gezmek
1 . Hava alma, hoş vakit geçirme vb. amaçlarla bir yere gitmek, seyran etmek:"Tek başına buralarda gezdiği hâlde aradığını bulamıyordu."- O. C. Kaygılı.
2 . Bir yerde dolaşmak, yürümek:
"Kunduralarını çıkarır, satar, yalın ayak gezerdi."- S. F. Abasıyanık.
3 . Gitmek, başvurmak.
4 . Bulunmak:
"Şapkam burada ne geziyor?"-
5 . (-i)Bir yeri görüp incelemek.
6 . Hasta ayağa kalkmak:
"Oğlum iyileşti, yavaş yavaş gezmeye başladı."-
7 . Herhangi bir biçimde gezinmek:
"Bu giysiyle gezemem."-
8 . (-i)Bir yerde gezi yapmak:
"Geçen yaz Batı Anadolu'yu gezdik."-
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
gezip tozmak