ortaya koymak
Türkçe ortaya koymak kelimelerinin İngilizce karşılığı.v. produce, put forth, set forth, present, prove, execute, exhibit, introduce, propound
başlamadan önce mutlaka ön çalışma yapmak ve programın nasıl işleyeceğini ortaya koymak gerekir. Programlama makine dili veya yüksek seviyeli bir programlama...
felsefe alanında ortaya çıkan yeni fikirler toplamıdır. Bazen transandantal kelimesinin diğer kullanımlarından farkını ortaya koymak için "Amerikan Transandantalizmi"...
Transandantalizm, Agnostisizm, Amerika Birleşik Devletleri, Animizm, Ateizm, Deizm, Determinizm, Din, Edebiyat, Ezoterizm, Felsefekelime itibarıyla sonradan ortaya çıkan şey, yenilik olup, İslam hukukuna göre örneksiz bir şey yapmak, yepyeni bir iş ortaya koymak, genel kanaate aykırı...
ile şekerleri birlikte inceleyerek birincilerin spesifik etkilerini ortaya koymak suretiyle kimya ile biyoloji arasında bir ilişki kurdu ve bu incelemeleri...
Hermann Emil Fischer, 15 Temmuz, 1852, 1875, 1882, 1885, 1887, 1892, 1902, 1919, 9 Ekimdin kavramını konu alan bir sohbette kişiler kendi bakış açılarını ortaya koymak yerine, konuyu nesnel yaklaşımlar çerçevesinde ele alırlar. ^ http://tdk...
Sohbet, Mürşit, Nakşibendi, Taslak, Veli, İslam, Konuşmak, Yazı, metin, Gazete, Öğretici metinlerdemektir. Böyle bir yük altına giren kişi, borcunu ödemek için her şeyini ortaya koymak zorundadır. Geleneklerine bağlılıklarıyla tanınan Japonlar için giri...
Giri, ,haritaları vardır. Kavram haritaları öğrencilerin bilişsel düzeylerini ortaya koymak için kullanılabileceği gibi ölçme- değerlendirme aracı olarak da kullanılabilir...
o tarihlerden itibaren şekillenmeye başlamış olan toplumsal yaşamı ortaya koymak bakımından oldukça anlamlıdır. Modern yaşamın geldiği noktada yaşam...
Minima Moralia, 1951, 1998, 2002, Diyalog, Düşünür, Edebiyat, Etik, Faşizm, Friedrich Wilhelm Nietzsche, Heidegger