İsmail Hakkı Berkok

Kısaca: 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Kafkasya’nın Kabardey yöresinden Anadolu'ya göç ederek Uzunyayla'da yerleşen Ali Berkok'un oğludur. İki kardeşi Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale'de şehit düştü. 1890 yılında Pınarbaşı'na bağlı Yağlıpınar köyünde doğan Berkok, büyük zorluklar içinde öğrenim görerek Harp okulunu ve Harp Akademisini (1910) bitirdi. Önce Makedonya’da, Birinci Dünya Savaşı yıllarında da Irak ve Kafkasya cephelerindeki çeşitli birliklerde kurmay görevlerinde bulundu. İstanbul'da ...devamı ☟

İsmail Hakkı Berkok
İsmail Hakkı Berkok

1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonrasında Kafkasya’nın Kabardey yöresinden Anadolu'ya göç ederek Uzunyayla'da yerleşen Ali Berkok'un oğludur. İki kardeşi Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale'de şehit düştü. 1890 yılında Pınarbaşı'na bağlı Yağlıpınar köyünde doğan Berkok, büyük zorluklar içinde öğrenim görerek Harp okulunu ve Harp Akademisini (1910) bitirdi. Önce Makedonya’da, Birinci Dünya Savaşı yıllarında da Irak ve Kafkasya cephelerindeki çeşitli birliklerde kurmay görevlerinde bulundu. İstanbul'daki Kafkas göçmen örgütleri içinde yer aldı. Bağımsız "Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti"nin kurulması ve yaşatılması gayretlerine aktif olarak katılan Kafkasyalı subaylardan biriydi. Azerbaycan ve Kuzey Kafkasya'da savaşan "İslam Ordusu" ve "Kuzey Kafkasya Kolordusu"nda kurmay subay ve örgütçü olarak görevlendirildi ve atayurdunun bağımsızlığı için savaştı. Mondros Silah Bırakışması’ndan sonra İstanbul'a döndü (1918). Kafkas göçmen örgütlerinin girişimiyle Osmanlı hükümeti tarafından oluşturulan bir kurul içinde tekrar Kafkasya'ya giderek Dağıstan ve Çeçenistan'daki ulusal hareketler içinde yer aldı (1920). Daha sonra Anadolu'daki Kurtuluş Savaşına katıldı.

Cumhuriyet döneminde de çeşitli askeri görevlerde bulunarak Tuğgeneral rütbesine kadar yükseldi. Daha Binbaşı rütbesinde iken askeri okullarda ve Harp Akademisi'nde vermeye başladığı tabiye (taktik) dersleri ve bu konudaki eserleriyle "Türk ordusunun hocası" lakabını kazandı ve birçok ünlü askerin hocası oldu. Harp Tarihi Encümeni Başkanlığı’na getirildi (1936). İkinci Dünya Savaşı başında seferberlik nedeniyle önem kazanan Milli Savunma Bakanlığı Seferberlik Şube Müdürlüğü görevindeydi. Daha sonra Askeri Yargıtay Üyesi oldu (1943). "Türkçülük-Turancılık davaları"nı temyizen inceleyen ve yukarıdan gelen tüm telkinlere karşın bu konudaki haksız ve politik kararları bozan kurul içinde yer aldı. 1946'da Askeri Yargıtay Üyesi ve Tuğgeneral iken kendi isteğiyle emekliye ayrıldı. 1950-54 yıllarında TBMM'nde Kayseri Milletvekili olarak görev yaptı. 1954 seçimlerinde yine seçildi ise de Meclis'e katılamadan, Londra'da geçirdiği bir ameliyat sonucu öldü (Mayıs 1954).

Harp Akademisi'nde ve askeri okullarda öğretmenlik yaparken yayınladığı taktikle ilgili eserleri bu konunun yetkin ve genel beğeni kazanan örnekleridir. 1939'da yayınlanan "Atatürk" ile ilgili eseri de bu konudaki ilk ciddi çalışmalardan biridir. Çerkes (Adige), Türk, Rus, Fransız, Arap ve Fars dillerini bilen General İsmail Hakkı Berkok'un, Kafkasyalıların yayın organlarında ve askeri dergilerde yayımlanmış çok sayıda yazıları vardır. Bunlar arasında "Büyük Harpte Şimali Kafkasya'daki Faaliyetlerimiz ve 15. Fırkanın Harekatı ve Muharebeleri" (Askeri Mecmua, Sayı : 94, Tarih Kısmı, Eylül 1934) başlıklı uzun makalesi, Kafkas tarihi açısından da özellikle önemlidir.

ESERLERİ

Kitap halindeki eserleri şunlardır: "340-341 Senesi Harbiye Mektebi Zabitan Kursunda Arazi Üzerine Tatbik Edilen Tabiye Meseleleri" (İstanbul), "Tabiye-i Esasiye" (4 Kitap, İstanbul 1927), "Müşterek Tabiye, Muhtelif Sınıfların Birlikte Sevk ve İdaresi" (Harbokulu Matbaası 1928), "Tabiye Meseleleri" (İstanbul 1928), "Kurtuluş Yolu" (İstanbul 1957), "Tarihte Kafkasya" (İstanbul 1958)

Yazarın "Kurtuluş Yolu" adlı felsefi denemesi ile "Tarihte Kafkasya" adlı eseri, kendisinin ölümünden sonra ailesi tarafından yayınlanmıştır.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.