Fel­sefe

fel­sefe


1 .
Varlığın ve bilginin bilimsel olarak araştırılması:
"Felsefe diliyle söylersek her ozan bir fenomendir yani olgudur."- N. Cumalı.
2 .
Bir bilimin veya bilgi alanının temelini oluşturan ilkeler bütünü:
"Tarih felsefesi. Hukuk felsefesi."- .
3 .
Bir filozofun, bir felsefe okulunun, bir çağın öğretisi:
"Sokrates felsefesi."- .
4 .
Dünya görüşü:
"Yargılarınızı, felsefenizi kendinize saklayıp oyununuza tek özdeyiş katmayacaksınız."- H. Taner.
5 .
Bir konuda soyut düşünüş:
"Uzun felsefelerden sonra Mediha'yı benden çok sevdiğini anlatıyor."- H. E. Adıvar.

fel­sefe

n. philosophy, thought

fel­sefe

varlık, evren, insan ve bilgiyle ilgili düşüncelerin bütünü; evreni, dünyayı, yaşamı yorumlama biçimi, dünya görüşü, ideoloji.
bir bilimin ya da bilgi alanının temelini oluşturan ilkeler bütünü; bir konuda soyut dü?ünü?
bir filozofun, bir felsefe okulunun, bir çağın öğretisi.

fel­sefe

philosophie [la]

fel­sefe

n. Philosophie

fel­sefe

n. философия (F)
adj. философский

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.