eğmek
1 . Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü:
"Ãœcret emeğin karşılığıdır."- Anayasa.
2 . Uzun ve yorucu, özenli çalışma:
"Bir darbe benim bütün o uzun emeklerimi sıfıra indirir."- H. C. Yalçın.
3 . toplum bilimi İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci.
eğmek
Türkçe eğmek kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. bend, curve, incline, flex, bow, buckle, cant, contort, decline, droop, incurve, inflect, ply, slant, spring, stoop, sway, tilt, warp
eğmek
düz olan bir şeyi eğik duruma getirmek.
sert bir cismi bükmek.
eğmek
Türkçe eğmek kelimesinin Fransızca karşılığı.
courber, incliner, fléchir, ployer, pencher, cintrer, coucher, déjeter, incurver, infléchir
eğmek
Türkçe eğmek kelimesinin Almanca karşılığı.
v. abbiegen, beugen, biegen, hängen lassen, krümmen, neigen, umbiegen