Kut Inancı

Kısaca: Kut inancı, Türk devletlerinde başda olan insanların, kendilerine bu görevin Allah tarafından verilmiş olduğuna inanması. Osmanlı padişahlarındada bu inanç görülür ve yazdıkları fermanlarda Zillullah unvanınıda kullanırlardı. Zamanla bu inanç halk tarafındanda benimsenmişdir. Bu inançın etkisiyle padişahlar katledilirken kanları akıtılmaz genellikle kendi yaylarının ipi ile boğulurlardı. ...devamı ☟

Kut inancı, Türk devletlerinde başda olan insanların, kendilerine bu görevin Allah tarafından verilmiş olduğuna inanması. Osmanlı padişahlarındada bu inanç görülür ve yazdıkları fermanlarda Zillullah unvanınıda kullanırlardı. Zamanla bu inanç halk tarafındanda benimsenmişdir. Bu inançın etkisiyle padişahlar katledilirken kanları akıtılmaz genellikle kendi yaylarının ipi ile boğulurlardı.

Kutsal yaşam gücü, bereket, hayat verici, mübareklik, canlılık gibi anlamları vardır. Yiğitler kut sayesinde ölümden kurtulur veya yaşama döner. Bu güç Tanrı’dan kaynaklanır. Tanrı bu gücü geri çekerse kağanlar tahtı ve yaşamlarını yitirirler. Padişahların ve soylarının kanı kutlu sayıldığından, hanedandan birisi idam edileceği zaman boynu kılıçla vurulmaz, yay kirişiyle boğularak öldürülür. İnsanın kutu doğmadan önce gökyüzünde yer alır. Şarap gibi akıcı, su gibi durudur.

Kut, Orta Asya'daki şamanist, göçebe Altay uluslarında "yaşam gücü" anlamına gelen bir kelimedir. Çağdaş Türkiye Türkçesinde kut şu anlamlarda[1] kullanılmaktadır:

1. Devlet idaresinde güç, yaratıcılık ve yetki bakımından sahip olunan üstün güç.
2. Mutluluk.
3. İlahi bir kaynaktan gelen rahmet, bereket.

Jean-Poul Roux "Altay Türklerinde Ölüm" adlı eserinde kut kavramına çok geniş yer vermiş olup, bu kitabında kutu şu şekilde izah etmektedir;

  1. Akışkan, jelatine benzer bir madde,
  2. Zihin, ruh, hayati güç,
  3. Şans, talih, uğur,
  4. Sürüleri koruyan bir muska ya da nazarlık.[2]

Eski Orta Asya Türk ve Moğol inanışlarına göre yaşam kaynağını Göktanrı'dan alır. Yiğitler Tanrı'nın kendilerine inayet ettiği; kut sayesinde ölümlerden kurtulur ve başarıdan başarıya koşarlar. Beyler ve kağanlar kutsanmıştır, yani kut sahibidir.[3] Ancak doğuştan itibaren kut sahibi olabilmek için çeşitli ritüeller gerekir. Tanrı'nın kutu geri çekmesi kağanın tahtını ve yaşamını yitirmesi anlamını taşır. Bunun için eski Altay inanışlarına göre Tanrı'dan kut dilenir. Örneğin, ilk Türk eserlerinden Irk Bitig'de;Tanrı tarafından kutu alınan bir savaşçının, Göktanrı'ya yakarışı ve eski gücünü yeniden kazanması anlatılır. Kutun değişik türleri vardır.

  1. Bor Kut: Cisimleşmiş kuttur. Bir nesneyi temsil eden onun küçük bir modeli gibidir. Yer ruhudur.
  2. İye Kut: Bir varlığı koruyan ruhsal enerjidir ve tamamen soyuttur. Ana ruhtur.
  3. Sal Kut: Hareketli kuttur. Rüzgar gibi esebilir. Hava ruhudur.[4]

Yakutlara göre Anya Kut bu kavramın en önemli kısmını oluşturan parçasıdır.

