Heykel ve Heykelcilik

Kısaca: Ağaç, tunç, taş, pişmiş toprak, alçı vb. maddelerle insan ve hayvanı üç buutlu (boyutlu) olarak ortaya koyma, resimlendirme. “Heykel” kelimesi daha ziyâde, vücudunun bütün organları tam yapılan canlılar için kullanılır. İnsan bedeninin bir kısmını ifâde ederse, buna “büst” denir. Bu işleri kendisi için sanat hâline getirenlere ise “heykeltraş” adı verilir. ...devamı ☟

Alm. Statue Skulptur (f), standbild (n) und Bildhauerkunst (f), Fr. Statue (f) et sculpture (f), İng. Statue and sculpture. Heykel ve heykelciliğin tarihçesi: Heykel ve heykelciliğin tarihi eski zamanlara kadar uzanır. Dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan kazılarda mermer, ağaç, taş, pişmiş toprak, maden vs. gibi çok çeşitli malzemeden yapılmış heykel ve heykelciklere rastlanmaktadır. Bunlar ve diğer heykeller üzerinde yapılan incelemelerden, heykellerin büyük bir kısmının çeşitli kavimlerin ilah olarak tanıdıkları varlıkları tasvir ettikleri, bazılarının kral-kraliçe gibi hükümdar ailelerini, kahramanları ve kahramanlık olaylarını, bilim, sanat ve sporda meşhur olmuş kimseleri, bir kısmının da çeşitli insan ve hayvanları tasvir ettikleri anlaşılmıştır. Tarihi araştırmalar, ilk heykelin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı hakkında herhangi bir netice vermemektedir.

Tarihi çok eski olduğu bilinen heykel ve heykelciliği bu derece yaygınlaştıran asıl sebeb, inançtır. Çeşitli devirlerde yaşamış insanların tapındıkları ve ilah tanıdıkları şeylerin ağaç, taş, maden üzerine işlemeleri ve ibadetlerini bunlara karşı yapmaları, heykel ve heykelciliğe cemiyet hayatında geniş yer verilmesine yol açmıştır. İslam dinine ait kaynaklarda ilk heykelin yapılması şöyle anlatılmaktadır:

İlk insan ve peygamber olan Âdem aleyhisselam ve bundan sonra da torunlarından İdris aleyhisselam insanlara peygamber olarak gönderildi. Hepsi de tek yaratıcı olan Allah’a inanmayı ve O’nun emir ve yasaklarına uymayı anlattılar. İdris aleyhisselamın göğe çıkarılmasından sonra insanlar azdı, doğru yoldan ayrıldı. Bu arada hazret-i İdris’in ayrılığına dayanamayanlar onun suretini (heykelini) yaptılar. Daha sonra çeşitli canlıların heykelleri yapıldı. Zamanla insanlar putlara yani heykellere tapınmaya başladılar.

Aklı ile bir yaratıcının varlığını düşünen ve anlayanlar ona giden yolu kendi başına bulamadı. Bunu önce etrafında arayarak kendisine en büyük faydası olan güneşi yaratıcı sandı ve ona tapmaya başladı. Sonra büyük tabiat güçlerini, fırtınayı, ateşi, kabaran denizi, dağları, yırtıcı hayvanları ve benzerlerini gördükçe bunları da yaratıcının yardımcıları sandı. Her biri için bir sembol, bir suret yapmaya kalktı. Bunlardan putlar doğdu. Daha sonra bu putlara heykel adı verildi. Bunların gazabından, zarar vermesinden korkan insanlar onlara kurban kesti. Her yeni olayla, o olayı temsil eden putların miktarı arttı. Eski Yunan, Roma, Mısır ve Mezopotamya tapınakları, Amerika’daki ve Asya’daki ibadet için yapılan yerler, sayıları yüzlere varan bu putlarla dolduruldu. Ayrıca evlere, saraylara ve başka yerlere de bunlar konuldu. İslamiyet insanlara tebliğ edilmeye başlandığı zaman Kabe’de 360 put (heykel) vardı. İslamiyetin yayılmasıyla insanlar, putlara, heykellere tapınmanın gülünçlüğünü anlamışlarsa da, bugün bile, güneşe ve ateşe tapanlar ile inanç ve ibadetlerine heykelleri karıştıranlar (Budistler, Hıristiyanlar, bazı Afrika ve Amerikan yerlileri gibi) vardır. Çünkü insan, insanlığın yolunu aydınlatan peygamberler olmadan ve onlara inanmadan her şeyi yaratan tek ve sonsuz Allah’a kendi başına bir türlü ulaşamamaktadır.

Heykelcilikte usul ve teknikler: Heykelci hem çizici hem de uygulayıcıdır. Heykelcilerin bazıları sadece ellerine verilen şekilleri ya oyarlar veya dökerler. Heykelcilikte; oyma, biçimleme, inşa ve birleştirme, döküm, bitirme gibi teknikler vardır.

Oyma: Heykelci tek parça bir kütleyi istenen düzen içinde şekillendirir. Taş ve ahşap heykelcilikte bu usul kullanılır.

Biçimlendirme: Yoğrulabilir heykel malzemelerinin elle şekillendirilmesi. Bunların maddesi kil, balmumu ve alçıdır.

Birleştirme: Önceden şekillendirilmiş malzeme ve parçaların usulüne uygun olarak biraraya getirilmesidir.Birleştirme heykelcilikte, kumaş, saç, çıta, kalas, formika, cam, ip, metal borular vb. maddeler kullanılır.

Döküm: Serbest heykeller yapılacağı gibi, yapılmış heykellerin de kopyaları yapılır. Çeşitli döküm usulleri vardır.

Bitirme işi: Bitmiş heykelleri perdahlama, cilalama, boyama ve yaldızlama gibi uygulamaların yapılmasına denir.

Günümüzde ve Avrupa’da heykel ve heykelcilik

: İnsanların heykellere tapmaya başlamasından sonra, heykelcilik bir sanat ve ticaret metaı olmuştur. Yüzyıllarca insanlar, her çeşit malzeme ve maddelerden heykeller yapmışlar ve hatta bunları başkalarına satarak geçimlerini temin etmek yolunu tutmuşlardır. Arkeolojik kazılarda, çeşitli yörelerde bol miktarda bulunup müzelere konan heykeller bunu ispatlamaktadır. Bilhassa mermerden yapılan heykeller, günümüze kadar sanat özelliklerini korumuşlardır.

Avrupa’da başlayan Rönesans hareketi ile heykelcilik ayrı bir önem kazanmış, Michelangelo bu devirde yetişen heykeltraşların en meşhuru olmuştur. Bu zamandaki heykellerin yapımı, süsleme sanatı ile birlikte gelişmiştir. Ayrıca heykeller, şimşir, ıhlamur, meşe ve ceviz gibi sert ağaçlar oyularak çok çeşitli ölçülerde yapılmıştır. Taştan yapılan heykellerin kırılması çabuk olduğundan, eski zamanlardan beri, mermer kullanılması daha yaygındır ve daha çok tercih edilmiştir. Zamanımızdaki heykeltraşlar tarafından ekseriya mermer, bronz, tunç gibi kırılma tehlikesi daha az olan ve dayanıklılığı bulunan malzemeler kullanılmaktadır. Bunların yanında fildişinden heykel yapmak, eskiden olduğu gibi günümüzde de biblo şeklinde devam etmektedir.

Türklerde ve İslam devletlerinde heykelcilik

Türkler İslamiyeti kabulünden önce, dini bir kutsallık verdikleri şeylerin heykellerini yaparak tapındıkları iddia edilmiştir. Fakat bilindiği kadarı ile Türklerde bu sanat heykelcilik şeklinde görülmez. Ancak Orhun Âbidelerine bakıldığında mezar taşlarına insan başı yapıldığı görülür. Bu, tapınma değil, belki ölüye benzetilerek yapılan bir hatıra olmalıdır.

