Kitab Ül Harac

Kısaca: Köprülü Kütüphanesinde yazma olarak mevcuttur. Bueser, 217 varak (sahife) ve meşin cildli olup, içi biraz kurt tahribine uğramıştır. Ebü’l-Ferec ...devamı ☟

Köprülü Kütüphanesinde yazma olarak mevcuttur. Bueser, 217 varak (sahife) ve meşin cildli olup, içi biraz kurt tahribine uğramıştır. Ebü’l-Ferec Kudame binCa’fer, eserini menziller ve bablar halinde tertib etmiştir. Birinci bab, ordunun divanı hakkında, ikinci bab, Beyt-ül-malın divanı hakkında, üçüncü bab, nafakalar divanı hakkında, dördüncü bab, risaleler divanı hakkında, beşinci bab, Tevki’ ved-dar divanı hakkında, altıncı bab, Hatim divanı hakkında, yedinci bab, gümüş divanı hakkında, sekizinci bab, nakitler, ayarlar ve ölçüler divanı hakkında, dokuzuncu bab, mahkemeler divanı hakkındadır. Daha sonrası, çeşitli yer ve denizlere dair muhtelif ma’lumatı ihtiva etmektedir. Zira eserin tamamı, arzın ve denizin acaiplikleri, ba’zı beldelerin fethi ve oralardan alınacak haraçların durumları ile ilgilidir.

Kudame bin Ca’fer, yazdığı Kitab-ül-harac’da şöyle bildirmektedir: Bu, mü’minlerin emiri tarafıdan filan oğlu filana, filan bölgede onu ordunun başına komutan ta’yin ettiği zaman verilen talimattır. Ona gizli ve açık bütün işlerinde Allahü tealadan korkmayı, O’na itaat üzere amelini yapmayı, bütün iş ve hareketlerinde kuvvet ve kudretin Allahü tealadan başkasında olmadığına inanmasını emreder. Mü’minlerin emiri, onu bu vazifeye, ancak kötülük yapanların, fesad ve fitne çıkaranların işlerine mani olacak güç ve kuvvete, disipline sahiptir diye ve bundan dolayı halk ve memlekette rahatlık ve refah olur ümidiyle ta’yin etti.

Ona, Allahü tealanın gazabına mucib olan şeylerden, O’nun tarafından yasak edilen şeylerden ve kötü olarak ilan edilmiş şeylerden sakınmasını emreder. Ona askerlerini ve etrafında bulunanları, halktan herhangi birisine zulme teşebbüs etmekten veya haksızlıkla onların zarar ve ziyana uğramasını önlemesini ve memleketlerde Allahü tealanın düşmanlarıyla savaşmasını emreder.

Ona, bu talimatı kendisine yakın olanlara okuyarak, mü’minlerin emirinin onların refakatlerini temenni ve onlara iyilik yapmayı tercih ettiğini, onlardan adaletsizliği gidererek adaleti tevzi etmeyi, onları himaye için şahsen müdahale ederek onların düşmanlarıyla mücadele etmek hususundaki iyi niyetlerinden haberdar etmesini emreder.

Bu talimatın son kısmında ise; Mü’minlerin emiri, seni iyiliğe sebep kılmasını, doğru yolda hidayet etmesini, sana emanet edilen bütün harp ve idare işlerinde lütfu ile sana yardım etmesini cenab-ı Hakdan niyaz eder.

Deniz kuvvetleriyle ilgili kısmında ise; bu, mü’minlerin emirinin; filan oğlu filanı, filan deniz üssüne ta’yin ettiği zaman verdiği talimattır. Ona, bizzat kendi nefsine dikkat etmesini, eğriliğini düzeltmesini, Allahü tealayı hatırlamakla ruhundan kötü arzuları ve şeytanın sapıklıklarını uzaklaşdırmasım, ahlakını güzelleştirmesini, hal ve hareketlerini doğrultmasını, kendi askerleri ve diğer dostları için, iyi ve güzel olan herşey için bir muallim ve örnek olmasını, onları, yolların en iyisinin üzerinde yürümeye yöneltmesini emreder. Ona, itaat edenlere karşı yumuşak, serkeş olanlara sert olmasını, fakat her durumda da insaf ve adaletin hakkını vermesini emreder.

Bu talimatın son kısmında ise; bunlar, mü’minlerin emirinin sana talimatı ve senin için emirleridir. Onları anla ve tavsiyelerine göre hareket et ve her hal ve durumda o, senin nasıl olmanı arzu ediyorsa öyıe ol. Sana güvenip emanet ettiği bütün işlerde seni hayra yöneltecek irşada mazhar olman için dua eder.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.