Kötü Beslenme (Bağışıklık)

Kısaca: Beslenme vücudun direncine ve mikroplara etki edebilmektedir. Fazla yorgunluk, travmalar, yanıklar vb vücutta protein yıkımına ve böylece direncin azalmasına neden olur. Protein ve enerji bakımından yetersiz ve kötü beslenme durumlarında bağışıklık sisteminde görevli yapıların vücudumuzu savunma gücü zayıflar. ...devamı ☟

Beslenme vücudun direncine ve mikroplara etki edebilmektedir. Fazla yorgunluk, travmalar, yanıklar vb vücutta protein yıkımına ve böylece direncin azalmasına neden olur. Protein ve enerji bakımından yetersiz ve kötü beslenme durumlarında bağışıklık sisteminde görevli yapıların vücudumuzu savunma gücü zayıflar.

Beslenme yetersizliği özellikle çocuklukta hastalıklara yakalanma ve ölümde büyük rol oynamaktadır. Eksik beslenme enfeksiyonlara ve bunların komplikasyonlarına zemin hazırlamaktadır. Oluşan enfeksiyon da beslenmeyi bozar ve bağışıklığı azaltabilir.

Sağlıklı beslenme

Dünyada her yıl 6 milyon çocuğun yetersiz beslenme sonucu bağışıklık sisteminin çökmesinden kaynaklanan enfeksiyonlar yüzünden öldüğü bildirilmektedir. Bunun için beslenmemizde bağışıklık sistemimizin güçlenmesine yardım edecek yeterli protein almaya, özellikle biyolojik değeri yüksek, süt, süt ürünleri, yumurta gibi, proteinleri tüketmeye dikkat etmeliyiz.

Ayrıca; serbest radikalere karşı ilk savunma hattımız olduğu düşünülen C ve E vitamini, beta-karoten içeren besinleri de sıkça tüketmeliyiz. Bilindiği gibi; serbest radikaller, insan yaşamında'kötü çocuklar'olarak isim yapmalarına rağmen yaşamımız için gereklidir ve yalnız fazla bulundukları zaman tehlikeli olurlar. Serbest radikallerden korunmamızı, anti-oksidanlar olarak adlandırılan mikro besin maddeleri sağlayabilir. Anti-oksidan, yiyecekleri özellikle yağları-oksidasyondan ve bozulmaktan koruyan bir maddedir. İsimlerinden de anlaşılabileceği gibi, oksijenin diğer maddelerle birleşmesini önleyerek vücuttaki maddelerin okside olmasını engeller. Bu yolla, zincirleme reaksiyonu engeller.

Limon, portakal, dolmalık biber, maydanoz, kivi ve greyfurt bol miktarda C vitamini; ayçiçek yağı, badem, ceviz ve fıstık türleri de E vitamininden zengin besin maddeleridir. Turuncu, kırmızı, ve yeşil sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunan beta karoten de bağışıklık sistemi hücrelerinin sayısında önemli derecede artış sağlar. Bu vitamini içeren gıdaları tüketmekle hem bağışıklık sistemini güçlendirmiş, hem de kanserden korunmuş oluruz. Beta kroten vücutta A vitaminine çevrilerek dolaylı yarar da sağlamaktadır

A vitamini, havuç, ıspanak, kabak ve domateste vardır. A vitamini kandaki beyaz hücre aktivitesini artırarak kanser tümörleriyle savaşmaya yardım eder. Bir orta boy patates günlük A vitamini ihtiyacının yaklaşık iki katını karşılar. A vitamininden zengin diğer besinler karaciğer, havuç, ıspanak, brokoli, marul, kayısı ve kavundur.

Serbest radikallere karşı savaşmak için aldığımız bütün besinler önemlidir fakat bağışıklık sistemini desteklemek amacıyla yapılan diyetin göz önünde bulundurulması gereken spesifık yönleri vardır. Savunmaya yönelik yemeyi planlıyorsak yağ ve kolesterol tüketimi, protein alımı ve diyet lifi de en az aldığımız besinlerin çeşitliliği kadar önemlidir. Bu noktada yağlı ve bol salçalı etlerden ve fazla miktarda şeker tüketiminden de kaçınmak gerekir. Araştırmalar, şekerin akyuvarların bakterileri yutma ve yoketme yeteneğini azalttığını göstermiştir. 100 gram şeker içeren bir içeceğin 2 saat içinde bağışıklık işlevlerini yarı yarıya düşürdüğünü ve bunu en az 5 saat sürdüğü belirtilmektedir.

Ayrıca bağışıklık sistemini oluşturan hücrelerin organizmadaki hareketlerini sürdürebilmeleri için günde en azından 2-3 litre su veya madensuyu-meyve suyu 4: 1 oranında içilmesinde fayda vardır. Bununla birlikte omega 3 yağ asitleri adı verilen ve balıkta bolca bulunan yağ asitleri ve proteinli gıdalarda aldığımız arginin amino asidi, bağışıklık sistemimiz için önemli besin kaynaklarıdır.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.