Millercilik

Kısaca: Millercilik, ilk olarak 1833 yılında İsa Mesih’in ikinci gelişinin 1843 yılı dolayında gerçekleşeceğine inancını kamuya duyuran William Miller’in öğretilerini izleyenlere verilen isimdir. ...devamı ☟

Millercilik, ilk olarak 1833 yılında İsa Mesih’in ikinci gelişinin 1843 yılı dolayında gerçekleşeceğine inancını kamuya duyuran William Miller’in öğretilerini izleyenlere verilen isimdir. Kökenleri Miller kuzey New York’ta, eyaletin Yanan bölge olarak bilinen kesiminde yaşayan zengin bir çiftçi, din görevlisi sınıfından olmayan Baptist vaiz ve Kitabı Mukaddes öğrencisiydi. Daniel kitapçığındaki peygamberlik sözlerinin simgesel anlamını yıllar boyunca yoğun bir şekilde araştıran ve peygamberlik sözlerini yorumlamada gün–yıl yöntemini kullanan Miller, Mesih’in İkinci Gelişinin Kitabı Mukaddes peygamberlik sözlerinde açıklandığına kani oldu. 1822 yılının Eylül ayında Miller ulaştığı sonuçları yirmi maddelik bir yazıda açıkladı, 15. madde şöyle diyordu: “İsa Mesih’in ikinci gelişinin yakın, hatta kapıda olduğuna, yirmi bir yıl içinde, yani 1843 yılında veya daha önce gerçekleşeceğine inanıyorum.” Ancak bu belge yıllarca gizli kaldı. Miller sonuçta görüşlerini paylaştı; başta özel olarak birkaç arkadaşıyla, daha sonra da bazı din görevlisi tanıdıklarıyla. Başlangıçta konuştuğu kişilerden karşılık gelmemesine bozulmuştu. “Hayret edilecek şekilde, ilgiyle dinleyen çok az kişi buldum. Bazen biri kanıtların gücünü görüyordu, fakat büyük çoğunluk bunu boş bir masal olarak görüp ciddiye almıyordu.” Miller halka açık öğretişine evinden yaklaşık 25 km uzaktaki Dresden köyü, Washington County, New York’ta, “1833 Ağustosunun ilk Sebt günü” başladığını belirtiyor. Ancak Sylvester Bliss’in dikkat çektiği gibi, “Bunun kopya edildiği basılı makale 1845’te yazılmıştı. Yaptığı yazışmalar incelendiğinde, ders vermeye 1831 Ağustosunda başlamış olması gerektiği anlaşılıyor. Öyleyse bu tarih ya basım hatasıdır, ya da Bay Miller’in hafızası kendisini yanıltmıştır.” 1832 yılında Miller on altı makaleden oluşan bir diziyi bir Baptist gazetesi olan Vermont Telegraph’a sundu. Bunların ilki 15 Mayısta yayınlandı, Miller halkın verdiği karşılığı şöyle yazıyor: “Görüşlerime ilişkin sorular içeren mektuplar yağmaya başladı ve konu hakkında benimle konuşmak isteyen ziyaretçiler akın akın geldi.” 1834 yılında, bilgi almak için yapılan pek çok ricayı ve gezerek vazetmesi için davetleri şahsen yerine getiremeyen Miller, öğretilerinin özetini “64 sayfalık küçük bir broşürde” yayınladı. Kendi sözleriyle, bunları “...dağıttım, pek çoğunu ücretsiz olarak, soru mektuplarına cevaben ve ziyaret edemediğim yerlere gönderdim.” Ulusal bir hareket 1840’tan itibaren Millercilik “göze çarpmayan bölgesel bir hareketten ulusal bir seferberliğe” dönüştü. Bu dönüşümdeki anahtar kişi Boston’daki Chardon Caddesi Şapeli’nin önderi ve yetkin ve deneyimli bir yayıncı olan Joshua Vaughan Himes’tı. Himes Miller’in fikirlerini 1842 yılına dek tamamen kabul etmese de, bunları halka yaymak için iki haftada bir yayınlanan gazete Signs of the Times’ı kurdu. Birinci baskı Himes’ın editörlüğünde 28 Şubat 1840 tarihinde yayınlandı. Yedinci Gün Adventist Kilisesi tarafından aynı adla aylık bir müjdeleme dergisi olarak yayınlanmasına devam edilmektedir. Süreli yayınlar Millerci görüşlerin hızla ve geniş bir alana yayılmasında önemli bir rol oynadı. “Baştan sonra dek, bu şekildeki basının gücü, artık zindeleşmiş ve genişlemekte olan hareketin başarısında önde gelen etmenlerden biriydi.” Boston merkezli Signs of the Times’ın yanı sıra, New York, Philadelphia, Rochester, Cleveland ve Montreal gibi pek çok kentte Millercilerin gazeteleri yayınlanıyordu.

