Haraç

Kısaca: Haraç, Osmanlı Devleti'nde daha ziyade gayr-i Müslim halkı ilgilendiren vergilerden biridir. ...devamı ☟

Haraç, Osmanlı Devleti'nde daha ziyade gayr-i Müslim halkı ilgilendiren vergilerden biridir.

İslam vergi hukukunda olduğu gibi Osmanlılarda da Haraç iki kısma ayrılmaktadır. Bunlar Haraç-i Muvazzaf ve Haraç-i Mukasem adını taşımaktadırlar. Haraç'ın bu iki kısmı da ser'i vergilerden olduğu için gerek ilk tarhı, gerekse ilk tahsili ile ilgili bir başlangıç tesbit etmek mümkün değildir. Bununla beraber 17 Mayıs 1456 tarihli bir fermanda belirtildiğine göre Fatih Sultan Mehmet, babası II. Murat'ın Kostandin'de derbent bekleyen yirmi kadar kefereyi haraçtan muaf saydığı, kendisinin de buna aynen uyduğu görülmektedir. Bu belge, haraç uygulamasının kuruluş döneminde mevcut olduğunu göstermektedir.

Haraç-i Muvazzaf, arazi üzerine maktu bir şekilde konmuş bulunan akça olup zaman ve mıntıkalara göre farklı isimler alıyordu. Bunların bir kısmı adeta toprağın ücreti olarak alınmaktaydı. Bu gruba girenlerden bir kısmım söyle isimlendirmek mümkün olacaktır: Resm-i Çift, Resm-i Zemin, Resm-i Asiyab, Resm-i Tapu, Bir kismi da bir çesit sahsi vergilere girmekteydi ki bunlar da: Resm-i Arus, Resm-i Mücerred, Ispenç ve Dühan gibi isimler aliyordu. Biraz asagida görülecegi gibi Harac-i Mukasem, Osmanlılar döneminde "öşür" kelimesi ile ifade ediliyordu.

Haraç

Alm. Tribut (m), Kopfsteur (f), Fr. Tribut (f), capitation (f), İng. Tribut, land tax. İslâm hukûkunda, zorla alınıp gayri müslimlere bırakılan veya sulh ile alınıp, gayri müslimlere âit olan toprakların mahsûlünden alınan vergi. Lügatte haraç, “darlık, sıkıntı, meşakkat veya bir yerden, bir kimseden zorbalıkla alınan para” mânâlarına kullanılmaktadır.

Haraçlı toprağın sâhibinden mahsûlün vergisi olarak beşte bir, dörtte bir, üçte bir ve yarısı kadar miktârlar alınabilir. Bunlardan birini takdîr yetkisi devlet başkanına âittir.

İslâm toprak hukûkunda şahıs mülkü olan arâziler öşürlü ve haraçlı arâziler olmak üzere iki kısma ayrılır. Zorla alınıp da, kâfirlere bırakılan sulh ile alınan kâfir topraklarından haraç alınır. Haraçlı toprağı, sâhibi, Müslümana vakfetse veya satsa yine haraç verilir. Kâfir ölürse, vârisleri haraç vermek zorundadır. Vârisi kalmazsa Beytülmâlın (devlet hazinesinin) olup haraç düşer, yâni verilmez. Hükûmet bu mîrî (devletin olan) toprağı satar veya vakfederse, alan haraç vermez, öşür verir (Bkz. Öşür). Beytülmâlın toprağını, hükûmet kirâya verirse, her sene alınan kirâ haraç yerine geçer. Ayrıca öşür de alınmaz. Çünkü, haraç alınan yerden öşür alınmaz. Beytülmâla âit toprağı, devlet başkanından başka kimse satamaz. Haraçlı toprak sâhibi Müslüman olsa veya bu toprağı vakfetse, yine haracı verilir. Osmanlıların son zamanlarında, Beytülmâla âit mîrî toprakların çoğu devlet tarafından vakfedilmiş veya millete satılmış, her iki şekilde de öşürlü olmuştur. Böylece, Anadolu ve Trakya’daki toprakların hemen hepsi öşürlü olmuştur. Öşürlü olmayan toprak, haraçlı olur.

Müslümanların savaş, istilâ ve barış yoluyla düşman ülkesini ele geçirip, arâzisinin mülkiyet ve tasarruf hakkını Müslüman olmayan vatandaşlara bıraktığı topraktan veya mahsûlünden alınan haraç miktârını tesbit ve takdir yetkisi devlet başkanına âittir. Haraç miktârını devlet başkanı, tâyin ettiği memurları vâsıtasıyla da yaptırabilir. Haraç, mahsûlün beşte biri, dörtte biri, üçte biri, yarısı kadar olabiliyordu. Haracın bu miktarları arâzinin verimlilik derecesi, ekilip dikilen ürünün cinsi ve sulama şekline göre değişirdi.