Bu inancın Sahalardaki adı Kut-Sür İteğele (Kut-Sür İnancı) veya Tañara Üöreteğe (Tanrı Öğretisi)'dir. Sahaların günlük yaşamlarında bu inancının izlerini her zaman görmek mümkündür. Kut, bütün canlı varlıkların ruhu ve yaşam enerjisidir. Kut üç unsurdan oluşmuştur. Bor kut (toprak-can), Salgın kut (hava-can) ve İye kut (ana-can). Bazı saha efsanelerine göre kut Ürüñ Ayı Toyon tarafından verilmektedir. Bunu ilahe Ayıhıt insanlara getirmektedir (ulaştırmaktadır).[5] Bazı kikâye ve masallarda Ağa kut (baba-can) ve Sür kut (hayat-can) ifadelerine de rastlanmaktadır.

Abdülkadir İnan'ın aktardığı bilgilere göre, kutun bedenden ayrılması ile ölüm gerçekleşmez ama kişide var olankutsallık ortadan kalkar, o kişi sıradanlaşır. Kut, insan için kesinlikle bir güç ve uzun ömür kaynağıdır. Birey onsuz hayatını çok da fazla uzun sürdüremez. Ancak tin bedenden ayrıldığı vakit, kişinin ölümü hemen gerçekleşmiş olur.

Kutan

Kutan veya değişik lehçelerdeki söyleyişi ile Kıtan, Kotan, Koton sözcüğü Balıkçıl kuşu manası taşır. Kimi Türk dillerinde ise Pelikan anlamına gelir.[6], Yaratılış efsânelerinde geçen kutlu bir hayvandır. Sonsuz sulara dalarak çamuru çıkarmıştır ve böylece yeryüzü meydana gelmiştir. Söylencelerde adı sıklıkla “Kögön” (yaban ördeği) ile birlikte anılır. Moğolca'ya Hoton, Macarca'ya Gödeny olarak geçmiştir. Sözcük anlamı kutun taşıyıcısı demektir.

Altay kavimlerinde kut

Eski Türklerde öldükten sonra göğe çıkılacağı inancı hakimdir. Bununla birlikte başlıca ikametgâhı gökte olan insan ruhları, bir dağda mensup olduğu boyun ilk yerinde evinin çevresinde, bozkırda gezebilir. Ruh, mezarda boyun atalarını temsil eden ongunlarda, öldürülen düşman yansıtan balbal taşlarında ve boyun bayrağında (tuğ) barınabilir. Bu biçimde ruhun dünyaya dönüşü mümkündür. Ayrıca ölen kişinin öldürdüğü hayvanların ve insanların öteki dünyada ona hizmet edeceğine inanılır. Bu yüzden hayvanları ile birlikte gömülür. Her öldürdüğü düşman içinse taş (bal-bal) dikilir. Hayvanları öldürmek bu yüzden kurallarına uygun bir biçimde yapılmak zorundadır. Hayvanın iskeleti korunmak zorundadır ve kanı -yani "Yaşam gücü" sayılan kutu- akıtılmamalıdır. Moğol Kağanı Cengiz Han Büyük Yasası; kan akıtılmadan öldürme biçimini şöyle açıklar: Bir hayvan kesilirken bacakları bağlanmalı, karnı açılmalı ve ölünceye kadar kalbi elle sıkılmalıdır". Altay kavimlerince (Türkler, Moğollar...) böyle olursa hayvanın yeniden dünyaya geleceğine inanılır. Nitekim Osmanlı'da da bu eski Türk geleneği vardır. Padişahların kardeşlerini öldürmesi bir gelenektir. Ama öldürme biçimi eski adetlere uygun yapılır. Kanı yani kutu (Yaşam Gücü) akıtılmadan yay kirişiyle veya kayışla boğulur. Günümüzde bu kelime uğur, şans anlamında kullanılmaktadır. Kutsamak, kutlamak... gibi bereket ve esenlik bildiren kelimeler kut- kökünden türetilmiştir.