Büyük Hayal Kırıklığı

na
kadar süren dönemde dolaşımda olan en az 48 Millerci gazete vardı. Ancak bunların çoğu kısa ömürlüydü; Millerci müjdeleme kampanyası yeni bir alana girdiğinde çoğunlukla yeni bir gazete çıkarılıyordu. Bölgelere göre düzenlenen yayınların yanı sıra, Millerciler farklı grupları hedefleyen çeşitli gazeteler çıkardılar. The Advent Message to the Daughters of Zion (Siyon Kızlarına Advent Mesajı) kadın okuyuculara yönelikti ve ilk olarak Mayıs 1844’te yayınlandı. The Advent Shield Joshua Vaughan Himes, Sylvester Bliss ve Apollos Hale editörlüğünde Boston’da yayınlanan daha akademik odaklı bir gazeteydi. Amacı “öğretiyi düşmanların saldırılarından korumak, muhaliflerin bulunduğu kutsal yazılara aykırı konumu ortaya koymak ve gerçeği almaya hazır olanlara onu sağlamak” olarak açıklanmıştı. Mayıs 1844’te, Ocak 1845’te ve Nisan 1845’te son bir sayı olmak üzere yalnızca üç sayı çıkarılmış olsa da, Millerci gazetelerin en büyüğüydü, ilk iki sayının her biri 144 sayfa, son sayı da 250 sayfaydı. Mesih’in geri dönüşüne ilişkin olarak öngörülen çeşitli tarihler yaklaştıkça, Millerci yayınlar gözle görülür biçimde gelişti. Mayıs 1843’te her hafta çeşitli Millerci gazetelerin 21000 nüshası basılarak dağıtıma hazırlanıyordu. Yalnızca New York’ta, Nisan 1843’te sona eren beş aylık süre içinde çeşitli yayınların 600000 nüshası dağıtıldı. Aralık 1843’te Himes bir milyon broşür bastırılmasını önerdi, Mayıs 1844’te ise o zamana dek Millerci yayınların beş milyon nüshasının dağıtıldığını açıkladı. Bir araştırmacı, 1840–1947 yılları arasında Millerci Signs of the Times dergisiyle yazışanların coğrafi dağılımını araştırdı. Yazışan toplam 615 kişi arasında 131 New Yorklunun en büyük grubu meydana getirdiğini gördü. Vermont’tan 107 kişi, New England bölgesinden (Vermont hariç olmak üzere) 279 kişi daha vardı. Bu bölgelerin dışında temsil seyrekti: New Jersey, Pennsylvania, Delaware ve Maryland’i içeren bölgenin tamamında 23; batıda –Ohio’daki 20, Güney eyaletlerindeki 10 kişi de dahil olmak üzere– yalnızca 65 kişi. O zaman anlaşıldığı kadarıyla Miller’in izleyicilerinin büyük çoğunluğu bölgelerin yerli halkı olsa da, verdiği mesaj kendi memleketiyle, hatta Amerika’yla dahi sınırlı değildi. Miller en az üç faaliyette, 1835’te, 1838’de ve 1840’ta sınırın diğer yanında, Kanada’nın Doğu Kasabalarında vaaz verdi. Orada büyük sayıda mühtedi edindi ve bölgedeki din görevlilerinden bazılarının desteğini kazandı. Kanada’da en az beş Millerci gazete yayınlandı: Ocak 1843’ten itibaren Sherbrooke’da yayınlanan Faithful Watchman (Sadık Gözcü); Haziran 1843’ten itibaren Montreal’de yayınlanan etkili Voice of Elijah (İlyas’ın Sesi); 1844’te St. Thomas’ta yayınlanan kısa ömürlü Hope of the Church (Kilisenin Umudu) ve her ikisi de 1844 ortalarından itibaren yayınlanan, Hamilton’da Behold, He Cometh (İşte, O Geliyor) ile Toronto’da Bridegroom’s Herald (Damadın Habercisi). Amerika Birleşik Devletleri’nde seyyah veya göçmen olarak bulunanlardan İkinci Geliş mesajını orada duyan pek çok kişi vaaz etmek üzere kendi memleketlerine döndüler. Miller’in kendisi hiçbir zaman gitmemesine rağmen, 1841’den itibaren Millerci müjdeciler Büyük Britanya’da da ortaya çıktılar. Miller ile Himes’ın Büyük Britanya’daki müjdecilere basılı yayınlar temin etmek için harcadıkları yaklaşık 1000 dolara ek olarak; “yerli Millerci öncülerin Bristol ve diğer limanlarda ziyaret etmekte olan Amerikalı gemi kaptanlarından ve tacirlerden Miller’in eserlerinin nüshalarını ve Adventist dergileri ödünç aldıklarına dair kanıt mevcuttur.” Amerika’dan ithal basılı yayınların kullanılmasının yanı sıra, Büyük Britanya’da bölgesel olarak yayınlanan iki Millerci gazete vardı: Bristol’da Second Harbinger (İkinci Haberci) ile Liverpool’da British Midnight Cry (İngiliz Gece Yarısı Seslenişi). Millercileri mesajı Avustralya’ya Kanada gazetesi Voice of Elijah (İlyas’ın Sesi) aracılığıyla girdi. Adelaide’de