İstanbul

Kısaca: İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti. Tarih boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapan şehir, 133 milyar dolarlık yıllık üretimiyle Dünyada 34. sırada yer alır. Türkiye'nin kültür ve finans merkezidir. İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır. Marmara kıyısı ve İstanbul Boğazı (Boğaziçi) boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur. ...devamı ☟

İstanbul
İstanbul

İstanbul Haritası

İstanbul'un konumu
İstanbul'un konumu
İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti. Yüzölçümü 5.712 km2 olan İstanbul ili doğuda Kocaeli, güneyde Bursa ve Marmara Denizi, batıda Tekirdağ, kuzeyde de Karadeniz'le çevrilidir. Marmara Denizindeki Adalar yönetsel bakımdan İstanbul'a bağlı ilçedir. Kuzey-güney doğrultusunda uzanarak Karadeniz ile Marmara'yı birleştiren İstanbul Boğazı, hem il topraklarını, hem de şehri Asya yakası ve Avrupa yakası olmak üzere ikiye böler. Batıda il sınırlarına yaklaşan İstanbul metropoliten alanı, doğuda il sınırlanın aşarak yönetsel bakımdan Kocaeli'ye bağlı olan Gebze'yi de içine alır.

İstanbul, tarih boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapan, Türkiye'nin ve Avrupa'nın en kalabalık şehri.

Yaklaşık 12 milyonluk nüfusuyla dünyada kalabalık şehirlerinden biridir. 133 milyar dolarlık yıllık üretimiyle dünyada 34. sırada yer alır. Türkiye'nin kültür ve finans merkezidir. İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır. Marmara kıyısı ve İstanbul Boğazı (Boğaziçi) boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur. İstanbul'un Avrupa'daki bölümüne Rumeli yakası, Asya'daki bölümüne ise Anadolu yakası denir. Dünyada iki kıta üzerinde kurulu tek metropoldür. 40 ilçesi vardır.

Dünyanın en eski şehirlerinden olan İstanbul, 330 - 395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395 - 1204 ile 1261 - 1453 yılları arasında Bizans İmparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin İmparatorluğu ve son olarak 1454 - 1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmıştır.

Konumu



Haritada İstanbul'un konumu
Haritada İstanbul'un konumu
İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır. İstanbul Boğazı boyunca ve Haliç'i çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur. İstanbul, batıda Avrupa yakası ve doğuda Asya yakası olmak üzere iki kıta üzerinde kurulu tek metropoldür. 32 ilçesi vardır. Sanal olarak 360tr [1] üzerinden gezilebilir.

Dünyanın en eski şehirlerinden olan İstanbul, 330 - 395 yılları arasında Roma İmparatorluğu, 395 - 1204 ile 1261 - 1453 yılları arasında Bizans İmparatorluğu, 1204 - 1261 arasında Latin İmparatorluğu ve son olarak 1453 - 1922 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'na başkentlik yapmıştır.

Etimoloji (İstanbul isminin 'adı' tarihi)

M.Ö. 667 yılında; İstanbul'a yerleşim kuran kolonist Megaralılar şehri o dönemdeki kralı Byzas için "Bizantium" ismini koymuştur. M.S. 196 yılında da Roma İmparatoru Septimius Severus şehri bir saldırı sonrasında ele geçirmiş, ancak bu sırada şehir bir harabe haline gelmiştir. Şehri yeniden onarınca, bir çok Romalı da İstanbul'a göç etmiştir. Her ne kadar Severus şehre oğlunun ismi Augusta Antonina (İmparator olunca ismi Antoninus Caracalla olmuştur) vermek istese de rivayete göre, Konstantin şehre Konstantinopolis ismini vermesinden öncesine kadar halk arasında bu şehre Nova Roma (Yeni Roma) deniliyordu.

Konstantin de en başında şehrin resmi ismini Nova Roma koymak istedi; ancak dini anlaşmazlıklar çıkınca bundan vazgeçti. İstanbul adının kökeninin Antik Yunancaya da dayandığı rivayet edilir. Türkler İstanbul'u ele geçirmesi sırasında ve öncesinde; Selçuklularda olduğu gibi şehre Stamboul-Stambul demekteydiler. Türklerin yanı sıra; 10'uncu yüzyılda Arapların 12'inci yüzyılda da Ermenilerin şehre bu isimle çağırdıklarını öngörürler. Ancak; devlet işlerinde Osmanlı İmparatorluğu Konstantiniyye ismini kullanır.

Şehrin İstanbul-İstambol ismini sık kullanması ise 17'inci yüzyılda; Evliya Çelebi'nin şehirden bu isimle bahsetmesiyle başlar. İstanbul kelimesi Yunanca "εις την Πόλιν" ya da "στην Πόλη" (eis tén pólin ya da sten pole = şehire doğru ya da şehirde ) tümcesinden gelir. 18'inci yüzyılda III. Mustafa döneminde ise; paraların üzerinden Konstantiniyye kaldırılarak, İstambol'u koyunca resmiyete dönüşür. (1770)

İstanbul'a farklı isimler veren pek çok dil vardır:

  • Rumca: Konstantinopolis, Istinpolin, Megali Polis, Kalipolis, Vizantion
  • Latince: Bizantium, Antoninya, Alma Roma, Nova Roma
  • Slavca: Çargrad, Konstantingrad
  • İbranice: איסטנבול (İs-tan-bul), Ortaçağ'da קושטא (Kuş-ta)
  • Vikingce: Miklagard
  • Ermenice: Vizant, Stimbol, Esdambol, Eskomboli
  • Arapça: Bizantiya, el-Mahsura, Kustantina el-uzma
  • Selçuklular zamanında: Konstantiniyye, Mahrusa-i Konstantiniyye, Stambul
  • Eski Rusça: Çargrad, Vizantiy, Konstantinopol, Stambul
  • Osmanlıcada: Dersaadet, Deraliyye, Mahrusa-i Saltanat, Istanbul, Islambol, Darü's-saltanat-ı Aliyye, Asitane-i Aliyye, Darü'l-Hilafetü 'l Aliye, Payitaht-ı Saltanat, Dergah-ı Mualla, Südde-i Saadet, Kostantiniyye ( قسطنطينيه )


