İnternet Bağımlılığı Sendromu

Kısaca: İnternet bağımlılığı rahatsızlığı (İBR) Ivan Goldberg tarafından 1995 yılında yerici bir şaka ile ortaya çıkan varsayımsal bir rahatsızlıktır. Goldberg'in bu esprili tanımı tanısı ilk olarak DSM-IV tarafından konulan nedensiz kumar rahatsızlığından esinlenmiştir. ...devamı ☟

İnternet bağımlılığı rahatsızlığı (İBR) Ivan Goldberg tarafından 1995 yılında yerici bir şaka ile ortaya çıkan varsayımsal bir rahatsızlıktır. Goldberg'in bu esprili tanımı tanısı ilk olarak DSM-IV tarafından konulan nedensiz kumar rahatsızlığından esinlenmiştir. İBR her ne kadar yerici bir şaka olarak ortaya çıkmışsa da bazı kişiler bu olgunun gerçek bir duruma karşılık geldiğini savunmaktadırlar. Bu kişiler İBR'yi genellikle alt türlere ayırırlar. Bu türlerden bazıları pornografi, coşkun ve mantık dışı oyun tutkusu, sosyal iletişim siteleri ya da web güncelerinde aşırı zaman tüketimi ve İnternet üzerinden alışveriş takıntısıdır. Dayanılmaz bir kumar oynama ya da alışveriş yapma isteği gibi kişide sorun yaratması olası olgular zaman zaman İnternet içtepileri olarak adlandırılır. Bilgisayar oyunları karşısında aşırı zaman geçirme ise bu olgunun etkilerinin günlük yaşama etkisi olmadığı sürece tehlikeli sayılmaz. Nedensiz bilgisayar kullanımı günlük yaşama etkiyen aşırı bilgisayar kullanımına örnek olarak verilebilir. Bu terimler bağımlılık terimini özellikle içermemekte ve oluşma nedenleri tek bir etmene bağlı bulunmamaktadır. Günümüzdeki durum Birçok çevrenin olumsuz tavrına karşın ruhbilimci Kimberly Young İBR'nin DSM'nin yeni sürümü DSM-V'e eklenmesi için çaba harcamaktadır. Young'a destek verenler rahatsızlığın resmi orunlarca tanınması durumunda sigorta şirketlerinin İnternet bağımlılığı danışmanlığı için ödenek ayırmalarının kolaylaşacağını düşünüyorlar. Ne var ki, karşı görüşteki birçok uzman İBR'nin gerçek bir bağımlılık ya da özel bir rahatsızlık olmadığını ve bu nedenle DSM-V'te yer almaması gerektiğini savunmaktalar. Ayrıca, tedavi gerektiren durumların ele alınmadığı da gerçek dışı ve hastalık genellikle başka adlar altında (ADD ve depresyon) ele alınarak tedavi ediliyor. Amerikan Medikal Kurumu Haziran 2007'de Amerikan Ruhbilim Kurumu'na ilettiği mektupta İBR'nin DSM'nin 2012 sürümüne eklenmeyeceğini bildirdi. Bunun yanında kurum, "uzun süreli oyun oynama" olgusunun daha ayrıntılı bir biçimde incelenmesini salık vermiştir. Amerikan Bağımlılık İlaçları Topluluğu üyeleri aşırı İnternet kullanımı ve uzun süreli video oyunu oynamanın gerçek bir bağımlılık olduğu yargısına karşı çıktı. Bu aşamadaki araştırma konuları "aşırı kullanım"ın tanımlanması, "İnternet bağımlılığı"nın takıntı, depresyonda ilaç alımı ve içtepiden ayrılmasıdır. İnternet bağımlılığının kabul edilebilir bir rahatsızlık olup olmadığı tartışıladursun bu rahatsızlığı yaşadığını söyleyen kimi kişiler mahkemelerde tazminat davaları açmaktadırlar. Yakın tarihli bir Amerikan davasında (Pacenza - IBM Corp.) davacı Amerikan Engellilik Yasasına aykırı biçimde engellendiğini (Vietnam Savaşı ile ilintili Travma Sonrası Stres Bozukluğunun yol açtığı İnternet bağımlılığına bağlı olarak) savunmuştur. Dava, New York'un güney kesimindeki başka bir davanın sonucunu beklemektedir. Destekleyicileri Harvard Üniversitesi McLean Hastanesi Bilgisayar Bağımlılığı Çalışma Merkezi müdürü Maressa