yaşayan Thomas Playford bu şekilde ihtida etti. Playford Millercilik mesajını Avustralya’da duyurarak, kendi vaazlarından oluşan bir kitap da yayınladı: Discourses on the Second Advent of Jesus Christ (İsa Mesih’in İkinci Gelişi Üzerine Söylevler). Playford’un vaazları görüldüğü kadarıyla çok sayıda mühtedi sağladı. İngiliz bir Millerci olan James William Bonham’ın, etkilerine dair herhangi bir kayıt bulunmasa da, The Midnight Cry (Gece Yarısı Seslenişi)’nin nüshalarını Van Diemen’in Bölgesine (Günümüzde Tazmanya) gönderdiği sanılmaktadır. Norveç ve Şili’de de aynı şekilde mühtediler kazanılmıştır. 12 Ekim 1843 tarihli The Midnight Cry’da yayınlanan, Kaloa, Sandviç Adaları’ndan (günümüzde Hawaii) Bn. O. S. Burnham’ın mektubunda, kendisinin ve kocasının Millercilerin mesajını benimsediklerini ve küçük bir imanlılar topluluğuyla birlikte ibadet ettikleri ifade edilmiştir. Miller takipçilerinin ısrarlarına rağmen beklenen İkinci Geliş için hiçbir zaman kesin bir tarih belirlememiştir. Ancak onların ısrarlarına karşılık zaman aralığını 1843 yılına daraltarak, şunları belirtmiştir: “İnandığım ilkeler kısaca İsa Mesih’in bu yeryüzüne tekrar gelerek onu temizleyeceği, arındıracağı ve tüm kutsallarla birlikte mülk edineceği, bunların da 21 Mart 1843 ile 21 Mart 1844 tarihleri arasında gerçekleşeceği şeklindedir.” 21 Mart 1844 tarihi hiçbir olay olmadan geçti ve Millercilerin çoğunluğu inançlarını korudular. 25 Mart’ta Miller Himes’a şunları yazdı: “Halen Sevgili Kurtarıcı’yı bekliyorum... Hesapladığım zaman artık doldu; bu nedenle her an Kurtarıcı’nın gökten inmesini bekliyorum. Şimdi bu görkemli umuttan başka ümit edeceğim hiçbir şey yok.” George R. Night’ın belirttiği gibi, hareketin devam etmesini sağlayan faktör “Millerci önderlerin zamana ilişkin ‘yumuşak’ olmalarıydı... Hesaplamalarında, hatta bazı tarihsel bilgilerde küçük hatalar olabileceği ihtimalini hesaba kattılar.” Hatta 28 Şubat’ta bizzat Miller şöyle yazmıştı: “Beklediğimiz üzere Mesih gelirse, çok geçmeden zafer ezgisini söyleyeceğiz; gelmezse, gelinceye dek gözleyip, dua edip duyuracağız, zira çok yakında zamanımız ve peygamberlik sözlerindeki tüm günler dolmuş olacak.” Yeni tartışmalarla araştırmaların sonucunda Karayit Yahudi takimine göre (Rabbani Yahudi takviminin aksine) belirlenen yeni bir tarih –18 Nisan 1844– kısa süreliğine benimsendi. Bir önceki tarih gibi, 18 Nisan da Mesih’in dönüşü gerçekleşmeden geçti. Başka araştırmalar Millercileri Matta 25:5 ve Habakkuk 3:2–3 ayetlerinde sözü edilen “bekleme dönemine” –bitiminde Mesih’in nihayet döneceği bir bekleyiş dönemi– girdiklerine inandırdı. Bu inanç Millercileri 1844 Mayısından Temmuza dek destekledi. Ancak Knight’ın dikkat çektiği gibi, bu dönem Millerci vaizlerin dahi kesinliğin azaldığını tecrübe ettikleri, “Millerci müjdecilikte bir durgunluğu” temsil ediyordu. 1844 Ağustosunda Exeter, New Hampshire’daki bir kamp toplantısında, Samuel S. Snow –sonradan “yedinci ay” mesajı veya “gerçek gece yarısı seslenişi” olarak bilinecek olan– dünyayı sarsıcı boyutlarda bir mesaj sunduğunda her şey değişti. Kutsal yazı tipolojisine dayalı karmaşık bir tartışmada, Snow Mesih’in “mevcut yılın, yani 1844’ün yedinci ayının onuncu gününde” geri döneceği şeklinde (yine Daniel 8:14 ayetindeki 2300 gün peygamberlik sözüne dayalı olarak) vardığı sonucu açıkladı. Yine Karayim Yahudilerinin takvimi kullanılarak, bu tarihin 22 Ekim 1844 olduğu belirlendi. Bu “yedinci ay mesajı” halkın geneli arasında “Millercilerin deneyiminde benzeri olmayan bir hızla yayıldı.” Durum, kabul edilmiş önderlerin çoğunu –Himes ile Miller dahil olmak üzere– şaşkınlığa uğrattı. Knight şunları bildiriyor: “Önde gelen Millerci vaizlerden herhangi birinin tabandan kaynaklanan bu gelişmeyi Eylül sonlarına dek kabul ettiğini gösteren herhangi bir belirti mevcut değildir. Pek çoğu Ekim başlarına kadar kabul etmedi.” Büyük Hayal Kırıklığı Ayrıca bakınız:

