kokmak
1 . Koku çıkarmak:
"Her gelişinde üzeri yabancı lavantalar kokuyor."- H. R. Gürpınar.
2 . Çürüyüp bozularak kötü bir koku çıkarmak, kokuşmak:
"Bu et kokmuş."- .
3 . mecaz Olacağıyla ilgili belirtiler göstermek, olacağı hissedilmek:
"Ortalık savaş kokuyordu."- .
4 . (-i), halk ağzında Koklamak.