Tarihçe



Her ne kadar 300.000 yıldan bu yana Dünya 3 kez Buzul Çağı geçirip, toprak kütlesi yer değiştirse de; Küçükçekmece'deki Yarımburgaz mağarasında Neolitik ve Kaltolitik insanlara değin izler bulunmuştur. Dudullu'da Alt Paleolitik Çağ, Ağaçlı'da Orta Paleolitik Çağ ve Üst Paleolitik Çağ'da kullanılan aletlere rastlanılmıştır. Ancak, Dünya'nın herhangi bir yerinde bu çağlara değin izlere rastlanabilir. Yaşadığımız son buzul çağı sonrasındaki izler M.Ö. 5000 yıllarına aittir.M.Ö. 5500 yıllarına ait fikirtepe yazıtlarının bulunması ile kalkolitik çağda da başkent olduğu tespit edilmiştir.

İstanbul'un kent tarihini 4 ana başlıkta toplayabiliriz. Bunlar; İstanbul'un isminin Byzantium olduğu ikinci yerleşim dönemleri, Konstantin tarafından kurulan Bizans İmparatorluğu'ndaki Konstantinopolis dönemi, Osmanlı İmparatorluğu dönemi ve Cumhuriyet sonrası dönemi.

İstanbul, Roma İmparatorluğu (330-395)'nun, daha sonra Bizans İmparatorluğu (395-1204, 1261-1453) ve Latin İmparatorluğu (1204-1261)'nun, son olarak da Osmanlı İmparatorluğu (1453-1922)'nun başkenti olmuştur. Romalılar ve Bizanslılarca başkentleri Konstantinopolis, Osmanlılarca başkentleri Stambul, İslambol, Konstantiniyye, Dersaadet v.b. anılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti'nce şehir 1930 yılından beri resmi olarak İstanbul diye adlandırılmaktadır.

Bizans Dönemi



Bu dönem M.Ö. 660 ile M.S. 324 yılları arasını kapsar. M.Ö. 667'de Megara halkı; şehre yerleştikten sonra; kralı Byzas için, Byzas'ın yeri veya şehri anlamındaki Bizantium (Byzantium ya da Bizantion - Βυζάντιον) ismini koyar.

Bilinen efsaneye göre Megaralılar Ege Denizi'nde kuzeye doğru yol alır, bu sırada Kral Byzas'a da Delfi kahininden "körün zıttı"'nda yeni bir şehir kuracağını söyler. Mageralılar da Boğaziçi'ye ulaştıktan sonra, koyları gezer ve dönemin Kalkedon'u (Χαλκηδών) günümüzde Kadıköy olan yere şehrin ilk temellerini kurar.



1880 yılında Sarayburnu
1880 yılında Sarayburnu
Megaralılar daha sonra Sarayburnu'na da yerleşmiş; ancak bir çok kez şehir istilaya uğramıştır. M.Ö. 269'da Bitinyalılar tarafından ele geçirilmiştir. M.Ö. 202'de Bitinyalılar Makedonların istilasından korkarak; Roma'dan yardım talebinde bulunmuş ve Roma kültürü yavaşça şehri etkilemeye başlamıştır. M.Ö. 146'dan itibaren de Roma İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmiştir. Şehir o dönemden itibaren; Bitinya-Pontus eyaletinin içinde olmuştur.

Roma İmparatoru "Septimus Severus" şehri, halk Partlıları tuttuğu için M.S. 196'de şehri istila eder ve şehir neredeyse tamamen yokolur. (Başka bir görüşe göre de Severus şehirdeki tüm yerleşim yerlerini yakmıştır) Severus şehri oldukça beğendiği için; şehri tamamen yeniden kurar. Bu dönemde Roma'da yaşanan sorunlardan dolayı; Roma halkının büyük bir çoğunluğu İstanbul'a göç eder. Bu dönem içerisinde; Roma'dan İstanbul'a gelenler şehre "Nova Roma" (Yeni Roma) diyecektir; ancak bu isim hiç bir zaman resmiyet kazanmaz.

269 yılında Gotların egemenliğine geçen şehir; 313'de de Nikomedyalıların eline geçer. Konstantin da Nikomedyalılardan şehri alır ve Roma İmparatorluğu'nun başkenti olur.

Bizans İmparatorluğu Dönemi





Kız Kulesi
Kız Kulesi
Bu dönem 324 - 1453 yılları arasını kapsar. I. Konstantinus şehri ele geçirip Roma İmparatorluğu'nun başkenti yaptıktan sonra, şehir ayrıca Roma'nın doğusunun yönetim merkezi olur. Romalı nüfusu bu dönemde, Romalı soyluların göçü de dahil olmak üzere önemli boyutta arttı. Bu dönemde; yeni bir mimari yapıyla şehir oldukça genişledi. 100 kişilik bir hipodromun (Sultanahmet Meydanı) yanı sıra, limanlar ve tu tesisleri yapıldı.

Konstantinus'un döneminde şehre Nova Roma dese de; 11 Mayıs 330 da şehrin ismi Konstantinopolis oldu. Döneminde Dünya'nın en büyük katedrali olan Ayasofya'yı 360'da kuran Konstantin; böylece Roma İmparatorluğu'nun dinini de Hristiyanlık olarak değiştirdi. Pagan Roma dinine inanan batı ile ilk kopuş da bu dönemde başladı. Her ne kadar; Bizans İmparatorluğu I. Theodosius'un ölümü ile başlasa da; Bizans İmparatorluğu Konstantinus Hristiyanlığı getirmesine duyduğu saygıdan kendisini hep bir Bizans İmparatoru olarak görmüş; 1453'deki çöküşüne kadar da 10 İmparatorunun daha ismi Konstantinus olmuştur. Bu dönemde İstanbul'un rolü oldukça stratejiktir; Avrupa ve Asya arasında bir kapı olmuştur. Bu vesile ile, ticaret, kültür ve diplomasinin yapıldığı bir merkezdir. Bu dönemde şehrin ismi "Poli" (şehir) de olmuştur.

