Halki Kapısı

Kısaca: Halki Kapısı (Yunanca: Χαλκῆ Πύλη, Halki Pili), Bizans döneminde Konstantinopolis (Bugün İstanbul, Türkiye) şehrinde, Büyük Saray'ın ana törensel girişi. "Bronz kapı" anlamına gelen bu adın, bronz kapı kanatları ya da çatısında bulunan yaldızlı bronz döşemeler yüzünden verildiği düşünülmektedir. ...devamı ☟

Halki Kapısı
Halki Kapısı

Halki Kapısı (, Halki Pili}}), Bizans döneminde Konstantinopolis (Bugün İstanbul, Türkiye) şehrinde, Büyük Saray'ın ana törensel girişi. "Bronz kapı" anlamına gelen bu adın, bronz kapı kanatları ya da çatısında bulunan yaldızlı bronz döşemeler yüzünden verildiği düşünülmektedir. İç tarafı mermer ve mozaiklerle süslenmiş; dış yüzüneyse birçok heykel yerleştirilmiştir. Bunların en baskını, Bizans İkonoklazmı sırasında ana sembol olmuş İsa ikonudur. 10. yüzyılda kapının hemen yanına inşa edilmiş bir şapel vardır. Kapı, 13. yüzyılda yıkılmıştır. Şapel ise 19. yüzyıl sonuna kadar ayakta kalmıştır. Tarihçe Kapı, "Augustaion" adı verilen tören alanının güneydoğu köşesinde bulunuyordu. Meydanın kuzey tarafında Aya Sofya, güney ve batı taraflarında ise Zeuksippos Banyoları ile İstanbul Hipodromu bulunmaktaydı. I. Anastasios (491–518 arası hükümdar) döneminde İsauria savaşının (492-497) zaferini kutlamak amacıyla, mimar Aetherius tarafından bulunduğu yere inşa edilmiştir. Şehrin merkezindeki diğer yapılar gibi 532 yılında Nika ayaklanması sırasında tamamen yıkılmıştır; fakat İmparator I. Justinian (527–565 arası hükümdar) tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Bina, tarihçi Prokopius'un Justinian'ın binaları (, , "Binalar Üzerine"), kitabında geniş bir şekilde anlatılmaktadır. Kapı; İmparator I. Basileios (867–886 arası hükümdar) döneminde onarılıp adliyeye çevrilene kadar, 7.ve 8. yüzyıllarda hapishane olarak kullanıldı. İmparator I. Romanos (920–944 arası hükümdar) tarafından yapıya, Hristos Halkitis'e (}}) adanmış küçük bir şapel eklenmiştir. Bu şapel daha sonra İmparator I. Yannis Çimiskes (969–976 arası hükümdar) tarafından daha büyük ölçekte yeniden inşa edilmiş ve kendisi de oraya gömülmüştür. Bu yeniden inşa aslında, sarayı çevreleyen duvarı daha içe inşa ederek şapel ile kapının birbirine bitişikliğini kaldıran selefi İmparator II. Nikeforos (963–969 arası hükümdar), döneminde başlamıştı. Şapel ise bir süre daha ayakta kalmıştır ve 14. yüzyıl'da İstanbul'a gelen Rus hacıları, güncelerinde bu yapıdan sıkça bahsetmişlerdir Osmanlı Devleti döneminde ise, şapelin kalıntıları Arslanhane olarak bilimekteydi ve küçük bir hayvanat bahçesi olarak hizmet vermekteydi. Şapelin kalıntıları 18. yüzyıl çizimlerinde görülmekteyse de, yapı 1804 yılında ise tamamen yıkılmıştır. Justinian'in Halki'si tipik Bizans tarzında, sırasıyla silindirik revaklara yaslanmış tonozlar üzerindeki merkez kubbeyi destekleyen dört ayaklı dikdörtgen bir binaydı. Kuzey ve güneydeki ayaklar, doğu ve batı tarafındakilere oranla biraz daha kısaydılar. Merkezi yapıya, kuzey ve güney taraflara gelecek şekilde, yine çatısı silindirik kubbeli daha küçük iki oda bitişikti. Hristos Halkitis kilisesinin kapıyla ilişkisi belirsizdir. Cyril Mango, şapelin kapının solunda yer aldığını ve kapının kendisinin üzerine inşa edildiğini ileri sürmektedir. 18. yüzyıl tasvirlerinde, Ayasofya'nın 100 metre güney doğusunda yer alan yükseltilmiş bir platformun üzerinde olduğu bilinmektedir. Kapının dış dekorasyonu hakkında, göreceli olarak daha az bilgi vardır, fakat Parastaseis syntomoi, muhtemelen ana kapının üstündeki nişlerde yer alan çeşitli heykellerin varlığını kaydetmiştir. Bunların içerisinde İmparator Mavrikios (582–602 arası hükümdar), karısı ve çocuklarının heykelleri, Atina'dan getirilen ve birbirlerine kollarını uzatan bir çift filozof heykeli, İmparator Zeno (474–491 arası hükümdar) ve İmparatoriçe Ariadne heykelleri, Efes'te bulunan Artemis Tapınağı'dan getirilen "Halki üzerinde bulunan haç işaretini çeviren" dört gorgon başı bulunur. Aynı metin ayrıca İmparator Maximian (285–305 arası hükümdar) ve bütün Theodosius Hanedanının heykelleri hemen yanıbaşında olduğunu kaydetmiştir. İmparatoriçe Pulcheria heykelinin kesin yerinin bina ile ilişkisi belirsizdir. İsa İkonası Halki'nin ana girişinin üstünde İsa'nin bir ikonası durmaktaydı. Bu ikonaya ayrıca Hristos Halkitis ("Halki'nin İsa'sı") denilmekteydi. İmparatorluk sarayının en dış girişinde bulunması, onu şehrin en önemli dini simgesi haline getirmişti. 726-730 yılları arasında bir zaman, Bizans İmparatoru III. Leo (717–741 arası hükümdar) ikonoklazm hareketini başlattı ve bu ikonanın kaldırılması ve yerine bir haç konulmasını emretti. İmparatoriçe İrene tarafından yaklaşık 787 yılında ilk defa restore edilmiştir. Ancak V. Leo (813–820 arası hükümdar) tarafından yeniden kaldırılmış ve yerine basit bir haç konulmuştur. 843 yılında, İkonoklazm'ın nihayi yenilgisi ve ikonaların tekrar kiliselerde kullanılmaya başlanmasından sonra, bu haç keşiş ve ressam Lazaros'un mozaik ikonası ile yer değiştirilmiştir. İkonanın kesin görünümü belirsizdir. Erken dönemde görünümünün, Hristos Pantokrator (Herşeye kadir İsa) tarzı olduğu şeklinde düşünülsede, III. Yannis Vatatzes (1221–1254 arası hükümdar) bastırdığı paralar ve Kariye Kilisesi'nde bulunan dini mozaikler gibi geç Bizans referansları, ayakta duran yaya İsa olarak betimlemektedirler. * * * * * *

Dipnotlar

Dış bağlantılar

*

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.