yani örtündükleri bildirilmektedir. Bu elbiselerin biçim ve şekilleri hakkında bugün kesin bilgimiz yoktur.

Yapılan tarihi araştırmalar ve kazılarda bulunan çeşitli eşyalardan, elbiselerin basit ve mevsimlere göre yapıldığı ortaya çıkmaktadır. Yine bunlardan anlaşıldığına göre kadın-erkek arasında giyim farkı yoktu. Zamanla bu fark arttı. Eski Yunanistan’da erkeklerin bu işin üzerine çok düşmesi, bellerini inceltmek için, küçük yaşta, erkek çocuklara maden kemerler takılması, ellerine bilezik, boyunlarına kolye takılması şeklinde göründü. Bunların aksine Mısırlılarda, Özellikle erkekler çok basit giyinirlerdi.

Ortaçağ, ilkçağın aksine insanın kendini güzel göstermek için giyimine çok dikkat ettiği ve işlemeli elbiselere rağbetin çok olduğu bir zamandır. Avrupa’daki hükümdarlar, zenginler birbirinden süslü işlemeli elbiselere çok rağbet gösteriyorlardı. Kraliçe ve asillerin özenerek diktirdikleri elbiseler 18. yüzyılda hemen halk arasında yayılıp moda haline geliyordu.

Erkekler pantolon giymeye, 18. yüzyılın sonunda başladılar. Yirminci yüzyıl başında kadınlar ince zarif görünmek için korse kullandılar. Her geçen sene kadınların açılıp saçılması, moda hastalığının salgın halinde toplum tarafından yerine getirilmesi şeklinde görüldü. Sinema, arkasından televizyonun her eve girmesi, aktrist ve Ünlülar gibi giyinme merakını yaygınlaştırdı. Belli mihrakların kontrolünde olan dünya moda evleri, elbise tiplerini her mevsim değişmek suretiyle, dünyada milyonlarca insanı tesir altında bırakarak gereksiz harcamalar yaptırmak suretiyle büyük miktarları bulan meblağları kazanmaktadırlar.

Bu yüzyılda erkeklerin giyimlerinde kadınlarınki gibi köklü bir değişme görülmez. Genellikle pantolon, ceket şeklinde olan elbiselerde sadece biçim değişmektedir.

Türklerin Müslüman olmadan ve olduktan sonraki giyimleri farklılık arz eder. İslamiyette kadınların örtünmesi önemli bir konu olduğundan, Selçuklu ve Osmanlılarda buna çok dikkat edilmiştir. Şimdi olduğu gibi o zamanlarda da büyük şehirlerle Anadolu’nun köyleri arasında giyim bakımından farklar görülürdü. Özellikle İstanbul’da hanımların giydikleri kıymetli kumaşlardan yapılmış şık elbiseler müzeleri süslemektedir. Türk kadınlarının sokak kıyafetleri Avrupalılarınkine hiç benzemezdi. Türk kadınları uzun etekli yeldirmeler, feraceler giyerlerdi. Başlarını tamamen kaparlardı. Vücutlarında görünen yer kalmazdı. Giyimdeki zerafetleri Avrupa’dan çeşitli sebeplerle gelen kadınların hayranlıklarına sebeb olurdu. Türk kadınının giyiminde, zerafet, sadelik asırlar boyunca devam etmişti. Anadolu kadınının giyimi ise yörelere göre değişmiş, fakat asılda olan sadelik günümüze kadar devam edegelmiştir.

Erkeklerin kıyafetine gelince; her sınıfın kendine has bir giyimi vardı. Bunlardaki müşterek özellik rahat olmalarıydı. Pantolon yerine ekseri şalvar, yakasız mintan denilen gömlek giyerlerdi. Tanzimattan sonra Avrupa tesiri kadınlarda görüldüğü gibi erkeklerde de tamamen hissedildi.

Günümüzde moda cereyanı Özellikle kadınlar tarafından titizlikle takib edilmekte ve uyulmaktadır. Anadolu’nun köy ve küçük yerleri eski örf ve adetlerini devam ettiriyorlarsa da Özellikle büyük şehirlerde oturanlar Avrupai şekilde giyinmektedirler. Bunun yanında sanat okullarınca hazırlanan, eski giyimlerden faydalanarak yapılan Türk modelleri modacılar tarafından örnek alınmaktadır.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

elbise

Giysi:
"Bayram sabahlarında yeni elbiseler karşısında çocuk heyecanları duyuyorum."- S. F. Abasıyanık.

elbise

Türkçe elbise kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. dress, costume, clothes, clothing, garment, attire, apparel, gown, habit, raiment, robe, tire, tog, toggery, wear

elbise

giysi, giyecek, ºesvap.

elbise

Türkçe elbise kelimesinin Fransızca karşılığı.
costume [le], robe [la], habit [le], vêtement [le]

elbise

Türkçe elbise kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Bekleidung, Dress, Gewand, Kledage, Kledasche, Kleid, Kluft, Tracht

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.