476'da Batı Roma'nın yıkılması sonrasında da; Batı Roma İmparatorluğu'ndaki Romalıların büyük bir çoğunluğu buraya göç etmiş, ve Bizans İmparatorluğu'nun da başkenti İstanbul olmuştur. 543'de nüfusun yarısının ölümüne sebebiyet veren veba salgınından sonra; şehir İmparator I. Jüstinyen döneminde yeniden inşa edilmişdir.

700lü yıllarda Sasaniler ve Avarlar'ın saldırısına uğrayan şehir; 800lü yıllarda Bulgarlar ve Arapların, 900lü yıllarda ise Ruslar ve Bulgarların saldırısına uğramıştır.

Ancak; saldırılar arasında en yıkıcı olanı 1204 yılında olmuştur. Haçlılar tarafından; 4. Haçlı Seferi'nde 1204 yılında ele geçirilen şehir yağmalanmış; halkın büyük bir çoğunluğu şehirden kaçmış; yoksul ve enkaz içinde bir kente dönüşmüştür. Bunun sebebi Batı Roma'da büyüyen Latinlerin; Katolik Hristiyanlık anlayışı ile Bizans'daki Ortodoks Hristiyanlık inanışı arasındaki farklılıklar ve uyumsuzluklardır. Bu dönem sonrasında, 1261 yılında Palailogos Hanedanından; Michael VIII Palaeologus şehri tekrar ele geçirmiş ve Latin'lerin dönemini sona erdirmiştir.

Bu dönemden sonra giderek küçülen Bizans; Osmanlı İmparatorluğu tarafından 1391'den sonra kuşatılmaya başlamış; en sonunda 29 Mayıs 1453'de Osmanlı İmparatorluğu'nun himayesine geçmiştir. İstanbul'un fethi, Dünya tarihinde Orta Çağ'ın sonunu simgelemektedir.

Osmanlı Dönemi



Bu dönem 1453 - 1923 yılları arasını kapsar. 29 Mayıs 1453'de; Osmanlı İmparatorluğu padişahı Fatih Sultan Mehmet'in 53 gün süren kuşatması sonrasında; İstanbul Osmanlı'nın 3'üncü ve son başkenti olur.

Ortaköy Camii ve Boğaziçi Köprüsü
Ortaköy Camii ve Boğaziçi Köprüsü
Osmanlının ele geçirmesinden sonra; Topkapı Sarayı ve Kapalı Çarşı'nın da kurulması ardından bir çok okul ve hamam açılır. Dünya'nın ve İmparatorluğun dört bir yanından insanlar İstanbul'a taşınır. Yahudilerin, Hristiyanların ve Müslümanların beraber yaşadığı kozmopolit bir toplum olur. Bizans döneminden kalan, eski binalar ve surlar onarılır. Fetihten 50 yıl sonra; İstanbul Dünya'nın en büyük şehirlerinden biri olur. "Küçük Kıyamet" olarak da adlandırılan; 14 Eylül 1509 İstanbul Depremi sonrasında (8 şiddetinde olduğu ileri sürülmektedir); 45 gün süren artçı sarsıntılarla binlerce bina yıkılır ve bir çok insan yaşamını kaybeder.

1510 yılında; Sultan II. Beyazıd; 80.000 kişinin çalışmasıyla şehri yeniden kurar. Günümüzde de varolan eserlerin büyük bir çoğunluğu bu dönemden kalmıştır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde; mimari ve sanat konularına önem verilir. Mimar Sinan camiler ve diğer binalar kurar. Lale Devri döneminde; Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa 1718 yılından itibaren; itfaiye'yi kurmuş, ilk matbaayı açmış ve fabrikalar kurmuştur. 3 Kasım 1839'da ilan edilen Tanzimat Fermanı sonrasında da batılaşma süreci hızlanmış; ve bir çok alanda yenilikler yaşanmıştır.



Haliç
Haliç
Haliç'in üzerine köprü; Karaköy'e tünel, demiryolları, kentin içindeki deniz taşımacılığı, belediye örgütlerinin, hastanelerin kurulmasıyla modern bir şehir halini almıştır. 1894 yılında; Üçyüzon Depremi'ni yaşayan İstanbul, tekrar büyük bir zarar görmüş, Birinci Dünya Savaşı'nın sonlarında 13 Kasım 1918'de İtilaf Devletleri donanmasınca da işgal edilmiştir.

29 Ekim 1923'de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla da İstanbul'un 2500 yıldır süren başkentlik dönemi de sona ermiştir.

Osmanlı ve Bizans kayıtlarında, 1291 Yıldırım Bayezıd döneminde İstanbul’un alınması amacıyla yapılan kuşatma kaldırılırken, yapılan anlaşma gereği Sirkeci’de bir Türk mahallesi kurulması şartına uygun olarak Göynük ve Taraklı’dan 760 hane Manav İstanbul’a yerleştirilmiştir. Yani İstanbul’a yerleştirilen ilk yerli Türklerin, bu yöreden giden Manavlar olduğu kaynaklarca da doğrulanmaktadır. Özellikle anadolu yakasındaki türklerin kökeni manavlardır.