Şehirlerin topraklarına, maktu (kesin) bir mikdâr ücret takdir edilip, bunun üzerinden senede bir defâ haraç alınırdı. Buna “Harâc-ı muvazzaf” denir. Muvazzaf, muayyen, belli edilmiş demektir. Arâzi mahsûlünün en az beşte biri ve en çok yarısı kadar alınan haraca da “Harâc-ı mukâseme” denir. Topraktan yılda kaç defâ mahsûl elde edilirse, her hâsılattan, tâyin edilen miktarda haraç alınır. Toprak sâhibi, haraçlı arâzisini istemeyerek ekmez veya terk ederse yine haraç alınır. Bir özür sebebiyle ekmemiş, terk etmişse haraç alınmazdı. Haraçlı arâzi kirâya verilirse, haracı toprak sâhibi verir. Âriyette ise, âriyet alana âit olurdu.

Haraç da, cizye gibi bütün Müslümanların umûmî menfaatı için harcanan fey mallarındandır. “Fey” savaştan sonra, Müslüman olmayı kabul etmeyenlerden zorla alınan mallardır (Bkz. Fey). Bunlar, yol, köprü, han, okul, câmi, mahkeme gibi umûmî ihtiyaçlara ve millî savunmaya, devlet ve milleti yaşatmak için çalışan vazîfelilere harcanırdı. Başka yerlere harcanmamasına çok dikkat edilirdi. Beytülmâlın dört hazînesinden birinde mal tükenir ise, diğer üç hazînesinde bulunan maldan buraya ödünç olarak aktarılırdı. Ancak haraç ve cizyenin bulunduğu kısımdan alınan mallar ödünç olmaz ve geri iâde edilmezdi. Zîrâ bu bölüm umum masraflara harcanırdı.

Haraç

Türkçe Haraç kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. tribute, tax, exaction, racket, extortion, pad, protection

Haraç

osmanlılarda genel olarak, toprak sahiplerinden devletçe alınan vergi. osmanlılarda müslüman olmayanların devlete ödemekle yükümlü oldukları zorunlu vergi. bir yerden, bir kimseden zorbalıkla alınan para.

Haraç

Türkçe Haraç kelimesinin Fransızca karşılığı.
tribut [le]

Haraç

Türkçe Haraç kelimesinin Almanca karşılığı.
Tribut

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Serav Antlaşması
2 yıl önce

karşılıklı olarak serbest bırakılacak. Safevi Şahı, Osmanlı Padişahı’na her yıl haraç olarak 100 deve yükü ipek, kumaş vs. kıymetli eşya gönderecektir. Serav...

Serav Antlaşması, Serav Antlaşması
Haracıma Dokunma
2 yıl önce

Haracıma Dokunma, başrollerinde Yılmaz Güney ve Gülsüm Kamu'nin oynadığı yönetmenliğini ise Hasan Kazankaya'nın yaptığı 1965 yapımı Türk filmidir. Yılmaz...

Haraçgüzar devlet
6 yıl önce

olan komşusuna haraç adı altında dönemsel vergi veren ya da değerli hediye gönderen devlet. Güçlü olan ülke, zayıf olan ülkeyi haraç vermeye zorlamakla...

Ankyra Muharebesi
6 yıl önce

Toros dağlarına çekilmiş, Antiokos ise Anadolu'nun çeşitli şehirlerinden haraç almaya başlamıştır. MÖ 240-237 yılları arasında süren ve Kardeşler Savaşı...

III. Şalmanezer
6 yıl önce

kabilelere, milletlere bir dizi sefer düzenlemiştir. Ordusu Van Gölü ve Toros Dağları'na nüfuz etmiş, Karkamışlı Hititler'i haraç ödemeye zorlamıştır....

Beyt-ül Mal
2 yıl önce

vergiler (Aşar, Ağnam vb.) Müslüman olmayanlardan (Zimmi) alınan vergiler (Haraç, Cizye vb.) Maden, orman, tuzla kiraları Gümrük (Baç) vergileri Savaş ganimetleri...

Beyt-ül Mal, í–ksüz maddeler (Ekim 2006), Arap, Aşar, Baç, Bağlantı tanıtmak, Cizye, Haraç, Osmanlı Devleti, İslam, Zimni
Ragusa Cumhuriyeti
2 yıl önce

kabul etmiş ve 500 duka haraç vermeye başlamıştır ancak Varna muharebesinde haçlılara kadırga sağlamasından dolayı bu haraç 1444 yılında bin dukaya çıkarılmıştır...

Hoşea
6 yıl önce

öldürüp yerine kendisi kral oldu. Şalmaneser V, Hoşea'ya karşı savaş açıp onu haraca bağladı. Tarihi bilinmeyen bir buluntuda III. Tiglat-Pileser'in övünerek...