Kadisiye Savaşı

Kısaca: Kadisiye Savaşı Sa’d bin Ebi Vakkas kumandasındaki İslam ordusunun, 636 senesinde İranlılara karşı zaferle neticelenen muharebesi. Hazret-i Ömer halife seçildikten sonra, İslamiyeti yaymak üzere ordular hazırladı. O zaman, İran’da yaşayan Sasanilerin Kralı Yezd-i Cürd (Yezd-i Cerd) idi. Hazret-i Ömer, İranlıların üzerine gönderdiği ordunun komutanlığına Sa’d bin Ebi Vakkas’ı tayin etti. İslam askerinin İran üzerine yürüdüğünü öğrenen Kral Yezd-i Cürd, derhal hazırlıklara başladı. Sa’d ...devamı ☟

Kadisiye Savaşı Sa’d bin Ebi Vakkas kumandasındaki İslam ordusunun, 636 senesinde İranlılara karşı zaferle neticelenen muharebesi. Hazret-i Ömer halife seçildikten sonra, İslamiyeti yaymak üzere ordular hazırladı. O zaman, İran’da yaşayan Sasanilerin Kralı Yezd-i Cürd (Yezd-i Cerd) idi. Hazret-i Ömer, İranlıların üzerine gönderdiği ordunun komutanlığına Sa’d bin Ebi Vakkas’ı tayin etti. İslam askerinin İran üzerine yürüdüğünü öğrenen Kral Yezd-i Cürd, derhal hazırlıklara başladı.

Sa’d bin Ebi Vakkas, kralı İslama davet için bir heyet gönderdi. Nu’man bin Mukarrin, asım bin Amr, Mugire bin Zürare ve Adiyy bin Süheyl’den meydana gelen heyet, Yezd-i Cürd’ün huzuruna çıktı. Hazret-i Nu’man, krala; “Ey Kisra! Allahü teala, merhamet buyurarak, bize, iyiliği emreden, kötülükten sakındıran bir Peygamber gönderdi. O’nun davetini kabul ettiğimiz takdirde, dünya ve ahiret hayırlarını vaad etti... Biz iman ettikten sonra, bize yakın milletlerden başlayarak onları da adalete, insafa çağırmamızı emretti. Sizi dünya ve ahiret saadetine kavuşmanız için İslamiyeti kabul etmeye davet ediyoruz. Kabul ederseniz, Kur’an-ı kerimin hakimiyetine göre hareket etmenize yardımcı oluruz. Kabul etmediğiniz takdirde, sizi başkalarına karşı korumak için, himayemize girip cizye vermenizi istiyoruz. Bunu da kabul etmezseniz, o zaman kılıçlar konuşacaktır!..” dedi.

Yezd-i Cürd, çok hiddetlenip; “Eğer elçilerin öldürülmesi adet olsaydı, sizi derhal öldürürdüm! Tekliflerinizin hiçbirini kabul etmiyorum.” diye cevap verdi. Adamlarına, bir torba toprak getirmelerini emretti. Mücahidlere dönüp; “En şerefliniz kimse bu toprağı yüklensin!... Komutanınıza, üzerinize başkumandanım Rüstem’i göndereceğimi, hepiniziKadisiyye Hendeğine gömeceğimi, ülkenize girip halkınıza nice acılar tattıracağımı söyleyin!...” dedi. asım bin Amr toprağı yüklendikten sonra arkadaşlarına; “Müjdeler olsun! Yemin ederim ki, Allahü teala, bize onların mülk ve saltanatlarının anahtarlarını vermiş bulunuyor.” dedi.

Elçi heyeti süratle hazret-i Sa’d’ın huzuruna giderken, Yezd-i Cürd, 40.000 kişilik öncü kuvvetle Calinus’u, arkasından 60.000 kişilik ana kuvvetle de başkumandan Rüstem’i gönderdi. Ayrıca 20.000 kişilik artçı bir kuvvet çıkardı. Böylece 120.000 kişilik koca Fars ordusu Kadisiye’de toplandı.