Cumhuriyet Dönemi





İş Kuleleri
İş Kuleleri
Cumhuriyet sonrası 1923-1950 yılları arasında fiziksel atılımlar olmuştur. 1900'lerin başında 1 milyon olan nüfus, 1927'de 690.000'e düşmüştür, 1935'de 740.000 ve 1945'de tekrar 900.000'e ulaşmıştır. 1950'lerde Balkanlar'dan göç almıştır. Bu dönemde şehirleşmede gecekondular önplana çıkmaktadır. 1960'larda ise gecekonduların yanında, apartmanlaşma başlamıştır. 1970'lerde hızlı nüfus artışı ile konut ve ulaşım sorunları önem kazanmıştır. Bu dönemde otomobil sayısının artması ve sonucunda trafiğin artması Boğaziçi Köprüsü'nün yapılmasında etkili olmuştur ve ulaşımda önemli bir yere gelmiştir. İstanbul metropoliten alanı 1970-1975 yılları arasında merkezde 50 kilometre yarıçaplı bir alan iken 1980'de 60 kilometre yarıçapa ulaşmıştır. 1990'ların nüfus artışı, nüfusun dış taraflara yayılması ile sonuçlanmıştır ve sonucunda İETT'nin yetersiz gelmesi ile dolmuş ve minibüsler bu açığı kapatmaya çalışmışlardır.

Coğrafya ve İklim



Coğrafya

İstanbul'un kuzey ve güneyi denizlerle çevrili.Kuzeyinde Karadeniz,güneyinde Marmara Denizi vardır. Batısında Tekirdağ'ın Çerkezköy, Çorlu, Marmara Ereğlisi ve Saray ilçeleri, doğusunda Kocaeli'nin Gebze, Körfez ve Kandıra ilçeleri bulunur. Boğaziçi'ndeki Fatih Sultan Mehmet ve Boğaz Köprüleri şehrin iki yakasını birbirine bağlar. İstanbul, idari olarak 32 ilçe, 112 köye ayrılır.

İklim

İstanbul'un yazları sıcak ve nemli; kışları soğuk, yağışlı ve bazen karlıdır. Yıllık yağmur düşüşü 870mm dir. Nem yüzünden, hava sıcak olduğundan daha sıcak; soğuk olduğundan daha soğuk hissedilebilir. Kış aylarındaki ortalama ısı 7°C ile 9°C civarındadır ve kar yağışı genelde görülür. Kış aylarında bir iki hafta kar yağabilir. Haziran'dan Eylül'e kadar otalama sıcaklık 28°C dir.

En sıcak ay Haziran (23.2)°C, en soğuk ay da Ocak (5.4°C) dır. Şu ana kadar en sıcak hava; Ağustos 2000'de 40.5°C olarak kaydedilmiştir. En soğuk hava ise; Şubat 1927'de -16.1°C olarak kaydedilmiştir.

Şehir biraz rüzgarlıdır; ortalama rüzgar hızı saatte 17km dir.

Yaz en kuru mevsimdir, ama Akdeniz iklimlerin aksine kurak mevsim yoktur.

Nüfus





Boğaziçi Köprüsü
Boğaziçi Köprüsü
İstanbul'un nüfusu son 25 yılda 4 katına çıkmıştır. İstanbul'da yaşayanların yaklaşık %65'i Avrupa yakasında; %35'si de Anadolu yakasında yaşar. İşsizlik sebebi ile bir çok insan İstanbul'a göç etmiş, genelde şehir etrafında gecekondu mahalleleri oluşturmuştur.

İstanbul'un ilçeleri



İstanbul'un ilçeleri
İstanbul'un ilçeleri
İstanbul ili, Adalar, Arnavutköy, Ataşehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Bayrampaşa, Beşiktaş, Beykoz, Beylikdüzü, Beyoğlu, Büyükçekmece, Çatalca, Çekmeköy, Eminönü, Esenler, Esenyurt, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Güngören, Kadıköy, Kağıthane, Kartal, Küçükçekmece, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sarıyer, Silivri, Sultanbeyli, Sultangazi, Şile, Şişli, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar, Zeytinburnu ilçelerinden oluşur.

Eğitim



Üniversiteler

İstanbul'da yedi devlet üniversitesi, on altı vakıf üniversitesi bulunmaktadır.

Devlet Üniversiteleri



İstanbul'daki Vakıf Üniversiteleri



İstanbul'daki önemli mekanlar



Surlar





İstanbul Surlarından bir görüntü
İstanbul Surlarından bir görüntü
İstanbul Surları, İstanbul'un etrafını çeviren surlar tarihte 7. yy.dan başlayarak inşa edilmiş, yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa elden geçmiştir. Son yapımı M.S. 408'den sonradır. II. Theodosius (408-450) zamanında İstanbul surları Sarayburnu'ndan Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray'a bu taraftan ve Marmara kıyısı boyunca Yedikule'ye, Yedikule'den Topkapı'ya, Topkapı'dan Ayvansaray'a uzanıyordu.

Surların uzunluğu 22 km.dir. Haliç surları 5.5 km., kara 6,5km. Marmara Surları 9 km.dir.

Kara surları üç bölümden oluşur. Hendek, dış sur, iç sur. Hendekler bugün tarım alanı olmuştur. Sura bitişik ve 50 m. aralıklarla kara surları tarafında, birçoğu yıkılmış, çatlamış durumda 96 burç bulunmaktadır. Bu burçlar, boydan boya uzanan sur duvarlarından 10 m.lik çıkıntıda, çoğunlukla kare planlı ve 25 m. yüksekliğindedir.

Saraylar





Dolmabahçe Sarayı
Dolmabahçe Sarayı
*Dolmabahçe Sarayı: Dolmabahçe Sarayı, Karaköy'den Sarıyer'e uzanan sahil şeridinin Kabataş ile Beşiktaş arasında kalan bölümünde, Marmara Denizi'nden Boğaziçi'ne deniz yoluyla girişte sol sahilde, Üsküdar'ın karşısında yer alan saray. Denizden yer alınıp doldurulmasıyla ortaya çıkan alana yapıldığı için dolmabahçe adını almıştır. Yapımı için dış devletlerden borç alınmıştır.

  • Beylerbeyi Sarayı: Beylerbeyi sarayı 1861-1865 yıllarında, eski ahşap bir sahil sarayının yerinde Sultan Abdülaziz tarafından Sarkis Balyan'a yaptırılmıştır.
  • Topkapı Sarayı: Topkapı Sarayı, İstanbul'da yer alan ve dünyada günümüze gelebilmiş sarayların en eskisi ve genişidir.
Konumu, Haliç’i, Boğaziçi’ni ve Marmara denizi gören, İstanbul’un ilk kuruluş yeri olan bilinen akropol tepesidir. Tarihi İstanbul üçgen yarımadasının en uç noktasında, 5 km'yi bulan surlarla çevrili, 700.000 m2 özel araziye sahip bir komplekstir.