Türklere komşu olan Sibirya kavimmlerinin bazılarında Kutkh (Kuth/Kutka) adlı bir yaratıcı tanrı bulunmaktadır. Köken olarak kut kavramı ile aynı anlayıştan kaynaklanma olasılığı mevcuttur.

Devlet geleneğinde

Kut inancı, Türk devletlerinde başta olan insanların, kendilerine bu görevin Tanrı tarafından verilmiş olduğu inancı.

Herhangi bir kişinin yönetici olmayı hak etmesi için Tanrı’nın ona “kut” vermesi gerekir. Türk yönetim felsefesinde “Göktengri” den gelen “kut”, yöneticilerin yönetmiş oldukları toplum üzerinde âdil bir yönetim tarzını ortaya koymaları için vermiş olduğu bir yönetim yetkisidir. ''Göktengri'' emirlerine uymayan Hükümdarın ''kut'' yetkisi geri alınır. Kağanın almış olduğu “kut”, onun sezebilme, hissedebilme, anlayabilme, kavrayabilme ve toplumu yönetebilme yeteneğini canlı tutar. “Kut”un hakkını vermenin temel ölçüsü ise kağanın “bilgeliğidir”.

Türk yönetim tarihinde kağan ve hükümdarlarının kullandığı ad ve unvanları kut anlayışı ile bağlantıları bakımından önemlidir. Meselâ, Türk tarihinin önemli liderlerinden Mete’nin unvanları; “Tanrı-kut” ve “İdi-kut”; Göktürk kağanının unvanı ise “Kutlug Beg”dir.

Etimoloji

(Kut/Kud) kökünden türemiştir. Temizlik anlamını içerir. Farsça Hüda kelimesinin dönüşmüş biçimi olduğu öne sürülse de aslı Türkçe Kut (kutsallık, kutluluk) kökünden türemiştir. Bereket, yaşam gibi anlamlar içerir. Kutan, dua, yakarış demektir. Evenk dilinde Khutu sözcüğü kutsallık manası içerir. Kudagaçı sözcüğü, büyücü, şaman anlamına gelir. Kuthu şeklinde Tunguzcaya ve Hutu şeklinde Mançucaya geçmiştir. Sümercede de ayen Kut biçimiyle yer aldığı görülmektedir. İtelmenlerin (Kamçadalların) Kuth veya Kutka (Kutku) adlı dünyayı ve canlıları yaratan bir Tanrıları vardır.

Uta (Utha)

Türk, Altay ve özellikle Moğol halk inancında ve şamanizmde ruh enerjisi. Koruyucu ruh ve (daha doğrusu ruh şeklinde düşünülen) koruyucu enerjidir. Kut'un farklı bir türü olarak kabul edilir. Bazen iyicil ruhları tanımlamakta da kullanılır. Sözcük Moğolca kökenlidir. Dagur dilinde Huta, Moğolcada Utaga duman anlamına gelir ve yarı şeffaf (yarı soyut) bir görüntüyü ifade etmektedir. Utga ise Moğolcada his demektir.

Utka Buryat inancına göre rhayvan veya kuş kılığıdaki ruhtur. Bu varlık bir kadını hamile bırakırsa, doğan çocuk bir şaman veya bir kabilenin kurucusu olacaktır. Utkaçı bu kuşa (ruha) yol gösteren tanrıdır.

Kaynakça

  1. ^ "Kut". TDK. 11 Mayıs 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ekim 2011.
  2. ^ "Altay Türklerinde Ölüm, Jean Paul Roux, Çeviren: Aykut Kazancıgil". 2 Eylül 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ocak 2012.
  3. ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) 27 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  4. ^ "Shamanism and Contemporary Art of the Sakha, Zinaida Ivanova-Unarova" (PDF). 4 Eylül 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ocak 2012.
  5. ^ "Saha Türklerini Kut-Sür İnancı, Fatih Kirişçioğlu" (PDF). 15 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ocak 2012.
  6. ^ Çakmak, Merete (2005). Anadolu Kuş Adları Sözlüğü:İngilizce-Türkçe-Latince. İstanbul: Kitap Yayınevi. s. 77. ISBN 975-6051-03-5.