İran ordusunun 30 bini zırhlı ve birbirinden ayrılmaması için zincirle birbirine bağlıydılar. Ayrıca İran ordusunun ön saflarına filler yerleştirilmişti. İslam ordusu ise 34.000 kişiydi. Hazret-i Sa’d, anlaşma ile işi halletmek istiyordu. Yine elçi göndererek; “Size üç gün süre tanıyoruz. Bu üç gün içinde ya Müslüman olursunuz, ya cizye verirsiniz veya cenge hazır olursunuz.” diye haber gönderdi. Onlar üç gün içinde bunları kabul etmediler. Dördüncü gün harp başladı. Harp başlamadan önce hazret-i Sa’d askerlerine şöyle hitab etti:

Mevkilerinizde sebat ediniz. Öğle namazından sonra ben dört tekbir alacağım, ilkinde siz de tekbir alırsınız, harbe hazır olursunuz. İkinci tekbirde, siz de tekbir alır silahlanırsınız. Üçüncü tekbirde siz de tekbir alıp, askeri harp için coşturursunuz. Dördüncü tekbirde düşman üzerine hücum ediniz ve “La havle vela kuvvete illa billah” deyiniz.

İslam askerleri, bildirilen emirle düşmana hücum ettiler. İran ordusu beraberinde getirdikleri fillerle karşılık verdi. İlk gün şiddetli çarpışmalar oldu. Sonraki günlerdeİslam askeri uyguladıkları dahiyane taktiklerle İran ordusunu bozguna uğrattı. İran komutanları öldürüldü. İran ordusunun baş komutanı Rüstem de öldürülünce ordu dağıldı. Kaçışmaya başladılar. Kaçmaya çalışanların çoğu nehirde boğuldu, kalanlar da esir edildi. Bu harpte Müslümanlar 8500 şehid verdi. İranlıların tamamına yakını öldürüldü. Müslümanlar büyük bir zafer kazandılar. Daha sonra hazret-i Ömer’in emriyle Sasani Devletinin başşehri ve İran Kisrasının bulunduğu Medayin şehrine hareket edildi. İslam askerinin Medayin’e hareket ettiğini duyan İran Kisrası Yezd-i Cürd korkudan şehri terk etti. İslam ordusu Medayin şehrine kolayca girerek fethetti.

Kadisiye Harbi ve Medayin’in fethinde büyük ganimet elde edildi. Kisra’nın sarayları ve hazineleri Müslümanların eline geçti. Bu zafer, Müslümanlara İran’ın kapılarını açtığı gibi, daha sonraki savaşların kazanılmasına da zemin hazırladı.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Younes - 5 yıl önce

Bu Arap Müslümanlar ne kadar şerefsiz. Herkese öldürmüşler ama önemli değil. Ahirette öldüren askerler ve onların komutanı işini görecek!


Younes - 5 yıl önce

Bu Arap Müslümanlar ne kadar şerefsiz Herkese öldürmüşler ama önemli değil Ahirette öldüren askerler ve onların komutanı işini görecek!


Yunus yazdi - 5 yıl önce

Bu Arap Müslümanlar ne kadar şerefsiz Herkese öldürmüşler ama önemli değil Ahirette öldüren askerler ve onların komutanı işini görecek.


Sıtkı - 3 yıl önce
Younes denen şerefsiz kendi sıfatını görmüş Hazreti Said ve arkadaşlarının şahsında.Savaş hakkında varsa bir bilgin paylaş.Hakaret neden?

ali - 3 yıl önce
ateşe tapanların öldürülmesine niye üzülüyorsun şeytana tapan

Attila - 1 yıl önce
Hadsiz younes senin neyine ateşe aşk besleyenlere sevgi duymak. İslam orduları iyi ki hepsini öldürmüş.

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.