Enürez

Kısaca: Birçok çocuk, 18 ay ve 4 yaş arasındaki dönemde, gündüzleri ve geceleri mesane kontrolünü öğrenir. Oysa 4 yaşından büyük çocuklarda da istemsiz miktürisyon (enürez), ender görülen bir sorun değildir. Beş yaşından büyük erkek çocukların % 2 1/2'unda en az haftada bir kere görülür. ...devamı ☟

Birçok çocuk, 18 ay ve 4 yaş arasındaki dönemde, gündüzleri ve geceleri mesane kontrolünü öğrenir. Oysa 4 yaşından büyük çocuklarda da istemsiz miktürisyon (enürez), ender görülen bir sorun değildir. Beş yaşından büyük erkek çocukların % 2 1/2'unda en az haftada bir kere görülür. Hatta on yaşındaki ve daha büyük çocuklarda bile, erkeklerin % 3'ü ve kızların % 2'si en az ayda bir kere yataklarını ya da külotlarını ıslatırlar. Enürez vakalarının birçoğunda patolojik bir etken yoktur, ama buna yol açan bazı durumların araştırılması önemlidir. İdrar yolu enfeksiyonu ve diabetes mellitus ihtimalleri için her zaman idrar analizi yapılmalıdır.

Kesin semptomatoloji bulunmadığı sürece, daha ileri araştırma endike değildir. Dizüri ve hematüri, tekrarlı idrar analizleri için endikasyonlardır ve gerekli daha ileri araştırmalar da yürütülmelidir. İdrarı boşaltmaya başlama zorluğu da, ürolojik değerlendirme gerektirir.

Başka semptomlar olmadığı sürece, miktürisyon dışındaki sızıntılar patolojik kökenli değildir. Spina bifida occulta teşhisi için belkemiği radyografisi endike değildir, çünkü bu bir enürez nedeni değildir. Vakaların büyük bir çoğunluğunda, fizik araştırma negatif sonuç verir. Çoğunlukla çocuk, miktürisyonu kontrol eden sinir yollarındaki bir gelişim geriliğiyle ilgili, izole bir gelişme bozukluğundan mustariptir. Hastalığın genellikle selim olan seyri ve ailede enürez vakalarının bulunması, bulunan cinsiyet farkları (gelişme bozuklukları genellikle kızlardan daha sık olarak erkek çocuklarda görülür) ve sık sık durumu açıklayan organik veya emosyonel faktörlerin mevcut olmayışı, bu etyoloji görünüşü desteklemektedir. Oysa etyolojide emosyonel faktörler önemlidir. Olumlu bir miktürisyon kontrolü döneminden sonra enürez baş gösterdiği, çocuk aynı zamanda encopresis (bkz.) de gösterdiği, kasıtlı altını ıslatma mevcut olduğu ve enürez hem gündüzleri, hem de geceleri olduğu takdirde, emosyonel stres'in rol oynaması ihtimali daha çoktur. Daha sık olarak, ebeveynin çocuğu istememe tutumları ve çocuktaki enkontinanstan ötürü olan başarısızlık duygusu, sekonder emosyonel bozukluklara yol açar. Dolayısıyla teşhis, semptomun ve aile tutumlarının tam değerlendirilmesini kapsamalıdır. Hangi tedavi tedbirleri uygulanırsa uygulansın, semptoma karşı ailenin cezacı olmayan ve anlayışlı bir tutumu benimsemelerinde yardımcı olmak önemlidir. Hekimin "çocuk sırf tembelliği yüzünden idrarını tutamıyor" demesi bu bakımdan faydalı olamaz. Ebeveyn, çocuğun altını ıslattığı geceleri görmezlikten gelmeli, ama idrarını tuttuğu geceleri ödüllendirmelidir.Altı ile 12 yaş arasındaki çocuklarda geceleri 25 mg ve daha büyük çocuklarda geceleri 50 mg amitriptilin, çok kere gece enürezin'i durdurmada etkindir. Vakaların üçte birinde, doğru uygulanan "zil" ile şartlama yöntemi etkindir.Yine de anlamlı bir nüksetme oranı vardır; ama nüksetme baş gösterdiği takdirde, ikinci bir deneme yararlı olabilir. Bu tedavi yönteminde, çocuğun çarşafının altına, alarm ziline bağlı bir metal yerleştirilir. Çocuk altını ıslatmaya başlar başlamaz, zil çalarak çocuğu uyandırır. Bunun üzerine, hasta tuvalete gider ve mesanesini boşalttıktan sonra alarmı yeniden kurup yatar. Bu yöntem, etkinlik gösterecekse, genellikle on beş gün içinde çocuk geceleri altını ıslatmamaya başlar.

Emosyonel faktörlerin belirgin olması ihtimali olan veya fizik tedavi yöntemlerine dirençli enürez vakalarında, çocuğun akıl durumu ve aile tutumlarıyla ilgili daha ileri araştırmalar endikedir. Bu durumlarda psikoterapötik müdahale gerekebilir.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.