oturtmak
1 . Oturma işini yaptırmak:
"Elini ayağını bağladım, bir köşeye oturttum."- S. F. Abasıyanık.
2 . Koymak, yerleştirmek:
"Kalemi aldım ve kağıda yazının başlığını oturttum."- Y. Z. Ortaç.
oturtmak
Türkçe oturtmak kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. seat, place, mount, embed, set, reset, indwell, clap, fit, gear, sit, sit down, site, slot
oturtmak
oturmak eylemini yaptırmak.
koymak; yapmak, yerleştirmek.
oturtmak
Türkçe oturtmak kelimesinin Fransızca karşılığı.
asseoir, camper, établir, loger, mettre
oturtmak
Türkçe oturtmak kelimesinin Almanca karşılığı.
setzen, einlassen, fassen