İslamiyeti kabulünden sonra Türklerde ve diğer İslam devletlerinde putperestliğe yol açan canlılara tapmayı önlemek için, heykel yapmak yasaklanmıştır. Çünkü İslam dini, insanlarla alay edilmesine, canlılara tapınılmasına ve gençlerin fuhşa sürüklenmesine, evlilerin baştan çıkarılmasına alet olan canlı resimlerini, heykelleri yasak etmiş; canlıların anotomik parçalarının, bitkilerin ve her çeşit fizik, kimya, astronomi ve inşaat resimlerini serbest bırakmıştır. İlimde, teknikte lazım olan resimlerin yapılmasını, bunlardan fayda elde etmeyi emretmiştir. İslam dini, her şeyde olduğu gibi resimleri de, faydalı ve zararlı olmak üzere ikiye ayırmış, faydalı olanlarına da müsade etmiştir. İslamiyet güzel sanatlarla uğraşmayı ve onda ilerlemeyi önlememiştir. Sadece heykelciliği yasaklamıştır. İslam sanat tarihini inceleyenler, dünyada eşine rastlanmayacak sanat şaheserlerinin meydana getirildiğini görmektedirler. Çeşitli İslam ülkelerinde insan aklına durgunluk verecek kadar güzel ve bugün dahi, ziyaret edenlerin karşısında hayret ve hayranlıklarını gizleyemedikleri sanat eserleri mevcuttur. Selçuklularda ve bilhassa Osmanlılarda güzel sanatların her çeşidinde, mesela cami, kervansaray,köprü mimarisi, çini süsleme hat (yazma ve tezyinat), vb. çeşitli sanat kollarında harika eserler vücuda getirilmiştir.

Osmanlılar devrinde, Sanayi-i Nefise Mektebinin açılması ile minyatür ve resimleme sanatına ait bazı örneklere önem verilmiştir. Günümüz Türkiyesinde ise güzel sanatların her kolunda olduğu gibi, heykelcilik dalında da bazı çalışmalar yapılmaktadır. Üniversite bünyesinde öğretim yapan güzel sanatların heykelcilik bölümünde heykeltraşlar yetiştirilmektedir.

İlgili konular

heykel heykelcilik

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Heykel
2 yıl önce

tunç gibi metallerden dökülebilir. Büst, rölyef ve tors gibi heykel türleri vardır. Heykel ve heykelciliğin tarihi eski zamanlara kadar uzanır. Dünyanın...

Heykel, Ahşap, Alçı, Balmumu, Bronz, Cam, Ceviz, Heykeltraş, Ihlamur, Kil, Kral
Gotik sanat (Heykel)
6 yıl önce

yalnız mimarlıkta tesirli olmayıp; süs ve gündelik eşya resim ve yazıda heykelcilikte de etkili olmuştur. Gotik heykeller yüzyıldan 12. yüzyılın ortasında,...

Frank Dobson (heykeltıraş)
6 yıl önce

Dobson Kraliyet Sanat Koleji'nde "Heykelcilik Profesörü" olarak görev yapmış ve harp sonrasında Britanya'da heykelciliğin gelişmesi için katkılarda bulunmuş...

Antoine Bourdelle
6 yıl önce

birlikte heykelcilik öğrenimine büyük katkısı olmuştur. Heykelcilik konusunda bu enstitü önce şöhret yapmış ama sonra idareciliğinin eksikliği ve Rodin'in...

Yorkshire Heykel Parkı
6 yıl önce

başlanmıştır. Yorkshire Heykel Parkı Auguste Rodin ve Antoine Bourdelle ile başlayan ve günümüzde de devam eden Modern heykelcilik sanatını sergilemeyi hedef...

Hamo Thornycroft
6 yıl önce

Bearing a Wounded Youth adlı heykeliyle Sanat Akademisi Altın Madalyasıyla ödüllendirilmiştir. Hamo Thornycroft Yeni Heykelcilik adıyla bilinen akımın önderidir...

Phillip King (sanatçı)
6 yıl önce

1957-1958 yıllarında "St. Martins Güzel Sanatlar Okulu", Londra'da "heykelcilik" derslerini takip ederek güzel sanatlar üniversite diplomasi aldı. Burada...

Gürdal Duyar
6 yıl önce

Nisan 2004, İstanbul), Türk heykeltıraş. Atatürk’ü konu alan anıt heykelciliği ve çevresindeki renkli kişileri işlediği büstler ile tanınmış bir sanatçıdır...