Çırağan Sarayı
Çırağan Sarayı
*Çırağan Sarayı: İstanbul, Beşiktaş ilçesi, Çırağan Caddesi üzerinde bulunan tarihi saray.

Haliç ve Boğaziçi’nin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray ve köşkleri için tahsis edilmişti. Zaman içinde bunların bir çoğu yok olmuştur. Büyük bir saray olan Çırağan da 1910 yılında yanmıştı. Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Saray Mimarı Serkis Balyan’a yaptırılmıştı. Dört yılda 4 milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlarda mermer kaplıydı. Yapımı için Avrupa devletlerinden borç alınmıştır.

Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları zengin döşenmiş, mekanlar tamamlardı. Odalar nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile süslüydü. Boğaziçi’nin diğer sarayları gibi Çırağan da birçok önemli toplantıya mekan olmuştu. Renkli mermerle süslenmiş cepheleri, abidevi kapıları vardı ve arka sırtlardaki Yıldız Sarayına bir köprü ile bağlanmıştı. Cadde tarafı yüksek duvarlar ile çevriliydi. Yıllar boyu harabe halinde duran kalıntı büyük tamirler sonunda yeniden ihya olmuş, yanına ilave edilen eklentiler ile beş yıldızlı, güzel bir sahil oteline dönüştürülmüştür. Bahçesinde süs havuzu, bir iskele ve bir helikopter pisti bulunmaktadır. Günümüzde birçok sosyal aktiviteye ev sahipliği yapmaktadır.

Meydanlar

Taksim Meydanı





Ayasofya
Ayasofya
Taksim semti ve meydanı adını, eskiden Galata-Beyoğlu suyunun "taksim edildiği", Taksim Maksemi'nden almıştır.

Meydan olmadan önce, eski evlerin sıralandığı dar bir bölge olan semt, meydan haline getirilip genişletildikten sonra zamanla bugünkü görünümünü almıştır. Meydanın ortasındaki Cumhuriyet Anıtı ve çevresi bugün tören yeri olarak kullanılıyor ve buluşma yeri işlevini üstleniyor. Meydanın başlangıcından Tünel'e kadar nostaljik tramvay çalışır.



Taksim Meydanı
Taksim Meydanı
Taksim Meydanı’nın simgesi haline gelen Cumhuriyet Anıtı İtalyan heykeltraş Pietro Canonica'ya yaptırılmış, 1928 yılında yerine yerleştirilmiştir. Anıtın yapımı 2,5 yıl sürmüş, anıt taş ve bronz kullanılarak yapılmıştır. Maliyeti için halktan para toplanmıştır. Cumhuriyet dönemi anıtlarından ilk defa figüratif bir anlatımla Atatürk'ü ve yeni düzeni anlatan bir heykeldir. Anıt dikilmeden önce Taksim'de alan özelliği yoktu.

Sultanahmet Meydanı





Sultanahmet Camii
Sultanahmet Camii
İstanbul'un en önemli meydanlarından biri. Bizans devrinde Hipodrom olarak bilinirdi. “Hipodrom” Yunanca "hippos" (at) ve "dromos" (yol) sözcüklerinin bileşiminden oluşan ve "atyolu" anlamına gelen bir kelimedir. Osmanlı döneminde buraya At Meydanı denirdi.

Günümüze çok az kalıntıları kalan Bizans devri önemli yapıları ve abideleri Hipodrom çevresinde inşa edilmişti. “Büyük Saray” diye bilinen İmparatorluk Sarayı Hipodromun yanından başlar, aşağılara, deniz kenarına kadar uzanırdı. Bu Saraydan günümüze bir büyük salonun yer mozaik panosu gelebilmiştir. Şehrin en önemli meydanı Agusteion ve burası ile cadde arasında Milerium zafer takı bulunurdu. Cadde Roma’ya kadar uzanan yolun başlangıcı idi ve ilk kilometre taşı da buradaydı.

Osmanlı zamanında da Yeniçeri isyanları bu bölgede olur, kırk gün kırk gece süren şehzade sünnet düğünleri, şenlikler burada yapılırdı. İstanbul'da Halide Edip'in işgale karşı konuşma yaptığı 1920 Sultanahmet mitingi de burada yapılmıştır.

Meydanın orta yerinde Kayzer Wilhelm'in ziyaret hatırası olarak yapılmış olan Alman Çeşmesi bulunmaktadır. Meydanın batısında ise İstanbul Adliyesi yer almaktadır. Meydan günümüzde İstanbul'un en önemli turistik merkezidir.

Beyazıt meydanı



Beyazıt meydanı
Beyazıt meydanı
İstanbul'un Eminönü ilçesinde bulunan tarihi bir meydandır.İstanbul Üniversitesi ve Tarihi Kapalı Çarşı'ya ev sahipliği yapmaktadır.Beyazıt Camiini de içinde bulunduran meydan turistlerin uğrak noktasıdır.

Ulaşım

Şehre ulaşım



Şehre havayolu, karayolu, denizyolu ve demiryolu ile ulaşmak mümkündür. Şehrin 2 adet uluslararası havalimanı mevcuttur.Bunlar Yeşilköy Atatürk Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı dır.

Büyük İstanbul Otogarı 1980'li yıllarda Topkapı'da bulunan İstanbul Trakya Otogarı'nın yetersiz gelmesi üzerine, 1987'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Büyük İstanbul Otobüs İşletmeleri Anonim Şirketi arasında imzalanan antlaşmayla yapımına başlanmış, 1994 yılında hizmete girmiştir.Avrupa'nın en büyük otogarı olmakla beraber dünyanın en büyük 3. otogarı konumundadır.



