Minareli, Akseki

Kısaca: Minareli, Antalya ilinin Akseki ilçesine bağlı bir köydür. ...devamı ☟

Minareli, Akseki
Minareli, Akseki

Bilgikutusu Türkiye köy |isim = Minareli |harita2 = Antalya_Turkey_Provinces_locator.jpg |harita2 boyut = 250px |harita2 açıklama = Antalya |harita1 = |harita1 boyut = |harita1 açıklama =
|harita = 
|harita boyut = 
|harita açıklama = |lat_deg = |lat_min = |lat_sec = |lat_hem = K |lon_deg = |lon_min = |lon_sec = |lon_hem = D |rakım = |yüzölçümü = |nüfus = 38 |nüfus yoğunluğu = |nüfus_ref = [1] |nüfus_itibariyle = 2000 |alan kodu =0242 |posta kodu = 07770 |bölge = Akdeniz |il = Antalya |ilçe = Akseki
|Köy Muhtarı =
|websitesi = [2]


Minareli, Antalya ilinin Akseki ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihi

Köyün adı eskiden Menerge idi daha sonra Minareli olarak değiştirildi. Köyün 6oo senelik olduğu tahmin edilir.

Kültür

Köyün gelenek, görenek ve yemekleri hakkında bilgi yoktur. köyün en meşhur yemeğiher yıl yapılan ve bu senede 19 ağustosta yapılacak olan köy mevlüdünde vereceğimiz bol etli pirinç pilavıdır ha öle tavuk eti falan değil keçi eti...

  • baş aşçı:huriye tıraş(düriye gelin)
  • yardımcı:fadime demir
  • diğer işler:alitıraş.
  • isa demir(hese)


Coğrafya

Antalya iline 150 km, Akseki ilçesine 23 km uzaklıktadır.

İklim

Köyün iklimi, Akdeniz iklimi etki alanı içerisindedir.

Nüfus

|- 
Yıllara göre köy nüfus verileri
2007
2000 38 1997 0


Ekonomi

Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.

Muhtarlık

Yerleşim yerinin köy tüzel kişiliği alması ile birlikte köyün tüzel kişiliğini temsil etmesi için köy muhtarlık seçimleri de yapılmaktadır.

Seçildikleri yıllara göre köy muhtarları:
2004 - turgut aman
1999 -
1994 -
1989 -


Altyapı bilgileri

Köyde, ilköğretim okulu yoktur fakat taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi ve ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ayrıca ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır.Köyümüzün su boruları geçensene köydeki kişilerin el ele verip yardımlaşmasıyla değiştirilmiştir.

Linkler



köy-taslak Akseki belde ve köyleri eğer yolunuz aksekiye düşerse minareli(menerge)köyünü dolaşmadan geçmeyiniz.

