Gümüşpınar, Orhaneli

Kısaca: Gümüşpınar, Bursa ilinin Orhaneli ilçesine bağlı bir köydür. ...devamı ☟

Gümüşpınar, Orhaneli
Gümüşpınar, Orhaneli

Bilgikutusu Türkiye köy |isim = Gümüşpınar |harita2 = Bursa_Turkey_Provinces_locator.jpg |harita2 boyut = 250px |harita2 açıklama = Bursa |harita1 = |harita1 boyut = |harita1 açıklama =
|harita = 
|harita boyut = 
|harita açıklama = |lat_deg = |lat_min = |lat_sec = |lat_hem = K |lon_deg = |lon_min = |lon_sec = |lon_hem = D |rakım = |yüzölçümü = |nüfus = 2482 |nüfus yoğunluğu = |nüfus_ref = [1] |nüfus_itibariyle = 2000 |alan kodu =0224 |posta kodu = 16980 |bölge = Marmara |il = Bursa |ilçe = Orhaneli
|Köy Muhtarı =Ercivan Korkut
|websitesi = [2]


Gümüşpınar, Bursa ilinin Orhaneli ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adının nereden geldiği ve geçmişi hakkında bilgi yoktur.

Kültür

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.

Gelenek ve görenekleri;

Bu bildiride, Bursa ilinin Orhaneli ilçesine bağlı köyleri ile Ege Bölgesi`nin çeşitli illerindeki kadınların müzik gelenekleri ekseninde benzer uygulamalardan örnekler verilerek görsel-duysal kayıtlar sunulacaktır. Ancak buna geçmeden önce müziğin ve müzikli uygulamaların sözlü ürünlerin yaratım - seslendirme (icra etme) - aktarma (nakletme) - izleme (algılama) - taklit etme1 zincirinde devamlılık işlevi üzerinde çeşitli görüşlere yer verilecektir.

BAŞLANTI:

Orhaneli`nin sözleri de olan bir oyun çeşididir. Mahalli oyunların tipik hareket motifleri bunun münasip (uygun) noktalarında tatbik olunarak umumiyetle irticali figürlerle yürütülür. Türküsü gün görmekte devam ederse oyunu da yaşar. Esas itibariyle kadın oyunudur. Kaşıklarla oynandığı da olur.

Düğünlerde oyun meclisi şimdiki halde bununla başlıyor. Adını bu öncülüğünden almıştır.

Uludağ Köy Oyunları

TÜRK HALK OYUNLARI KATALOĞU

ULUDAĞ KÖY OYUNLARI:

Uludağ (Bursa) köylerinin ehil (usta) sanatçılarından on beş yıl evvel edinilen bilgilere göre, yörenin şimdiki köy oyunları, şüphesiz eski asırlardan hatıra ve motifler saklamak şartıyla yedi parça halindedir.

1. Köylü ve şehirli Güvendesi 2. Yüksek Oyun 3. Alçak Oyun 4. Kırık Oyun 5. Kız Havası 6. Cezayir : a) Yalnız hava, b) Hava ve oyun 7. Köroğlu

Güvende: 2 / 4 lük ölçüdedir. Hem ezgi hem de söz basımından Bursa Güvendesi`nden ayrı bir oyundur.

Yüksek Oyun: 9 / 8 lik ve canlı tartımdadır. Hareketli ve şen bir karakteri vardır. Aksak zamandaki sert hoplayışlar bu oyunun belirli özelliğidir. Yüksek izafesi (yakıştırma) hoplayış durumuyla ilgilidir.

Alçak Hava: Buna Düz Oyun da diyorlar. Erkek ağzıyla söylenip oynanır. Yani sözleri kıza hitap edicidir.

Kırık Hava: Bu bilakis (tersine) kız ağzıyla söylenir, sözleri ona göredir. Ölçüsü 2 / 4 tür. Aşk duygularını dile getiren şen ve şakrak bir oyundur. Kırık havanın temposu Alçak Havadan daha hızlıdır.

Kız Havası: Aksak, 9 / 8 ölçüsünde bir oyun havasıdır. Grup halinde de oynanılmaktadır.