Büyük Hayal Kırıklığı

İsa’nın geri dönmesinin umulduğu 22 Ekim 1844 tarihi, Millercileri hayal kırıklığına uğratarak sıradan bir gün gibi sona erdi. Hem Millerci önderler hem de izleyicileri çoğunlukla şaşkınlığa ve hayal kırıklığına uğramıştı. Tepkiler çeşitliydi: bazı Millerciler Mesih’in dönüşünü günden güne gözlemeye devam etti, diğerleri ise başka tarihler öngördüler, bunlar arasında Nisan, Temmuz ve Ekim 1845 vardı. Bazıları dünyanın yedinci milenyuma, “Büyük Sebt”e girdiğini ve bu nedenle kurtulanların çalışmamaları gerektiğini ileri sürdüler. Diğerleri inançlarını İsa’nın Markos 10:15 ayetinde kayıtlı olan “Size doğrusunu söyleyeyim, Tanrı’nın Egemenliği’ni bir çocuk gibi kabul etmeyen, bu egemenliğe asla giremez” sözlerine dayandırarak çocuklar gibi davrandılar. O. J. D. Pickands, Vahiy 14:14–16 ayetini kullanarak Mesih’in şu anda beyaz bir bulut üzerinde oturduğunu ve duayla yeryüzüne çağrılması gerektiğini öğretti. Ne var ki, muhtemelen büyük çoğunluk imanlarından vazgeçti ve hayatlarını yeniden inşa etmeye koyuldular. Bazı üyeler eski kiliselerine geri döndüler, önemli bir kesim de Kuaker oldu. ==‘

