Halep Selçuklu Melikliği

Kısaca: Antakya’yı fetheden Süleyman Şah, Suriye hakimiyetini ele geçirmek istedi. Bu maksatla Halep’i ele geçirmek için hareket etti (1085). Halep Valisi İbn-i Huteytî, Tutuş’tan yardım istedi. Melik Tutuş, yanında Artuk Bey olduğu halde, harekete geçti. İki hânedan üyesi Halep civarında Ayn Seylem mevkiinde karşılaştılar. Yapılan muharebede Süleyman Şah, hayatını kaybetti (1086). Tutuş, Halep’i ele geçirdiyse de, iç kaleyi alamadı. ...devamı ☟

Antakya’yı fetheden Süleyman Şah, Suriye hakimiyetini ele geçirmek istedi. Bu maksatla Halep’i ele geçirmek için hareket etti (1085). Halep Valisi İbn-i Huteyti, Tutuş’tan yardım istedi. Melik Tutuş, yanında Artuk Bey olduğu halde, harekete geçti. İki hanedan üyesi Halep civarında Ayn Seylem mevkiinde karşılaştılar. Yapılan muharebede Süleyman Şah, hayatını kaybetti (1086). Tutuş, Halep’i ele geçirdiyse de, iç kaleyi alamadı. Suriye’deki hadiseler üzerine Melikşah, bölgeye sefer düzenledi. Tutuş, Şam’a çekildi.

Sultan Melikşah’ın Suriye’den ayrılmasından sonra Tutuş, harekete geçip, 1090 senesinde Humus’u ele geçirdi.Trablusşam muhasarası başarısızlıkla neticelendi. Melikşah’ın vefatı üzerine Sultan Berkyaruk’la saltanat mücadelesine girişen tutuş, Rey yakınlarında yaptığı savaşta komutanlarının karşı tarafa geçmesi sebebiyle mağlup oldu. Genç yaşta hayatını kaybetti (1095). Melik Tutuş’un ölümünden sonra oğullarından Rıdvan Halep’te, Dukak ise Dımaşk’ta saltanatını ilan etti. Böylece Suriye Selçuklu Devleti, Halep ve Dımaşk Melikliği olmak üzere iki kola ayrıldı.

Melik Rıdvan, Haleb Selçuklu Melikliği'ni kurduktan sonra hükümdarlık sahasını genişletmeğe çalıştı. İlk önce beraberinde Vezir Cenah ed-Devle olduğu halde Suruç üzerine yürümüş, fakat Artukoğlu Sökmen'in başarılı savunması karşısında buradan çekilerek Ermeni Toros idaresindeki Urfa'yı zabtetmişti (1096). Melik Rıdvan şehri iç kalesinin idaresini Antakya valisi Yağı-basan'a vererek Haleb'e döndü. Rıdvan Dımaşk şehrini de alarak, babasının sağlığındaki topraklara sahip olmak istiyordu. Sonuçta Dımaşk'ı kuşattı, fakat başarısız oldu.

İki kardeş arasındaki bu hakimiyet mücadelesinden faydalanan Fatimiler, Emir el-Cüyuş Efdal kumandasındaki bir orduyu Kudüs'e gönderdi. Fatımi ordusu kırk gün süren bir kuşatma ve savaştan sonra Kudüs'u Artuk ailesinden teslim aldı (Ağustos 1096). Melik Rıdvan ise aynı ay içinde Antakya yörelerine kadar uzanan yağma ve tahrip akınlarında bulundu, daha sonra Dımaşk'ı ele geçirmek üzere hazırlıklara girişti ise de bu sadece başarısız bir teşebbüs oldu. Çok geçmeden Melik Dukak, Rıdvan'a mukabele olarak Haleb üzerine yürümeğe teşebbüs etti. İki taraf orduları Kennesrin'de karşılaştılar. Rıdvan, Dukak ve beraberindekileri ağır bir yenilgiye uğrattı (20 Mart 1097). Dukak, Rıdvan'ın tabiiyetini tanımak zorunda kaldı.

