Kınalızade Hasan Çelebi

Kısaca: Kınalızade Hasan Çelebi Osmanlılar zamanında yetişen fıkıh ve kelam alimlerinin büyüklerinden. İsmi, Hasan Çelebi bin Alaeddin Ali bin Emrullah bin Abdülkadir Hamidi olup, Ahlak-ı Alai isimli Ünlü ahlak kitabının sahibi Ali bin Emrullah’ın oğludur. Kınalızade Hasan Çelebi diye tanınır. Babası Bursa’da Hamza Bey Medresesinde müderristi. Hasan Çelebi, 1546 (H.953) senesinde Bursa’da doğdu. 1604 (H.1012) senesinde Mısır’da Reşid kasabasında vefat etti. Hasan Çelebi’nin veli olan baba ve d ...devamı ☟

Kınalızade Hasan Çelebi Osmanlılar zamanında yetişen fıkıh ve kelam alimlerinin büyüklerinden. İsmi, Hasan Çelebi bin Alaeddin Ali bin Emrullah bin Abdülkadir Hamidi olup, Ahlak-ı Alai isimli Ünlü ahlak kitabının sahibi Ali bin Emrullah’ın oğludur. Kınalızade Hasan Çelebi diye tanınır. Babası Bursa’da Hamza Bey Medresesinde müderristi. Hasan Çelebi, 1546 (H.953) senesinde Bursa’da doğdu. 1604 (H.1012) senesinde Mısır’da Reşid kasabasında vefat etti.

Hasan Çelebi’nin veli olan baba ve dedeleri, zamanlarının yüksek alimi olup, haramlardan ve şübheli olmak korkusu ile mubahların çoğundan sakınırdı. Büyük dedesiAbdülkadir Hamidi Efendi, sakalına kına yaktığı için, çocuk ve torunları, Kınalızade diye tanındılar.

Hasan Çelebi önce babasından ve diğer bazı alimlerden okuduktan sonra, zamanın büyük alimi Şeyhülislam Ebüssü’ud Efendiden ders gördü. Özellikle fıkıh ve kelam ilimlerinde çok yükselerek, icazet (diploma) aldı. Zühd ve takva sahibi, ilmiyle amil büyük bir alimdi. Dini emir ve yasaklara uymakta çok titizdi. Aynı zamanda kuvvetli bir şair ve çok yüksek bir edipti. Sayısız beyitleri bunu göstermektedir. Dini kitaplara şerh ve ekleri ise şiirinden daha üstündür. “alim ilme doymaz!” sözünde de ifade olunduğu gibi, Kınalızade Hasan Çelebi de ilme doymadı ve ilmini arttırmak için, durmadan gayret etti.

İlim tahsilini tamamlayıp, kemale geldikten sonra, zamanının usulünce medresede ders vermeye başladı. Talebelere ders okutacak seviyeye geldiğinde yirmi yaşını yeni geçmişti. 1567 senesinde, Bursa’da Ahmed Paşa Medresesinde vazife aldı. Bir sene sonra babasıAli bin Emrullah Edirne’ye kadı tayin edilince, Edirne’ye gitti veÇuhacı Hacı Medresesine müderris oldu. Üç sene sonra İstanbul’da, Eski İbrahim Paşa Medresesine tayin edildi. 1580 senesine kadar İstanbul’da çeşitli vazifelerde bulundu. Sonra Bursa Sultaniyesinde vazife aldı. İki sene sonra tekrar İstanbul’a gelerek Sahn-ı Seman Medresesinde müderrislik yaptı. 1586’da Kafzade Efendi yerine, Sultan Selim Medresesinde vazife aldı. Bir sene sonra rebiulevvel ayında, Süleymaniye medreselerinden birine tayin edildi. 1590’da Haleb kadılığına tayin olunan Kınalızade Hasan Çelebi, sırası ile Mısır, Kahire, Edirne tekrar Mısır-Kahire ve Bursa kadılıklarında bulundu. 1600’de Gelibolu, sonra da Eyyub kadılıkları verildi. 1602’de Eski Zağra, son olarak da Mısır’da Reşid beldesinde kadılık yaptı. Bu vazifede bir sene kadar kaldıktan sonra, hastalanıp vefat etti.

Kınalızade Hasan Çelebi’nin en Ünlü eseri, Tezkiret-üş-Şu’ara isimli şairler tezkiresidir. Babasının Ahlak-ı Alai isimli kitabından sonra, bu eser çok rağbet ve itibar görmüştür. Bu Ünlü eserde, altı padişah, beş şehzade, Hasan Çelebi’nin yaşadığı devrin hükümdarı Üçüncü Murad Han ile Ünlü tarihçi Hoca Sa’deddin Efendi ve beş yüz yetmiş civarında şairin hal tercümesi anlatılmıştır. Aynı zamanda şair olan Hasan Çelebi’nin şiirleri dağınık bir halde mecmualarda yer aldığından, kitap haline getirilmiş divanı yoktur. Bundan başka Dürer ve Gurer haşiyesi ve çeşitli mevzulara dair birçok risalesi vardır.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.