Düzenle|Nisan 2007
Vezir sayısının artması sonucu vezirler, merkez dışında eyaletlere beylerbeyi olarak görevlendirilmeye başlandılar. Bunlar içinde ise en kıdemlisi Rumeli Beylerbeyi oldu. Rumeli Beylerbeyi daha da yükselince merkeze alındı ve Divan-ı Hümayun üyesi oldu. Bunlar, divan kubbesi altında görev yaptıklarından dolayı kendilerine kubbealtı vezirleri denilmiştir. Bu vezirlerin belirli bir sayıları yoktu. Sayıları zamanla yediye kadar çıkmış , azalmıştır. XVIII. yy ikinci çeyreğinden itibaren bu vezirler atanmamaya başlanmıştır.
Ahmet Mumcu(Divan-ı Hümayun), bu vezirliğin iki nedenle kurulmuş olabileceğini belirtmektedir. İlk olarak, XV. yüzyıldan başlayarak, devlet bürokrasisinin gelişmesi merkezde deneyler geçirmiş, memleketin her yanını tanıyan devlet adamlarının bulundurulmasını gerekli kılmıştır. Bu vezirlerin, Divan-ı Hümayun`da görüşlerinden yararlanılmakta ve bunlar, vezir-i azam tarafından kendilerine verilen bazı görevleri yapmaktadırlar. Bu kişiler, devletin en üst makamını geçmeleri muhtemel kişiler olup, taşra deneyimlerinin yanında merkez örgütünün de çalışma biçimini iyice öğrenmeleri sağlanır.
İkinci olarak, merkezde yetenekli, belli bir görevi olmayan yüksek vasıflı divan üyeleri her zaman için yedek bir güçtür. Örneğin, ani bir savaş tehlikesi karşısında serdar veya serasker olarak ordunun başında sefere gönderilmektedir.
Kaynaklar
Vikipedi