Karacaşehir, Odunpazarı

Kısaca: Karacaşehir, Eskişehir ilinin Odunpazarı ilçesine bağlı bir köydür. Karacaşehir köyü 39.7377778 enlemi ve 30.4566667 boylamı koordinatlarında yer alır. Eskişehir merkezine 6 km uzaklıktadır. ...devamı ☟

Karacaşehir, Eskişehir ilinin Odunpazarı ilçesine bağlı bir köydür. Karacaşehir köyü 39.7377778 enlemi ve 30.4566667 boylamı koordinatlarında yer alır. Eskişehir merkezine 6km uzaklıktadır. Tarihçe Eskişehir'in 8km güneybatısında bulunan Karacasehir Osmanlı İmparatorluğunun başlangıcı olan Osmanlı Beyliğinin ilk yerleşim yeridir. İlk Osmanlı gümüş sikkesi de burada basılmıştır. Osmanlı Beyliği burada Söğüt'e geçişle birlikte büyümeye başlamıştır. 12. yüzyıl ortalarında Bizans imparatoru Manuel Commenos tarafından Türklerden korunmak için yaptırılan kalenin kalıntıları bulunmaktadır, iç içe iki sıra halinde yapılan surlar kulelerle desteklenmiştir.

KARACAŞEHİR KALESİNİN KRONOLOJİK EFSANESİ

395’de Eskişehir ve yöresi, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içine alındı. Şehir İmparator Justinianus döneminde onarıldı. Yörede pek çok Bizans yerleşme merkezi kuruldu. Bunlar, zamanla önemli ticaret merkezleri durumuna geldi. En önemlileri Karacaşehir, Hanköy, Gümüşkonak ve Roma döneminde kurulduktan sonra Bizans döneminde gelişen Şarhöyük'dür. Eskişehir, 8. yüzyılda iki kez Araplarca işgal edildi. 1071 Malazgirt zaferi ile Anadolu'ya yayılmaya başlayan Türkler, 1074'te Eskişehir ve yöresini ele geçirdiler. 1074’de Anadolu Selçuklu Devleti kurucusu Kutalmışoğlu Süleyman, Türklerin yayılmasını durdurmaya çalışan Bizanslılarla Eskişehir önlerinde sasvaştı ve İznik'e dek ilerledi. Bir Bizans imparator hanedanı olan Kommenoslar 1071 sonrası Anadolu içlerine yayılan Türk boylarını geri püskürtmek için bir dizi saldırı yaparlar. Haçlıların yardımıyla 1086'da İznik'i geri aldıktan sonra doğuya doğru ilerleyerek Eskişehir ve Ankara'daki Türkleri çıkartmaya çalışırlar. İşte bu savaşlar sırasında Eskişehir'de bulunan Karacahisar, Şarhöyük'te bulunan kale, Kütahya, Altıntaş'daki kale ve diğerleri Orta Anadolu'daki Türk ilerleyişine son vermek için Bizanslılar tarafından inşa edilmişlerdir. 1097'de Selçuklularla Haçlılar arasında Eskişehir'de ikinci bir savaş yapıldı. Selçuklu Hükümdarı I. Kılıç Arslan, Haçlı ordusuna İznik'te yenilince, Eskişehir Haçlıların eline geçti. II. Kılıç Arslan'ın zamanında Selçuklularla Bizanslılar uzunca bir süre barış içinde yaşadılar. Ancak, yöredeki göçmen Türkmenlerin Bizans köylerine yaptığı saldırılar, Bizansla Anadolu Selçuklularının arasını yeniden açtı. 1176'daki Myrliokephalon (Miryakefalon) Savaşı yenilgisinden sonra Bizanslılar asla bir daha kendilerini toparlayamamışlardır. 1182'de Karacaşehir Kalesi Selçukluların eline geçmiş olup, Eskişehir yöresini egemenliklerine almışlardır. 1289'da Osman Bey'e verilen yöre Orhan Bey döneminde Karamanoğullarınca ele geçirildi.

OSMANLI İMPARATORLUĞU’NUN İLK FETH ETTİĞİ KALE KARACAŞEHİR

Karacahisar Köyü'nde bulunan kale Osmanlıların ilk ele geçirdikleri Bizans Kalesi olarak tarihte geçmektedir. Hatta Osmanlıların kurucusu olan Osman Gazi adına ilk hutbe burada okutulmuş, yani Osmanlılar devlet olarak ilk burada kendilerini ilan etmişlerdir. Kommenos Saldırısını desteklemek için inşaa edilen Karacahisar Kalesi yapımında artık terk edilmiş olan antik Dorylaion ve çevre yerleşimlerinden getirilmiş olan devşirme taşlar kullanılmıştır. Surlarda yazıtlar ve belki de Dorylaion'un tiyatrosuna ait oturma sıraları mevcuttur. Kale, buraya gelen Kayı Boyu tarafından Bizanslılardan ele geçirilmiş ve buradan Osmanlılar batıya Söğüt yönüne doğru yayılmaya başlamışlardır. Osman Gazi'nin bu başarısı üzerine, Selçuklu Sultanı, kendi adına sikke basması ve hutbe okutması iznini vermiş, yani Osmanlı Beyliğini tanımıştır. 14. yüzyıl sonunda Bizanslılar'ın iyice batıya çekilmesi üzerine kale stratejik önemini kaybetmiştir. 15. yüzyıl başında kale stratejik önemini kaybettiğinden terk edilmiştir. Kalenin taşları aşağıdaki Karacahisar Köyü ve Eskişehir'in Osmanlı binalarını inşa etmek üzere sökülerek götürülmüştür. 1050 m yüksekliğindeki bu tepe bütün Eskişehir Ovası'na hakim bir noktadadır. Kommenos'ların savunma hattındaki diğer kaleler ile Karacahisar birbirini görebildiğine göre, herhalde ateşle işaretleşerek haberleşmekte idiler.

GÜNÜMÜZDE KARACAŞEHİR KALESİ

Şehir bu surların içinde yer almaktadır. Bugün bu kalede askeri tesisler bulunduğundan ziyarete kapalıdır. Ertuğrulgazi

Kültür

ve Sosyal Dayanışma Derneği tarafından geleneksel olarak yapılan Ertuğrulgazi Şurası ve Yörük Etkinlikleri'nde Karacaşehir Köyü'ndeki camide de hutbe okutulmaktadır. Kalenin müdafaa surları tamamen yıkılmış, yalnızca doğu ve batı girişindeki kulelerden küçük parçalar kalmıştır. Kalenin içerisinde karargah binaları, sarnıç ve sokaklar, ev harabeleri görülmektedir. 2002 yılında, Anadolu Üniversitesi (AU) Edebiyat Fakültesi'nce sürdürülen kazılarda, ortaçağda inşa edilmiş bir savunma kalesinin ana girişi ve hiçbir yayında rastlanmayan cephesi ortaya çıkartılmıştır. Prof. Dr. Halil İnalcık önderliğinde başlanan ve Doç. Dr. Halime Doğru tarafından 1999 yılında hazırlanan Osmangazi'nin İlk Fethi: Karacahisar Kalesi projesi çalışmaları kapsamında 1999'da Porsuk Çayı'nın kenarında, yüksek platonun denizden 1010 metre yükseklikteki tepesinde yer alan ortaçağda yapılmış bir kalenin ilk kez topoğrafik planı yapıldı. 2001'de başlatılan kazıların son etabında ise kalenin ana girişi ve orijinal cephesi ortaya çıkarıldı. Kazı çalışmalarının sonuçları, Karacahisar Kalesi'nin yapım tarihine ışık tutacak. Karacahisar Kalesi'nde Anadolu Üniversitesi, Sanat tarihi Bölümü tarafından, Prof. Dr. Ebru Parman başkanlığında yapılan arkeolojik kazılara 2011 yılından İtaberen Prof.Dr.Erol Altınsapan başkanlık etmektedir . Çok kısıtlı bir dönemde iskan görmüş ve sonrasında terk edilmiş olduğu için kazı hem tarihsel hem de arkeolojik açıdan önemli bilgiler verecektir. Karacahisar Köyü ise 19. yüzyıl sonunda buradan bulunan ve şimdi İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenen, üzerinde Ana Tanrıça tasviri bulunan M.Ö. 5. yüzyıl başlarına ait Greko-pers üslupta yapılmış "Dorylaion Steli" nin asıl buluntu yeri olarak bilinir. 1997'de 356 olan köy nüfusu 2000 yılında göçler nedeniyle 125'e düşmüştür. Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır. Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamaktadır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Kültür Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur. Coğrafya Eskişehir merkezine 6km uzaklıktadır. İklim Köyün iklimi, karasal iklimi etki alanı içerisindedir. Nüfus Ekonomi Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Altyapı bilgileri Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamaktadır. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi yoktur. PTT şubesi yoktur ancak PTT acentesi vardır. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Dış bağlantılar * Yerelnet * Eskişehir Çiçek

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.