Organik Kimya Nedir?

misafir - 8 yıl önce
organik kimya temelde karbon ve hidrojen içeren bileşenleri inceleyen bir bilim dalıdır. saç, cilt ve kasları meydana getiren RNA ve DNA; yedigimiz içtiğimiz gıdalar; giydiğimiz elbiseler; ve aldığımız tüm ilaçlar organik maddelerdir. organik kimya'nın temeli 18. yüzyıl oralarında simyacılar tarafından atılmıştır. o tarihlerde simyacılar canlı kaynaklardan elde edilen maddeler ile minarellerden elde edilen maddeler arasında o zaman için açıklanması mümkün olmayan farklar gördüler. bitiklerden ve hayvanlardan elde edilen bileşiklerin izole edilmesi ve saflaştırılması çoğu kez zorduç bu maddeler saf olsalar bile, bunlar ile çalismak kolay iş değildi ve mineral kaynalardan elde edilen bileşiklere nazaran bozulmaya daha yatkındılar. İsveç'li bilim adamı Torbern Bergman 1770 yılında ilk defa olarak organik ve inorganik maddeler arasındaki farki ifade etmiştir. bu tarihten sonra organik kimya sözcüğü çok kısa süre içinde canlı organizmalardaki bileşiklerin kimyası anlamına ulaştı. o yıllarda kimyacıların çoğu organik bileşiklerde canlı kaynaktan gelen yaşamsal kuvvet (vital force) un organik ve inorganik bileşikler arasındaki farkı yarattığını düşünüyorlardı. bundan dolayı kimyacılar organik bileşiklerin inorganik bileşikler gibi laboratuvarlarda elde edilemeyeceğini ve bu bileşikler ile deney yapilamayacağina inaniyorlardı. bundan dolayı organik kimyanin gelişmesi gecikti. 1816 yılında Michel Chevreul hayvansal yağ ile alkalileri reaksiyona soktu. elde edilen madde bildiğimiz sabundu. Sabun bir kaç saf organik bileşiğe ayrılabildi. bu maddelere yağasitleri adı verildi. böylece ilk kez bir organik madde (yağ) dışarıdan bir itici güç (vital force) olmadan diğer organik bileşiklere (yağ asitleri) dönüştürülmüş oldu.

misafir - 8 yıl önce
zamanda "örgensel kimya" diye de bilinen "organik kimya", canlı tabiat olaylarını ve bu olaylarla doğan bileşikleri inceleyen kimya bölümüdür. "Karbon kimyası" diye de tanımlanır. Bu tanımlamaya göre, organik olmayan kimya geri kalan elemanların hepsini konu edinmiştir. Oysa organik kimya sadece bir tek elemanla yani karbon'la meıguldür. Karbon bileşiklerinin yaklaıık olarak bilinen sayısı 500.000 i aıtııına göre,organik kimyanın çok geniı kapsamlı bir kimya dalı niteliıi taııdııı kendiliıinden anlaıılacaktır. 1828 yılı gelip çatıncaya kadar, organik ve organik olmayan kimya arasında çok kesin,aıılmaz bir sınırın varlııı düıünülüyordu. 1828 yılında genç bir Alman kimyacı olan Friedrich Wöhler, amonyum siyanat eriyiıini ısıttııı vakit "üre" bileşiıini elde etti. Üre bileşiıi, insan ve hayvan idrarında bulunan bir bileşikti. Wöhler'in bunu amonyum siyanat eriyiıinden elde etmesi, canlı organizmalardan elde edilen ürünlerin, kimyasal yollarla elde edilen maddelerden kesin ve aıılmaz bir sınırla ayrılmamıı olduıunu belirtiyordu. Böylece organik kimyanın doıması ve geliımesi doırultusunda büyük bir adım atılmıı oldu. 1828 den bu yana geçen zaman içinde, 500.000 i aıkın organik bileşiıin yapısı hakkında açık seçik bilgi edinildi. Bunların bileşimi mümkün oldu. Organik ve anorganik (organik olmayan) bileşikler yapı bakımından temel farklılıklar taıırlar. Karbonun diıer elemanlardan ayırıcı özelliıi, molekül zinciri ve halkalarının oluıumunda atomlarının birleıme düzenidir. Karbon molekülleri son derece kararlıdır. Organik bileşiklerin yapısında karbondan sonra en çok bulunan eleman hidrojendir. Buna karıılık, organik olmayan bileşiklerde aynı türden atomların birbirlerine baılanması pek kararlı deıildir. Bu bakımdan dayanıklılık yoktur. Sadece karbon ve hidrojenden meydana gelen en basit organik bileşikler "hidrokarbon" diye isimlendirilir. Organik bileşiklerde moleküllerin yapısında hidrojenden sonra gelen yaygın ölçüdeki atom oksijen'dir. Bunu azot,kükürt, fosfor, klorur ve bromür izler. Organik kimya, anorganik (ya da inorganik), yani organik olmayan kimyaya kıyasla daha sistemlidir. Hidrokarbonlar , alkoller,aldehitler,ketonlar,eterler,asitler, vs. gibi maddeler özelliklerine göre sınıflandırılmıılardır. Her sınıfın deıiıik özelliıi, molekül yapısının içinde bulunan özel bir atom gurubundan ileri gelir. Bu atom gurubuyla ıekillenir. Molekül yapısının geri kalanını oluıturan karbon ve hidrojen zinciri, maddenin fiziksel özelliklerini belirler. Organik bileşikler genel olarak tepki göstermezler. Sıcaklık bunların üzerinde kimyasal bir deıiıim yapacaıına buharlaıtırır. Elektriıi çok zayıf ölçüde iletirler. Organik kimyada karbon elektron veren ve alan atomların tam ortasındadır. Bunun için, elektron alıp verilmesini aynı kolaylıkla yapar. Her organik bileşiıin iki formülü vardır. bileşik molekül yapısındaki çeıitli elemanların sayısını veren formül "kaba formül" dür. Elemanların birbirlerine baılanııını da "yapı formülü" belirtir.