Haydarpaşa Garı
Haydarpaşa Garı
Haydarpaşa Garı, 1908'de İstanbul - Bağdat Demiryolu hattının başlangıç istasyonu olarak inşa edilen tren garıdır. Gar, TCDD'nin ana istasyonudur. İstanbul'un Anadolu Yakasında Kadıköy'de bulunur. Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde Bağdat Demiryolu yanında İstanbul-Şam-Medine (Hicaz Demiryolu) seferleri de yapılmaya başlanmıştır.İstanbul hakkında detaylı bilgi için "Ayrıca Bakınız" listesindeki linkleri inceleyebilirsiniz. * İstanbul Büyükşehir Belediyesi * İstanbul Belediye Başkanları

İstanbul haritası için bakınız

  • http://harita.turkcebilgi.com/İstanbul_haritasi/

    Linkler

  • http://www.istanbul.gov.tr/ - Valilik
  • http://www.ibb.gov.tr/ - İstanbul Büyükşehir Belediyesi
  • http://harita.turkcebilgi.com/İstanbul_haritasi/- İstanbul haritası ve uydu görüntüleri

    Liste - Türkiye'nin illeri

    Adana | Adıyaman | Afyon | Ağrı | Amasya | Ankara | Antalya | Artvin | Aydın | Balıkesir | Bilecik | Bingöl | Bitlis | Bolu | Burdur | Bursa | Çanakkale | Çankırı | Çorum | Denizli | Diyarbakır | Edirne | Elazığ | Erzincan | Erzurum | Eskişehir | Gaziantep | Giresun | Gümüşhane | Hakkari | Hatay | Isparta | Mersin | İstanbul | İzmir | Kars | Kastamonu | Kayseri| Kırklareli | Kırşehir | Kocaeli | Konya | Kütahya | Malatya | Manisa | Kahramanmaraş | Mardin | Muğla | Muş | Nevşehir | Niğde | Ordu | Rize | Sakarya | Samsun | Siirt | Sinop | Sivas | Tekirdağ | Tokat | Trabzon | Tunceli | Şanlıurfa | Uşak | Van | Yozgat | Zonguldak | Aksaray | Bayburt | Karaman | Kırıkkale | Batman | Şırnak | Bartın | Ardahan | Iğdır | Yalova | Karabük | Kilis | Osmaniye | Düzce

    İstanbul'un tarihi mekanları



    İstanbul ile ilgili diğer bilgiler

  • misafir - 8 yıl önce
    ISTANBULUN ORTASINI BILENLERE SORUYORUM ISTANBULUN ORTASINI BILENLERIN SAYISI YUZDE 1 O BILENLER BELKIDE YASAMIYOR DUR AMA TABII BILENLER DE YOK DEYIL BEN SOYLEYEYIM HERKES OGRENSIN VE ISTAN BULLUYUM DIYE GECINSINLER AMA BIR SARTIM VAR BUNU BILEN CEP TELEFONUN NOSUNU BU SITEYE YAZAR DOGRUYSA NETICEYI OGRENIR SORUYORUM BURSADA MERKEZDE ATATURKUN AT USTUN DE BIR HEYKELI VAR VE BU HEYKELDEKI ATIN HANGI AYAGI HAVA DA DIR? BUNU BILENLER HAYDI BAKALIM BEKLIYORUM.!!!

    misafir - 8 yıl önce
    bursada ki atın ayagının hepsi yerdedir koçum

    misafir - 8 yıl önce
    BU SİTEDE YORUMLAR KISMINI İLK BUGÜN GÖRDÜM VE OKUDUM. ANCAK 25.10.2008 TARİHİNDE SARI RUMUZLU İNSAN DEMEYE DİLİMİN VARMADIĞI, NE OLDUĞUNU BİLEMEDİĞİM, HANGİ DİNE MENSUP OLDUĞU BELLİ OLMAYAN İNSAN BÜTÜN YAZILARI MÜZLÜMANLARI AŞAĞILAYICI. BELLİ Kİ MÜSLÜMAN DEĞİL. İNSANLARIN GİYİMLERİNE, KENDİ DİNLERİNİ YAŞAMAK İSTEYİŞLERİNE NEDEN BU KADAR ÇİRKİN BİR ŞEKİLDE SALDIRIYOR ANLAM VEREMEDİM.

    misafir - 8 yıl önce
    YA BIRAKIN İSTANBULU YAŞANMAZ ORDA KALABALIK DESEN ORDA, TRAFİK...AKLINA GELEN HER TÜRLÜ OLUMSUZLUK BU SEHİRDE YASANACAK SEHİR ARIYORSAN GEL İZMİRE..HER YÖNÜYLE HARİKA.BENCE TÜRKİYENİN EN MODERN VE EN ÇAĞDAS SEHRİ BUNA KARSI ÇIKACAK BİR TEK İNSAN BİLE TANIMIYORUM..HAVASINDAN MIDIR? SUYUNDAN MIDIR? BİLİNMEZ.. :))

    misafir - 8 yıl önce
    sizler sadece kendi yönünüzden bakıyorsunuz.kalabalık mı kötü.kürt mü cok kötü ama hic düşündünüz mü? niye böyle. yıllarca ekonomik kalkınma dediler, kendi memleketimize bizi yabancı ettiler.evet istanbul çok güzel.kirli inci.ama onu kirletenlerde biziz.aslında hepimiz ihtiyaçlarımız doğrultusunda kullanıyoruz istanbulu.bunun adı kimi zaman okul oluyor, kimi zaman işsizlik, kimi zamanda mecburiyet.sonuçta hiç birimiz masum değiliz.bizi istanbula muhtaç ettirenlerde, istanbula muhtaç olanlarda...

    misafir - 8 yıl önce
    : İSLAMBOL " MÜZLÜMAN "DEĞİL MÜSLÜMAN İNSANLI VE MEDENİYET ÖĞREN DİYEYİM AMA SENİN KAFA YAPINLA İKİSİDE ÇOK ZOR...

