Pilonidal Kist

Kısaca: Pilonidal kist (Latince `kıl yuvası`) kuyruk sokumundaki deri enfeksiyonları için kullanılan genel bir terimdir. Genelde oldukça acılıdırlar, erkeklerde daha çok olur ve genç yetişkinlerde (otuz yaşa kadar) görülür. Çoğunlukla kuyruk sokumunda görülmekle beraber bu durum ender olarak göbek ve koltuk altında da görülebilir. Genelde obezite, iltihaplanan bölgenin kıllı olması ve hareketsiz bir hayat tarzı ile beraber görülür. Stres, varolan bir kistin yangısına yol açabilir. ...devamı ☟

Pilonidal kist (Latince `kıl yuvası`) kuyruk sokumundaki deri enfeksiyonları için kullanılan genel bir terimdir. Genelde oldukça acılıdırlar, erkeklerde daha çok olur ve genç yetişkinlerde (otuz yaşa kadar) görülür. Çoğunlukla kuyruk sokumunda görülmekle beraber bu durum ender olarak göbek ve koltuk altında da görülebilir. Genelde obezite, iltihaplanan bölgenin kıllı olması ve hareketsiz bir hayat tarzı ile beraber görülür. Stres, varolan bir kistin yangısına yol açabilir.

Halk arasında pilonidal sinüs "kıl dönmesi" olarak bilinse de bu terim genel olarak deri içine doğru büyüyen kıllar için kullanılmalıdır, pilonidal kist yukarıda belirtildiği gibi daha özel bir anlam taşır.

Tanı

Pilonidal kistin nasıl oluştuğu kesinlikle bilinmemektedir. Eski bir teori, doğuştan varolan küçük ve zararsız bir kistin bir şekilde irite olup acılı bir iltihaba dönüştüğüdür. Bir diğer açıklama, bir kıl dönmesinin iltihaplanması olduğudur. Kistin içinde kıl köklerinin olması çok enderdir ama iltihabı akıtılan kistlerin içinin kıl dolu olması sıkça görülür. Gerçek neden muhtemelen kasıklar tarafından derinin gerilmesi sonucunda küçük yangı bölgelerinin oluşmasıdır. Tahmin edilen, kistlerin içinde bulundan kılların sırt veya baştan dökülmüş olduğu, bunların kasık arasına takılıp sonra da bu yangılı bölgelerde deriye saplandıkları, sürtünmeyle deri içine doğru itildikleridir. Ancak kıl deri içine girmeden de bir enfeksiyona neden olabilir, ameliyatla içi boşaltılan kistlerin sadece %50-75`inin içinde kıl bulunur.

Bu hastalık ilk defa 1830`da Herbert Mayo tarafından tanımlanmıştır. 1880`de R.M. Hodge pilonidal kist terimini kullanmıştır. Latince ``pilus``, kıl, ve ``nidal``, yuva sözcüklerinden türetilmiştir. Günümüzde bu durum pilonidal sinüs hastalığı olarak da adlandırılır.

Tedavi

Pilonidal kist bir enfeksiyon olarak tedavi edilir. Doktor genelde antibiyotik, sıcak kompres ve sırtın alt bölgesi ve kasık arası için kIl dökücü krem önerir. Kist delinerek içindeki irin boşaltılır. Bu şekilde iyileşmeyen kistler ameliyatla alınabilir. Kist ameliyatında bölgedeki deri ve kist keslip çıkarılır. Doktorun takdirine göre ameliyat yarası ya pansumanla örtülür veya dikilir. Pansuman durumunda 4-8 hafta boyunca gazlı bezin günde bir değişmesi gerekir. Tam vücudun orta çizgisinde olan yaranın dikilmesi durumunda enfeksiyonun geri gelme olasılığı daha yüksektir, çünkü enfeksiyonu neden olan deri gerilmesi bu bölgede daha fazla olur.

Dünya`da uygulanan ameliyatlı ve ameliyatsız teknikler şöyle sıralanabilir:

A- Akut Apse Tedavisi

Küretaj (apsenin boşaltılması), Kesim (insizyon), Açık Tutma

B- Korumaya Yönelik Cerrahi Yöntemler

B.1- Lord-Millar Yöntemi

B.2- Bascom

C- Klasik Cerrahi Yöntemler

C.1- Geniş Lokal Kesim (eksizyon)

C.2- Primer Kapama

C.3- Marsupiyalizasyon

D- Kronik Apse Tedavileri

D.1- Karydakis Yöntemi

D.2- D kesimi

D.3- Deri grefti (yaması)

D.4- Flap Yöntemleri

D.4.1- Limberg Flap

D.4.2- Modifiye Limberg Flap

D.4.3- Z Plasti

D.4.4- W Plasti

D.4.5- V-Y Plasti

D.4.6- Rhomboid Flap

D.4.7- Rotasyonal Flapler

D.4.8- Gluteus Maksimus Myokutonöz Flap

E- Ameliyatsız Teknikler

E.1- Gümüş Nitrat

E.2- Fenol

E.3- Fibrin Doku Yapıştırıcısı

E.4- Polifenol yöntemi

Ayrıca bakınız



Linkler



Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.