külfet
Türkçe külfet kelimesinin İngilizce karşılığı.n. trouble, difficulty, inconvenience, onerousness, task, tax
sonuç her iki devlet için de hem ekonomik hem de askerî bakımdan büyük bir külfet yaratmıştır. Üstelik silahlanma, algılanan tehditi yok etmemiş, aksine tehdit...
ödemek zorunda kalacaklarından korkuyorlardı. Jeroboam, halk üzerindeki bu külfeti hafifletmek için Rehoboam'ın karşısında çıktı ve vergilerin düşürülmesini...
tarihi: 4 Kasım 2020. ^ "Güzelliğin yanında zekan da varsa hiçbir şey sana külfet olmaz". 28 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16...
Fahriye Evcen, 1986, 2005, 2006, 2007, 4 Haziran, Almanya, Hasret, Solingen, Yaprak Dökümü, İstanbulköleliklerinin kaldırılması oldu. Bu reformlar tarihte Seisachtheia (Yükten, külfetten kurtulmak) olarak adlandırıldı.Toprağı Elinden alınan köylüye toprak dağıtıldı...
Solon Anayasası, Cinayet, Oligarşi, Reform, Solon, Yunan, Kile, Timokrasi, Seisachtheia, Dracodöneminde tanışmakta, yavrularında abort şekillenmektedir. Bu büyük maddi külfet getirmektedir. Ayrıca lezzet kültürüne aşırı riayet gösterilerek yapılan...
Bruselloz, 1897, Abort, Anemi, Antibiyotik, Artrit, Bakteri, Dalak, Domuz, ELISA, Enkübasyonbüyük dış borçlar almıştı. Bu dış borçlar Osmanlı devleti hazinesine büyük külfet yüklemekte idi. Buna rağmen Sultan ve saray sorumsuz şekilde harcamalar...
Kıbrıslı Mehmed Emin Paşa, Kıbrıslı Mehmed Emin PaşaDolayısıyla telefon şebekesini kullanım süresi artmakta, kişiye ekstra maddi bir külfet getirmektedir. Kullanıcıların SPAM'ın yarattığı network yoğunluğundan etkilenmesini...
Yığın ileti, 2003, 2004, Blog, Captcha, ICQ, Internet, Jabber, MSN, Microsoft, SMTPHekimoğlu Ali Paşa'nın bizzat sefere gitmek istemesi kendisi için büyük bir külfet olmasına rağmen o, cephedeki durumu düzeltmek için bu zahmete katlanmayı...
Hekimoğlu Ali Paşa, Hekimoğlu Ali Paşa