Orzack'e göre İnternet kullanıcılarının %5 ila 10'unda İnternet bağımlılığı görülmektedir. Başka bir destekleyici İnternet Davranışları Merkezi müdürü olan David Greenfield'dır. Greenfield, 1999 yılında ABC News.com ile bir çalışma yürütmüştür ve halen Virtual Addiction yazarlığı görevini sürdürmektedir. Bu uzmana göre bazı İnternet hizmetleri sunduğu özellikler kullanıcıların kişilik çözünmesi, zaman algısı yitimi ve anlık zevk gibi bozukluklara yakalanma risklerini artırıyor ve tüm kullanıcıların %6'sı bu olguların doğrudan sonuçlarını gündelik yaşamlarında duyumsuyor. Ne var ki, bu olgunun bağımlılık yerine bir içtepi olarak kabul edilmesinin daha doğtu olacağını savunuyor. Greenfield, İnternet ortamında seks, oyun, kumar ve alışverişin kişilik bozukluklarına yol açabileceğini düşünüyor. İnternet Bağımlılığı Merkezi'ne göre İnternet bağımlıları depresyon ve kaygı bağlantılı rahatsızlıklar yaşamakta ve hoş olmayan düşünce ve stres yaratan durumlardan kaçmak amacıyla İnternet'in düşlemsel ögelerini kullanmaktadırlar. İBR tedavisi gören insanların yaklaşık %60'ı pornografiye karşı aşırı ilgi ve seks içerikli konuşmalarda bulunma gibi uygunsuz buldukları davranışları sergiliyor. Bu kişilerden yarıdan fazlasının ise alkol, uyuşturucu, tütün ve seks bağımlısı olduğu gözleniyor. Amerikan Ruhbilim Dergisi'nin Mart 2008 sayısındaki bir yazıda Ruhbilimci Jerald Block İnternet bağımlılığının APA tarafından hazırlanan Tanı ve İstatistik Kılavuzu'nun beşinci sürümüne bir rahatsızlık olarak eklenmesi gerektiğini savunuyor. . Bu uzmana göre İnternet bağımlılığının belirtileri aşağıdaki rahatsızlıklarınkilerle birebir örtüşmektedir: * Aşırı kullanım (genellikle zaman algısı yitimi ile ilişkilendirilir) * Engellenme karşısında geri çekilme * Hoşgörüde artış * Olumsuz geri tepmeler (içe kapanıklık gibi) Ayrıca, İnternet bağımlılığı bulgusuna rastlanan hastaların %86'sında diğer zihinsel sağlık sorunlarının görüldüğü gözlenmiştir. Eleştiriler İBR öncelikli olarak yanıltıcı bir ada sahiptir. Ruhbilimci Dr. Goldberg'e göre İnternet bağımlılığı gerçek bir bağımlılık olmamasının yanı sıra diğer rahatsızlıkların belirtisi olabilir. Bağımlılığın ucu açık bir tanımı herhangi bir dengeleyici davranışın bağımlılık olarak tanımlanması olasılığına açık kapı bırakıyor. Örneğin, hoş olmayan bir durumun oluşmasını engellemek isteyen bir kişinin yaptığı uzun süreli bir telefon konuşması bu kişinin "telefon bağımlısı" olarak adlandırılmasına yol açabilir. Carol Potera ve Jonathan Bishop da İnternet bağımlılığının yanlış adlandırıldığını savunuyorlar. İnternet'in bir nesne değil sosyal bir ortam olması insanların ona bağımlı hale gelmelerini engeller. Bu olgu şu benzerliklerle açıklanabilir: Bir kişi çok sevdiği bir kentte, bir Japon balığı havuzda yaşamaya bağımlı olamaz. Daha sık kabul gören bir görüşe göre ise "İnternet bağımlıları"nın büyük bir kısmı bilinen diğer rahatsızlık ulamları altında sınıflandırılabilmektedirler. İnternet'in aşırı ya da uygunsuz kullanımı çoğu hasta için depresyon, kaygı, içgüdü denetimi rahatsızlıkları ve nedensiz kumarın göstergesidir. Bu görüşe göre İBR yemek bağımlılığıyla benzeştirilmektedir (yemek bağımlısı olduğu düşünülen insanların gerçekten yemeğe bağımlı olmadıkları bağlamında). Bir kişinin çevrimiçi açık artırmalarda fiyat bildirimlerine katılması, porno