Cezayir: Bu parça, anavatandan bir toprak kopuşunun (Cezayir`in) milletin gönlünde bıraktığı köklü elemli (üzüntülü) duygunun bir ifadesidir. O acı hatırlatılacak surette oynanır.

Köroğlu: Oyun faslının bitiş kısmını teşkil eden ve bıçaklarla oynanan Köroğlu, yiğitlik duygusunun ifadesini, heyecanlı, bir kahramanlık havası içinde canlandırır.

Bu sıralanış, Uludağ bölgesinin köy oyunlarında eski fasıl fikrinin yaşamakta bulunduğunu gösteriyor ki, bu yolda belirli teselsüller (uzantılar) her bucağımızda (yöremizde) kalmamıştır.

Köroğlu`ndan başka bütün oyunlar kaşık ve parmak zilleriyle yürütülmektedir. yani, Uludağ yöresi hala kaşıklı oyunlar bölgesindendir. Oyuna kalkanların fasıl sunma kadar her oyunu yürütmesi adettir. Faslın her havasından benzeri olan başka bir havaya geçilerek oyun uzatılabilir de...

Uludağ`da çalgı olarak davul zurna ve birde köylünün kendi yaptığı kemana kullanılmaktadır. Yerli usta çalgıcıların belirttiğine göre, yarım asırdan fazla bir zamandır bağlama`nın yerini oralarda bu kemana almış bulunmaktadır. Şimdi, daha ziyade Avrupa yapısı kemanlar kullanılmaktadır. Yaylı sazlar, ta ıklığ`dan kalma göreneğe göre buralarda da kemençedeki gibi dize dayatılmaktadır. Kemana`ya parmaklarla vurularak çalınan davul eşlik eder. Açık havada zurnayla birlikte çalınırken, davul mutlaka tokmakla dövülür. Keman davul birlikteliğinin yalnız kapalı yerlerde, davul zurna yerine bulunduğunu, halk musikicileri bilhassa belirtmişlerdir.

Gelenek ve görenekleri;

Bu bildiride, Bursa ilinin Orhaneli ilçesine bağlı köyleri ile Ege Bölgesi`nin çeşitli illerindeki kadınların müzik gelenekleri ekseninde benzer uygulamalardan örnekler verilerek görsel-duysal kayıtlar sunulacaktır. Ancak buna geçmeden önce müziğin ve müzikli uygulamaların sözlü ürünlerin yaratım - seslendirme (icra etme) - aktarma (nakletme) - izleme (algılama) - taklit etme1 zincirinde devamlılık işlevi üzerinde çeşitli görüşlere yer verilecektir.

BAŞLANTI:

Orhaneli`nin sözleri de olan bir oyun çeşididir. Mahalli oyunların tipik hareket motifleri bunun münasip (uygun) noktalarında tatbik olunarak umumiyetle irticali figürlerle yürütülür. Türküsü gün görmekte devam ederse oyunu da yaşar. Esas itibariyle kadın oyunudur. Kaşıklarla oynandığı da olur.

Düğünlerde oyun meclisi şimdiki halde bununla başlıyor. Adını bu öncülüğünden almıştır.

Uludağ Köy Oyunları

TÜRK HALK OYUNLARI KATALOĞU

ULUDAĞ KÖY OYUNLARI:

Uludağ (Bursa) köylerinin ehil (usta) sanatçılarından on beş yıl evvel edinilen bilgilere göre, yörenin şimdiki köy oyunları, şüphesiz eski asırlardan hatıra ve motifler saklamak şartıyla yedi parça halindedir.

1. Köylü ve şehirli Güvendesi 2. Yüksek Oyun 3. Alçak Oyun 4. Kırık Oyun 5. Kız Havası 6. Cezayir : a) Yalnız hava, b) Hava ve oyun 7. Köroğlu

Güvende: 2 / 4 lük ölçüdedir. Hem ezgi hem de söz basımından Bursa Güvendesi`nden ayrı bir oyundur.

Yüksek Oyun: 9 / 8 lik ve canlı tartımdadır. Hareketli ve şen bir karakteri vardır. Aksak zamandaki sert hoplayışlar bu oyunun belirli özelliğidir. Yüksek izafesi (yakıştırma) hoplayış durumuyla ilgilidir.