    misafir - 8 yıl önce
    sarı diye bir vatandaşın bu ülkede yaşadıgından dolayı utanıyorum .be kardeşim insanların giyimiyle kuşamıyla ugraşmak senin ne haddine çok şey biliyormuş havasına girip kıtaplardan anektod düşüyorsun inasan olarak herkesi sevmeye deni bir bakacaksınki acikgı veya kapalısı hepsinin bir insan oldugunu göreceksın galıba insani duygularını yiyirmişsin. banane, sanane giyimlerden kuşamlardan insanları cok seviyorum tavsiyem sana sende dene böyle daha mutlu olacaksın.insanlar nasıl giyinir kendisi karar verir.hiç kimseye diyemezsinki sen ben gibi ol bu seferde karşı tarafa böyle bir soru hakkı tanımış olursun yaşasın insan sevgisi taşıyan herkese giyim kuşamlarla ugraşma

    misafir - 8 yıl önce
    bazı insanlara gerçekten yazıklar olsun sizler böyle yazdıkça gelecek nesillere nasıl düzgün örnek olacaksınız istanbulun suçu yok ne yapıyorsak kendimiz yapıyoruz misallerden belli o kadar çirkin şeyler yazılmışki diyecek laf bulamıyorum lütfen bütün istanbul kendinize gelin bu istanbuldan başka istanbul yok geleceğimizi kendi ellerimizle yok etmeyelim ayrım yapmadan önemli olan insan gibi insan olmak o kürt olaz oçerkez demeden bir birimize sahip çıkalım istanbulda hepimiz evlat yetiştiriyoruz zamanla sizlerde allah nasip ederse evlat yetiştireceksiniz ozaman belki bana hak verirsiniz hepiniz allaha emanet olun

    misafir - 8 yıl önce
    Şu yazlanları okuyordmda gerçekten tarihten bi haber insanlar kimi Türklerin zorla islamlaştırıldığını sölüyor(İslamiyeti kabul etmeden önce Türklerle araplar ne zamn savaştı ki zorla müslüma olmuş olsunlar Türk devletleri herzamn güçlüydü sonrasındada savaştıklarımızda Türklerin yenemediğ bi savaş varmı)kimide örf adete laf edyor ama örf adet herzamn Türklerin en önemi özelliklerinden biriydi bu sayede Türklüklerini kaybetmediler kimide avrupalı gibi görünmekle övünüyor İzmiri bize avrupalılar hediye etmedi izmiri sonuna kadadar müsüman olan osmanlı kanını dökerek aldı başörtüsüne gelince (akp dini kullanıyor olabilir o konuda bişey diyemem derdin bunlaysa başka sunuda bilinki akp elbet gidece ama senin gibi düşünenlerin partisi asla iktidara gelemeyecek-sarı-)müslüman larak yaşamak isteyen başını örter örtmyen müslüman değil diyemez kimse kimsede birinin müslüman olarak yaşamak istemesine karşı çıkamaz görmek istemeyen gitsin avrupada yaşasın bu ülke için canını verenler ezan dinmesin namusumuza dokunasınlar diye canını vermişler - alevilik nedir? ali evi ali kimdir Hz Ali Peygamber efendimizin amcasının oğlu ve damadıdır -Bu ülkede herkes özgürce yaşar buna kimsenin engel olmaya gücü yetmez (Kusura bakmayın konu İstanbuldu ama yazılanları görünce kendimi tutamadım)

    misafir - 8 yıl önce
    istanbulun en ünlü şeyi delikanlalılarıdır. canım boğazın en güzel yerlerini işgal etmiş amerikan tarzı barlarında, ingiliz içkileri içip, fransız kızlara özenen kızları atıp alman yapımı mercedes veya bmw ye, usulsuz alınmış ruhsatlarıyla yeditepede boş yer bırakmayan hollanda yapımı evlere götürüp, batılıların ayakkabıyla eve girme ilkelliğine özenip serilen iran halısının üstüne yatırıp, onları öle bir öper öle bir öper ki ne mossadın ne de kgb nin ruhu duyar.

    misafir - 8 yıl önce
    atilla ATALARIMIZ NE DEMİŞ NE ŞAMIN ŞEKERİ NE ARABIN YÜZÜ .. TÜRKLERİ HER ZAMAN ARKADAN VURANLAR ARAPLARDIR ... MADEM MÜSLÜMAN LIĞI HER ZAMAN KULLANIRLAR KENDİ CIKARLARI İÇİN KIBRISI HANGİ ARAP ÜLKESİ TANIDI.

    misafir - 8 yıl önce
    İsmet Özel''in "Müslüman olmayan Türk olmaz" çıkışı beklenen tartışmayı başlattı. Ünlü tarihçi gazeteci-yazar Murat Bardakçı ve şair İsmet Özel canlı yayında tartıştı. HABERTÜRK''te Parantez programında karşı karşıya gelen iki isim arasında oldukça sert bir tartışma yaşandı. İşte Bardakçı''nın "Şairin iyisi fikri alanda sapıtır" demesiyle daha da alevlenen canlı yayındaki o tartışma... İsmet Özel: "Kafirle çatışmaya kalkan müslümana Türk denir. Sözünün arkasında duruyorum. Dünyada milliyetçilikle dinini birleştiren tek unsur var o da Türk. Hıristiyan Arap olur ama hıristiyan Türk olmaz. Türkler''in müslüman olması diye bir şey yok. Ural-Altay arasında bulunan bozkır ahalisinin müslümanlıkla tanışması sonucunda seçilmiştir" Murat Bardakçı: "Nasıl tanışıyor? Sopa zoruyla mı? Oradaki Türk komutanların canına okunmuştur. Onbinlerce kelleleri mızrakların üzerine dikilmişti." İsmet Özel: "Türkleri müslümanlıktan soğutmak için uydurulmuş yalanlardır." "atilla "Bardakçı: "Bunları Araplar kendi tarihlerinde yazıyor, yapmayın... Kavimler Göçü büyük palavradır. Türklerin müslüman olması sopa zoruyladır. Türkler kılıç zoruyla Müslüman oldu. Emeviler canımıza öyle bir okudu ki.. Hangi Türkler koşa koşa müslüman oldu? "

    misafir - 8 yıl önce
    yaaa gerçekten çok yazık soyle bı baktım hıc bı sehrın yorum bolumunde boyle cırkın seyler yok... herkes sehır hakkında sehrın gusellıklerı hakkında yorum yapmıs ıstanbula bı gırdım allam yuzyuze baksanız bırbırınızı bıçaklıcaksınız yazık gerçekten... ben işim gereği bi çok şehri gezdim istanbul bambaşka istanbulun her semtinde bi şehri görmek mümkün ama hiç bi şehirde bi istanbulu yaşamak mümkün diil... türkiyeyi gezmeye gerek yok istanbulu gezin yeter ben bu kadar diyorum...

