Philippe Pinel

Kısaca: Philippe Pinel (20 Nisan 1745, Saint-André, Tarn-25 Ekim 1826, Paris, Fransa), akıl hastalarının insanca koşullarda tedavi edilmesine öncülük etmiş, çağdaş psikiyatrinin kurucularından sayılan doktor. ...devamı ☟

Philippe Pinel (20 Nisan 1745, Saint-André, Tarn-25 Ekim 1826, Paris, Fransa), akıl hastalarının insanca koşullarda tedavi edilmesine öncülük etmiş, çağdaş psikiyatrinin kurucularından sayılan doktor. Bir süre Toulouse'daki İlahiyat Fakültesi'nde okuduktan sonra tıp öğrenimine yöneldi. 1773'te Toulouse'da Tıp Fakültesi'ni bitirdi. Bir yıl sonra gittiği Montpellier'de dört yıl boyunca tıp okulları ve hastanelerde çalıştı. 1784'te yayımlaya başladığı Gazette de santé'de özellikle koruyucu hekimlik ve ruh sağlığı konularında yazılar yazdı. 1793'te hekim olarak çalışmaya başladığı Bicêtre Düşkünlerevi'nde akıl hastalıklarının tedavisi konusundaki düşüncelerini uygulamaya başlayarak zincire vurulmuş hastaları çözdürdü. 1795'te Salpêtrière Hastanesi'nin başhekimliğine getirildi ve yaşamının sonuna değin bu görevi sürdürdü. 1804'te Fransız Bilimler Akademisi'ne, 1820'de Fransız Tıp Akademisi'ne seçildi. Psikiyatrinin kurucularından kabul edilmekle birlikte, Nosographie philosophique (1798; Hastalıkların Felsefi Yönden Sınıflandırılması) adlı yapıtında ortaya koyduğu sınıflandırma, döneminde iç hastalıkları konusunda yetkin bir uzman olarak tanınmasına yol açtı. Bu yapıtta hastalıkları hummalar, iltihaplar, kanamalar, nevrozlar ve organik lezyonlara bağlı hastalıklar olmak üzere başlıca beş sınıfta toplanmıştı. Çeşitli ilaçların yararını değerlendirmek üzere bir dizi deney yaptı; bunların sonucunda yalnız 100 kadar bitkisel ve kimyasal bileşiği kapsayan bir farmakope hazırladı. Döneminde uygulanan tedavi yöntemlerinin (örn. hacamat, lavman) çoğuna karşı çıktı, kinin ve afyon gibi ilaçları kullanmaktan kaçındı, 1799'da Salpêtrière'de kurduğu klinikte Paris'teki ilk aşılama uygulamasını başlattı (1800). Psikiyatri alanındaki çalışmalarıyla tımarhanelerin gerçek bir hastane haline gelmesini sağladı. Akıl hastalarının tedavisinde yenilikler getirmekle kalmayıp, psikiyatrinin bağımsız bir tıp dalı olarak yerleşmesine de öncülük etti. O zamana değin ruh hastalıkları için geçerli olan sınıflandırmayı (mani, melankoli, bunama ve zeka geriliği) korumakla birlikte, maniyi deliryumdan ayırdı; dönemsel mani, melankoli ve hastalık hastalığı (hipokondri) arasındaki ilişkiyi tanımlayarak melankolide hastanın intihar girişiminde bulunabileceğini dikkati çekti. İnsancıl amaçlarla hastanın yaşamına son verilebileceğinden söz etti. Ruh hastalığının nedenlerini araştırırken büyücülük ya da şeytanın ruhu ele geçirmesi gibi kavramları yadsıdı. Bu hastalıkların tedavisinde sevecen, anlayışlı ve iyi niyetli bir yaklaşım önerdi. Hastane çalışanlarının özel bir eğitimden geçmesi gerektiğini, akıl hastalıklarının özel kurumlarda ele alınmasını savundu. Le Traité médico-philosophique sur l'aliénation mentale, ou la manie (1801; Akıl Hastalıkları ya da Mani Üzerine Tıbbi Felsefi Bir İnceleme) adlı ikinci bir önemli yapıtı daha vardır.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.