Karacalar, Savaştepe

Kısaca: Karacalar, Balıkesir ilinin Savaştepe ilçesine bağlı bir köydür. ...devamı ☟

Karacalar, Savaştepe
Karacalar, Savaştepe

Bilgikutusu Türkiye köy |isim = Karacalar |harita2 = Balikesir_Turkey_Provinces_locator.jpg |harita2 boyut = 250px |harita2 açıklama = Balıkesir |harita1 = |harita1 boyut = |harita1 açıklama =
|harita = 
|harita boyut = 
|harita açıklama = |lat_deg = |lat_min = |lat_sec = |lat_hem = K |lon_deg = |lon_min = |lon_sec = |lon_hem = D |rakım = |yüzölçümü = |nüfus = 709 |nüfus yoğunluğu = |nüfus_ref = [1] |nüfus_itibariyle = 2000 |alan kodu =0266 |posta kodu = 10580 |bölge = Marmara |il = Balıkesir |ilçe = Savaştepe
|Köy Muhtarı =İzzet İşbilen
|websitesi = [2]


Karacalar, Balıkesir ilinin Savaştepe ilçesine bağlı bir köydür.

Kısa Tarihi

Karacalar köyü 1860`lı yıllarda kurulmuş yörük köyüdür. 1700 yıllarında İzmir`in Dikili ilçesi yakınlarındaki Karadağ ve çevresinde hayvanlarıyla obalanan, kış mevsimini geçiren Hardal yörükleri, yaz aylarında şimdiki Balıkesir Savaştepe hudutlarına geçiyorlardı. 19.yy sonunda Osmanlı Devleti artan asker ihtiyacını karşılamak için yörükleri yerleşik hayata geçirme çabasına girer. Bursa valisi Ahmet Vefik Paşa`nın baskısıyla yörede bütün yörüklerin olduğu gibi Hardal yörükleri se yerleşik hayata geçerler. Böylece Savaştepe`de Hardal yörük köylerinden Karacalar, Kurudere, Kocabıyıklar, Deveören, Tütünlük mh., Ardıçlı köyleri kurulmuştur. (Necati KARABACAK [email protected]) Karacalar Köyü`nün Tarihçesi ve Foto Albüm

'''KARACALAR KÖYÜ TARİHİ VE HARDAL AŞİRETİ KARACALAR KÖYÜ`NÜN TARİHÇESİ

Osmanlı 19 ncu yüzyılın sonunda hızla çöküşe yaklaşırken, devlet ileri gelenleri, ülke içerisinde bulunan ve şehirlerdeki yerleşik halk (manav) tarafından "YÖRÜK" denilen konar-göçer toplulukların yerleşik hayata geçirilmesine önem vermişlerdi. Bu yıllarda Balıkesir ili (Karasi) Bursa`ya (Hüdavendigar) bağlı bir mutasarrıflıktı. Bursa valisi olan Ahmet Vefik Paşa göçerleri iskana zorlamış, hatta adı bu nedenle "Çadır Yırtan Paşa" olmuştur. Hardal Aşireti de Dikili-Bademli ile Savaştepe arasında kışlak-yaylak olarak göç ederken 1865 yılının yaz aylarında kesin olarak yerleşik hayata geçmiştir. Böylece; Savaştepe yöresinde Karacalar, Kurudere, Kocabıyıklar, Muhtan, Tütünlük, Karakavak Hardal aşireti köyleri kurulmuştur. Ancak aşiretin bir kısmı Dikili-Bademli civarında kaldığından, onlar da oralarda köyler kurarak yerleşik hayata geçmişlerdir. Adları bilinen hardal aşireti köyleri; Elbedir, Hasanağa, Merdivenli, Çobanalanı, Bademli (bir kısmı), Hayıtlimanı (Denizköy)... Hardal aşiretleri Savaştepe ilçesinin kuzeyinde iskan sağlamışlardır. Çünkü konar-göçer geleneğin temsilcileri olan Yörükler, tarih boyunca hayvanları için en verimli otlak alanları olan bölgeler aramışlardır. Yüzyılın geleneğini bir bıçak gibi keserek mecburi iskana zorlanan Yörüklerin bütünlüğü bozulmuş ve parçalara ayrılarak köyler kurmuşlardır. Nitekim Hardal aşiretlerinin bir bölümü henüz İzmir`in Dikili-Bademli ilçesindeki kışlık arazilerinden ayrılmamışken zorunlu iskanla oralarda köyler kurmuşlardır. Savaştepe`nin kuzeyinde yazlık araziye çıkan aşiretin bazı üyeleri de aynı sebepten bu bölgede köyler kurarak yerleşik hayata geçmiştir. Her bir aile ayrı ayrı obalarda bulunurken,zorunlu iskan ile çadırları yakılmış ve böyle aileler suyu olan, yerleşmeye müsait yerlerde yerleşmişlerdir. Bir Söylence... Osmanlı zayıflamış, savaşlarda büyük kayıplar vermişti. Yörüklerden yeni asker alımı yapmakta çok zor olmaktaydı. Konar göçer olarak yaşayan Oğuz boylarını, 1865 yılında Bursa Hüdavendigarı olan Ahmet Vefik Paşa yerleşik hayata geçirmek için ferman yayınlamıştır. Ahmet Vefik Paşa yörük beylerini sıkıştırarak yerleşik hayata geçirmek için Balıkesir`e çağırdı. Hardal aşiretinin o zamanki beyi olan Kocabıyık Ali Bey bu toplantıya katılıyor. Ancak toplantıya katılan diğer beylerin saç sakal, üst başları temizken Kocabıyık Ali Bey`in perişan, karmakarışıktır. Ahmet Vefik Paşa Kocabıyık Ali Bey`e hiddetle sorar:

-"Bu ne vaziyet, niçin tıraş olmadınız?"

Kocabıyık Ali Bey;

-"Beyim, kellenin bizim olduğunu anlayalım, tıraş sonraki iş" diye yanıt verir.

Buradan da anlaşılacağı üzere yörüklerin yerleşik hayata geçişi hiç de kolay olmamıştır.

Karacalar Köyü`nün bulunduğu yere baktığımızda bir zamanların Tasköy ve Halkapınar`daki Rum asıllı köylerin susam tarlaları olduğu bilinir. Zamanın siyasi olayları neticesinde bu köylerin terk edildiği görülür. Çünkü tarihi kervan yolu üzerinde bulunan Giresun (Savaştepe- Kerassai) antik kenti yeni bir yapılanmaya giderek çevre köylerden göç almıştır. Manav tabir edilen insanlar şimdiki Savaştepe`nin Orta Cami ve çevresinde yerleşmişlerdir. Tahmini 1600`lü yıllardaki bu iskan , bölgeyi etkilemiş ve Halkapınar ile Tasköy`deki halkın buraları terk etmesine neden olmuştur. Tasköy`deki halk ise Sarıbeyler`deki köye yerleşmiştir. Bu belirttiğim konuya kanıt olması bakımından Karacalar köyünün Aşağı Mezarlıktaki beş adet mezar kitabesini göstermek istiyorum.

Kitabe A-1: (Akçaalan Mezarlığı-1) 1288 (1872)SeneHuval hallakel baki(eksik) Mağfur arş-ı azam Nur-u Kur an Mahallü kabrimi ziyaret eden Eylesin ruhuma bir fatiha ihsan.(son satır kırık)

Kitabe A-2: (Akçaalan Mezarlığı-2) 12(?)20 () (birazı kırıktır)Sene Huvel-hallake l-bakiMerhum ve mağfur-lehüHardal oğlu Ali Bey (?)Ruhu için Fatiha hu (?)

Kitabe A-3: (Akçaalan Mezarlığı-3) 1207 (1791)SeneEl merhume el mağfureHardal oğlu valdesiElif ruhu için Fatiha

Kitabe A-4: (Akçaalan Mezarlığı-4) Bul!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Kitabe A-5: (Akçaalan Mezarlığı-5) (kırık.. azam nur-u Kur`an...ruhuma bir Fatiha ihsan...Bey oğlu Mehmet`inRuhuna el Fatiha

Görüldüğü üzere bu mezar kitabeleri 1700`lü yılların sonuna aittir. Halbuki Karacalar köyünün kuruluş tarihi 1865 yılında çıkarılan Ahmet Vefik Paşa`nın fermanına dayanır. Bu fermanın zorlamasıyla köyün kurulduğu kesindir. Öyleyse Halkapınar ve Tasköy`deki köylerin bu tarihte terk edildiği anlaşılır. Ayrıca Karacalar-Halkapınar`daki Bizans kökenli köyün 1700`lü yılların sonunda terk edilmiş olduğu ve bu yerleşim yerinde Hardal aşiretinin konakladığı, Aşağı Mezarlıkta bulunan mezar kitabelerinin tarihinden anlaşılır.