Dış bağlantılar

Kaynak

Vikipedi

İlgili konular

allah osmanlı türk zillullah

anan - 5 yıl önce

efso bir şey ödevime yardım ettiğiniz için sağolun


anan - 5 yıl önce

efso bir şey ödevime yardım ettiğiniz için sağ olun.


Kamuran - 3 yıl önce
TEŞEKKÜRLER GÜZEL BİLGİLER ANCAK ÇOK KISA BİRAZ DETAYLI ANLATIRSANIZ DAHA GÜZEL OLABİLİR.

Oguzhan - 1 yıl önce
Türkçebilgi diye kurmuşsunuz ama de/da’ları ayrı yazmayı bilmiyorsunuz. Çok ayıpladım. (“Kısaca” kısmında) Bilgiler ve derleme güzel, elinize sağlık.

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Kut (mitoloji)
6 yıl önce

Sahalardaki adı Kut-Sür İteğele (Kut-Sür İnancı) veya Tañara Üöreteğe (Tanrı Öğretisi)'dir. Sahaların günlük yaşamlarında bu inancının izlerini her zaman...

Kut (mitoloji), İstemi Kağan, ,
Tepekutuğun, Bayat
6 yıl önce

Tepekutuğun köyü ismini eski bir Türk geleneği ve devlet inancı olan kut anlayışından almıştır. kut anlayışı Türklerde hükümranlığın, hakanlığın tanrı tarafından...

Tepekutuğun, Bayat, 1984, 1989, 1994, 1997, 1999, 2000, 2004, 2007, Ahacık, Bayat, Akseki, Bayat
Tengri
2 yıl önce

Tengri, Eski Türkçede Tanrı, Gökyüzü; Eski Türklerin ve Moğolların inancı Tengricilikte Gök Tanrı (Kök Tengri) ya da Gök'ün yüce tini (ruhu) dir. Aynı...

Tengri, Animizm, Azerbaycan, Cengiz Han, Divan-ı Hikmet, Erlik, Kam, Kaşgarlı Mahmud, Kök Tengri, Mitoloji, Moğol
Tengricilik
2 yıl önce

Tengricilik ya da Gök Tanrı inancı, Türk ve Moğol halklarında, şimdiki inanç sistemlerine katılmadan önceki yaygın inancıdır. Tengri'ye ibâdet etmenin yanında...

Tengricilik, 1990, 1997, 581, 762, 864, 920, Altay-Türkleri, Altaylar, Animizm, Araplar
Da Vinci Şifresi
6 yıl önce

savunanların lehinde karar vererek, üçlük inancının günümüze kadar yaygın bir inanç olmasında rol oynamıştır. Üçlük inancı ise gerçekte Hristiyanlık öncesi yüzlerce...

Anglikanizm
2 yıl önce

Apostles' Creed’i (Havari İnancı) vaftiz sembolü ve Nicene creed’i (İznik Konsili'nde alınan kararlar) Hristiyanlık inancının temeli olarak gördüler. Anglikanlar...

Avesta
2 yıl önce

Avesta, eski İran inancı olan Zerdüştlüğün kutsal kitabıdır. Bu inancın kurucusu Zerdüşt'ün yazdığı Gatalar denen dörtlükler Avesta'da toplanır. Avesta...

Avesta, Din, Gatalar, Pers, Taslak, Zerdüşt, Zerdüştçülük
Vika
2 yıl önce

Vika'da gelenekler olarak adlandırılır. Vika, duoteistik Tanrı ve Tanrıça inancı olarak tanımlanır. Bu Tanrı ve Tanrıça genellikle daha büyük bir panteist...

Vika, Din, Pagan, Tanrıça, Tekrarbedenlenme