Işçi

Kısaca: İşçi Alm. Hand-) Arbeiter (-in f), (m), Fr. Ouvrier (m), ouvriére (f), trawailleur, Moncevre, salarié (m), İng. Workman, laborer; worker. Hizmet akdine dayanarak, ücret karşılığında, işverene ait iş yerinde, iş yapma fiilini üstlenen gerçek kişi. Genel olarak ifade edilirse, hukuki münasebetin durumuna göre, değişik kanunlarda işçinin tarifi de farklıdır. Mesela, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, tayin şekliyle müstahdem yapılan bir kişi memu ...devamı ☟

işçi
Işçi

İşçi Alm. Hand-) Arbeiter (-in f), (m), Fr. Ouvrier (m), ouvriére (f), trawailleur, Moncevre, salarié (m), İng. Workman, laborer; worker. Hizmet akdine dayanarak, ücret karşılığında, işverene ait iş yerinde, iş yapma fiilini üstlenen gerçek kişi.

Genel olarak ifade edilirse, hukuki münasebetin durumuna göre, değişik kanunlarda işçinin tarifi de farklıdır. Mesela, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre, tayin şekliyle müstahdem yapılan bir kişi memur kabul edildiği halde, 1475 sayılı İş Kanunu’na göre aynı işe hizmet akdi yapılarak müstahdem olan bir kişi işçi kabul edilmekte, iş münasebetinden doğan istihkakları farklı olarak tespit edilmektedir. Genel manada işçi, ücret karşılığı emeğini arzeden kimsedir. Farklı kanun kapsamında olması bu özelliğini değiştirmez.

Sanayinin gelişmesi ile ücret mukabili çalışanların sayısında önemli artışlar meydana gelmiş, sırf ücreti ile çalışanlar ve geçimini temin edenler, toplum içinde sosyal bir yapı ve özellik kazanmışlardır. Bu bakımdan eskiden emek deyince, sırf bedeni kuvveti ile çalışanlar akla gelirken, ekonomik yapıda meydana gelen bu değişmeler sebebiyle emek tabirinin içine bedenen ve fikren çalışanların tamamı girmiş, kanunlarda bu anlayış paralelinde değişiklikler olmuştur. Zaman zaman kimin işçi sayılıp sayılmayacağı tartışma konusu olmuş, kanun ve mevzuatlarda işçi tabirinin kapsamı genişletilmişse de, tam bir açıklığa kavuşturulamamıştır. Halen yürürlükte olan deniz, basın ve iş kanunu kapsamı içinde bulunmayan işçilerin münasebetleri, genel olarak Borçlar Kanunundaki hizmet akti hükümlerine göre düzenlenmektedir.

Bugün 7 Mayıs 1983 tarihli 2821 sayılı Sendikalar Kanunu, hizmet sözleşmesinden başka, bedenen çalışmayı konu alan nakliye, yayın ve adi şirket sözleşmelerine göre çalışanları da işçi saymıştır (mad. 2/1). İş Kanununun kabul ettiği işçi tarifine göre çalışanların bedeni yahut düşünce grubunda olması gibi bir ayrım ortadan kalkmıştır. Kanunda geçen sözleşme, idare hukuku alanına giren idari hizmet sözleşmesi değil, özel hukuku ilgilendiren hizmet sözleşmesidir. 1982 Anayasasının 128. maddesine göre kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, işçiler değil, memurlar ve öteki kamu görevlileri (sözleşmeli personel) eliyle görülür. 1982 Anayasasının 51-54. maddeleri ile sendika kurma ve toplu sözleşme yapma hakkı, grev hakkı sadece işçilere verilmiştir.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

işçi

1 . Başkasının yararına bedenini, kafa gücünü veya el becerisini kullanarak ücretle çalışan kimse:
"Gazetelere daha ziyade biz işçiler sahiptik."- H. C. Yalçın.
2 . zoolojiToplu olarak yaşayan böceklerde üreme yeteneğinde olmayan, topluluğun işlerini gören dişi veya erkek.

işçi

Türkçe işçi kelimesinin İngilizce karşılığı.
[ISCI] n. worker, workman, laborer, labourer [Brit.], employee, workingman, man, oar, prole, proletarian, soldier

işçi

başkasının yararına bedenini, kafa gücünü ya da elbecerisini kullanarak ücretle çalışan kimse.
toplu olarak yaşayan böceklerde üreme yeteneğinde olmayan, topluluğun işlerini gören dişi ya da erkek.
bir iş sözleşmesine göre ve işverene bağlı olarak çalışan kimse.

işçi

Türkçe işçi kelimesinin Fransızca karşılığı.
ouvrier/iére [le][la], artisan [le], employé/e [le][la], main-d'ìuvre [la], travailleur/euse [le][la]

işçi

Türkçe işçi kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Arbeiter, Arbeitnehmer

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.