İlgazi Bey

Kısaca: Ilgazi Bey veya tam ismiyle Necmeddin Ilgazi bin Artuk (d. 1062 - o. 8 Kasim 1122) Türk askeri ve yöneticisi (1062-1122). ...devamı ☟

Ilgazi Bey veya tam ismiyle Necmeddin Ilgazi bin Artuk (d. 1062 - o. 8 Kasim 1122) Türk askeri ve yöneticisi (1062-1122). Yaşamı Artuklu Beyliği'nin kurucusu Artuk Bey'in oğullarından biridir. Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Melikşah kardeşi Tutuş'u Suriye'de valisi olarak atamıştı ve Tutuş'un valilik döneminde Artük Bey'e de Kudüs valisi görevi verilmişti. Artük Bey bu görev başında olduğu zaman oğulları İlgazı Bey ve Sökmen Bey Kudüs'e vali olarak atandılar. Tutuş'un 1095da ölünce Şam'da Selçuklu Devleti idaresini oğlu Rıdvan alıp saltanatını ilan etti ama buna kardeşi [(Selçuklu)|Dukak] isyan ederek Halep idaresini eline aldı. Böylece Suriye Selçukluları ikiye bölünmüş oldu. Kudüs valileri olan İlgazı Bey, Sökmen Bey ve Antakya valisi olan Yağısayan Dukak'ın tarafını tuttular. Fakat sonunda Ilgazı Bey ile Dukak'ın arası açıldı; Dukak İlgazı Bey'i tutuklattı ve Kudüs valisi olarak Sökmen Bey kaldı. Bu tutuklama uzun sürmedi ve serbest bırakılan İlgazı Bey tekrar Kudüs'e dönerek kardeşi Sökmen Bey'le birlikte, biraz çekişmeli olsa da, Kudüs'ü idareye yeniden başladı. 1098de Mısır'da hüküm süren Fatimilerin esas iktidar sahibi olan başveziri Afdal Şehinşah bir büyük Fatimi ordusuyla Kudüs üzerine yürüdü ve şehri kuşattı. Kudüs'de hükümet süren Sökmen ve Ilgazı Birinci Haçlı seferi Haçlı'larının kuşattığı Antakya'ya yardım için gitmişler; orada Antakya'ya yardım için gelen Kerboğa'nın harekatına katılmış ve Kerboğa'nın yenilgisinden sonra Kudüs'e yeni dönmüşlerdi. Kudüs kalesi 40 gün kadar direndi ama sonunda Fatimiler eline geçti. El-Afdal İlgazı Bey ve Sökmen Bey'e iyi davrandı ve onları ve maiyetlerini kuzey Suriye'ye gitmek üzeree serbest bıraktı. Bundan sonra İlgazi Bey ve kardeşleri güney Anadolu, kuzey Suriye ve Cezire cıvarlarında yerleştiler. İlgazi Bey Kasım 1101-Nisan 1105 arasında Büyük Selçuklu Devleti'in hükümdarı Sultan Mahmud tarafından Bağdat askeri valisi atandı. Kardeşi Sökmen Bey 1104de Haçlılara karşı çok önemli bir savaş olan Harran Muharebesi'ni kazandı ama kısa bir zaman sonra Trabluşsam'ı kuşatan Haçlı komutanı Raymond de Saint Gillies üzerine gitmekteyken Kasım 1104de oldu. Böylece Ilgazı Bey aynı zamanda Mardin Beyi olmuş, Ilgazıoğulları hanedanını da kurmuştur. Fakat bu arada yeğeni İbrahim Bey isyan etti ve 1108'e kadar İlgazi Bey ile İbrahim arasındaki çatışma sürmüştür. Beyliği sırasında devamlı güney Anadolu'ya yerleşmeye çalışan Haçlılar ile Selçuklu emirleri arasında yapılan mücadelere, devamlı bir Selçuklu ittifakına girmeden, karışmıştır. 1110da Urfa Kontluğu idaresinde bulunan Urfa'nın Selçuklularca kuşatmasına katılmış ama Haçlı'ların direnişi yüzünden Urfa'yı alamamışlardır. 