Kurucusu Ali Naci Karacan olan Milliyet'te Refik Halid, Bedii Faik, İsmail Hami, Ulunay ilk yazarlardandır. Son sayfayı spora ayıran Milliyet uzun yıllar sağdan okunan gazete olmuş, meyhane baskısı denilen akşam baskısı 90'larda kaldırılıncaya kadar son sayfa spora ayrılmıştır.
Abdi İpekçi 1954'te yazı işleri müdürü olunca Milliyet Türkiye'nin en etkili siyasi gazetesi haline geldi. Türk dilinin usta yazarları Milliyet'de yazmaya başladı: Peyami Safa, Reşat Ekrem, Çetin Altan.
Milliyet DP ile başladı, destekledi, giderek sola kaydı. Tirajı 20 binlerden, 100 binlere çıktı. Yöntem olarak Batı tarzı gazetecilik, Abdi İpekçi'nin dengeli başyazıları, haftalık röportajları, Ali Gevgilili'nin entelektüel yazıları ve açıkoturumları Milliyet'i Babıali'de sağdan sola her kesimde okunan en saygın gazete yapan olgulardı. 60'larda yazı kadrosunda büyük üstad Burhan Felek, Talat Halman, Refik Erduran, Bülent Ecevit, Kemal Bisalman, İsmail Cem, Metin Toker, Hasan Pulur, Sami Kohen, Ümit Deniz, Bedri Koraman, Mümtaz Soysal, Örsan Öymen, Yılmaz Çetiner yer alıyordu.
Gazete sosyal demokrat çizgideydi ve tirajı 200 binlere çıkmıştı. CHP'ye yakın görünmesine rağmen AP başta olmak üzere sağa da yer veren gazetenin başyazarı ve yönetmeni Abdi İpekçi 1 Şubat 1979'da, İstanbul Nişantaşı'nda bugün adını taşıyan caddede otomobilinde suikaste uğradı.
Daha sonra Papa 2. Jean Paul'ü Vatikan'da vurduktan hemen sonra yakalanan ülkücü militan Mehmet Ali Ağca ve bağlantılı adların, hala tam olarak çözülemeyen ilişkilerini neredeyse 30 yıl sonra bile Türkiye gündeminde tutan bu cinayet, ülkeyi 12 Eylül 1980 darbesine götüren önemli şiddet eylemlerinden biri olarak anılageldi.
Ercüment Karacan gazeteyi Aydın Doğan'a sattı. Milliyet, 12 Eylül askeri darbesiyle sarsıldı. Başyazarlığı bir süre Ali Gevgilili yaptı, bir süre de Mehmet Barlas, ama bir daha eski hava yakalanamadı. Çok sık genel yayın yönetmeni değiştiren Milliyet bunun sonucunda yolunu kaybetti, çizgisi belirsizleşti. Ancak, promosyon savaşları döneminde, ansiklopedi ve karton oyuncaklarla çok ciddi tiraj ve gelir artışı sağladı. Eş zamanlı olarak yapılan halka arz ile Milliyet büyük bir gelir elde etti ve güçlenme olanağı buldu. Ancak yayın çizgisi ve okur hedefleri bir yıldan diğerine tutarlılık göstermedi.
Milliyet, Sedat Ergin'in 2005 yılında genel yayın yönetmenliği görevini üstlenmesinden sonra, yıllar yılı savrulan siyasi çizgisini ortanın solunda sabitlemenin ardından, iktidara 'muhalif' diye nitelenebilecek haberler yayımlamaya başladı. Ergin yönetimi altında süren dönüşüm sırasında, genç yazarlar öne çıkartıldı ve Milliyet'i hem okur, hem de fikir olarak gençleştirme çabasına girildi.
Güçlü yazarlar geleneği Hasan Pulur, Hasan Cemal, Sami Kohen, Güneri Cıvaoğlu, Çetin Altan ile sürdürüldü.
Türkiye'deki siyasi gelişmeleri, gerekirse, içinde çıktığı milliyetçi - muhafazakar kökeni de eleştirerek, bir sosyolog perspektifi ile değerlendiren Taha Akyol, Milliyet'in 'sağda' nitelenebilecek tek yazarıdır. Akyol yazıları ile Milliyet'in düşünsel zenginliğine sağdan katkı sağlamaktadır.
Gençlerin sevdiği Can Dündar, ekonomiyi sokaktaki adama anlatmayı hedefleyen Ayşe teyze yazılarıyla sevilen Güngör Uras, ekonomiye daha akademik bakan Hurşit Güneş, siyasi hiciv yazarı Melih Aşık, politika yazarı Fikret Bila, toplumsal gözlem ve eleştirileriyle Metin Münir, eğitimde Abbas Güçlü, ombudsman (Okur temsilcisi) Derya Sazak, Meral Tamer, Ece Temelkuran Milliyet'in yazarları arasındadır.
Bugün gazete spordaki öncülüğünü devretmiş görünüyor ancak genç futbol yazarlarına verdiği destek ile dikkat çekmektedir.
DPC tesislerinde, diğer Doğan Yayın Holding gazeteleriyle birlikte basılır. Her ayın son haftası Kitap Eki verir. Haftasonları iki-üç ek yayınlar.
