Ipnoz

Kısaca: İpnoz, değişik bir şuur hali ve duygusal uyanıklığın bir türüdür. İpnoz halindeki genişlemiş şuur haline kişi, beş duygusuyla olan bağlarını kesip, tüm dikkatini içsel yaratıcı zihnine topladığı zaman ulaşabilmektedir. İpnoz tıp alanında bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. ...devamı ☟

İpnoz, değişik bir şuur hali ve duygusal uyanıklığın bir türüdür. İpnoz halindeki genişlemiş şuur haline kişi, beş duygusuyla olan bağlarını kesip, tüm dikkatini içsel yaratıcı zihnine topladığı zaman ulaşabilmektedir. İpnoz tıp alanında bir tedavi yöntemi olarak kullanılmaktadır. Bu yüzden de yaşamımızda yeni ufuklar açabilecek potansiyele sahiptir. Parapsikoloji konuları içerisinde en yanlış anlaşılmış olanı ipnozdur. Bunun nedeni; kişilerin, konunun önemini takdirden uzak bulunan bazı ipnozitörlerin çok yüksek paralar alarak celseler yapması ve yeteneklerin kötüye kullanılmasıdır. Bugün ipnotizma çoğunlukla sancısız diş tedavilerinde kullanılmaktadır. İpnoz, insanın kendi kendisini tanıması bakımından çok yararlı bir yöntem olmasından başka, gerçek tedavide de geçerli bir yöntemdir. İpnozun belki de bilinen ilk yararlı yanı fiziksel ve heyecansal düzensizliklerin şifaya kavuşturulması olmuştur. Tıbbın yanında adli mercilerce de kullanılmaktadır. Çünkü ipnoz transında bulunan bir kimsenin hemen hemen yalan söylemesine imkan yoktur. İpnotik trans halindeyken kişi huzura, sükuna, gevşemeye ve çok eski deneyimlerini tekrardan yaşarcasına hatırlama yeteneğine kavuşur. İpnotik trans durumuna kolaca girilemez. Bu, yükseltgenmiş uyanıklık haline gayrı-şuurla birlikte içsel idrak vasıtasıyla geçilmelidir. Aslında ipnoz, zihin fonksiyonlarının şuurla gayri-şuur arasında bir yerde bulunmaları halidir. Dikkatin alanı daraltılmıştır, davranışlar içsel şuur seviyeleriyle karakterize olmuşlardır, gayri-iradi sinir sisteminin fonksiyonu ve beden üzerindeki kontrolü artmıştır. Şuurluluğun içsel seviyeleriyle duygusal uyanıklılığın yükseltgenmiş seviyeleri (derece derece çok hafiften çok derine doğru) “hypnogogic” (yarı ipnotik) trans halleri olarak isimlendirilir. Kelime olarak bu, zihin uyanıklıkla uyku arasında bulunuyor demektir. Hypnogogic trans hallerine yaklaşımlar: Hypnogogic transa geçirici çeşitli metotlar vardır. İpnotik tekniklerin hepsinin direkt ya da indirekt yoldan zaten kullanmaktayız. Aşağıda bunlardan görme, dokunma ve işitmeyle ilgili üçü vardır: 1. Odanın ya da duvar kağıdının rengi, resimler, hatta elbiseler bile, içsel reaksiyonlara neden olabilirler ve görsel ipnotik transın süptil vasıtalarıdır. Bazen farkında olmadan da bunların etkisi altına gireriz. Bazen indirekt yoldan ipnotik trans elde etmek için süje son derece az olarak aydınlatılmış bir odaya alınır. Direkt görsel trans elde etmek için, dikkatin görsel bir uyarana toplanması sağlanır. Dönen diskler, çakan ışılar, renkler, hareket eden objeler ipnotik ya da hyonogogic trans haline sokma araçları olarak kullanılabilirler. 2. Müzik, alçak ya da yüksek sesler kulağa hitap eden bir ortam yaratarak transa girmeye neden olabilirler. İnsan sesi de transa neden olabilir. Sesin volümü, perdesi ve ritmi uyku durumunu telkin edebilir. Süjenin göstereceği reaksiyona göre, heyecansal etkiyi haiz değişik kelimeler de seçilebilir. İpnotizörler sık sık uyku için direkt emirler kullanırlar.Örneğin, “Gevşe, gözlerini kapa, uyu ...” gibi.Verbal (kulağa hitap eden) transa sokma metodunu kullananlar kelimelerini çok dikkatli seçmelidirler. Charles Osgood’un Differensiyal Teorisi’ne göre kelimelerin her biri iyi ya da kötü tesiri ima edecek etkileri haiz bulunmaktadır. Süjeler kelimelere, birer objeymiş gibi tepkide bulunurlar. 3. İpnoza dokunsal yoldan yaklaşım, süjenin dokunma duyusuna yönelik durum ve malzemeyi gerektirecektir. Süje arkası hafif yatık rahat bir iskemlede transa girebilir. Bu türün indirekt metotları arasında dinlendirici bir pozisyon ve rahat bir elbise bulunabilir. Dokunsal transın direkt metotları ise vücuda fizik teması içerir. Dokunma duyumuna en yakın olan duyum koklama duyumudur. Onun için belirli kokuların kullanılması da bu metotla ilgilidir. Değişik hynogogic trans hallerinde kişi, beyninin normal zamanlarda kullanılmayan kısımlarından yararlanma olanağını elde eder. Bu durum, dış görünüş olarak şuursuzmuş gibi görünse de, kişi içsel olarak son derece şuurlu bir durumdadır. Bunun sonunda, duyular ötesi alanda yükseltgenmiş bir uyanıklık deneyimlerine, zaman içerisinde gerilemelere, problem çözmelere, hafızayla ilgili hatırlamalara, mistik iç-görüşe, durugörüye, medyumların trans hallerine kadar gidebilir. İpnoz, zamanın başlangıcından beri insanlar tarafından uygulanmaktadır. M.Ö. 3000 yıl öncelerine kadar giden kayıtlar, ipnozun Yunan-Roma ve Hindistan’da büyücüler, tıp adamları ve rahipler tarafından büyüsel, şifa ve dinsel amaçlarla kullanılmış olduğunu göstermektedir. Mısırlılar ipnozu Kleopatra’dan 1000 yıl önce kullanmaya başlamışlardır. Onlar, hastalarını “tedavi edici uyku” adıyla bir çeşit ipnoz yöntemini kullanarak hastalarını tedavi etmekteydiler. İpnoz şu paradoksla açıklanabilir: “Dışsal olarak uyanık ve şuurlu olduğumuz zamanlarda, içsel bakımdan şuursuzsunuz demektir.” Buna benzer şekilde ipnotik durumda zihin dış olaylardan haberdar değilken, içsel bakımdan tam bir uyanıklık içinde bulunur. Diğer bir deyişle, gayri-şuurluluk aslında şuurluluktur. İpnotik durumda bulunduğumuz sırada merkezi ve otomatik sinir sistemlerinin beden üzerindeki kontrolleri artar. Şuurun bu şekilde değişikliğe uğramış haline yükseltgenmiş duygusal uyanıklık diyoruz.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.