Penetrating

Penetrating

1. anlamı f. girmek, içine işlemek; nüfuz etmek, tesir etmek, etkilemek; delip geçmek; anlamak, idrak etmek. ,x dol/kavra/nüfuz et/gir.
2. anlamı s. içine işleyen; nüfuz edici, delip geçen; zeki, anlayışlı; etkili, tesirli; keskin. penetratingly z. içine işler durumda. ,etkili/zeki/keskin,x dol/kavra/nüfuz et/gir.

Penetrating

Penetrating İngilizce anlamı ve tanımı

Penetrating anlamları

  1. (a.) Having the power of entering, piercing, or pervading; sharp; subtile; penetrative; as, a penetrating odor.
  2. (p. pr. & vb. n.) of Penetrate
  3. (a.) Acute; discerning; sagacious; quick to discover; as, a penetrating mind.

Penetrating tanım:

Kelime: pen·e·trate
Söyleniş: 'pe-n&-"trAt
İşlev: verb
Türleri: -trat·ed; -trat·ing
Kökeni: L penetratus, past participle of penetrare, from penitus deep within, far; akin to Latin penus provisions
transitive senses
1 a : to pass into or through b : to enter by overcoming resistance : PIERCE c : to gain entrance to
2 a : to see into or through b : to discover the inner contents or meaning of
3 : to affect profoundly with feeling
4 : to diffuse through or into
intransitive senses
1 a : to pass, extend, pierce, or diffuse into or through something b : to pierce something with the eye or mind
2 : to affect deeply the senses or feelings
synonym see ENTER

Penetrating ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Acute, Discriminating, Incisive, Keen, Penetrative, Piercing, Sharp,

Penetrating

İngilizce Penetrating kelimesinin İspanyolca karşılığı.
adj. penetrante, agudo, incisivo

Penetrating

İngilizce Penetrating kelimesinin Fransızca karşılığı.
adj. pénétrant, perméable; aigu, pointu; tranchant

Penetrating

İngilizce Penetrating kelimesinin Almanca karşılığı.
[penetrate] v. penetrieren; durchdringen; verstehen adj. durchdringend; ergründend; durchschauend; eindringend; vordringend

Penetrating

İngilizce Penetrating kelimesinin İtalyanca karşılığı.
agg. penetrante; indagatore

Penetrating

İngilizce Penetrating kelimesinin Portekizce karşılığı.
adj. penetrante; agudo; sagaz, fino

Penetrating

s. içe işleyen, içine işleyen, delici, keskin (bakış), zeki, etkili, yüksek (ses)

Penetrating

İngilizce Penetrating kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
bn. doordringend, scherpzinnig, diepgaand

Penetrating

adj. entering, passing into; permeating; cunning, shrewd; sharp

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.