ilgilenmek
1 . Birine karşı yakınlık duymak veya göstermek, alakalanmak:
"Tarlaları gezdim, okuluma gittim, çocukları tanıdım, köylülerle ilgilendim."- H. E. Adıvar.
2 . Bir şeye karşı merak duymak:
"Arkadaşım yeni buluşlarla ilgileniyor."- .
3 . (nsz) Bir konu üzerinde çalışmak, uğraşmak, bir şeyi çekici bulmak:
"Okulda ilgilendiği tek ders İngilizceydi."- N. Cumalı.
ilgilenmek
Türkçe ilgilenmek kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. be interested in, look after, pay attention to, be into, care, take care of, concern oneself, deal, do, be hot for, nibble, nurse, see about, see after, see to, weigh in
ilgilenmek
birine karşı yakınlık duymak ya da göstermek, alakalanmak; bir işin, uğraşın sorumluluğunu üstlenmek.
bir şeye karşı merak duymak, kafa yormak; bir kimseye karşı ilgi, sevgi duymak, hoşlanmak.
bir konu üzerinde çalışmak, uğraşmak, bir şeyi çekici bulmak.
ilgilenmek
Türkçe ilgilenmek kelimesinin Fransızca karşılığı.
s'intéresser, s'affairer, veiller à, se préoccuper de
ilgilenmek
Türkçe ilgilenmek kelimesinin Almanca karşılığı.
v. abgeben: sich abgeben