Genel olarak belirtmek gerekirse Hardal Yörükleri 1700`lü yıllarda yazlık olarak şimdiki yerlerini kullanmaktalarmış.Yörükler kışlak ve yazlak bölgelerinde belirli mezarlıklar oluşturarak cenazelerini defnetmişlerdir. Hardal aşiretinin de Karacalar Köyü`nün aşağı mezarlığı yazlak mezarlıklarıdır. Ayrıca dede ve orta mezarlıkları da o dönemde kullanılmış olmalıdır. Bazı rivayetler dede mezarlığının İstanbul`un fethine giden Arap ordularından şehit olan askerlerin mezarlığı olduğunu belirtir.

Aşağı mezarlıktaki tarihi değer taşıyan mezar kitabeleri ne yazıkki zamanın köy muhtarı tarafından mezarlık çevresine çakıl ördürmek için toplatılmıştır. Mezarlığı çeviren çakılın içinden çıkardığım bu kitabeler bizim tarihi belgelerimizdir. Bir kısmı kırık ve bazı parçaları eksiktir. Bunlar gibi bilinmeyen nice merhumların mezar taşları da alınarak çakıl yapılmış ve mezarları kaybolmuştur.

KARACALAR KÖYÜ CAMİİ

Karacalar Köyü`nün kuruluşu zaman almıştır. Anadolu`nun binlerce yıldan beri kullandığı kerpiç binalar yavaş yavaş yükseldi. Kerpiç ve taş malzeme kullanılan evlerin üzeri merteklerle kapatılıp, toprak kullanılarak düz damlı olarak inşa edildi. İlk zamanlar köyde cami olmadığı için köyün erkekleri Cuma namazını kılmak için en yakın caminin bulunduğu Tütünlük Köyü`ne gidiyorlardı. Köy halkı ve zamanın Hardal aşiret ağası Ali Bey`in gayretleriyle kare planlı, kalın taş duvarlı, düz toprak damlı cami binası tahmini 1888 yılında inşaa edildi. Caminin içi 1927 yılında Akhisarlı Sadık Usta tarafından sıvandı ve kök boya kullanılarak rengarenk diniyazı ve süslemelerle bezendi. 1927 yılında M. Kangal camiyi esaslı bir tamir yaptırır. Çevresini duvar ile çevirtip Hurşit Ağa adına güney duvarı orta kısmına babası mahalle çeşmesi inşa ettirir. Toprak örtü damı inşaat ustası Ali Molla`ya kaldırtır ve oluk kiremitli çatı ile kapatır. Cami odası, köy danası için ahır ve samanlık eklenir. Köy muhtarı...... zamanında giriş duvarı yıkılarak ekleme ile uzatılır ve iki beton direk üzerine mahfil ve caminin kuzey doğu duvarına bitişik minare inşa edilir. Uzun yıllar bu şekilde kalan cami alanına kuran kursu ve muhtarlık binası, tuvaletler yapıldı. Camini içindeki kök boya süslemeler 1996 yılında yağlı boya ile boyanmıştır. 2002 yılında ise abdestlik yapılmış ve kalorifer teşkilatı döşenmiştir.
Karacalar Köyü`nde üç adet kahvehane bulunmaktadır. 