Bu sırada Rıdvan Haleb'deki hakimiyetini devam ettirebilmek için Fatımilerin desteğine ihtiyaç duymuş ve bu devletle işbirliği yapmıştı. Bunun neticesinde hakim olduğu yerlerde dört hafta süreyle Mısır Fatımi Halifesi el-Musta'li adına hutbe okuttu. Ancak kendi çevresinin şiddetli tepkileri üzerine hutbe tekrar Abbasi Halifesi adına okunmuş ve Rıdvan, Halife el-Mustazhir'den af dilemişti (1097). Bu sırada Müslüman ülkelerine batıdan Haçlı Seferleri'nin başladığını görüyoruz. Anadolu'yu geçen Haçlılar Antakya'yı zabtetmişlerdir (1098). Haçlılar bundan sonra hakimiyet sahalarını genişletmeğe çalıştı, Antakya kontu Bohemond Haleb'e bağlı bazı kaleleri işgal etti. Bir süre sonra Melik Rıdvan harekete geçerek Haleb çevresinde Haçlıların eline geçen birçok yerleri geri almış, bu suretle bir süre için Haçlı tehlikesinden uzak kalınmıştı.

Fakat bu çok kısa sürmüş, 1105 senesinde Kınnesrin'de Rıdvan ile Haçlılar tekrar karşılaşmışlardı. Ancak Rıdvan Haçlılar ile yapılan savaşı kaybederek Haleb'e çekilmek zorunda kaldı (1105). Haçlılar onun bu yenilgisinden yararlanarak Haleb bölgesinde yağma ve istilaya giriştiler.

Büyük Selçuklu sultanı Muhammed Tapar 1106 yılında Musul bölgesine Emir Cavlı Sakavu'yu atamıştı. Cavlı Musul'a hakim olabilmek için Türkiye Selçuklu Sultanı Kılıç Arslan ile mücadeleye girişti ve Melik Rıdvan'dan da bu hususta yardım istedi. Rıdvan da askerleriyle birlikte ona katıldı. Yapılan savaşı kaybeden Kılıç Arslan Habur suyunda boğuldu (1107). Fakat daha sonra Rıdvan ile Cavlı'nın arası açıldı. Rıdvan bu durumda Antakya prensi Tancred'e mektup yazarak ondan yardım istedi. Ayrıca Cavlı'nın Haleb'i tehdit ve onun Suriye'deki Haçlı hakimiyeti için de bir tehlike teşkil ettiğini bildirdi. Tancred, Melik Rıdvan ile anlaşırken, Cavlı da Urfa Kontu Baudouin ile birleşti. İki taraf arasında Tel-Başir'deki savaş, Tancred ve Rıdvan lehine neticelendi (Ekim 1108).

Emir Mevdud idaresindeki Selçuklu kuvvetlerinin Urfa'yı kuşatması (1110), Haçlıları bu şehri kurtarmak maksadıyla bir süre için Suriye'den ayrılmalarına yol açtı. Melik Rıdvan bu fırsattan istifade ederek Antakya bölgesine kadar akınlarda bulundu. Daha sonra Antakya'ya dönen Tancred Rıdvan'a aralarındaki anlaşmanın bozulduğunu bildirerek karşı harekete geçti, önemli bazı kaleleri zaptederek ve yağma akınları ile bölgeyi büyük zarara soktu. Melik Rıdvan bu durumda Tancred ile daha ağır şartlarda bir barış yapmak zorunda kaldı (1111).