içerikli siteleri görüntülemesi, İnternet üzerinden oyun ve kumar oynaması gibi durumlara konu olması İnternet ortamının bağımlılık yaratan bir doğası olduğunu göstermez. Şu sorunlar İBR etiketi altında sunulmaktadırlar: Britanyalı ruhbilimcilerin geçen yıl Advances in Psychiatric Treatment dergisinde yayımlanan raporda "önemli azınlık" (tüm İnternet kullanıcılarının yüzde 5 ila 10'u arasında olduğu tahmin ediliyor) olarak adlandırılan kullanıcı öbeğinin İnternet bağımlısı olduğu belirtiliyor. Ayrıca, önceki bulgulara göre İnternet bağımlılarının içe dönük erkekler olan büyük bir kısmının evlerinde bilgisayar kullanan orta yaşlı kadınlar olduğu gözlenmiştir. Çin, Güney Kore ve Tayvan'ın da içinde bulunduğu birçok Asya ülkesi genç kuşakta İnternet bağımlılığına en sık rastlanan ülkelerdir. Konuyla ilgili hükümet destekli bir araştırmayı kısa süre önce sonuçlandıran Hanyang Üniversitesi çocuk ruhbilimi uzmanı Ahn Dong-hyun Güney Koreli gençlerin yaklaşık %30'unun (2.4 milyon insanın) İnternet bağımlısı olma riski taşıdığını belirtmektedir. Çin İnternet Ağı Bilgi Merkezi (CNNIC) 30 Haziran 2006 tarihi itibariyle 123 milyon kişinin İnternet'e girdiğini, bunların %14.9'unun 18 yaşından küçük olduklarını açıklamıştır. Chou ve Hsiao'ya göre hastalığın Tayvan üniversite öğrencileri arasında görülme sıklığı %5.9'dur. Wu ve Zhu Çinli üniversite öğrencilerinin %10.6'sının İnternet bağımlısı olduğunu ortaya koymuştur. Pekin savcısı Shan Xiuyun kentteki gençliğe özgü suçların %85'inin İnternet'le ilintili olduğunu vurgulamaktadır. Çin Komünist Gençlik Birliği 2007 yılında yaptığı bir açıklamada 13-17 yasları arasındaki Çin yurttaşlarının yüzde 17'sinin İnternet bağımlısı olduğunu öne sürmüştür. Block son araştırma sonuçlarına dayanarak yaptığı açıklamada Çinli yetişkinlerin %13.7'sinin İnternet bağımlılığı tanısına ait ölçütlerle uyumluluk gösterdiğini belirtmiştir. Bu durum Çin hükümetince başlatılan günde üç saatlik bilgisayar oyunu kısıtlamasına yol açmıştır. Seyri Tümünde olmamakla birlikte çoğu durumda sorun kendi kendine düzelir. Profesör Kiesler İnternet bağımlılığını moda bir hastalık olarak adlandırmaktadır. Kiesler şöyle diyor: "Televizyon bağımlılığı daha kötü. İnternet'te uzun süre geçiren kişiler üzerinde bir araştırma yapmaktayım ve ilk bulgular deneklerin büyük bir kısmının İnternet kullanımını azalttığını gösteriyor. Bu bana ciddi durumların bile kendi kendine düzelebildiğini düşündürüyor." Ayrıca bakınız * İnternet bağımlılığı * Block, J.J. (2008). "DSM-V'in Sorunları: İnternet Bağımlılığı". American Journal of Psychiatry. 165:3; Mart 2008; s. 306-307. * Caruso, D. (1998).

Eleştiriler

İnternet ve depresyon araştırmalarını ayırdı.
çevrimiçi sürümü bulunuyor. * Hansen, S. (2002). "Aşırı İnternet kullanımı" Mı 'İnternet Bağımlılığı' Mı? Öğrenci kullanıcılara ait tanı ulamlarının anlattıkları." Journal of Computer Assisted Learning 18(2) s.232-236. * Potera, C. (1998). "İnternet Tutsaklığı Mı?" Psychology Today, Mart/Nisan 98, 31(2) s.66-70. * Surratt, Carla G (1999). İnternet Bağımlılığı Mı? : Bir Hastalığın Yaratılışı Commack, NY : Nova Science Publishers. * Young, Kimberly S. (2001). İnternet'te Tutsak Kalmak: İnternet Bağımlılığı Belirtilerini Anlama ve Tedavi İçin Güçlü Öneriler

Dipnotlar

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.