Meydanı
1 . Alan, saha:
"Yüz binlerce asker sokakları, meydanları, kırları dolduruyordu."- Ö. Seyfettin.
2 . Yarışma, eğlence veya karşılaşma yeri:
"Şehir kapılarının önündeki meydanlarda davul zurna çalınıyor, cirit, bar oynanıyordu."- A. H. Tanpınar.
3 . Bulunulan yer ve çevresi, ortalık:
"Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu."- Ö. Seyfettin.
4 . Fırsat, imkan veya vakit.
5 . Mevlevi tekkelerinde ayin yapılan yer.