misafir - 8 yıl önce
organik bileşikleri inceleyen bilim dalına organik kimya denir. Organik bileşikler C (Karbon) bileşikleridir. Bununla beraber CO, CO2 ile bunların türevleri, H2CO3 organik bileşik sayılmaz. 19. yüzyıla kadar organik bileşiklerin sentezi yapılamamış bunlar sadece canlı organizmalardan elde edilmiştir.1828 yılında alman kimyacı F. Wöhler (1800–1882) amonyum siyanatı ısıtarak organik bir bileşik olana üreyi elde etti. O zamana kadar üre sadece hayvan idrarından elde edilebiliyordu. Daha sonraları Kolbe elementlerinden asetik asiti, Berthelot metan gazı ve formik asiti sentez etmiştir. İsveçli kimyacı Berzelius’un önerisi ile organik maddelerle ilgilenen kimya dalına organik kimya adı verildi. Tüm canlı organizmalar organik kimyasallardan oluşmuştur. Saçlarımızı, derimizi ve kaslarımızı oluşturan proteinler, genetik yapımızı belirleyen DNA, yediğimiz meyve sebze, giydiğimiz elbiselerin birçoğu ve hastalandığımızda kullandığımız ilaçların hepsi, organik açıdan kimyasal maddelerdir. Günlük yaşantımızda çok kullanılan aspirin söğüt yaprağından, penisilin peynir küfü mantarından, sabunlar yağlardan elde edilir. Bu açılar göz önünde bulundurulduğunda canlılarla ilgilenen herkesin temel bazda da olsa organik kimya bilmek zorunda olduğunu söyleyebiliriz.

Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Sülfürik asit
2 yıl önce

biri de, suya yakın bir madde olmasıdır. Konsantre sülfürik asit, birçok organik maddeden suyu çeker ve ısıveren (ekzotermik) bir tepkime oluşturur. Bu...

Bilim
2 yıl önce

biyokimya, analitik kimya, anorganik kimya ve organik kimya temel dallarıdır. Tıp gibi pek çok bilim dalının yardımcısı konumunda olan kimya biliminin gıda...

Bilimin tarih içindeki gelişimi, Bilim tarihi, Bilimsel yöntem, Ahlak, Arapça, Astronomi, Bilim Portalı, Bilimsel kuram, Dilbilgisi, Ekoloji, Fransızca, Mantık, Matematik, Deney
Abiyogenez
2 yıl önce

kendiliğinden oluş olarak bilinen kavrama göre, karmaşık, canlı organizmalar organik maddelerin çürümesi ile meydana gelir; örnek vermek gerekirse fareler depolanmış...

Kuantum mekaniği
2 yıl önce

sistemlere uygulanması ile şu uygulamalı fizik ve kimya dalları türetilmiştir: Anorganik Kimya, Organik Kimya, Biyokimya: Bunlar da temel uygulama dalı olan...

Kuantum, Albert Einstein, Anti madde, Açısal momentum, Belirsizlik ilkesi, Dirac, Elektron, Enerji seviyesi, Erwin Schrödinger, Foton, Hidrojen atomu
Zil Çalınca
2 yıl önce

kullanıyor. Sonrasında sözcüğün ne demek olduğunu açıklamaya çalışırken herkesin uzaklaştığını fark ediyor. Fizik ile kimyayı seviyor ve internetten 1 dakika...

Kristalleştirme
6 yıl önce

bek ya da elektrikli ısıtıcı; çözücü organik bir madde ise kaynama noktasına göre su banyosu kullanılmalıdır. Organik maddeler hiçbir suretle bek veya elektrikli...

Astrobiyoloji
2 yıl önce

söz konusudur. Dolayısıyla bu süreçlerin araştırılmasında, organik kimya, inorganik kimya, biyokimya, hücre biyolojisi, iklimbilim, jeokimya, gezegenbilim...

Astrobiyoloji, Biyoloji-altdal, Anatomi, Bakteriyoloji, Biyocoğrafya, Biyofizik, Biyokimya, Biyoloji, Biyometri, Botanik, Canlı
Biyoloji Tarihi
2 yıl önce

ve organik kimyanın diğer öncüleri organik dünyanın fiziksel ve kimyasal yöntemlerle analiz edilebileceğini gösterdiler. Wöhler 1828 yılında organik madde...