karışık
1 . Aynı nitelikteki şeylerden oluşmuş:
"Karışık salata."-
2 . Karışmış olan, düzensiz, dağınık, intizamsız.
3 . Saf olmayan:
"Karışık süt."-
4 . Çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan:
"Bana ne, bu bir yığın ne olduğunu anlamadığım, karışık dolambaçlı işten!"- N. Cumalı.
5 . Anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan, çapraşık:
"Tuhaf şey! Hakikaten karışık bir kadın."- P. Safa.
6 . halk diliHalk inancına göre cin ve perilerle ilişkisi olan.
karışık
Türkçe karışık kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. mixed, assorted, complicated, compound, composite, disorganized, confused, adulterated, complex, knotty, knotted, calico, chequered, combined, blended, deep, disconcerted, disordered, hugger mugger, hybrid, inexplicit, inextricable, intricate
adv. disorderly
karışık
ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş; birbirine geçmiş, dolaşık.
karışmış olan, düzensiz, dağınık, intizamsız; çalkantı, kargaşa, gerginlik içinde olan: karışık duygular uykularımı kaçırdı .
saf olmayan; anlaşılması güç olan, açık seçik olmayan: nedense konuşma dili iyi ama yazı dili çok karışık .
karışık
Türkçe karışık kelimesinin Fransızca karşılığı.
mixte, composite; confus/e, complexe
karışık
Türkçe karışık kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Bastard
adj. abstrus, bunt, gemischt, komplex, kompliziert, konfus, kraus, kunterbunt, struppig, umständlich, undeutlich, unübersichtlich, vermischt, vertrackt, verwickelt, verwirrt, verzwickt, wirr, wüst, zerrauft