Hermiyas Efsanesi

Kısaca: == Hermiyas Efsanesi == Güllük körfezinde bundan yıllar önce nice mutlu insanlar yaşarmış. Burada herkes birbirini tanır, birbiriyle her şeylerini paylaşırmış. Çocuklar hep birlikte oynarlarmış. ...devamı ☟

Hermiyas Efsanesi

Güllük körfezinde bundan yıllar önce nice mutlu insanlar yaşarmış. Burada herkes birbirini tanır, birbiriyle her şeylerini paylaşırmış. Çocuklar hep birlikte oynarlarmış. Bu çocukların biri olan Hermiyas'ın annesinden başka kimsesi yokmuş. Annesi onu her türlü kötülükten, tehlikeden korur, yanından ayırmazmış. Bir yaz günü,arkadaşları Hermiyas'ı denize açılmaya davet etmiş. Hermiyas annesinden denizde açılmak için izin istediğinde annesi: "Olmaz bir tanem, denize açılmak çok tehlikeli." diyerek izin vermemiştir. Oğluna çok bağlı olduğu ve ona zarar gelmesini istemediği için yapmıştır bunu. Fakat Hermiyas' ın arkadaşları ailelerinden izin almamıştır ve Hermiyas'la alay etmeye başlarlar: "Hermiyas ana kuzusu!" "Kızlar gibi!" "Kaçamaz bizimle annesi bırakmaz ki onu!" Arkadaşlarının bu söyledikleri Hermiyas' ı çok üzmüş. Bunu gören annesi: "Hadi Hermiyas'ım sen de git. Ama n'olur çok dikkatli ol." Hermiyas sevinç içinde arkadaşlarının yanına gitmiş. Egenin tuzlu suları çocuk sesleriyle dolmuş. Rüzgar hafif hafif esiyormuş. Çocuklar yavaşça açılmaya başlamışlar. Bir süre sonra kıyıya geri döndüklerinde kıyı çocuk sesleriyle yeniden şenlenmiş. Ancak aralarında Hermias yokmuş. Kara haber tez duyulmuş. Güllük' ün en usta balıkçıları aramaya başlamışlar. "Hermiyas'ı Ege aldı." diyormuş herkes. Balıkçılar körfezin her yerini karış karış aramış. Ama Hermiyas bulunamamış. Zavallı annesi Hermiyas'ın yokluğunu kabullenememiş.Geri döneceğine inanıyormuş. Bağrına taş basıp beklemeye başlamış. Günlerden bir gün bir balıkçı telaş içinde bağırmaya başlamış: "Gördüm gördüm! Hermiyas'ı gördüm!" diye müjde vermiş. "O halde niye getirmedin?!" diyen herkese: "Nasıl getirseydim, yunusun sırtındaydı. Ben ona yaklaştıkça denize dala çıka uzaklaşıyordu." demiş. Balıkçıya kimse inanmamış. "Yunus sırtında insan taşımaz, seninki hayal." demişler. Ama bir gün Hermiyas' ın geri döndüğünü herkes duymuş. Heyecanla kumsala koşuşturmuşlar. Hermiyas kumsalda sessizce yatıyormuş. Yanı başındaki yunusla birlikte. Anlaşılmış ki balıkçının anlatmaya çalıştığı yunus buymuş. Yaşlı bir Güllük'lü şöyle demiş: "Şu gördüğünüz üzerinde iyi düşünün. İşte gerçek dostluk budur. Birlikte oynarken yüzgecinin boynunu kestiği Hermiyas'ın ölümü, bu yunusu da ölüme götürmüş. O, dostunu hiçbir koşulda yalnız bırakmamış. Yaşamda da, ölümde de birlikte olmayı yeğlemiş." Bundan etkilenen o zamanın Güllük halkı Hermiyas'la yunusun altından yontusunu yapmışlar. Onları ölümsüzleştirmişler. Derler ki; bugün Selçuk Müzesi' nde teşhir edilen yontu heykelcik bu anının simgesidir. "İnsanoğlu ve yunus balığı arasındaki dostluğun sembolü anısına"

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.