Mustafa KANGAL`ın Karacalar Köyü`ndeki Hayır Eserleri

1865 yılında kurulan köyümüz ve çevre köylerin "öşür" (aşar) denilen ürün vergisini toplamak üzere görevlendirilen Kangalzade Hacı Hurşit Ağa ve kardeşi Kangalzade Hacı Mustafa Efendi`ydi. "Isba" denilen böyle kişiler öşürü toplayıp devlete teslim ederler ve kendilerine belli oranda hak verilirdi. Uzun süre ürün vergisini toplayan Kangalzade Hacı Hurşit Ağa ve kardeşi Kangalzade Hacı Mustafa Efendi dönemin sayılı zenginlerindendi. Aslen Trabzon ilinin Of ilçesine (halen Çaykara ilçesine) bağlı Akköse Köyü`ndendiler. Babaları Kangalzade Hacı Hüseyin Efendi`dir. Biri kız yedisi erkek sekiz kardeş olan aile Of çevresinde ticaretle meşgul olurlarken o sırada yöredeki ekonomik krizden dolayı aile iki büyük oğlunu (21 yaşındaki Hurşit ve 20 yaşındaki Mustafa`yı) batı illerine göçe teşvik etmiştir. 1884 yılında Balıkesir`e gelmiş olan Hurşit ve Mustafa`nın ardından daha sonra gelen kardeşi Recep ile İvrindi ve Savaştepe yöresinde ticaretle meşgul oldular. Bu arada da Balıkesir`de manifatura dükkanı açarak çeşitli, genelde kumaş ağırlıklı tekstil ticareti yapmışlardır. Kangalzade Hacı Hurşid Ağa ve kardeşi Kangalzade Hacı Mustafa Efendi 1910-1921 yıllarının buhranlı döneminde ticaretin yanında Karacalar Köyü`nde kalaycılık da yaptılar. Köy halkı onları köydenmiş gibi sevdi ve çok yardımcı oldu. Karacalar Köyü`nün ve çevre köylerin kalay işlerini yapan kardeşler, yöre insanının yakın ve sıcak dostluğunu sevdiler. Hatta hasretlerini hep yüreklerinde taşıdıkları köyleri Akköse Köyü`ymüş gibi Karacalar Köyü`nü memleketleri kabul ettiler.

15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan ordusunun İzmir`i işgal etmesi üzerine 18 Mayıs 1919`da Balıkesir`de Alacamescid`te mevlit okutulup düşmanı yurtlarına sokmayacaklarını, yapılan işgalleri tanımayacaklarını ve kuvvet kullanarak direnecekleri kararına vardılar. Bu işlerin düzenlenmesi ve başarılması için aralarında Laz Hacı Mustafa Efendi`nin de (Kangalzade Hacı Mustafa Efendi) bulunduğu 41 kişi seçtiler. Toplantıya katılanlar dönemin tanınmış kişileri ve Kangalzade Hacı Mustafa Efendi`nin arkadaşlarıydı. Kangalzade Hacı Mustafa Efendi Türk Milli Kurtuluş savaşına önemli mali transferler yapmış ve kişisel üne, dünyevi çıkarlara hiçbir zaman önem vermemiş bir kişiydi. Balıkesirliler haklarını kendi başlarına korumaktan başka yolun olmadığını anlayınca Balıkesir Reddi İlhak Cemiyetini kurdular. Birkaç kez toplanan kongrede alınan birinci karar şudur:

Karar Numarası: 1 Karar Tarihi : 24/25 Haziran 1919 "Bugün yeni seçilmiş bulunan Reddi İlhak Cemiyeti (İşgali Tanımama Derneği) ilk toplantısında vatanın Yunan`a karşı milletçe müdaafası zımmında (savunması için) gönüllü asker sıfatıyla müracaat edeceklerin alel itlak kaydı mahzursan salim olmadığından alel-acele lüzumu bulunan ve Giresun`da (Savaştepe) tecemmü edecek olan dörtyüz neferi dört bölük kumandanına ve heyet`e müracaat edecekler meyanında ve merkeze merbut kuranın cesamet-i nüfus ve servetine göre tertip olunacak cetvel mucibince neferat kaydı suretiyle tedarik olunması iki reye karşı ekseriyetle karargir oldu."

Mehmet UNCU Şevki Basri Bey

Hulusi Vehbi BOLAK (Balıkesir`li)

(Hulusi ZARBALI) (Öteki imzalar okunamamıştır.)

