Koymak

koymak


1 .
Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek:
"Öteki elini doktorun omzuna koydu."- S. F. Abasıyanık.
2 .
Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak:
"Bu işe kimi koyacağız?"- .
3 .
Bırakmak:
"İçeri kimseyi koymuyorlar."- .
4 .
Katmak, eklemek:
"Mal üstüne mal koymak için içi giden bir kişidir."- S. Birsel.
5 .
İmza, tarih, adres yazmak.
6 .
Uyulması gereken kuralları belirlemek, ortaya çıkarmak:
"Orduda yaşayan manevi kuvveti de meydana koyuyor."- R. E. Ãœnaydın.
7 .
(nsz) Etkilemek, dokunmak:
"Bu söz ona çok koymuş."- .
8 .
Bir şey veya kimse için kullanmayı belirlemek, ayırmak:
"Giderlerini iki ay içinde yerine koydu."- N. Cumalı.
9 .
Bırakmak, terk etmek.

koymak

Türkçe koymak kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. put, place, set, plant, lay, position, rest, stick, closure, dot smb. one, lay down, lay on, park, put down, set down, sting

koymak

bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek; (bir kimseyi, hayvanı) bir yere kapatmak.
eklemek, katmak; bir kimseyi bir kimseye bırakmak, emanet etmek.
(bedeni) bir yere yerleştirmek, dokunmak; bırakmak, terk etmek.

koymak

Türkçe koymak kelimesinin Fransızca karşılığı.
mettre, apposer, déposer, placer, donner, poster, porter, laisser

koymak

Türkçe koymak kelimesinin Almanca karşılığı.
v. anhängen, anlegen, ansetzen, aufgeben, auflegen, aufsetzen, einlegen, einrücken, einsetzen, hinsetzen, hinstellen, legen, nachgießen, niederlegen, platzieren, postieren, setzen, stellen, tun, ziehen

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.