1114de (sonradan Helep Emiri olacak) yeğeni Balak ile Selçuklu Musul valisi olan Aksungur el-Bursuki ile savaşa girişmiştir. Bu savaşta galip gelen İlgazi ve Balak Büyük Selçuk Sultanı'nın kardeşi Mesud'u esir olarak ele geçirmişlerdir. 1115de İlgazi Humus'ta vali olan Khir-Han ile savaşa girmiş; bir müddet Humus şehrini kuşatmış; ama kısa müddette Khir Han' yenik düşerek esir olmuştur. 1110 yılın sonuna doğru İlgazi, Şam atabeyi Tuğtekin ve Halep valisi Emir Lülü itifak ederek Antakya'yı kuşatan düşmanları olan Selçuk generali Bursuk'a karşı Antakya'yı savunan Haçlı komutanları olan Antakya Prensi Roger, Kudüs Kralı I. Baodouin, Trablus Kontu Pons ve Urfa Kontu II. Baodouin'le birlikte hareket etmişlerdir ama Bursuk ile savaşa girmemişlerdir. Emir Lülü'nün bir komplo ile öldürülmesinden sonra İlgazi Mayıs 1117'de Halep'i ve Halep Emirliğini ele geçirmiştir. 28 Haziran 1119'da Tellu Afrin Muharebesi'nde Prens Salernolu Roger komutasındaki Antakya Prensliği ve Haçlı ordularını imha etmiştir . Zamanının tarihçisi İbni Kalanışı Ilgazı Bey'in bu galibiyetini "en iyi galibiyetlerden biri olup geçmiş dönemlerde İslam ordularına Tanrı bu kadar iyi bir galibiyet ihsan etmemiştir... Ama Ilgazı içkiye düşkünlüğü dolayısıyla bu galibiyetten tam sonuç alamamış; devamlı içkili olması dolayısıyla liderlik gösterememiş ve emrindeki Türkmen ordusu da ellerine geçen talandan sonra dağılmıştır." şeklinde hem övme hem de tenkit etmiştir. . Buna rağmen Antakya civarında bulunan Atharıb, Zerdana, Sarmin, Ma'arrat al-Nu'man ve Kafr Tab şehir ve kaleler tekrar Müslümanlar eline geçmiştir. Urfa Kontu iken İlgazi ile çatışan ve sonra
olan II. Baodouin kendi ordusu ve Antakya Prensliği ve Trablus Kontluğu müttefik ordularını İlgazı Bey üzerine sürmüştür. 14 Ağustos 1119'da bu defa Tellu Danis Muharebesi'nde her iki tarafta pek çok zayiat vermekle beraber yenilgiye uğratmıştır . Ertesi yıl İlgazi Nusaybin'i eline geçirdi ve Urfa Kontluğuna akınlar yaptı, Sonra dikkatini Doğu Anadolu'ya çekti. 1121'de Haçlılarla barış yaptı ve büyük bir ordu hazırlamaya koyuldu. O yıl Gence Sultanı ile birlikte büyük bir ordu ile Gürcistan Krallığına hücuma geçti. Gürcistan Kralı olan İV. David ile yaptığı Didgori Muharebesi'ni kaybetti. Bu muharebe hakkında yazan Hristiyan tarihçi Urfalı Matthew bu Hristiyan galibiyetini çok abartılı bir şekilde vermiştir. 1122de Ilgazı Bey ve yeğeni Balak Urfa Kontu olan I. Joscelin ile savaştabn sonra onu esir aldılar. Kasım 1122'de Silvan'da oldu ve bu kente defnedilmiştir. Yerine yeğeni Balak Halep Emirliğine ve oğulları Süleyman ve Timurtaş Mardin'de Artükoğulları beyliğine geçmişlerdir.

Dış kaynaklar

* Öztuna, Yılmaz, (1996) Devletler ve Hanedanlar Cilt:2, Ankara:Kültür Bakanlığı Yayınları, say. 46 * Smail, R.C. (1956 son baski 1995) Crusading Warfare 1097-1193., New York: Barnes and Noble Books, ISBN 1-56619-769-4 * Hillenbrand, Carole, (1990) A Muslim Principality in Crusader Times: The Early Artuqid State. Nederlands Historisch-Archaeologisch Instituut, .

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.