Yunan ordusunun ilerleyişine karşı Ayvalık (29 Mayıs 1919), Soma (Soma, Kırkağaç, 9 Haziran 1919), Akhisar (23 Haziran 1919) cephelerinde bir yıl kadar süren Kuva-yi Milliye mücadelesinin kırılmasıyla, Manisa-Balıkesir kervan yolunu takip ederek tüm Ege`de olduğu gibi Balıkesir`e doğru ilerleyen Yunan ordusu 29 Haziran 1920 tarihinde Savaştepe ve de Karacalar Köyünü işgal etmiştir.

İki yıl kadar süren işgal sırasında Yunan askerleri tren yolu üzerindeki köprülerde inzibatlar bulundurmuş, bu arada da Saçlı Efe ve Eğercili Küçük Mehmet Efe gibi bazı çeteler amansız baskınlarla Yunanlılara rahat vermemişlerdir. 6 Eylül 1922 tarihinde Yunanlıların sessizce tren yoluyla kaçmalarıyla Savaştepe çevresi ve Karacalar Köyü kurtulmuştur.

KARACALAR MUSTAFA KANGAL İLKOKULU (1924) 


Cumhuriyetin ilanından sonra Kangalzade Hacı Mustafa Efendi hiç aklından çıkaramadığı ve çok sevdiği Karacalar Köyü`ne sık sık geliyordu. Savaştepeli olan Laz Hoca (Laz Mehmet İlhan)ile hemşehrilik ve yakın dostlukları vardı. Bir sohbetlerinde Laz Hoca, Mustafa Kangal`a bu yörenin çok ekmeklerini yediklerini bundan dolayı bir ilkokul binası yaptırmalarını önermesi üzerine, Mustafa Kangal merkezi bir köy olan ve çok sevdiği Karacalar Köyü`nde çevre okulu niteliğindeki ilkokul binasının yapımına karar verir. Dönemin köy muhtarı olan Deli Amad`a (Ahmet Kılıç) konuyu açar ve kendisine yardımcı olmasını ister. Böylece 1923 yılında yani Türkiye Cumhuriyeti`nin daha ilk yıllarında hem de Savaştepe`de bile bir tane ilkokul varken, bir de Sarıbeyler`de bir ilkokul bulunurken, Savaştepe civarında üçüncü ve Türkiye Cumhuriyeti`nin hayır amaçlı ilk ilkokul binasının temeli Karacalar köyünde atılır.

İlkokul binasının inşa edileceği arazi özenilerek seçilmiştir. Öyle ki gelecek nesillerin yetişmesi ve onlara en güzel eğitimin verildiği okul gibi kutsal bir müessesenin, köyün en güzel en görkemli yerinde yapılması gerekiyordu. İşte bu okulun ovaya tam hakim, düz, suyu bol ve havadar olan Aşağı mahallenin alt kısmındaki bir zamanlar Abdıraman`ın tarlası olan yere yapılmasına karar verilmişti. Belirlenen okul arsasına karşılık tarla sahibine Çardakkırağı`ndaki meradan bir yer tahsis edildi. İlkokulun inşasında kullanılacak olan taş malzeme demiryolu inşası sırasında Daşgırağan tepesinin yarılmasıyla çıkan ve halen oralarda bol miktarda bulunan taşların köy halkı tarafından angarya usulüyle ve 16-17`şer öküz arabası olarak her hane halkı okul mahalline çekmişlerdir. Yine köşelerde kullanılacak olan taşlar ise Kölederesi Köyü`nün kuzeyinden, Kocabıyıklar Köyü alt kısmı mevkiinden (Hacıhasan Kırı) çıkarılarak getirilmiştir. Bu taşlar köşelerde kesme taş olarak ve de pencere kenarlarıyla kemerlerde kullanılmıştır. Lazım olan ak toprak ise eski harmanlık mevkiinden alınmıştır. Halen toprak alınan yerler çukurdur. İnşaatta kullanılacak keresteler ise Karaoluk Köyü civarındaki çam ormanlarından sağlanmıştır. Temin edilen malzemeyle 1923 yılında Balıkesir`den gelen Ramazan Kalfa başta olmak üzere İbrahim Çavuş (taş ustası), Ali Molla (Taş ustalığını İbrahim Çavuş`tan öğrendi, Savaştepe`nin eski hükümet binasını inşa etti) ile İlkokulun inşasına başlanmıştır. İki katlı ve çatısı oluk kiremitli olarak 1924 yılının Mart ayında okul inşaatı bitirilmiştir.

KİTABESİ; Önden çift kollu merdivenle çıkılan ikinci katın girişinin sağ tarafında talik hatla mermer üzerine kabartma olarak yazılmış şekilde yer alan kitabesi aynen şöyledir;

EVLí‚D-I VATANIN Tí‚LİM (VE TERBİYESİ)MAKSADIYLA İNŞAA VE MEMLEKET (Mí›ARİFİNE)İHDA ETDİĞİM BU İRFAN (OCAĞININ)(PAYİDAR) VE BENİ KANGAL AİLES(İNİ HAYRU)RAHMETLE Yí‚DE VESİLE OLMASINI N(İYAZ EYLERİM) EL(HAC MUSTAFA) 1340 KANGALZí‚DE

Buradan da anlaşılacağı gibi 1340 hicri, 1924 miladi tarihinde ilkokul tamamlanıp hizmete açılmıştır. Okul binası ile birlikte ilkokulun kuzey batı kısmında, şimdiki dut ağacının bulunduğu yere yakın bir fırın, okulun güneyinde Abdıraman`ın tarlasının kuzeydoğu köşesinde tuvaletler (1924) inşa edilmiştir. Aşağı mahalleden döşeme taştan yapılma ve kervan yoluna Kayfa`da bağlanan köy yolunun sağında, okulun tam karşısında 1932-33 yılları arası yapılan sonraki tuvaletler, yine bugün bile kalıntıları belli olan Köybahçesi`nin kuzeyindeki (1940-50) ve Mehmet Ağa çeşmesinin batısında kalan şimdiki Hafız`ın (Adem Ünder) tarlasının köşesindeki (aynı şahıstan sağlanan lojman arsası karşılığında Aşağı Kayfa`da tarla verilmiştir) kısımda (1945-46) öğretmen lojmanları okul ile ilgili sonradan inşa edilmiş binalardır. ' MUSTAFA KANGAL İLKOKULU`NUN AÇILIŞ TÖRENİ' 1924 yılının sonbaharında günlerce önceden neler yapılacağı kararlaştırılmıştı. Köyün delikanlıları Karaoluk Köyü civarındaki ormandan çam dalları kesmişler ve öküz arabalarıyla getirerek okulun bahçesine, çevresine dikerek süslemişlerdi. Kurbanlar kesilmiş, okul fırınında ekmekler, börekler, tatlılar pişirilmişti.