    misafir - 8 yıl önce
    Dünyanın 215 şehrinde yapılan Yaşam Kalitesi Araştırması sonucu: İstanbul 2008''e göre yedi sıra gerileyip 121. oldu.
    Yönetim danışmanlığı firması Mercer'in dünya genelinde 215 şehirde yaptığı araştırmaya göre İstanbul yaşam kalitesi sıralamasında 121. sırada. İlk sırada Viyana var, sonuncu Bağdat. 2008�in Eylül-Kasım döneminde toplanan verilerin, 10 kategori arasında gruplanan 39 faktöre dayandırılarak analiz edildiği araştırmadan sonuçlar şöyle:

    misafir - 8 yıl önce
    BEN ANKARALIYIM FAKAT TAM ANLAMIYLA BİR İSTANBUL AŞIĞIYIM HELE KIZ KULESİ LÜTFEN SİZ İSTANBULLULAR YAŞADIGINIZ ŞEHRİN GÜZELLİGİNİ KORUYUN

    misafir - 8 yıl önce
    Sevgili okurlarım.Hepinizin yorumlarını okudum.Çoğumuz biri birimizi suçlayarak haklılığımızı ispatlamaya çalışıyoruz.İstanbul'un coğrafi güzelliği ve tarihi zenginlikleri yönünden dünyada eşi yoktur.Fakat şehircilik yönünden dünyanın en yaşanmaz kenti haline getirdik.Politikaciların kendi çıkarları uğrüna daha çok oy alabilmek için, çapık kentleşmeye ve gecekondulaşmaya göz yumarak bazı haksız kazançlar ve arazi mafyaları türedi.İstense olmaya bilirdi. Bir örnek vereyim: KONYA İLİMİZ'DE Göç vardır ama Gecekondusu yoktur.Yönetimler 50 yıl sonrasını düşünerek, Şehir planları düzenliyerek her gelen göçmeni borçlandırarak imarlı arsa veriyorlar. Köy enstitüleri 1951 yılında kapatılmasaydı, buggün göç olayı olmiyacaktı. Çünki o çocuklar köylerde hem öğremen olacaktı hemde köy çocuklarına oyörenin sanatını öğretecekti. Örneyin: Ziraatcılığı, Arıcılığı, Hayvancılığı, Marangoz ve Demirciliği ve benzeri sanat dallarını öğreteceklerdi, bunları bilen gençler kendilerine o bölgede iş kurarak göç olmiyacaktı. Sevgili gençler bu okullara kominist diyip,kapadılar.NEDENİ KARMA EYİTİM YAPILIYORMUŞ.Sizce çözüm kapatmakmıdır.Neticede kızı erkeyi ayrı okullarda eğitisin... Bu gün kendini kurtaran illerimiz olmuştu. Bu illerde göç olmamıştı. Bunlar sanaisini kuran illerimizdid. Örneğin:DENİZLİ, KAYSERİ,KAHRAMANMARAŞ. gibi...

    misafir - 8 yıl önce
    ben istanbulda oturuyorum ben pek çok yere gittim ama istanbulun yerini tutmuyo havasını tutmuyo istanbulda oturduma gerçekten memnunum bazen ölaylar oluyo üzülüyoruz ama istanbul gerçekten farklı bir yer çok memnunum burda oturduğumdan

    misafir - 8 yıl önce
    İstanbul ekonomik bakımdan avrupada 16. dünyada ise 41. sırada size söylüyroum böyle bir şehirde yaşıyorsunuz ve hala eleştiriyorsunuz evet istanbul kalabalık trafiği var ama bu da istanbulumuzun güzel yanlarından biri değil mi dostlar Biraz sultanbeyli varoşluguyla istanbulumuzu zedelemektedir ama yine de avrupanın ekonomik yönden 16. şehri istanbul güzelliğiyle gözlerimizi kamaştırmaktadır.

    misafir - 8 yıl önce
    İstanbul hakikatende tarihi güzellikleri,inanılmaz eşsiz manzaralarıyla değil türkiyenin dünyanın 1 numaralı şehri..istanbulun hahikatende taşı toprağı altın.. istanbul doyasıya gezilecek bir şehir,yaşanılacak değil..

    misafir - 8 yıl önce
    varsa yoksa kendi kimligimiz ve ırkımız ne zaman insan olduğumuzu anlayacağız istanbul çok güzel bir konumda sadece ve ona layık olmak gerek

    Görüş/mesaj gerekli.
    Markdown kullanılabilir.

    İstanbul Resimleri

    İstanbul Haritaları

    istanbul ilce sinirlari.jpg
    istanbul ilce sinirlari.jpg
    istanbul mahalle haritasi.jpg
    istanbul mahalle haritasi.jpg
    istanbul 2008 idari uydu.jpg
    istanbul 2008 idari uydu.jpg
    Istanbul sehir sinirlari 1922.jpg
    Istanbul sehir sinirlari 1922.jpg
    tarihi sehir harita.gif
    tarihi sehir harita.gif
    istanbul ilceleri 2008.jpg
    istanbul ilceleri 2008.jpg
    harita istanbul.jpg
    harita istanbul.jpg
    istanbul iki yaka.gif
    istanbul iki yaka.gif
    buyukada.jpg
    buyukada.jpg