Klonlama Işlemi Nedir?

Kısaca: Klonlama, genetik olarak tıpatıp benzer özellik taşıyan yeni hücreler yaratmak anlamına gelir. Klonlama işlemi genlerin karakteristik özellikleri yardımıyla yapılır. İngiltere’ li araştırmacılar tıp tarihine yeni bir dönem açma aşamasındalar. Bu gelişme kopyalanan ilk hayvan olarak tarihe geçen Dolly adlı koyuna uygulanan klonlama işleminin devamı sayılabilir. Yapılan yeni çalışma Dolly adlı koyunu yaratma çalışmalarına benzer görünse de oldukça büyük farklılıkları bulunuyor. Bu yeni ç ...devamı ☟

Klonlama, genetik olarak tıpatıp benzer özellik taşıyan yeni hücreler yaratmak anlamına gelir. Klonlama işlemi genlerin karakteristik özellikleri yardımıyla yapılır.

İngiltere’ li araştırmacılar tıp tarihine yeni bir dönem açma aşamasındalar. Bu gelişme kopyalanan ilk hayvan olarak tarihe geçen Dolly adlı koyuna uygulanan klonlama işleminin devamı sayılabilir. Yapılan yeni çalışma Dolly adlı koyunu yaratma çalışmalarına benzer görünse de oldukça büyük farklılıkları bulunuyor. Bu yeni çalışmanın amacı daha geniş kitlelere ulaşmak, birçok hastalığı önlemek ya da önüne geçmek; yani ölüm kavramını hayatımızdan silmek.

26 Kasım 2001 tarihinde ilk defa insan embriyosu klonlandı. Bu yeni bir araştırmanın başlangıcı kabul ediliyor; çünkü kronik hastalık kontrolünde ve tedavisinde bir geçiş özelliği taşıyor. Daha önce klonlanan koyun Dolly ‘den en büyük farkı ‘amacı’. Çünkü bu işlem; Parkinson, Diyabet, Hepatit, Kemik Erimesi, Kanser, Kas erimesi ve Kalp hastalıkları gibi hastalıkların tedavisi, ağrı duyusunun kaldırılması ve belki de hastalıkları önleme yönünde bir girişim olma amacını taşımakta. Bu senenin başlarında İngiltere Parlementosu bu araştırma için Prof Dr. Liam Donaldson’ a onay vermişti.

Embriyo sap hücreleri yetişkin insan gövde hücrelerinden farklı olarak vücuttaki kas dokusu, sinir dokusu, organ dokusu ve hatta kemik dokuları gibi değişik türdeki dokulara dönüşebiliyor. Burada dikkat çekilen en önemli nokta hücrelerin 14 yaşından küçük olması, iğne başı büyüklüğünde olması ve bu hücrelerin normal insan hücresinden farklı olarak hücre elemanlarını bünyesinde taşımaması (nükleussuz hücre kullanılması).

Bir başka gelişme ise Prolife-Alliance grubunun ( küretaj karşıtı grup) klonlama çalışması hakkında mahkemeye açtıkları dava hakkında. Kopyalanan bu hücrenin canlı insan hücresi olduğu mantığını savunan bu grup önemli bir ayrıntının halka açıklanmasına vesile oldular. Yapılan kopyalamada kullanılan hücre ‘nukleus’suz yani çekirdeksiz hücrelerdi ve bu hücreler elektrik akımları yardımıyla büyütüldü.

Artık klonlanmayı önleyen engeller azalmaya başladığı gibi çalışmalara destek veren grup sayısı da gün geçtikçe artış gösteriyor. Bu tablo HFEA ( Human Fertilisation and Embryology Act ) nın kontrolünden klonlama çalışmalarının çıkmış olduğunu gösteriyor. Olay basına yansıdığı anda iki araştırma merkezi lisans almak amacıyla başvuruda bulundu. Prolife-Alliance göstericilerine araştırmanın önemini anlatma şansı tanıdıkları için Prof Dr. Liam Donaldson teşekkürlerini iletiyor.

Sağlık departmanı bu klonlama işlemini sakıncalı bularak yasaklamaya çalıştı ve Parlementoya isteklerini belirtiler. Severina Antinori gibi hekimlerin klonlama hakkında bilgisiz oldukları halde insanları kullanabilecekleri korkusunu yaşıyorlar. Severina Antinori bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde uluslararası sularda bir gemi ve 20 uzman hekim arkadaşı ile önümüzdeki yılın Kasım ayında yola çıkarak çocuk sahibi olmak isteyen ailelere yardımcı olacağını belirtmiş, 200 kadın denek seçebileceğini ancak bunların içinde Amerikalı çiftlerin bulunmasını istemediğini açıklamıştı. 62 yaşında bir kadını gebe bıraktığı ile ünlenen uzman doktorun kadın deneklerin 8 tanesinin ingiliz olduğunu da açıklamış, ülkesinde yasak olan işlemi uluslar arası sularda yapmak zorunda olduğunu belirtmişti.

Klonlama domuz ve yavru kedilerde başarı olsa da tavşan, kedi ve farelerde başarılı olmadı. Unutulmaması gereken şey araştırma kurallarını yenilemek.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.