Büyük Hayal Kırıklığı

’ Sonrası MillercilikBüyük Hayal Kırıklığını izleyen karmaşa sırasında neredeyse her Millercinin bir görüşü olduğu anlaşılıyordu – hepsi de farklıydı. Miller bir hafta içinde kendisine farklı görüşleri savunan ve tümü Advent gazetesi olma iddiasındaki on altı farklı gazete iletildiğini söyledi. Bu görüş bolluğunun sorumluluğu büyük ölçüde, oluşturduğu Kitabı Mukaddes Yorumlama Kuralları herkesi kendi başına Kitabı Mukaddesi okumaya ve kendi kendilerine “teoloji okumaya” teşvik eden bir kutsal kitap çalışma yöntemi ortaya koyan Miller’e aittir. 1845 yılı ortalarında çeşitli Millerci gruplar arasında doktrin çizgileri belirginleşmeye başladı ve gruplar, Knight’ın “mezhep inşası” olarak tanımladığı bir süreçte, kendi farklılıklarını vurgulamaya başladılar. Bu süre içinde, imanlarını terk etmiş olanlara ek olarak, üç ana Millerci grup ortaya çıktı. Mesih’in İkinci Gelişine inançlarından tamamen vazgeçmemiş olan Millerci grupların ilk ana bölümü, bir tür “kapalı kapı” teolojisini benimseyenlerdi. Bu inanç Joseph Turner tarafından yaygınlaştırıldı ve Millercilerin anahtar metinlerinden olan Matta 25:1–13 ayetlerindeki On Kız Benzetmesine dayanıyordu. 11. ve 12. ayetlerde belirtilen kapalı kapı, “deneme süresinin sonu” olarak yorumlandı. Knight şöyle açıklıyor: “Kapı kapandıktan sonra ilave bir kurtuluş olmayacaktı. Akıllı kızlar (gerçek imanlılar) krallıkta olacak, akılsız kızlar ve diğerleri ise dışarıda kalacaklardı.” Bu inanç Ocak 1845’de The Advent Mirror’da Apollos Hale ve Turner imzalı bir makalenin yayınlanmasının ardından önemli bir konu haline geldi. Bu makale kapalı kapı kavramını 22 Ekim 1844’e bağlayarak, genel kurtarış işinin o tarihte sona erdiğini, yani Mesih’in Damat olarak ruhani anlamda geldiğini, akıllı kızların düğün şölenine girdiklerini ve kapının geriye kalan herkesin üzerine kapandığını öğretiyordu. Bu ilk grup çoğunlukla “kapalı kapı” ya da “ruhani anlam verenler” grubu olarak bilinir. Ne var ki, 22 Ekim 1844 tarihinin önemine ilişkin şüpheler ifade edildikçe “kapalı kapı” inancının yaygınlıkla kabul edilişi geriledi; o tarihte hiçbir şey olmadıysa, kapanmış bir kapı olamazdı. Bu “kapalı kapı” inançlarına muhalefetin başını Joshua Vaughan Himes çekiyordu ve ikinci ‘