Kaynaklar

Vikipedi

misafir - 8 yıl önce
MENERGELİ OLMAK Asırlar boyunca bu isimler pek çok defa değişikliğe uğramıştır. Bu köyün isimlerinin hiçbirisi Türkçe değildir. Bu da Menerge yöresinde binlerce yıldan beri değişik halkların yaşadığını gösterir. Kuşkusuz, bu isimlerin hepsinin doğru olduğu düşünülmez. Çünkü, binlerce yıl içinde yazılışında ve okunuşunda değişiklikler olmuştur. Ayrıca, birçok isim yazılı dili olmayan dillerden gelmiştir. Şunu açık ve net olarak söylemeliyiz ki, yöredeki bazı isimlerin Helen ismi olması bu köyde yaşayan insanların, Helen olduğu anlamına gelmez. Nasıl bugün Türkiye'de değişik etnik kökenden insanlar Türkçe konuşuyorlarsa, o tarihlerde de değişik etnik kökene sahip insanlar Rumca konuşuyorlardı. Anadolu tarihinde Türk olup da Rumca konuşan, Rum olup da Müslüman olan veya Türk olup da Hıristiyan olan pek çok etnik gruba rastlamak olasıdır. Bugün nasıl İngilizce bir dünya dili ise, geçmişte de Rumca Anadolu'da yaşayan ve alfabesi olan yaygın bir dildi. Ayrıca, köyde isim gruplarında geçen bazı kelimelerin tanrıça adları olduğunu görmekteyiz. Bu da bölgede yaşayan insanların varlıklarının, dişil dinlerin başladığı milattan önce yedi binli yıllara dayandığını gösterir. Milattan önce üç binli yıllarda başlayan eril dinlerden ise herhangi bir sözcüğe rastlanmamaktadır. Bu dönem eril dinler dönemi olduğu halde Menerge yöresinde Latince ve Helence bir tanrı adına rastlanmamaktadır. Bu da benim tezimizin doğruluğunu desteklemektedir. Helenler ile Romalıların Anadolu'ya gelmelerinin milattan önce bin yıllarında olduğu herkes tarafından kabul edilmektedir. Yukarıdaki açıklamalarımdan da anlaşılacağı gibi, Menerge yöresi tarih boyunca değişik kavimlerin etkisi altında kalmıştır. Bunların başlıcaları Hattiler, Hititler, Likyalılar, Psidyalılar, Lykoniahlar, Pamfilyalılar, Isauriahlar, Helenler, Romanlar, Selçuklular ve Osmanlılardır. Helenler ve Romalılar tarih ölçüleri içinde daha dün denecek kadar yenidir. Bu dönem, bin yüz milattan önce, bin yılı da milattan sonra olmak üzere iki bin yıllık bir süreyi kapsar. Helenlerin ve Romalıların bu bölgeye dışarıdan kendi halklarından insanlar getirip, yerleştirerek ulusallaştırdıkları düşünülemez. Hiçbir kralın amacı bu olmamıştır. Denilebilir ki, Menerge yöresinin insanları yukarıdaki devletlerin baskısından kurtulmak için dağlık olmasından yararlanarak bu bölgeye yerleşmiş, öz Anadolu insanlarıdır. Araştırmalara göre, Anadolu'da taş çağı milattan önce altı yüz binli yıllarda başlar. Psidya bölgesinde kalan Burdur Hacılar köyünde ve Lykonia bölgesinde olan Beyşehir höyüğünde yerleşim MÖ 7000'li yidlarda olmuştur. Hattilerin Anadolu'da görünmeleri ise, MÖ 3000'li yıllara rastlar. Oysa, Helenlerin ve Romalıların Anadolu'ya gelmeleri, Büyük iskender'le birlikte MÖ 1000 yıllarında olmuştur. Bu göçlerin sonucu, Menerge yöresinde yaşayan öz Anadolu insanlarının tamamına yakın bir kısmı Hıristiyan olmuştur. 1800'lü yıllarda Menerge halkının yarıya yakın bir kısmının Hıristiyan olduğu söylenir. Menerge yöresinde Ermeni cemaat ve meslek sahiplerinin de olduğunu, tapu kadastro kayıtlarına dayanarak belirtmiştir. Gerçekten de Menerge yöresindeki pek çok köprü, cami, suyolu, kale ve han gibi tarihi eserlerde Romalıların ve Ermenilerin izleri görülür. İncelememin bu bölümünde Menergelilerin ticarette çok ileri gitmelerinin nedenleri üzerinde durulacak. Daha önce de değindiğim gibi, Menerge yöresinde değişik etnik ve dini halklar yaşamışlardır. Türkler Müslüman olmadan önce Zerdüşlük, ibranilik, Buda ve Hıristiyanlık gibi dinlere inanmışlardır.Hıristiyanlık olgusu son yıllara kadar bu bölgeye egemen olmuştur. Öte yandan etnik gruplar içinde Ermeni unsurunun, bu bölgenin Mersin yöresini içine alan Klikya yöresi ile sınırdaş olmasından dolayı, az çok etkili olduğu söylenebilir. Şunu açık ve net olarak belirteyim ki, Menerge yöresindeki Müslüman olmayan etnik kökenli nisanların Helenlerle ve Romanlarla soy ilişkisi yoktur. Adı geçen devletlerin ve milletlerin tarihleri ve Anadolu'ya gelmeleri daha dün denecek yenidir. Bu yörenin insanları on bin yıldan beri Anadolu'da yaşayan Etilerin ve Lykaoniaların bir uzantısı olan öz Anadolu insanlarıdır. Bilindiği gibi, gayri Müslimler arasında ziraat, sanat ve ticaret olgusu Türkmen (Yörük) ve Müslümanlara göre çok daha önce başlamıştır. Türkmenlerin son elli yıla varıncaya kadar ticaret ve sanat ile ilgilenmedikleri görülür. Bunun sonucu olarak Türkmenlerin tamamen kapalı bir sürücü toplum görünümünde oldukları anlaşılıyor. Yukarıdaki gelişimin bir sonucu olarak, ticari yönden gelişen Menergeliler ticarette ileri gitmiş olan Ege ve İstanbul bölgelerine doğru yüz yıldan fazla bir zamandan beri göç etmeye ve bu zengin bölgelerde iş tutmaya başlamışlardır. Boşalan ve terk edilen işyerleri, toprağa yeni yerleşmekte olan veya daha önce bu işyerleri sahipleri yanında çalışmakta olan Türkmenler tarafından devralınmıştır. Böylelikle Türkmenler de ticaret ve sanat hayatı ile tanışmışlardır. Bu sürecin daha ileriki aşamalarında, sürücülükten sonra bu yeni mesleklerinde ilerleyen Menergeliler, daha önce büyük şehirlere göç edenlerin izlerini takip ederek gelişmiş bölgelerin yolunu tutmuşlardır. Menergelililerin ticarette gelişmesinin bir diğer önemli nedeni de, Menerge'nin iç Anadolu bölgesini en kısa yoldan Alanya'ya bağlayan yol üzerinde olmasıdır. Bu yol asırlarca ticarete hizmet etmiş, bunun sonucu olarak Menergeliler mal ve para ile, kısacası ticaret ile çok önceleri tanışmışlardır. Menergeliler sadece ticarette değil, eğitimde de çok ileri gitmişlerdir. Yörenin Selçukluların başşehri olan ve medresesi bulunan Konya'ya yakın olması burada önemli bir etkendir. Ticaret ve sanat, Hıristiyan ve Müslüman halk arasında ilişkilerin artmasına da neden olmuştur. Bu bağlamda evlilik kurumu da kaynaşmanın artmasından önemli bir etken olmuştur. Bilindiği gibi, Müslümanlıkta, Hıristiyan bir kişinin Müslüman edilmesi ile cennete gideceği inancı yaygındır. Bundan dolayı Müslüman erkekler yöredeki Hıristiyan kadınlarla evlenmeyeyönelmiştir. Menerge yöresinde, köyler arasındaki evliliklerin yanında, Menerge dışından Akseki,Alanyalı ve Manavgatlı insanlarla yapılan evlilikler de önemli bir yer tutar. Yardımlaşma , Menergeli olma ruhunda en önemli etken, hiç kuşkusuz, yardımlaşma ve dayanışmadır. Eğer bu iki olgu olmasaydı, Menergeliler ticarette o kadar ileri gidemeyeceklerdi. Peki yardımlaşma ve dayanışmanın Menergeliler arasında bu kadar güçlü olmasının nedenleri nelerdir? Önce yardımlaşmanın tarihçesine sosyolojik yönden kısa bir göz atalım. Yardımlaşmanın ilk biçimi kuşkusuz, insanların toplu çalışması, birlikte üretmesi ve ortak paylaşımıdır, insanlar uygarlaşmadan, yani toprağa yerleşmeden ve onu işlemeden önce çok daha kolektif bir yaşam tarzı vardı. Toplumu Yeniden canlandırma toplumun sosyal statik ve sosyal dinamik kategoriler içinde incelenebileceğini, bunlardan birincisine giren toplumların, kolektif dayanışma içinde varlığını sürdürdüğünü toplumsal işbölümü, toplumsal dayanışmayı mekanik dayanışma, yani kolektif yaşam tarzı ve organik dayanışma şeklinde ikiye ayırılır. Bu genel çizgiyi göz önünde bulundurarak, başlangıçta evlilik kurumu dahil bütün yaşam şeklinin komünal olduğu söylenebilir. Kardeşlikte bile, biyolojik kardeşliğin yanında, süt kardeşliği, üvey kardeşlik, kan kardeşliği ve klan kardeşliği gibi değişik kardeşlik kavranılan vardır. Bunun temel nedeni, o günkü toplumun kolektif temellere dayanmasıdır. Yardımlaşma, dayanışma, hediye alıp verme en üst düzeydedir. Bu temel öğeler sayesinde insanlar arasında savaşlar ve düşmanlıklar azalmıştır. Bazı antrapologlar yabancı düşman kabilelerin birbirlerine hediyeler vererek kendilerini insani aştırdıklarını ileri sürerler. ilkel insanlar arasında hediye alıp vermek çok yaygındı. Karşılıklı verilen hediyelerin birbirine eşdeğer olmasına özen gösteriliyordu. Verilen hediyelerin çoğu zaman bir başkasına verilerek, hatta aynı hediyenin dolaşarak, ilk verene döndüğü oluyordu. Böylelikle bireyler arasında dostluk zincirleri kuruluyordu.Hediye alıp verme bir dostluk aracıydı. Onun bir güzellik ve statü aracı olarak görülmesini ilkel insanlar uygun görmezlerdi. Eğer verilen hediyeler mal birikimine neden olursa, statüye neden olacağından ve dostlukları bozacağı kaygısından, biriken mallar ya imha edilir ya da yakılırdı. Bunun çok genel bir uygulama olmasa bile bazı toplumlarda görüldüğü bilinmektedir. Hediye verme ve alma evrensel psikolojik bir gereksinmeden doğduğmuştur. İlk insanlar için hediye alıp verme o kadar önemliydi ki, bir Yunan atasözü, hediye ile tanrıların satın alınabileceğini belirtir. ilk hediye alıp verme, savaş ve kavgalar sırasında ölen kişilerin karşılıklı olarak iadesiyle başlamıştır. Daha sonraları ölüdeğiş tokuşunu, ölen kişinin yerine canlı bir insan verme almıştır. Kölelik kurumu varolduktan sonra da, ölen kişinin yerine bir köle verme adeti başlamıştır. Bunun yerini zamanla köle yerine domuz vermek almıştır. Günümüzde feodal toplumlarda görülen başlık parasının temelinde, evlenecek kız için karşılığında verilen hediyeler yatar. Bu olgu zamanla başlık kurumuna dönüşmüştür. Evlat edinmenin temelinde bile, çocuğu olmayan ailelere en makbul hediye olarak çocuk vermek vardır. Köy sınırlan içindeki yerleşim yerleri arasındaki yükseklik ise 500 m ile 2850 m arasında değişmektedir. Antalya iline 150 km, Akseki ilçesine 23 km uzaklıktadır. güneyinde toros dağlarının uzantısı tepe dağ,tırakgos kuzeyinde tersus doğusunda koru batısında MENTEŞBEY KÖYÜ(GÖDENE)bulunmaktadır.Bunun yanında köy halkı Tepe dağı, tersus,traggos,bollas.doryal.barmana.yerle,bük,avratmiyarı,kütür,kaytaz,sarnıç,öpsere,göbette,barmana,yerle,ovası gonnas,boladanlı,cuvas,karanlıkdere,göl yeri,ardıç yakası,kızılbucak,damlar üstü,cinoğlu yeri,beci yeri,bostan yeri,kozlu bağ,yönsü yakası,hokgus,asar,sarmaşıklı,göktaş,sulanması ve verimli olması akseki ve civarının sebze meyve ihtiycını karşılar orman köyü olmasına rağmen geçim kaynağı hayvancılık ve tarımdır., Bu çalışkan,devletine,cumhuriyetine Atatürk ilkelerine.bağlı insanlar, yaz kış demeden çok zor koşullar altında çalışıp durmuşlardır. Arazinin çok engebeli olması dolayısı sebebiyle,1945'den sonra halk özellikle İstanbul,İzmir,Antalya ve Aydın gibi yerlere göç etmiştir. Şimdi kış aylarında köyde yalnız yaşlılar kalmaktadır. Minareli(Menerge)Köyündeki Başlıca Yardımlaşma Adetleri,Doğumla ilgili olanlar 1- Doğum hediyesi 2-Çocuğun kırklanması 3- Diş göllesi (Diş çıktığı zaman) 4- Köstek kesme (Geç yürüyen çocuğa ceza verilmesi, daha sonra ise hediye vererek yürümeye teşvik edilmesi) 5- Sünnet. Evlilikle ilgili olanlar 1- Nişan sonrası hediye dağıtımı (incir, ceviz, lokum vs) 2- Düğün davetiyesi (Hediye şeklinde okuntu gönderme) 3-Düğüne gelenlere hediye verme 4- Düğünde kesilmek üzere küçükbaş hayvan gönderme 5- Saç kavurma 6- Ödül atışı yapma (Kazanana dana, koyun, para verilmesi) 7- Sürücü böreği (Gelinin bindiği atın önünün kesilmesi) 8- Gelinin başından para veya yiyecek maddesi atma , Ölüm ile ilgili olanlar 1- Ölen kişinin arkasından yemek vermek 2- Mevlüt okutma 3- 52. gün yemekleri 4- Seneyi devriye yemekleri 5- Kabir üstü ziyareti 6- Ölen kişinin arkasından ilk bayramın arifesinde kurban kesme 7-Ölen kişi için bayramda yemek vermek. Dinsel yardımlaşma türleri 1- Yağmur duası 2- İftar yemekleri 3- Bayram yemekleri 4-Kurban ziyafetleri 5- Aşure dağıtımı 6- Kandil kutlaması 7-Nevruz kutlaması 8- Hıdır idris buluşması 9- Adak adama 10- Fitre ve zekat dağıtımı 11- Hac hediyesi verme. 12-tüssü yakma(Şamanizim geleneklerinden) Üretimde dayanışma türleri 1- Avcı için hak (buğday) toplama 2- Avcıya keşik yemeği verme 3- Çoban hakkı için kuzu veya oğlak verme 4-Sürek avı tertiplemek 5- Üzüm kesme yardımlaşması 6- Harman kaldırma 7- Buğday üğütme (Değirmen dönüşü çörek dağıtımı) 8- Ağızlık verme (Doğuran hayvanın ilk ağzının komşulara verilmesi) 9- Gemişke (Oğlak ve kuzu olunca çobana hediye verme) 10- Sürü sahiplerinin sonbaharda çiftçilere yoğurt vermesi 11-Ev imecesi 12-Keşiğe gitme 13- Hayvan yarıcılığı (Bir ineğin sütünün bakanına, danasının sahibine verilmesi). Sosyal Yardımlaşma 1. Yılbaşı kutlamaları 2-Tellal çağırma 3-Köy odasına gelen yabancı konuklara yemek verme 4- Uğurluk