Kelebeğin larvası, kendisine hiç benzemeyen tırtılıdır. Kurbağanın yumurtadan çıkan siyah renkli ve kuyruklu larvalarına “tetari” veya “iribaş” denir. Larvalar erginlerinden farklı hareketlere sahiptirler.
Denizdeki omurgasızların larvalarının çoğu etraflarındaki “cilia” olarak adlandırılan küçük tüylerin titreşimiyle hareket ederler. Bu larvalar erişkinlerden farklı derinliklerde yaşar ve besin ararlar. Gelişim sonucu değişikliğe uğrayarak ergin şekle dönüşürler.
Kelebek larvası pupa (koza) döneminden sonra kanatlanarak erginleşir. Bir kaç safhada olan bu başkalaşmaya “değişim” (metamorphosis) denir. Değişimi tiroit bezleri kontrol eder. Tiroit bezinin salgısı, vücudun gelişerek değişimini düzenler. O şekilde kontrol eder ki, hayvan ne küçük kalır ne de çok büyür. Tiroit bezi alınmış bir kurbağa larvası büyümeye devam eder. Fakat hiçbir zaman bir kurbağa biçimi almayıp büyük bir iribaş olarak kalır.
Kızböceği, yumurtalarını bir su birikintisi yanına bırakır. Larva, yumurtadan çıkar çıkmaz suya atlayarak, orada besin arar. Bu, hiçbir zaman kızböceğine benzemez. Gelişme sonucu, deri değiştirerek kanatlı hale geçerek uçmaya başlar.
Su larvaları, çoğunlukla kendilerinden küçük mikroorganizmalarla beslenirler. Mikroskobik diatomlar, bunların belli başlı besinlerindendir. Yumurtalarını karada bırakan böcek cinsi hayvanların larvalarının bir kısmı ipekböceğindeki gibi bitkisel besinlerle beslenir. Balarıları ve yabanarıları sürfelerini kendileri beslerler. Leşçil olan larvalar da vardır.
Memeliler, kendilerine benzer yavrular, doğurdukları için bunların larva dönemleri yoktur. Başkalaşım geçiren hayvanların çoğunda larva dönemini, pupa (koza) ve onu da ergin devre takip eder. Bu tip canlılara “tam başkalaşım geçirenler” denir. Bazılarında ise ara devrelerden biri eksik olabilir. Bunların gelişimine de “yarı başkalaşım” adı verilir. Larvaların gelişim süreleri türlere göre birkaç saatten birkaç yıla kadar değişebilir.
Larvalar başkalaşım (metamorfoz) geçirerek erginleşirler. Özellikle sabit yaşayan hayvan grupları için önemli formlardır. Mercanlar, midyeler, bazı derisidikenliler, tulumlular, vs. de yayılmayı sağlarlar. Daha çok su ve kara hayvanlarında görülen larvalar, basit yapılı, kendi beslenmelerini karşılayan canlılardır. Ergine benzemeyen yapıda oldukları gibi, ergin ve larvanın yaşadığı ortamlar da farklıdır. Bazen de farklı hayvanların larva formları birbirine benzer, ilerleyen gelişimlerinde farklılaşır.
- Sölentereler de Planula, Veliger,
- Şeritlilerde (Cestoda), Onkosfera, Sistoserkus,
- Parazit kelebeklerde Mirasidiyum, Sposist, Redi, Serkariya, Metaserkariye,
- Yumuşakçalarda ve halkalısolucanlarda Trokofor,
- Derisidikenlilerde Bipinnaria, Branchiolaria,
- Kabuklularda Nauplius, Zoea larvaları görülür. Bilinen bazı örnekler ise şöyledir: