Muhammed Mazhar İş’an Can-I Canan

Kısaca: Muhammed Mazhar İş’an Can-ı Canan ''( D: 1832, Hindistan - 1883, Medine )'' Hint asıllı din adamı, mutasavvıf. Süleymanlı cemaatinin inandığı Silsilei Saadaat'ın ( Büyükler Zinciri ) 31. Halkasıdır. Şeyh Selahaddin İbn-i Mevlana Siracüddin'in bağlı olduğu şeyhtir. Habibullah Cân-ı Cânân'ın (Ahmed Saîd) oğludur. Büyük ba-bası Hafız Ebû Saîd Sâhib'in halifelerindendir. Hicret'in 1248'nci (M.1832) yılında Hindistan'ın (Lekhenva) köyünde doğdu."Mazhâr-ı Muhammed" doğumlarına tarih düşmüştür. ...devamı ☟

Muhammed Mazhar İş’an Can-ı Canan ( D: 1832, Hindistan - 1883, Medine ) Hint asıllı din adamı, mutasavvıf. Süleymanlı cemaatinin inandığı Silsilei Saadaat'ın ( Büyükler Zinciri ) 31. Halkasıdır. Şeyh Selahaddin İbn-i Mevlana Siracüddin'in bağlı olduğu şeyhtir. Habibullah Can-ı Canan'ın (Ahmed Said) oğludur. Büyük ba-bası Hafız Ebu Said Sahib'in halifelerindendir. Hicret'in 1248'nci (M.1832) yılında Hindistan'ın (Lekhenva) köyünde doğdu."Mazhar-ı Muhammed" doğumlarına tarih düşmüştür.

Hayatı

Büyük babası Ebu Said Müceddidi'den 7 yaşında Tarikat-ı Aliyye'yi ahzetmiş, 15 yaşında Kur'an-ı Kerim'i ezberlemiş ve 20 yaşında da Tarikat-ı Aliyye-i Nakşibendiyye'den icazet almıştır. Büyük babasının da sohbetlerinde bulunarak (Kaadiriyye, Sühreverdiyye, Çeştiyye ve Kübreviyye) tarikatlarından da icazet almıştı. Sarf ve Nahvi, Mevlana Habibullah'tan, Hadis, Tefsir, Usul, Mektubat ve Risale-i Kuşeyriye gibi kıymetli ilim ve kitapları Büyük Babasından okudu.Babasının Farsça yazdığı (Enhar-ı Erbaa) isimli kıymetli eseri, Arapça'ya tercüme etti.Harameyni'ş-Şerifeyn'i ziyaret etme arzusu çoğaldığı için, Hicret'in 1256 'ncı (M. 1840) yılından önce Mekke-i Mükerreme ve Hac'dan sonra da Medine-i Münevvere'ye giderek birçok inayet ve kerametlere mazhar olarak Dehli'ye geri döndü. Bir müddet Dehli'de ikaamet etikten sonra bütün aile efradı ile beraber Mekke-i Mükerreme'ye gitti. Bazen Mekke-i Mükerreme Bazen Medine-i Münevvere ve bazen de Taif'te otururlardı.

Çalışmaları

Babası Medine'de irtihal ettikten sonra da Hindistan'a dönmeyerek Mekke'de irşada devam etti. Ramazan-ı Şerif'te, Buhari-i Şerifi okumak, teravihlerde her gece üç cüz Kur'an-ı Kerim tilavet etmek suretiyle on gecede bir hatim indirmek, Muharrem'in 10'uncu günü Müslim'i hatmetmek, yine Muharrem'in 10'u ile Pazartesi, Perşembe ve her ayın 13, 14, 15'inci günlerinde oruç tutmak, her gün öğleden sonra tefsir-i şerif, hadis-i şerif ve Mektubat-ı İmam-ı Rabbani'yi okutmak gibi adetleri vardı. Zahiri ve batıni ilimlerde mükemmel idi. Pederleri müridlere teveccüh işini ona havale ederdi. Nice Hak yolunu isteyen insanlar, kıymetli sohbetleriyle müşerref olur ve hidayet bulurlardı.İmamı Rabbani'nin iki ciltlik Mektubat-ı Kudsiyye kitabını tercüme eden Muhammed Murad Kazani, Şeyh Mazhar-ı Îşan Can-ı Canan'ın halifelerindendi. Muhammed Murad Kazani aynı zamanda aslı farsça olan Reşahat kitabını da kenarlarına arapça zeyller yaparak arapçaya tercüme etmiştir ki, bu haliyle Reşahat kitabı çok daha kıymetli bir eser haline gelmiştir. Ehlince malumdur ki, Reşahat kitabı Silsile-i Sadat-ı Nakşıbendiye'yi Hace Ubeydullah Ahrar Hazretlerine kadar anlatmıştır. Zira Reşahat kitabının müellifi Şeyh Ali Hirevi, Ubeydullah Ahrar Hazretlerinin halifele-rindendir. Ubeydullah Ahrar Hazretlerinden sonra gelen Muhammed Zahid Bedahşi Hazretlerinden itibaren Muhammed Mazhar (Mazhar Îşan) Hazretlerine kadar olan kısmı da işte bu arapça Reşahat kitabının zeylinde buluyoruz. Bu Zeyl, bilhassa Abdullah Dehlevi Hazretlerinden sonra gelen silsilenin mühim kaynaklarından biridir. Şeyh Mazahar-ı Îşan Can-ı Canan Hicret'in 1301 (M.1883) yılında vefat etti.

Nakşibendiye-Süleyman’iyye Silsile-i Saadatı / Silsile-i Zehebi / Altun Silsilesi'ndeki yeri

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.