Alçak Hava: Buna Düz Oyun da diyorlar. Erkek ağzıyla söylenip oynanır. Yani sözleri kıza hitap edicidir.

Kırık Hava: Bu bilakis (tersine) kız ağzıyla söylenir, sözleri ona göredir. Ölçüsü 2 / 4 tür. Aşk duygularını dile getiren şen ve şakrak bir oyundur. Kırık havanın temposu Alçak Havadan daha hızlıdır.

Kız Havası: Aksak, 9 / 8 ölçüsünde bir oyun havasıdır. Grup halinde de oynanılmaktadır.

Cezayir: Bu parça, anavatandan bir toprak kopuşunun (Cezayir`in) milletin gönlünde bıraktığı köklü elemli (üzüntülü) duygunun bir ifadesidir. O acı hatırlatılacak surette oynanır.

Köroğlu: Oyun faslının bitiş kısmını teşkil eden ve bıçaklarla oynanan Köroğlu, yiğitlik duygusunun ifadesini, heyecanlı, bir kahramanlık havası içinde canlandırır.

Bu sıralanış, Uludağ bölgesinin köy oyunlarında eski fasıl fikrinin yaşamakta bulunduğunu gösteriyor ki, bu yolda belirli teselsüller (uzantılar) her bucağımızda (yöremizde) kalmamıştır.

Köroğlu`ndan başka bütün oyunlar kaşık ve parmak zilleriyle yürütülmektedir. yani, Uludağ yöresi hala kaşıklı oyunlar bölgesindendir. Oyuna kalkanların fasıl sunma kadar her oyunu yürütmesi adettir. Faslın her havasından benzeri olan başka bir havaya geçilerek oyun uzatılabilir de...

Uludağ`da çalgı olarak davul zurna ve birde köylünün kendi yaptığı kemana kullanılmaktadır. Yerli usta çalgıcıların belirttiğine göre, yarım asırdan fazla bir zamandır bağlama`nın yerini oralarda bu kemana almış bulunmaktadır. Şimdi, daha ziyade Avrupa yapısı kemanlar kullanılmaktadır. Yaylı sazlar, ta ıklığ`dan kalma göreneğe göre buralarda da kemençedeki gibi dize dayatılmaktadır. Kemana`ya parmaklarla vurularak çalınan davul eşlik eder. Açık havada zurnayla birlikte çalınırken, davul mutlaka tokmakla dövülür. Keman davul birlikteliğinin yalnız kapalı yerlerde, davul zurna yerine bulunduğunu, halk musikicileri bilhassa belirtmişlerdir.

Menevşesi Tutam Tutam Menevşesi Tutam Tutam

Arasına Güller Katam

Nice Gurbet Elde Yatam

Sen Gel Menevşeli Gelin

Gelin Gelin Allı Gelin

Al Yanağı Ballı Gelin

Gelin Gider Su Doldurur Pınardan

Yıllar Geçti Haber Gelmedi Yardan

Menevşe Buldum Derede

Sordum Evleri Nerede

Üçbeş Güzel Bir Arada

Sen Gel Menevşeli Gelin

Gelin Gelin Allı Gelin

Al Yanağı Ballı Gelin

Gelin Gider Su Doldurur Pınardan

Yıllar Geçti Haber Gelmedi Yardan



       Bursa`nın Ufak Tefek Taşları




Meşeli Dağlar Meşeli

Dibinde Halı Döşeli

Kül Oldum Aşka Düşeli

A Benim Esmer Güzelim

Yarimle Kol Kola Gezeli

Hamamın Üçtür Kurnası

Üçünde Üç Kız Yunası

Üç Kızın Biri Benim Olası

A Benim Esmer Güzelim

Yarimle Kol Kola Gezeli

Bursa`nın Ufak Tefek Taşları

Keman Olmuş O Yarimin Kaşları

Bir Omuzdan Bir Omuza Saçları

A Benim Esmer Güzelim

Yarimle Kol Kola Gezeli





Oğlan Adın İsmail (Aman Amman Beyim Amman)

İsmine Oldum Mail

Bir İçim Su Ver Bana Aman Amman Beyim Amman

Hem Sevaptır Hem Hayır

Üç O Yandan Beş De Bu Yandan

Bir De Keleş Yaylasından

Çayır Çimen Ortasından

Seveceksen Sev Beni Candan

Oğlan Adın Hem Bekir (Aman Amman Beyim Amman)

Çevreyi Doldur Getir

İstanbul`a Gidersen (Aman Amman Beyim Amman)

Çekirdeksiz Nar Getir

Üç O Yandan Beş De Bu Yandan

Bir De Keleş Yaylasından

Çayır Çimen Ortasından

Seveceksen Sev Beni Candan

Öyledir Yar Öyledir (Aman Amman Beyim Amman)

Aşkın Beni Beni (Yavrum) Söyletir

Almış Yari Yanına (Aman Amman Beyim Amman)

Bülbül Gibi Söyletir

Üç O Yandan Beş De Bu Yandan

Bir De Keleş Yaylasından

Çayır Çimen Ortasından

Seveceksen Sev Beni Candan



Zeytinyağlı Yiyemem

Zeytin Yağlı Yiyemem Aman,

Basma Da Fistan Giyemem Aman.

Senin Gibi Cahile,

Ben Efendim Diyemem Aman.

Kaldım Domaniç Dağlarında,

Sevgili Yarim Nerelerde.

Kara Üzüm Asması,

Yeşil Olur Yazması.

Ben Yarimden Ayrılmam,

Kara Yazı Yazması.

Kaldım Domaniç Dağlarında,

Sevgili Yarim Nerelerde.



Asmadan Üzüm Aldım,

Sapını Uzun Aldım.

Verin Benim Yarimi,

Annemden İzin Aldım.

Kaldım Domaniç Dağlarında,

Sevgili Yarim Nerelerde.





Bindim atın birine


Bindim atin birine

Geçtim urumeline

Urumeli gızları

Çakır ela gözleri

Kavak senden uzun yok

Dallarında üzüm yok

Eller ne derse desin

Başkasında gözüm yok



Cici Pabucum Cici

Cici Pabucum Cici

Gezdiğim Çimen İçi

Benimde Sevdiceğim

Kavrulmuş Badem İçi

Ya Lelli Ya Lelli Ya Lelli Ya Lelli

Aman Amman Civanım Ben Yandım

Gidin Bulutlar Gidin

Yarime Selam Edin

Yarim Tatlı Uykuda

Uykusun Haram Edin

Ya Lelli Ya Lelli Ya Lelli Ya Lelli

Aman Amman Civanım Ben Yandım

Kaleden İndim Aşağı

Topladım Arpa Başağı

Yar Mevlanı Seversen

İn Merdivenden Aşağı

Ya Lelli Ya Lelli Ya Lelli Ya Lelli

Aman Amman Civanım Ben Yandım

Köylü Güvendesi

Bindin atın birine Geçtim Urumeli`ne Urumeli`nin kızları Çakır ale (el`) gözleri

Alçacık duvardayım Baş açık hovardayım Nerde güzel varsa Bilin ben ordayım

Bahçelerde bal kabak Elimde altın tabak Beni beğenmezken Vardığın adama bak

Dere geliyor dere Kumunu süre süre Al götür beni dere Yarimin olduğu yere

"Oyun havaları"nın yerli adları şunlardır: Güvende (Köylü Güvendesi, Şehirli Güvendesi), Yüksek (şehirlerde buna Sekme ve Karşılama denir), Alçak, Kırık, Kız, Cezayir (Oyunda sürekli), Zeybek, Aralık Havaları (hariçten gelmelerin ortak adıdır).

Güvende Türküleri: Güvende havasında oyunlar iki türlü oynanır. Halk bu oyunların birine Köylü Güvendesi, diğerine Şehir Güvendesi adını verir.