Büyük Hayal Kırıklığı

’ sonrası grubu bunlar meydana getiriyordu. Bu hizip çok geçmeden üstünlük sağladı ve Miller’i dahi kendi görüşlerine döndürdüler. 20 Mart 1845’te Morning Watch Himes tarafından bir konferans çağrısı yayınladı. Albany Konferansının üç amacı olacaktı: # “kapıda olan Advent’e (İkinci Gelişe) imanda birbirimizi güçlendirmek,” # “Rabb’in tez gelişi için aramızdaki Advent topluluklarını teselli etme ve hazırlama işinin birlik halinde en iyi şekilde nasıl gerçekleştirileceğine görüşerek karar vermek” ve # “günahkarların ihtidası ve kurtuluşu için güçlerimizi birleştirmek.” Özellikle, konferansın açıklanan amacı ihtilaflı öğretileri tartışmak değildi. Hatta davet Adventistler arasında yalnızca “başlangıçtaki imana halen sadık kalanlara” iletilmişti. Dolayısıyla Açık Kapı Adventistleri ile yeni öğretiler oluşturan diğerleri açıkça dışlanmışlardı. En büyük koz Miller’in hazır bulunuşu olacaktı. Hatta Himes 27 Mart 1845’te Miller’e yazarak “her şey orada bulunmanıza bağlı” dedi. Albany Konferansı 29 Nisan 1845’te başladı ve “Ekim 1844 sonrası Adventizminin tarihindeki en dikkate değer Adventist toplantılarından biri” olacaktı. Albany Konferansının delegeleri –Miller, Himes, Elon Galusha, Josiah Litch ve Sylvester Bliss gibi ileri gelen Millerci önderler dahil olmak üzere– üç ana görevi yerine getirdiler: # On maddeden oluşan bir inanç açıklaması meydana getirmek. # Pazar Okullarının ve Kitabı Mukaddes dersi sınıflarının kurulması dahil olmak üzere, ileri teşkilatlanmayı da içeren bir müjdeleme planı oluşturulması; ayrıca seçilen imanlıların din görevlileri olarak atanmaları. # Karışık ayak yıkama, zorunlu selamlama öpüşü, başın traş edilmesi ve çocuk gibi davranış dahil olmak üzere, aşırı olarak görülen birtakım inanç ve uygulamaların reddedildiği bir dizi kararın çıkarılması. Millercilerin Albany Konferansı grubu, Advent Hristiyan Kilisesi’nin arasından doğduğu Evanjelik Adventistleri meydana getiriyordu. İnançları daraltan Albany Konferansı Bildirisi pek çok kişi için kabul edilemezdi. Millercilik Miller’in açık ve kısıtlayıcı olmayan Kitabı Mukaddes çalışması yaklaşımı üzerine kurulmuştu–“Pek çok Hristiyanı ve Özgür İrade Baptistini bu harekete çeken şey yeni gerçekleri keşfetme özgürlüğüydü. Yeni kısıtlayıcı tanımlar harekete katılmış olan pek çok kişi için kabul edilemez bir yol çiziyordu.” Büyük hayal kırıklığından sonra oluşan üçüncü büyük grup da –Hale’in ve Turner’in başını çektiği grup gibi– 22 Ekim tarihinin doğru olduğunu ileri sürdü. Ancak Mesih’in görünmez bir şekilde geri gelmesinden ziyade, 22 Ekim 1844’te meydana gelen olayı epey farklı olarak görmeye başladılar. Bu üçüncü grubun teolojik görüşlerinin henüz 23 Ekim 1844’ten –

Büyük Hayal Kırıklığı

nın hemen ertesi günü– itibaren oluşmaya başladığı anlaşılıyor. O gün, bir grup Advent imanlısıyla gerçekleştirilen dua toplantısında, Hiram Edson “ışığın verileceğine” ve yaşadıkları “hayal kırıklığının açıklanacağına” kani oldu. Birkaç yıl sonra, Edson o toplantının ardından yaşadıklarını açıkladı: “Büyük bir tarladan geçerken tarlanın ortalarında durduruldum. Gök görüşüme açıldı ve Başrahibimizin 2300 günün sonunda yedinci ayın onuncu günü bu yeryüzüne gelmek üzere göksel mabedin En Kutsal Yerinden çıkması yerine, o mabedin ikinci bölmesine ilk kez o gün girdiğini; ve O’nun İkinci Gelişi ile bu yeryüzüne gelişinden önce En Kutsal Yerde yerine getirilmesi gereken bir işi olduğunu belirgin bir şekilde ve açıkça gördüm. Düğüne o zamanda geldiğini; başka bir deyişle, krallığı, egemenliği ve yüceliği almak üzere Günleri Kadim Olan’a yaklaştığını; ve bizim O’nun düğünden dönüşünü beklememiz gerektiğini [1].” Edson’un tecrübesi onu O. R. L. Crosier ve F. B. Hahn ile birlikte konuyu kapsamlı bir şekilde araştırmaya yönlendirdi. “Daniel 8:14 ayetindeki temizlenecek olan mabedin yeryüzü veya kilise değil, gökteki tapınak” olduğu sonucuna vardılar. Dolayısıyla, 22 Ekim tarihi Mesih’in İkinci Gelişini değil, göksel bir olayı belirliyordu. Bu, daha sonra Yedinci Gün Adventistlerinin benimsediği Araştırıcı Yargılama öğretisinin temelini meydana getirmektedir. O. R. L. Crosier tarafından yazılan “To All Who Are Waiting for Redemption, the Following is Adressed (Kurtuluşu Bekleyen Herkese, Aşağıdakiler İlan Olunur)” başlıklı, anlayışlarını özetleyen bir makale Day–Dawn’ın Mart 1845 basımında yayınlandı. Yine O. R. L. Crosier’in yazdığı “The Law of Moses (Musa’nın Yasası)” başlıklı daha kapsamlı bir makale 7 Şubat 1846 tarihli Day–Star’da yayınlandı. Yedinci Gün Adventist Kilisesi işte bu üçüncü Millerci gruptan doğdu. Millerci Doktrini Millerciler başlangıçta bilhassa Baptist, Presbiteryen, Metodist ve Campbellci kiliselerinden olmak üzere farklı mezhepler arasından gelen mensuplara sahipti, belirgin mezhepler ancak