Açılış konuşmalarının ardından dualar edilmiş ve öğle yemeği verilerek bütün misafirler en güzel şekilde ağırlanmıştır. O günün unutulmaması için okulun çift kollu merdivenini tamamen dolduran ve önde sıralar oluşturan çocuklarla birlikte misafirler ve köy halkı fotoğraf çektirmiştir. Fotoğrafta Balıkesir`in tanınmış simalarının yanında, il ve ilçemizin önde gelenleri ile ilkokul öğretmenleri ve köyümüzün halkı vardır. O günün giysileri, fesleri, sarıkları, insan tipleri, hepsi apaçık bu fotoğrafta görülmektedir. Okulun açılış törenine; bulabildiğim kadarıyla Hacı Mustafa Kangal (Okulu yaptıran, Balıkesir`de Alaca Mescid toplantısında seçilen 41 kişiden biri, 1864-1948), Ali Hikmet Paşa (Türk general ve siyaset adamı; 1877-1939), Kazım Özalp (Batı Anadolu Kuvva-i Milliye Komutanı), Hasan Basri Çantay (Türk din bilgini, siyaset adamı, ilk TBMM üyesi, Balıkesir`de Alaca Mescid toplantısında seçilen 41 kişiden biri; 1887-1964), Gönenli Hacim Bey, Abdullah Kangal (Mustafa Kangal`ın oğlu), Mehmet Kangal (Mustafa Kangal`ın oğlu), Laz Mehmet Efendi (Laz Hoca-Mehmet İlhan; Savaştepeli eski yazı öğretmeni), Hacı İzzet (Hazzet-İzzet Tetik; Karacalar köyünden), katılmışlardır. Bunların dışında ilin tanınmış simaları, mutasarrıflar, komutanlar, il genel meclis üyeleriyle Kuva-yi Milliye`de yer almış, sonrasında Milli Ordu`ya katılmış olan şahıslar bir buharlı lokomotifin çektiği vagonlarla gelmişlerdir. Tren okulun hemen alt kısmında durmuş ve burada inmişlerdir. O gün bir çok davetlinin yanında köy halkı da oradadır. Okul eğitim öğretime açıldıktan sonra Karacalar ve çevre köylerin çocukları burada okumaya başlarlar. Okulda yatılı ya da köyde ev tutarak, tanıdıklarının yanında kalarak tahsil gören çocuklar şu köylerdendi;1924 yılından 1976 yılına kadar aralıksız hizmet veren eski ilkokulumuz yurdumuza sayısız insan yetiştirmiş ve cehaletten birçok insanı kurtarmıştır. Hatta çevre köylerde okul olmadığı için Kurudere, Pıyanarlı, Akpınar, Kölederesi, Kocabıyıklar, Muhtan, Deveören, Tütünlük, Karakavak, Çavlı, Güvemküçüktarla, Çiftlikdere, Köyyeri, Yenice (Arabacı köyü), Çukurlar, Esenköy (Küsen), Çaltılık, Pelitçik, Çamurlu, Karaoluk gibi köylerin çocukları da bu ilkokulda tahsil görmüşlerdir. Pıynarlı köyünden olan senatör Hasan Ali Türker de Mustafa Kangal İlkokulu`ndan mezundur. Mustafa Kangal`ın 1926 doğumlu oğlu Avukat Hurşid Kangal ile konu üzerinde konuşurken, rahmetli Senatör Hasan Ali Türker`in ağzından duyduğu şu sözleri bana söyledi: "Eğer rahmetli babanızın yaptırdığı Karacalar Köyü`ndeki o ilkokul olmasaydı ben hala Pıynarlı Köyü`nün tepelerinde çobanlık yapıyor olurdum." Hiç unutulmamalıdır ki geçmişine sahip çıkmayan milletler unutulmaya mahkumdur. 1970`li yıllarda kullanılmaz hale gelen ve 1976 yılında boşaltılan ilkokul binası, 1984 yılında köy muhtarı olan İbrahim Gezer (Kondi) tarafından yıktırılmış ve taşlarıyla yeni ilkokulun bahçe duvarı yapılmıştır. Ahşaplarını ise satmışlardır. İnşallah gelecek nesiller bunlardan ders alır ve geçmişin miraslarına sahip çıkarlar. Kangalzade Hacı Mustafa okul yaptırmakla kalmamış Hurşit Ağa Çeşmesi`ni (1924 Kangalzade Hacı Hurşit Ağa adına) ve Cami Çeşmesi`ni (1926 Kangalzade Merhum Hacı Hurşit Ağa adına) yaptırmıştır. Ayrıca Minnetler Köyü`nde de bir çeşme yaptırmıştır.

HURŞİT AĞA ÇEŞMESİ Karacalar Köyünde bulunan tarihi çeşmenin kitabesi şöyledir;

BU CEŞME BALIKESİR`DE KANGALZADE HACI HURŞİT AĞANIN HAYRATIDIR. TAMİRİ İCAP EDERSE VERESESİNE MÜRACAAT EDİLECEKTİR." ALİ MOLLA 1340 SENE

CAMİ ÇEŞMESİ Karacalar Köyü Camisinin avlu duvarına bitişik olan çeşmenin en üstteki tek satırlık yazıyı Savaştepeli Laz Hoca (Laz Hacı Mehmet Efendi) yazdırmıştır.

"İRDİ TEVFíŽK-İ İLí‚HíŽ ÇEŞMENİN İTMAMINA OLA RAHMET BAİSE HADİM ÜSTADINA..." 1340 (1924) SENE ALİ MOLLA SENE AMELíŽ MAŞALLAH

KİTABESİ:

BU ÇEŞME BALIKESİR`DE KANGALZADE MERHUM HACIHURŞİT AĞA`NIN HAYRATIDIR . TAMİRİ İCAP EDERSE VERESESİNE MÜRACAAT EDİLECEKTİR. 1342 (1926) SENE

KAYNAK KİŞİLER

-Hurşid KANGAL, Hacı Mustafa KANGAL`ın oğlu, Hacı Hurşid KANGAL`ın yeğeni. 1926 doğumlu, Balıkesir`de avukat.

