Mahmut Muhitti

Kısaca: General Mahmut Muhitti Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin komutanlarından merhum General Mahmut Muhitti'nin ifadesi ile Çinlilerin kızılının da siyahının (Milliyetçi Çin)da bir farkı yoktur. ...devamı ☟

General Mahmut Muhitti Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin komutanlarından merhum General Mahmut Muhitti'nin ifadesi ile Çinlilerin kızılının da siyahının (Milliyetçi Çin)da bir farkı yoktur.

6 Ocak 1933'de Turfan'da halk Mahmut Muhitti ve kardeşleri Maksut ve Mevsul'un yönetiminde başlayan halk hareketini başlattı.. Turfan'ın fethinden sonra Aksu ve Kuçar şehirleri de Muhitti mücahitlerinin eline geçmiştir. Bu şekilde 12 Kasım 1933'te, Kaşgar'da "Şarki Türkistan İslam Cumhuriyeti" ilan edilir. Bu Cumhuriyetin Erkan-ı Harbiye Reisliğine getirilir.

Ülkeye hakim olan Çinli vali General Şing Şisay, 10 yıl ülkeyi terör ve talanla yönetmiş; Cumhurbaşkanı Hacı Niyaz Haci ve başkan Sabit Damolla başta olmak üzere 300.000 kişiyi tutuklayarak bunların çoğunu çeşitli işkencelerle öldürmüşlerdir. Hotan Emiri Mehmet Emin Buğra ve Başkomutan Mahmut Muhitti yurt dışına çıkarak mücadelelerini sürdürmüşlerdir.

Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti'nin Genel Kurmay Başkanı Gn. Mahmut Muhuti kendisine Sovyetler'ce yapılan bir suikastları kurtularak General Mahmut Muhitti 4.4.1934 tarihinde sınırı geçer. 1937 yılında Hindistan'a iltica etti.

General Mhmut Muhitti'yi tanıyanlardan biri olan merhum Hacı Yakup Anat hatıralarında şöyle diyor:

 "Doğu Türkistan'da savaşan Uygur komutanlardan  kabiliyetli uyanık ve askeri bilgisi olanı şüphesiz ki Mahmut Muhitti'dir. Sheng Shih Sey'in tüm davetlerine rağmen Urumçi'ye görüşmeler için gelmemiş ve Hoca Niyaz'ı da birçok kez uyarıp: "Seni Doğu Türkistan'a maksatlı olarak vali yardımcısı yaptılar sakın gitme. Kaşgar'da yanımda kal. Benim 4000 askerim var birlikte Sheng Shih Sey'i yok edebiliriz. Rusya'ya gücümüz yetmez fakat Sheng Shih Sey'e gücümüz yeter" demiştir. Vali Yardımcısı olma tutkusu ağır bastı ve uyarıları dikkate almayarak Urumçi'ye gitti.
Mahmut Muhitti oldukça uyanık, uluslararası siyaseti yakından takip eden biriydi. Askerleri atlı ve düzenli birliklerden oluşmasının yanında çok iyi bir askeri danışman gurubu vardı. Rus general Rebalkin ve Türkiye'den gelen Mecidin Bek de askeri danışmanlarındandı.

Merkezi Çin Hükümetinin oyunlarına gelmeyen Mahmut Muhitti'nin askerlerinden iki yüzbaşı aldatılarak Mahmut Muhitti'ye rakip olarak Urumçi'ye çağrıldı. Bu askerler siyasi ve askeri eğitim aldıktan sonra iki yıl sonra da bölgedeki faaliyetlerde kullanılmaya başlandı. Sheng Shih Sey'in esas amacı bağımsız hareket eden Mahmut Muhitti'yi etkisiz hale getirmek ve bölgeye tamamen hakim olmaktı.

Urumçi'ye eğitim için gönderilenlerden biri olan Abdul Şükür milliyetçi düşüncelere sahip biriydi. Kaşgar'a gelir gelmez Mahmut Muhitti'yle gizlice görüşüp, Sheng Shih Sey'in suikast yapmak için bir ekip gönderdiğini , kendisini öldürtüp yerine başka birini geçireceğini söylemiş. Mahmut Muhitti de bu duyumdan sonra hazırlık yapıp suikast timini beklemeye başlamış. Çok geçmeden de görüşme isteği gelmiş. Daha önceden hazırlık yapılan bir özel odada bunları kabul etmiş. Oda perdeyle ikiye bölünüp gerisine otomatik silahlı askerler yerleştirilmiş. Dışarıda silahları alınan suikastçılar görüşme esnasında çizmeleri içersine sakladığı silahlarını çıkarıp Mahmut Muhitti'yi öldürmek isterken perde gerisindeki askerlerce öldürülmüşler. Mahmut Muhitti bölgede yalnız kalınca 1937'de çaresiz Hindistan'a kaçtı. Daha sonra da Japonya'yla işbirliği yaptı fakat düşüncelerini gerçekleştiremedi. Japonya ile ilişkilerini Uygur milli menfaatleri çerçevesinde sürdürdü.

Mahmut Muhitti'ye karşı özel bir saygım vardır. Bunun nedeni ise, Sheng Shih Sey'in:

'2000 den fazla asker bulundurmayacaksın uyarısına rağmen 4000 asker besleyip bölgedeki mücadeleyi sürdürmüştür. Askerlerine bakmakla zorlanınca da pamuk işleme tesislerini ve Turfan'daki Kariz'ini (sulama kuyusu) Hoca Niyaz'a satmıştır. Mahmut Muhitti'ye karşı saygı duymamın ikinci bir nedeni ise,savaştığı sürece hanımını karargahlarda, yanında bulundurmadı. Mahmut Muhitti'nin yeğeni, Erkanı Harp Başlığı Kurban Seyidi de aynı şekilde 1942 yılında Urumçi Cezaevinde öldürülmüştü.

Kurban Seyidi gözleri ve elleri bağlı bir şekilde boğazı kesilmek üzere götürülürken aniden iki cellat bıçaklarla boynuna saldırmış. Cellatlardan birisi bıçakla boynunu yaralamış. Buna rağmen ellerindeki ipi koparıp başını açıyor, cellatlardan birisini öldürüyor, diğeri kaçıyor. Kısa süre içersinde de kan kaybından oracıkta şehit oluyor. Buna şahit olan mahkum arkadaşlar aynı akşam olayı bana anlatmıştı."

18.5.1938 yılında Türkiye'yi ziyaret etmiştir. 06.01.1939 da Japonya'ya gitmiş, orada Doğu Türkistan'ı Rus ve Çin istilasından kurtarmak için bir istiklal cemiyeti kurmuştur. Daha sonra Japonya işgalinde bulunan Pekin'e gitmiş ve 1944 de beyin kanamasından vefat etmiştir.

1-RUSYA VE ÇİN ARASINDA TÜRKİSTAN - Baymirza Hayıt

  DOĞU TÜRKİSTAN'DAKİ HASIM GÜÇLER KARŞISINDA TÜRKLERİN MİLLİ


  MÜCADELESİ


2-ÇİN TERÖRİZMİ VE BİR HATIRA 09 EKİM 2002 Mehmet Emin Batur

  Kayseri Gündem


3- Hacı Yakup Anat Anılarından

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.