Alçacık duvardayım Baş açık hovardayım Nerde güzel varısa Bilin ben ordayım

Bahçelerde bal kabak Elimde altın tabak Beni beğenmez iken Vardığın adama bak

Yüksek Hava Türküleri: Şehirde Karşılama ve Sekme adıyla meşhur olan bu oyun havasında okunan türkelin edebi ölçüsü şudur:

Yürük yaylasında yaylayamadım Divane gönlümü eyleyemedim

Merdivenden inerken, eşim seni görmüşler Beni sana, seni bana pek münasip görmüşler

Alçak Hava Türküleri: Bu oyun havasında söylenen türkülerden üç örnek:

Elinde bakır Gözleri çakır Gel öpüşelim Kız şapur şupur

Akşam oldu gün indi Bahçeler gölgelendi İki öptüm, bir koktum Yüreğim tazelendi

Ak koyun kara koyun Hepimizde var oyun Sabır takat kalmadı Soyun güzelim soyun

Bu oyunun bir zamanlar biri kız biri oğlan iki kişi tarafından birlikte oynanılmışlığı düşünülebilir. Çünkü oğlanın sözlerine kız şöyle cevap verir:

El üstünde gezerim Al keremit ezerim Ben Hacı`nın Fatma`yım Sere serpe gezerim

Kırık Hava Türküleri: Kırık Hava oyunlarında türküler curcuna gibi söylenir ve oyun da ona göre oynanır:

Var elimde hindi Oğlan kızı beyendi Almadı kendi

Aman şeker oğlan Canım şekeroğlan

Elimde makine Gidelim hakime Darılsa vah kime?

Aman şeker oğlan Canım şekeroğlan

Kız Havası Türküleri: Bu adda çalınan ezgi pek güzeldir. Ezginin hoşluğuna oyunun şakraklığı katılırsa doyum olmaz.

Menevşesi tutam tutam Arasına güller katam Gel ikimiz bile yatam Sen gel menevşeli gelin

Gelin gelin allı gelin Al yanağı ballı gelin

Menevşe buldum derede Sordum evleri nerede Üç kız bir oğlan arada Sen gel menevşeli gelin

Gelin gelin allı gelin Burnu karanfilli gelin

Menevşesi boyun eğmiş Yaprakları suya değmiş Kız seni sevenin ölmüş Sen gel menevşeli gelin

Gelin gelin allı gelin Burnu karanfilli gelin

Varayım mı, varayım mı? Kız kapunu kırayım mı? Sen döşekte yatır iken Ben ayazda öleyim mi?

Gelin gelin allı gelin Al yanağı ballı gelin

Cezayir Türküleri: Orhaneli`de bu türküler sırf şarkı halinde (sözlü, oyunsuz) söylenince ağır bir havayla, oyun için söylendiği zaman ise ayrı bir makamla çalınır. Sözler değişmese de oyun havasının ezgisi başkadır.

Halk musiki faslında her milli dava hala bu türkülerle ve bildiğimiz Cezayir Marşı`nın sadeleştirilmiş havasıyla okunur. Türkünün sözleri şunlardır:

Kaleden kaleye toplar atılır Şiddetinden aylar, günler tutulur Koç yiğitler gurbet elde satılır Sokakları mermer taşlı Cezayir (Cezayer)

Direk direk gemilerin dumanı Ramazan ayında temcit zamanı Yiğitleri kurban diye kestiler Sokakları mermer taşlı Cezayir (Cezayer)

Ötme bülbül garip garip havada Yavruların öksüz kalır yuvada Sokakları mermer taşlı Cezayir (Cezayir)

Cezayir`i bir ikindi bastılar Camilere çifte çanlar astılar Sokakları mermer taşlı Cezayir (Cezayer)

Köroğlu Türküleri: Orhaneli Türkmenleri arasında yiğitlik menkıbelerini canlandıran Köroğlu Havası gerek ezgi gerekse oyun bakımından büyük bir canlılığa haizdir. Oyunda söylenen sözlerden ve ezgisinden başka, oynanış tarzı da gönüllerde coşkunluk ve milli gurur uyandırıyor. İşte bir türkü örneği:

Köroğlu`nun malı dağları aştı Köroğlu duydu da geriye kaçtı Atadan, dedene devletim benim

Ben bir Köroğlu`yum dağda gezerim Esen rüzgardan hile sezerim Demir sopa ile başlar ezerim Atadan, dededen devletim benim

Çekti bıçağını çıktı meydana Dünyaya gelmemiş doğuran ana

Atadan dededen devletim benim Devletin armağanı kır atım benim.