Büyük Hayal Kırıklığı

ndan sonra ayrıştı. İsa Mesih’in çok yakında geri döneceğine, yani İkinci Gelişe inançta birleşmişlerdi. 22 Ekim 1844’teki

Büyük Hayal Kırıklığı

n
ın ardından, inançların tartışılması önceden birlik halinde olan Millercileri parçalamaya başladı. Dunton, Albany Konferansının düzenlendiği tarihlerde Millercilerin tartıştığı dört ana bölücü doktrin olduğuna dikkat çekiyor: # Yahudilere dair Kitabı Mukaddes peygamberlik sözleri. Millercilerin çoğunluğu bu peygamberlik sözlerinin kelime anlamıyla değil, ruhsal anlamda gerçekleşeceğine inanıyordu; ancak Joseph Marsh’ın önderliğindeki Gelecek Çağ Adventistleri Mesih’in dönüşünden önce Yahudilerin gerçek anlamda, fiziksel olarak Filistin’e döneceklerine inandılar. # Şartlı ölümsüzlük Albany Konferansında tartışılmamıştı, ancak çok geçmeden ihtilaf konusu haline geldi. # Sebt doktrini Albany Konferansında tartışılan bölücü konulardan biriydi. Yedinci Gün Sebti, “gerçekten dönen Yahudi masallarıyla ve insan emirleriyle paydaşlık etmeme” kararını geçiren Albany Konferansı delegeleri tarafından reddedildi. Sebtilik Millerciler arasında azınlık konumunda kaldı, ancak Thomas Preble konu hakkında bir broşür yayınladığında doktrin gözle görülür biçimde ivme kazandı. A Tract, Showing that the Seventh Day Should Be Observed as the Sabbath, Instead of the First Day; "According to the Commandment" (Sebt Olarak Birinci Gün Yerine Yedinci Günün Tutulması Gerektiğini Ortaya Koyan Bir Broşür; “Emre Göre”) adlı broşür Miller’in izleyicileri tarafından yaygın olarak okundu. # 22 Ekim’deki hayal kırıklığının ardından, günahkarların ihtida etme imkanının devam edip etmediğine dair önemli tartışmalar yaşandı. Bu ihtimali dışlayan doktrin kapalı kapı adıyla tanındı. Miller’in kendisi de kısa süre buna inandı, ancak daha sonra değişti ve bunu reddetti.

Etkileri

Kitabı Mukaddes Öğrencisi hareketi (1931’den beri Yehova’nın Şahitleri) Millerci hareketiyle en baştan itibaren (19. yüzyılın 2. yarısının başları) bağlantılıydı. Russel sonraları Diğer mezheplere olduğu kadar, Adventistlere de borçlu olduğumu itiraf ediyorum şeklinde bir açıklamada bulunmuştur. Bunun ışığında, Kitabı Mukaddes Öğrencisi Hareketi kökeninde Adventistlikten etkilenmiştir, ancak Millercilik hareketinden doğmamıştır. Bahailer de Miller’in Mesih’in geri dönüşü zamanı incelemesine değer verirler. William Miller’in Daniel 8. bölümdeki 2300 gün peygamberlik sözüne ilişkin incelemesinin Bahai anlayışıyla benzerliğinin daha kapsamlı bir eleştirisi için Gün–yıl ilkesi’ne de bakınız. Bahailer, William Miller’in Mesih’in geri dönüşünün yeri ve yöntemine dair anlayışı hatasız olmamasına rağmen, zamanlamaya ilişkin hesaplarının bütünüyle doğru olduğuna inanırlar.

Kaynak

*

Dipnotlar

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.