kastetmek
1 . Amaçlamak, amaç olarak almak:
"... ev deyince kasabada dört beş tane zengin evini kastediyorum."- S. F. Abasıyanık.
2 . Demek istemek.
3 . (-e) Kötülük etmek, kıymak, zarar vermeyi istemek:
"İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler."- Atatürk.
kastetmek
Türkçe kastetmek kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. intend, aim at, purpose, aim, mean, refer, allude, design, drive at, imply
kastetmek
amaçlamak, amaç olarak almak; demek istemek.
kötülük etmek, kıymak, zarar vermek istemek.
kastetmek
Türkçe kastetmek kelimesinin Fransızca karşılığı.
entendre, avoir l'intention de, viser
kastetmek
Türkçe kastetmek kelimesinin Almanca karşılığı.
v. absehen auf, münzen