Melik Rıdvan bir süre sonra Haçlıların Haleb yöresindeki faaliyetleri sebebiyle güç duruma düşmüş ve yardım için Büyük Selçuklulara başvurmuştu. Sultan Muhammed Tapar'ın çağrısına birçok Müslüman emir uymuş ve Mevdud'un idaresindeki bu Selçuklu ordusu, Joscelin'in elinde bulunan Tel-Başir'i kuşatmıştı. Fakat sonuç alınamamıştır. Melik Rıdvan ise Haleb Selçuklu Melikliği'nin Haçlıların baskısı sonunda yok olmak tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu Emir Mevdud'a bildirerek, Selçuklu ordusunun Haleb'e gelmesini istedi. Emir Mevdud bu arzuyu kabul ederek Haleb bölgesine geldi. Ancak, muhtemelen Selçuklu askerlerinin sert hareketleri, Rıdvan'ın Haleb kapılarını kapamasına sebep oldu. Neticede Selçuklu ordusu Haleb önünden ayrılmak zorunda kaldı (Eylül 1111).

Melik Rıdvan gittikçe artan Haçlı baskısı karşısında Dımaşk hakimi Tuğ-Tegin'i Haleb'e davet etti. Tuğ-Tegin buna uyarak Haleb'e geldi. Neticede Rıdvan ve Tuğ-Tegin bir anlaşma yaptılar. Buna göre, Tuğ-Tegin Rıdvan adına hutbe okutup, para bastıracaktı (1112). Çok geçmeden bu anlaşmanın bozulduğunu görüyoruz. Tuğ-Tegin kendisini tehdit eden Haçlılara karşı birçok Selçuklu emirinden, bu arada Melik Rıdvan'dan da yardım istemişti. Rıdvan muhtemelen yıllık vergi ödediği Antakya Kontu Roger'den çekinerek bu davete uymadı. Ancak Tuğ-Tegin ve Mevdud'un Haçlılara karşı Taberiyye savaşını kazanmalarından sonra yüz atlı gönderdi. Tuğ-Tegin onun bu çekingen davranışına kızarak, aralarındaki anlaşmayı bozdu (1113). Melik Rıdvan bu olaydan sonra çok yaşamamış, şiddetli bir hastalığa yakalanarak 10 Aralık 1113'de Haleb'te ölmüştür.

Melik Rıdvan'ın ölümünden sonra Haleb Melikliği'nin başına onaltı yaşındaki oğlu Alp Arslan el-Ahras geçirildi. Ancak, idare tamamıyla atabegi olan Hadım Lü'lü'nün elinde bulunuyordu. Bu devrede Haleb'deki Batınilerden şikayetler artmıştı. Sultan Muhammed Tapar bir elçi göndererek Batınilere karşı harekete geçilmesi ve onların liderlerinin öldürülmesi için emir verilmesini istedi. Alp Arslan bu isteğe uyarak bir kısım reisleri öldürttü. Batınilerden nefret eden Haleb halkı da bu harekata katılmıştı. Ancak Alp Arslan'ın meliklik devresi kısa sürdü. Yakınlarının tavsiyesi ile yardım için Tuğ-Tegin'e başvurdu, hatta Dımaşk'a dostça bir ziyaret yaptı. Tuğ-Tegin de onun müracaatını müsbet karşılamıştı. Diğer taraftan Atabeg Lü'lü onun sorumsuzca davranışlarından ve Atabeg Tuğ-Tegin'in isteğine göre hareket edebileceğinden korkmuş, ayrıca kendi hayatını da tehlikede görerek Alp Arslan'ı öldürtmüştü (Eylül 1114).

Atabeg Lü'lü, Alp Arslan'ın yerine altı yaşındaki kardeşi Sultan-şah'ı tahta çıkardı. Böylece bir süre için devletin gerçek idarecisi oldu. Ancak kudretli bir melikin yokluğu ve ordusunun sayıca az olması, Haleb Melikliği'ni sadece adı geçen şehri savunmak durumunda bırakmıştı. Lü'lü ise hükümranlığını sürdürebilmek için; Haçlılar, Tuğ-Tegin ve Sultan Muhammed'den destek ve aynı maksatla zaman zaman da Artuklu İlgazi'ye başvuruyordu. Nihayet 1117 yılında Lü'lü bir yolculuk sırasında beraberindeki Türk müfrezesi tarafından öldürüldü. Daha sonra idareyi başka hadımlar ele geçirdi. Sultan-şah zaten yaşça küçük olduğundan sadece ismen melikti. Haleb şehri bu iç karışıklıklar sebebiyle Haçlıların yağma ve istilasından kurtulamayacak bir durumda idi. Artuklu İlgazi 1117'de Haleb'i geçici olarak almıştı. Ertesi yıl sıkıntı içindeki halkın çağrısı ile İlgazi Haleb'e tamamen hakim oldu. ve Sultan-şah'ı da hapsetti (1118). Bu suretle Haleb Melikliği, dolayısıyla Suriye Selçuklu Devleti, sona ermiş oluyordu.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Suriye Selçukluları
2 yıl önce

