Gürpınar (İstanbul)
İstanbul ili Büyükçekmece ilçesine bağlı olan Gürpınar beldesi, B.Çekmece, Kavaklı ve Marmara Denizi ile çevrili 1800 hektar alana sahip, 7 km sahil şeridi olan belde 4 muhtarlıktan ibaret olup son yapılan sayımlarla kışlık nüfus 31.000 olarak tespit edilmiştir.Beldemiz E-5 yoluna paralel, E-6 yoluna ise 10 km uzaklıkta olup Carrefour, Tatilya, Migros, Bauhaus, Tüyap Fuar Merkezi, Özel Fatih ve Beykent Üniversiteleri, özel eğitim kurumları, TV kulesi, otomotiv satış merkezleri, bankalar, lüks otel, hastane, iş merkezleri, spor kompleksleri, hipermarketler ile çevrili olan bir konumda yer almaktadır. Market ve hipermarketlere beldemiz içerisinde ücretsiz servisler yapılmaktadır.
Gürpınar Topkapı`ya 40 km, Esenler Otogarı`na 30 km, Atatürk Havalimanı`na 18 km uzaklıktadır.
E-5 kara yolu ile Gürpınar güzergahından Edirne ve İstanbul yönüne (Yenibosna Metro istasyonuna) her beş dakikada bir otobüs ve günde çift sefer sabah-akşam olmak kaydıyla Bakırköy`e gitmek mümkündür.
Asırlar boyunca bir çok medeniyete ev sahipliği yapmış tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dünyanın gözbebeği güzel İstanbul`un batı yakasında yeşille mavinin kucaklaştığı eşsiz bir beldedir. Küçükçekmece Gölü`yle Büyükçekmece Gölü arasında Marmara Denizi`ne hakim bir yarımadada yeşillikler arasında saklı kalmış cennetten bir köşe. Her geçen gün betonlaşan İstanbul`a yeni bir soluk yeşil bir çevre.
Belediye Başkanı önce Beylikdüzü`nde arazileri gecekondulaşma tehdidinden kurtardı. Burada 16 bin konutluk bir cazibe merkezi oluşturuldu ve böylece 2000`li yıllarda İstanbul`un en büyük uydu kenti Gürpınar`da yükselmeye başladı. 18 yıl boyunca Gürpınar`da dozerler, grayderler, kepçeler gece gündüz çalıştı. Gürpınar İstanbul`un en büyük şantiye merkezi haline geldi. Yeni yollar açıldı, kanalizasyon boruları döşendi, artezyen kuyuları açıldı. İSKİ`nin dev su şebekesi Gürpınar`a bağlandı.
Altyapı yatırımlarına ağırlık verildi. Pekmez ve Tepebağlar mevkiilerine su hatları döşendi. 28 adet artezyen su kuyusu açıldı. Gürpınar`da 4.000 tonluk su deposu inşa edildi.
Başta Atatürk, İnönü ve İstanbul Caddeleri olmak üzere Gürpınar`ın bütün cadde ve sokaklarına yağmur suyu, kanalizasyon ve atık su kanalları döşendi.
Gürpınar`ın bütün atık sularını toplayacak olan 9 km uzunluğundaki sahil şeridini kapsayan kolektör çalışmaları tamamlanmak üzere. Bu sahiller halkın hizmetine açılarak , yapımı devam eden gezinti alanları, spor ve eğlence merkezleri ile İstanbul`un en gözde mekanları haline gelecek.
Yıllardır yazlıkçıların tercih ettiği Gürpınar sahilleri yeni bir görünüme kavuştu. Gürpınar`da devam eden dev projelerden biri Büyükçekmece`den başlayıp Dalyan mevkiine kadar devam eden deniz dolgusu. İstanbul Teknik Üniversitesi`nin verdiği rapor doğrultusunda başlatılan dolgu çalışmaları tamamlanmıştır.
Gürpınar sahilleri yeni bir görünüme kavuşurken çağdaş ulaşım imkanları da Gürpınar`ın hizmetine sunuluyor. İşte onlardan biri de deniz otobüsü. Dereağzı mevkiinde dolgu işlemleri süren bu proje bir kompleks halinde inşa ediliyor. Bu dev projenin içinde , yat limanı ve deniz otobüsü iskelesi yer alıyor. Bu projenin önümüzdeki yıllarda tamamlanması planlanıyor. Gürpınar`ı çevreleyen yolların tamamı bulvar haline getirildi. 31.904 adet ağaç dikilip 46.200 m2 park alanı yapıldı ve bütün yollarımızın ışıklandırılması yapılmıştır.
Son 18 yıl içinde Gürpınar`ın modern bir kent haline dönüştürülmesi için toplam 110 km`lik yol yapımı gerçekleştirildi. Bu yolların önemli bir bölümü gidiş gelişi çift şerit olarak gerçekleştirildi. 35 km` lik stabilize yol yapımı tamamlandı. 680 bin 652 metrekarelik asfalt döküldü. Başta Pınarkent ve Pekmez bölgesi olmak üzere Gürpınar`ın birçok mahallesi parke taşıyla döşendi. Öte yandan çocukların sağlıklı bir şekilde yetişebilmesi ve oynayabilmesi içinde 13 adet çocuk parkı yapıldı.
Başkan, Dereağzı mevkiini ve deniz otobüsü iskelesini E-5 karayoluna bağlayacak yeni bir yolun inşaatını da başlattı. Gürpınar`ın çukurçeşme mevkiindeki dere ıslah edildi. Yeraltına kanallar yapıldı. Geliş gidişli çift şeritli yola dönüştürüldü.
Gürpınar`da son 5 yılda alt yapıda olduğu gibi sosyal yaşamda eğitim, kültür ve sağlık hizmetlerinde de büyük değişim yaşandı. Gürpınar Belediyesi ve İl Özel İdarenin işbirliğiyle modern bir sağlık ocağı yapımı tamamlandı.
Beylikdüzünde 16 bin konutun temelleri yükselirken Başkan Velittin Küçük sosyal konutlara da önem verdi. Dar gelirliler için yapılan sosyal konutların temeli dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından atıldı.
Kalkınmış, çağdaş ve demokratik Türkiye`nin gerçekleşmesi için eğitime de destek veren Gürpınar Belediyesi bölgenin hızlı nüfus artışını göz önünde bulundurarak 28 ilköğretim okulu ve 12 adet lise yerini ayırmış. Pınarkule İlköğretim Okulu, Neşe Sever İlköğretim Okulu, Azime Yılmaz İlköğretim Okulu ek hizmet binası , İMKB Endüstri Meslek Lisesi, 80. Yıl Lisesi geçtiğimiz yıl tamamlanarak Milli Eğitimin hizmetine verildi. Şimdi bu okulda yüzlerce öğrenci huzur içinde eğitimlerini sürdürüyor. Temeli 24 Ağustos 1997 tarihinde dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz tarafından atılan çok amaçlı 72 derslik Teknik Turgut Özal Lisesinin yapımı devam etmektedir.
İstanbul`un hemen yanı başında Gürpınar`da yeni bir uydu kentin temelleri yükselirken eğitim ve sağlık hizmetlerinin yanı sıra halkın ibadeti için bölgeye 11 yeni caminin inşaatına başlanıldı. Bu camiler tamamlanarak ibadete açıldı.
Belediyenin yeni imar planında Çukurlar mevkiinde spor tesisleri ve ticaret merkezleri, Çukurbostan mevkiinde ise bacasız sanayi alanı gerçekleştiriliyor. Gürpınar`lı gençlerin spor yapabilmesi için deniz dolgu çalışmalarının bittiği Dalyan mevkiinde yaptırılan futbol stadyumu gençlerin ve amatör kümede mücadele eden Gürpınarspor`un hizmetine sunuldu.
2000 yıllarının Gürpınar`ı adım adım şekillenirken Gürpınar Belediyesi de 1999 yılı başında son derece modern yönetim binasına kavuştu. Eski Belediye binası ise Polis Karakolu olarak İçişleri Bakanlığı`nın hizmetine verildi. Gürpınar Belediyesi`nin yaklaşık 115 personeli bu binada hizmet veriyor.