verme (Gurbete gidene hediye verme) 5- Asker uğurlamaları. Görüldüğü gibi küçük bir Türkmen köyünde çok sayıda yardımlaşma adeti vardır. Sürücülükle ilgili Türkmen ve Yörük adetleri de dışında, yılbaşı ve üretim dayanışma adetleri Hıristiyanlardan alınmıştır. Bunun yanında Türk ve İran adeti olan Nevruz: Sümer-Hitit adeti olan Yelebesi'nin yanı sıra, Arap ve Müslüman adetleri çok yaygındır. Bu adetlerde içinde Türkmen adetleri doğal olarak çoğunluktadır. Menerge-Minareli köyündeki değişik dini ve etnik yardımlaşma türlerini Alevi Türkmenler ile Hanefi Türkmenler arasındaki tarihsel ilişkilere dayandırmak mümkündür. Bilindiği gibi başlangıçta Şamanizme mensup olan Türkmenler, Anadolu'ya gelince Alevi olmuşlardır. Türkmenler toprağa yerleştikten sonra Hanefi mezhebini kabul etmişlerdir. Menerge Minareli,köyü de Hanefi bir köydür. Buna rağmen bu mezhebin en yaygın isimleri olan Osman ve Ömer gibi isimlere çok az rastlanır. Buna karşın Ali, Hüseyin ve Hasan gibi isimler o kadar yaygındır ki, bu isimlerden birisinin bulunmadığı eve rastlamamak mümkün değildir. Bu da köye ilk yerleşenlerin Alevi olduğu tezini kuvvetlendirmektedir. . Bu oluşum Menergeli- Minareliilk kavramının oluşumunda en önemli etken olmuştur. Sonuç Ben bu kısa araştırmamda, Menerge-Minareli köyünün tarihsel ve sosyoekonomik yapısını açıklamaya çalıştım. Bunu yaparken, yöredeki geçmiş kültürleri, sosyolojik ve linguistik yapılan, dinsel oluşumları, incelemeye çalıştım.Böylece Menerge-Minarelilik kavramının oluşumunda pek çok etkenin rol oynadığını açıklığa kavuşturdum. Görüldüğü üzere, Menerge-Minarelilerin ticarette ileri gitmelerinin gerçek nedeni o yörenin doğal zenginliklerinin az olması değil, Menerge-Minareli köylülerinin farklı kültürel, dinsel ve etnik yapıların neticesi olarak ticaretle diğer yörelere nazaran çok erken tanışmış olmasıdır. Buna ek olarak yazımda da belirtiğim gibi farklı dinlerin ve kültürlerin getirmiş olduğu zengin gelenek ve görenekler, yardımlaşma adetlerinin kökleşmesine neden olmuştur. Bu yardımlaşma adetleri, ticaret hayatında da etkisini sürdürmüş ve Menerge-Minareliler arasındaki bu dayanışma ticarette de ileri gitmelerinde çok önemli bir rol oynamıştır. Bu da günümüzde dahi devam etmekte olan Menerge-Minareli efsanesinin en büyük özelliğini oluşturmaktadır. Kültür MİNARELİ(MENERGE)gelenek ve görenekleriyle akseki ve köylerinden düzgün türkçesi giyim tarzı yeme ve içme kültürü yaşam tarzı beşeri ilşkileri devlete cumhuriyete bağlılıgı demokratik haklara saygı doğanın korunması hayvan haklarınına saygı kültürel mirasların korunması tarihine sahip gelecek kuşaklara aktrılmsıyla ilgili yapılan çalışmalar(muhtarlık ve dernek)minareli köyünü farklı kılmaktadır. Köyün yemek kültürüde farklılık gösterir tüm yemekleri leziz ama en meşhur yemeği her yıl yapılan bol etli pirinç pilavıdır (ASYA PİLAVI)tarifi yoktur ruhlan yapılır afiyetle yenir. * Okuma sabrını gösterdiğiniz için teşekkür ederim. Hazılayan & Sunan By . Ali Galip TIRAŞ [email protected]

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.