muayyen
1 . Belli, belirli:"Sizi muayyen bir kimseye benzetmek istiyorum."- H. Taner.
2 . Belirlenmiş, kararlaştırılmış:
"Yadırganan bir yığın eser, mimarinin sadece muayyen bir malzemeyi, muayyen bir gaye uğrunda kullanmaktan ibaret olmadığını gösterirler."- A. H. Tanpınar.