-Ramazan TÜLÜ, Karacalar Köyü`nden emekli öğretmen.

-Ahmet TÜLÜ (Çakır Amad), Karacalar Köyü`nden,

-İdris ÜNDER (Kallaz), D.19..-Ö.1998?)

-Adem ÜNDER, Köyün eski hafızı, D.1331 H(1914)

-Sultan Yaşar, Karacalar Köyünden. D...-Ö.2002)

Orta Mezarlıktaki Eski Yazılı Mezar Kitabeleri

Kitabe: (Y-1)

1214 (1799)SeneDar-ı dünya...Zevk-u cennet hoştur ..Nar olmuş Ali Bey oğlu Ömer ruhuna Fatiha

Kitabe: (Y-2)

1212 Sene El merhum ve el mağfur Tatar Ağası Ahmed Ağa`nın ruhuna Fatiha

Kitabe: (Y-3)

YahuHüda eylesin kabrimi Ravzat ...Eşraf-ı hanedandır Hacı Ali AğaZade Ali Bey Ruhuna el Fatiha 1311 (1895)Sene mim25 ça

Kitabe: (Y-4)

1211 (1796) Sene El merhume ve el mağfure (lehü) el Hac Ali Oğlu Ali Bey mahdumu Ali Ağa Zevcesi Ümmü ruhuna Fatiha Mim mim mim

Kitabe: (Y-5)

(yahi)ve civanım uçtu cennet bağına firaki kıldı ...(madem) canına Hacı Mehmet Oğlu Mustafa Ağa`nın mahdumu Mehmet Ruhuna Fatiha 1322 (1904)

(Karacalar Köyü ile ilgili bütün bilgiler araştırmacı öğretmen Necati KARABACAK tarafından hazırlanmıştır)


Kültür

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur.(Hardal)

SANAT :

Ceyhun Atuf Kansu ve Yunus Nadi Şiir ödülleri bulunan şair ve yazar (Emekli İlköğretim Müfettişi) S.Ahmet UYSAL, Gazeteci Yazar ve Karikatürist (emekli Deniz Astsubayı) Özgün UYSAL ve Sinema Oyuncusu Aktrist Zeynep TOKUŞ`un aileleri de Karacalar Köyü`ndendir.

Coğrafya

Balıkesir iline 40 km, Savaştepe ilçesine 6 km uzaklıktadır.

İklim

Köyün iklimi, ılıman Marmara iklimi etki alanı içerisindedir.

Nüfus

|- 
Yıllara göre köy nüfus verileri
2007
2000 709 1997 679


Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Muhtarlık

Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
2004 - İzzet İşbilen
1999 -
1994 -
1989 -
1952-1955) Ali Ulvi BAL

  • (1955-1960) İbrahim İŞBİLEN
  • (1960-1963) İdris ŞEN - Ömer DİNÇ
  • (1963-1966) Talat YILGÖR


(1966-1970) Ömer DİNÇ

(1970-1974) Ömer DİNÇ

(1973-1975) Hüseyin KORKMAZ

(1975-1978) İsmail SAVAŞ

  • (1978-1985) İbrahim GEZER
  • (1984-1989) İbrahim GEZER
  • (1989-1994) İsmail SAVAŞ
  • (1994-1999) İsmail SAVAŞ
  • (1999-2004) Adem ERTEKİN
  • (2004-Devam) İzzet İŞBİLEN


Altyapı bilgileri

Köyde ilköğretim okulu vardır. Köyün hem içme suyu şebekesi hem kanalizasyon şebekesi vardır. Ptt şubesi yoktur ancak ptt acentesi vardır. Sağlık ocağı yoktur. sağlık evi mevcut olup, bir ebe görev yapmaktadır. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.

Linkler



köy-taslak Savaştepe belde ve köyleri

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.