oğullarından Rıdvan Halep'te, Dukak ise Şam'da saltanatını ilan etti. Böylece Suriye Selçuklu Devleti, Halep Melikliği ve Şam Melikliği olmak üzere iki kola...

I. Tutuş
2 yıl önce

duruma isyan eden büyük oğlu Rıdvan Halep'i ele geçirdi. Böylece Suriye Selçuklu Devleti Halep Melikliği ve Şam Melikliği olmak üzere iki kola ayrıldı. Günümüzde...

Berkyaruk
2 yıl önce

altında Şam Selçuklu Melikliği ve Rıdvan hükümdarlığı altında Halep Selçuklu Melikliği. I. Kılıç Arslan hükümdarlığı altında Anadolu Selçuklu Devleti. Berkyaruk...

Aksungur el-Hacib
6 yıl önce

Halep'i ele geçirdi. Böylece Suriye Selçuklu Devleti Halep Melikliği ve Şam Melikliği olmak üzere iki kola ayrıldı. Aksungur el-Hacib, Selçuklulardan...

Anadolu Selçuklu Devleti
2 yıl önce

Anadolu Selçuklu Devleti, Rum Selçuklu Sultanlığı veya Türkiye Selçuklu Devleti (Arapça: السلاجقة الروم el-Salācika el-Rūm, Farsça: سلجوقیان روم Selcūkiyân-i...

Anadolu Selçuklu Devleti, Melikşah, 1078, Kilikya, 1082, Ak Hun İmparatorluğu, Akkoyunlular, Avarlar, Babür İmparatorluğu, Batı Göktürk İmparatorluğu, Batı Hun İmparatorluğu
I. Süleyman Şah
6 yıl önce

ut-taleb ft Tarih Haleb, Bibl. Nationale, Ar.2138,sh.:96b; aynı müel, Tarih Haleb, II, ss.56 ^ Prof. Dr. Osman Turan, Selçuklular Tarihi,sh.:154-156...

Kutalmışoğlu Süleyman Şah, 1077, 1086, Anadolu Selçuklu Devleti, Anadolu Selçuklu Sultanları, Ebu`l-Kasım, I. Alaeddin Keykubad, I. Gıyaseddin Keyhüsrev, I. Kılıç Arslan, I. Rükneddin Mesud, I. İzzeddin Keykavus
Ahmed Sencer
2 yıl önce

altında Şam Melikliği ve Halep Melikliği; Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ın kurduğu ve oğlu I. Kılıç Arslan hükümdarlığı altında Anadolu Selçuklu Devleti 1097'de...

Ahmed Sencer, 1086, 1118, 1131, 1141, 1153, 1157, Alp Arslan, Berkyaruk, Büyük Selçuklu, Büyük Selçuklu Sultanları
II. Gıyâseddin Keyhüsrev
6 yıl önce

الدين كيخسرو ) (d. 1221 - ö. 1246, Alaiye), 1237-1246 arasında Anadolu Selçuklu Sultanı. Sultan I. Alaeddin Keykubad'ın büyük oğludur. Babasının ölümünden...

II. Gıyaseddin Keyhüsrev, 1228, 1237, 1239, 1240, 1242, 1243, 1246, 1257, 1259, Alanya