Zeybek Havaları: Orhaneli köylüleri arasında zeybek havaları yalnız çalınır, yani sözsüzdürler. Ancak, birlikte oynanır. Bu havalara uyarlanmış türkü sözleri yoktur.

Aralık Türküleri: Bu isim altında fasıla katılan türküler, Orhaneli`nin öz malı değillerdir. Öteden, beriden gelip biriken bu havalara o yüzden "aralık" izafesi uygun görülmüştür. Aralarda dinletilir ve çeşit artırmış olurlar.



Derede davul sesi var (Uy) derede davul sesi var

Bugün gelinin yası var (a gelin)

Bir oğlandan gayrı nesi var

Alırlar seni elimden

Sararlar ince belinden (a gelin)

(Uy) gölgelerde gabaçlar

Asbap yuğdumuz akdaşlar

Sarılıp yattığımız gardaşlar

Alırlar seni elimden

Sararlar ince belinden (a gelin)



Bahçede erik dalı Bahçede erik dalı (amanın)

Dibinde gördüm yarı

Sen otur ben söyleyem (amanın)

Başıma gelen halı

Gıyıdan gıyıdan gel

Ortası çamur gıyıdan gel

Gaz goydum yansın diye (amanın)

Al geydim alsın diye

(Mor geydim alsın diye)

Kimselere varmadım (amanın)

Askerden gelsin diye

Gıyıdan gıyıdan gel

Ortası çamur gıyıdan gel

YÖRESEL YEMEKLERİMİZ

1.Tarhana

2.Kabuklu Fasulye

3.Hamurlu Yoğurt

4.Yaprak Dolması

5.Lahana Dolması

6.Alaca Aş

7.Höşmelim

8.Kabak Tatlısı

9.Üzüm Pekmezi

10.Un Helvası

11.Pelvaza

Coğrafya

Bursa iline 43 km, Orhaneli ilçesine 18 km uzaklıktadır.

İklim

Köyün iklimi, Marmara iklimi etki alanı içerisindedir.

Nüfus

|- 
Yıllara göre köy nüfus verileri
2007
2000 2482 1997 2169


Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Köyün Ekonomisi Tarım, Hayvancılık ve Köyde bulunan Zengin linyit yatakları nedeniyle köyde bulunan iş sahalarıdır.

Muhtarlık

Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
2004 - Ercivan Korkut
1999 - Bayram ÖZGER
1994 - Nail AKIN
1989 - Nail AKIN
1984 - Hayrettin TOKYAY


Altyapı bilgileri

Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. Ptt şubesi ve ptt acentesi mevcuttur. Sağlık ocağı vardır ancak sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

GÜMÜŞPINAR KÖYÜ

MUHTAR ADI : ERCİVAN KORKUT

TELEFON NO : 0224 827 6011

NÜFUSU : 2173

YOLU : 18 KM ASFALT

OKULU : 14 DERSLİK

ÖĞRENCİ SAYISI : 234

ÖĞRETMEN SAYISI : 11

LOJMAN : 3

İÇME SUYU : YETERSİZ, ŞEBEKE VAR

SULAMA SUYU : YOK

ELEKTRİK : VAR

EVLERDE TELEFON : VAR

KÖY KONAĞI : VAR (2 katlı)

DÜĞÜN SALONU : YOK

SAĞLIK EVİ : VAR (1 ebe, 1 hizmetli personel)

KANALİZASYON : VAR, YETERSİZ

CAMİ : VAR (2 adet)

İMAM EVİ : VAR (2 adet)

ORMAN : ÇAM

İMAR PLANI : YOK

ÜRETİM : TARIM (Buğday, üzüm)

HAYVANCILIK (Büyükbaş, küçükbaş)

EKONOMİ : İYİ

SORUNLAR : İÇME VE SULAMA SUYU, İMAR PLANI, KANALİZASYON

Linkler



köy-taslak Orhaneli belde ve köyleri

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.