Gürpınar`ın Tarihi
Gürpınar`ın tarihi gelişimiBizans dönemine kadar uzanmaktadır. Bizans döneminden Yunanistan ile yapılan mübadele yıllarına kadarki süreçte, yerli halkı oluşturan Rum kökenli Gürpınarlılar tarım ve hayvancılıkla uğraşmışlar ve yaşamlarını birbirlerinden ayrı yerlerde dağınık yerleşim biçiminde sürdürmüşlerdir. 1924 yılında Yunanistan ile Türkiye arasında imzalanan Ankara Anlaşması çerçevesinde Gürpınar halkının Rum kökenli olanları Yunanistan`a göç ederken Türk kökenli Selanikliler de Yunanistan`dan da bu bölgeye gelmiştir. Ülkemizde zaman zaman yapılmakta olan yerleşimlerin ismini değiştirme operasyonlarından Gürpınar`da nasibini almış; 1961 yılına kadar Anarşa olan adı Gürpınar olarak değiştirilmiştir. 1980`lere kadar Çatalca`ya bağlı küçük bir tarım köyü olan Gürpınar, yurt içi göç alan önemli bir merkez haline gelmiştir. Özellikle 1990`lı yıllardan sonra Anadolu ve Trakya`nın her bölgesinden insanların ilgi odağı olmuştur.Gürpınar`ın Yerleşimi
1989 yılında belde belediyesi olarak hizmet vermeye başlayan Gürpınar Belediyesi 24 Eylül 2000 tarihine kadar Merkez Mahallesi Muhtarlığı olarak kalmıştır.Belediye Meclisinin almış olduğu bir kararla belde 4 mahalleye ayrılmış olup, bugün itibariyle Merkez Mahallesi Muhtarlığı, Adnan Kahveci Mahallesi Muhtarlığı, Dereağzı Mahallesi Muhtarlığı ve Pınartepe Mahalle Muhtarlığı olarak 4 muhtarlık olmak suretiyle hizmet vermeye başlamıştır.
Bölgemizde iki nüfus barınmaktadır. Yazlık nüfus 35000, kışlık nüfus 31000, toplam ortalama genel nüfus 70-80 bin civarındadır.
Beldedeki Bazı Eserler
Aşıklar Çeşmesi: Bu çeşmenin Rumlardan kaldığı bilinmektedir. Diğer bir adı ile Malik Ağa çeşmesinin inşa edildiği tarihi kesin olarak bilen yoktur. Dönemin genç kızları ilgi duyduğu gençleri bu çeşme başında görebiliyorlarmış. Bu özelliği ile Aşıklar Çeşmesi adını alan tarihi Malik Ağa Çeşmesi bir çok birlikteliğe şahit olmuştur. Halen içme suyu olarak kullanılan çeşmenin kendi kaynak suyu kurumuştur. İlginç olan bu çeşmenin hemen bitişiğinde köyün yaşlıları tarafından 300 yaşında olduğu tahmin edilen bir çınar ağacı olması. Sokağa adını veren bu heybetli çınar ağacı, köyün yaşlılarını en çok rağbet ettiği yerler arasında yer alıyor. Bir kahvehanenin bahçesinde bulunan ağaç ve tarihi çeşme arasında hiçbir boşluk olmamakla birlikte, ikisi de birbirinden ayrılmaz bir bütün görünümündedirler. Çınar ağacının iri ve büyük gövdesinde oldukça büyük ve iri bir oyuk var. Buna rağmen çok geniş ve yüksek dalları ve yemyeşil yaprakları ile oldukça sağlıklı görünüyor.Fener: Bulunduğu yere adını veren fenerin uzak geçmişini bilen bulunmamaktadır. Araştırmalar sonucu 1921 yılından önce kurulduğunun anlaşıldığı belirtilen fener günümüzde de sağlamlığını korumaktadır.
Han: Eski Rumlardan kalan şu anda yok olan bir hanın varlığı kayıtlara geçmişse de nerede olduğu bilinmemektedir.
